Anonymous bildirdi: "Başbakan işçilere ay sonuna kadar süre vermiş.
Yapılan eylemin kanunsuz olduğunu, ay sonunda müdahale edileceğini
açıkladı. Benzeri sözleri Ankara Valisi de söyledi.
Hafta başında yapılan görüşmeden sonra görüldü ki iktidar taviz vermiyor,
vermediği gibi eylemi kırmak için yem atıyor. Nedir o yem? Geçici işçi
statüsüne geçirdiği işçilerin çalışma süresini onbir aya çıkarıp, 2o günde
ücretli izin hakkı veriyor. Hepsi çok güzel de, o işçilerin onbir ay yirmi gün
sonra başla güvencesi yok. Sendikasız kalacaklar birde.
Milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmayan, tek başına iktidar olan
AKP o işçilere “razı olun” diyor. Neye razı olacaklar? “İşsiz kalmaya.”
Eylem, kazanılmış hakkın kaybedilmemesi için yapılıyor.
Başbakanın ve bazı bakanların dediği gibi “İktidara karşı eylemin odaklığını”
teşkil etmek için değil. Tekel işçisi aylardır ailesinden ayrı, Ankara ve yurdun
dört bir yanında hak mücadelesi veriyor. Ne alâkası var, AKP iktidarına
komplo ile. Bu işi bunca uzatan iktidar değil mi?
Başta kim vardı yanlarında? Kimse.
İktidarda başka parti olsa, oklar onlara yönelirdi öfke.
Ortada kaybedilen haklar ve işsiz kalma var.
Şu habere bakın şimdi:
“Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı da yapmış, Hükümet Sözcüsü Sayın
“Cemil Çiçek’in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek’in devlet şirketi olan Sigara Sanayii
İşletmeleri ve Ticaret A. Ş’de Yönetim Kurulu’na atandığı..” (Necati Doğru -
Bakan Çiçek’in oğluna var TEKEL işçisine yok! – 3 Şubat 2010)
Kızılay çalışanı açıktan devlet memurluğuna atanır, iktidar yakınlarına ballı
görevler düşer, bakkallara “zincir mağaza oluşturun” gibi sırça köşk buyruğu
verilirken, TEKEL işçisine 28 Şubata kadar süre tanınıyor. Takdiri ilâhi.
Yıllardır 28 Şubatla yatıp kalkanlar, işçilere 2. defa tekme tokat, biber gazlı
giriştiği takdirde, 28 Şubat “işçiye zulmün” yıl dönümüne dönüşecektir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:
“Bu hak arama mücadelesi hükümete karşı komploya dönüşmüştür, siyasi
istikrarı bozmaya yönelik eyleme dönüşmüştür..” diyor. (Basın – 4 Şubat 2010)
TEKEL işçisine Silivri yolları mı görünüyor? Yoksa iktidar gidici olduğunu anladı
hırçınlık ondan mı? Fatih Altaylı’ya göre “iktidar emsal olmasın” diye işçilere,
devlet içinde başka yere kaydırmak istemiyor. Çünkü ileride başka
özelleştirmeler ve aynı duruma düşecek binler var. Doğru.
Bozok.org - Bozok Yayın Grubu 2003-2009 - İktidarın 28 Şubatla İmtihanı
Yapılan eylemin kanunsuz olduğunu, ay sonunda müdahale edileceğini
açıkladı. Benzeri sözleri Ankara Valisi de söyledi.
Hafta başında yapılan görüşmeden sonra görüldü ki iktidar taviz vermiyor,
vermediği gibi eylemi kırmak için yem atıyor. Nedir o yem? Geçici işçi
statüsüne geçirdiği işçilerin çalışma süresini onbir aya çıkarıp, 2o günde
ücretli izin hakkı veriyor. Hepsi çok güzel de, o işçilerin onbir ay yirmi gün
sonra başla güvencesi yok. Sendikasız kalacaklar birde.
Milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmayan, tek başına iktidar olan
AKP o işçilere “razı olun” diyor. Neye razı olacaklar? “İşsiz kalmaya.”
Eylem, kazanılmış hakkın kaybedilmemesi için yapılıyor.
Başbakanın ve bazı bakanların dediği gibi “İktidara karşı eylemin odaklığını”
teşkil etmek için değil. Tekel işçisi aylardır ailesinden ayrı, Ankara ve yurdun
dört bir yanında hak mücadelesi veriyor. Ne alâkası var, AKP iktidarına
komplo ile. Bu işi bunca uzatan iktidar değil mi?
Başta kim vardı yanlarında? Kimse.
İktidarda başka parti olsa, oklar onlara yönelirdi öfke.
Ortada kaybedilen haklar ve işsiz kalma var.
Şu habere bakın şimdi:
“Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı da yapmış, Hükümet Sözcüsü Sayın
“Cemil Çiçek’in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek’in devlet şirketi olan Sigara Sanayii
İşletmeleri ve Ticaret A. Ş’de Yönetim Kurulu’na atandığı..” (Necati Doğru -
Bakan Çiçek’in oğluna var TEKEL işçisine yok! – 3 Şubat 2010)
Kızılay çalışanı açıktan devlet memurluğuna atanır, iktidar yakınlarına ballı
görevler düşer, bakkallara “zincir mağaza oluşturun” gibi sırça köşk buyruğu
verilirken, TEKEL işçisine 28 Şubata kadar süre tanınıyor. Takdiri ilâhi.
Yıllardır 28 Şubatla yatıp kalkanlar, işçilere 2. defa tekme tokat, biber gazlı
giriştiği takdirde, 28 Şubat “işçiye zulmün” yıl dönümüne dönüşecektir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:
“Bu hak arama mücadelesi hükümete karşı komploya dönüşmüştür, siyasi
istikrarı bozmaya yönelik eyleme dönüşmüştür..” diyor. (Basın – 4 Şubat 2010)
TEKEL işçisine Silivri yolları mı görünüyor? Yoksa iktidar gidici olduğunu anladı
hırçınlık ondan mı? Fatih Altaylı’ya göre “iktidar emsal olmasın” diye işçilere,
devlet içinde başka yere kaydırmak istemiyor. Çünkü ileride başka
özelleştirmeler ve aynı duruma düşecek binler var. Doğru.
Bozok.org - Bozok Yayın Grubu 2003-2009 - İktidarın 28 Şubatla İmtihanı