Ölmeye yatanların ‘ah’larını almak!

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
“TEKEL işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önünde başlattıkları oturma eylemi açlık grevine dönüştü” diyor önümdeki haber...

Bir aydır Ankara’da soğuğa, polis copuna, biber gazına, Sayın Büyük’ün zehir gibi açıklamalarına direnen TEKEL işçileri; üç gün boyunca sadece su içecek, eğer hâlâ haklarını alamazlarsa da ölüm orucuna başlayacaklarmış...

Kanım çekiliyor okuduğum satırlar ilerledikçe; haberin sonuna gelemiyorum...

“Ölmeye yatmak...”

Adalet Ağaoğlu romanı değil ki bu; sıcak odamızda yemekten sonra bir köşeye çekilip huzur içinde okuyalım...

“Biz zaten öldük, bari bedenlerimiz sürünmesin” diyen yüzlerce işçinin toplu intiharı!

***


Partisinin il başkanıyken grev grev dolaşıp; işçilere, “Yanınızdayız, sakın pes etmeyin” diyen adam, nasıl oldu da bu kadar değişti?

İçinden çıktığı bu insanlardan neden bu kadar uzaklaştı?

Nasıl taş gibi duyarsız, demir kadar soğuk bir insana dönüştü?

Hoşgörüsünü, anlayışını, insafını nasıl oldu da kaybetti?

***


Üç gün sadece “su”yla yaşayacak bu insanlar; buna yaşamak denirse...

Sonra... Ölmeye yatacaklar!

Eylemlerini “ideolojik” olarak niteleyip, kendilerini kullanılmakla suçlayan zihniyete, bedenlerini ve beyinlerini feda ederek yanıt verecekler...

O taş kalbi biraz olsun etkileyebilirlerse; ne âlâ...

Yoksa, insanlık tarihi; en dramatik toplu intiharın Türkiye’de yaşandığını yazacak!

Onların her birinin adı işçi sınıfının tarihine altın harflerle kazınacak elbette...

Ya; bu intihara neden olanlar?

“Asla taviz vermeyiz” diye gurur, kibir yapanlar...

Acaba onlar hiç düşündüler mi; bu ölümler gerçekleşirse, tarih sayfalarında adlarının karşısına ne yazılacağını?

***


Bu mücadele, dün açlık grevininin başladığı saatten itibaren, üç kuruşluk maaş mücadelesi olmaktan çıktı artık; “hayat mücadelesi”ne dönüştü...

Muhalefette olsalar, koşa koşa gidip işçilerin yanında yer alacaklarından emin olduğum bu adamlar, sırf kibirlerinden geri adım atamıyorlar şimdi...

Bunu gurur meselesi yapıyorlar...

Ama unutuyorlar ki; o işçiler dönüşü olmayan bir yola girdi artık...

Ve geçecek her saat; sadece, “Gururunuz batsın” diyenlerin sayısını artırmaya yarayacak...

***


Sayın Büyük:

Üç konuşmanızdan birinde, “fakir fukaradan, garip gureba” dan söz edip duruyorsunuz ya...

İşte; şimdi ölmeye yatmaya hazırlanan bu işçiler, o fakir fukaraların ta kendisi!

Ne iddia ettiğiniz gibi “bir ideolojinin militanı” onlar ne de iktidarınızı yıpratmak gibi bir dertleri var...

Siz de çocuk sahibisiniz, sizin de torunlarınız var...

Bakın; yıllardır sizi eleştiren bir kalem emekçisi olarak ilk ve son kez yakarıyorum size:

Ne olur, o işçilerin yerine koyun kendinizi...

Ne olur, bir an için muhalefette olduğunuzu varsayın...

Bırakın şu inadı... Bırakın şu gururu...

Ölmeye yatanların ahını almayın!


***



GÜNÜN SORUSU

Ergenekon soruşturmasını yürütürken, Ergenekon üyesi olduğu şüphesiyle telefonları dinlenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, dinlenmesini isteyen Adalet Bakanlığı müfettişleri hakkında, haklı olarak suç duyurusunda bulunmuş...

İster misiniz; müfettişler Ergenekoncu çıksın?


***



Açılımın fotoğrafı!

Bugünkü VATAN’ın birinci sayfasındaki o büyük fotoğrafa tekrar bakın n’olur?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle mücadelede şehit olanların yakınlarına “Devlet Övünç Madalyası” takarken, Şehit Yüzbaşı Tekin Işık’ın ak saçlı, ak sakallı babası Muharrem Işık yere yığılıyor...

Bunu gören eşi de sahneye fırlamak istiyor feryat ederek; ama o da fenalık geçiriyor...

***


Sözüm; ne olduğu belli olmayan bir “açılım paketi”ni aylardır cilalayan...

“Analar ağlamasın” edebiyatıyla Kürt ayrılıkçılara taviz üstüne taviz veren...

“Açılım”a karşı çıkanları, iki cihanda da “lekeli” ilan eden herkese:

Bu anneler, babalar; çocuklarını, sizin bugün bir çırpıda vazgeçebildiğiniz bazı değerler için kaybetti...

Tamam her şeyi açarsınız da...

Sahneye yığılıp kalan bu babanın bir daha asla açılmamak üzere kapanan umutlarının önünü de açabilir misiniz?

..::MUSTAFA MUTLU::..
 
sayın mutlu kent işçilerini niye yazmıyor acaba
tekel işçilerinin canı canda kent işçilerininki patlıcanmı
 
sayın mutlu kent işçilerini niye yazmıyor acaba
tekel işçilerinin canı canda kent işçilerininki patlıcanmı

oradakiler sadece tekel işçisi değil bütün işçileri kent işçilerini anlatıyor... türk-iş sizin adamlarınızla dolu olmasına rağmen onlara sığındılar yine...

kent işçilerini demiryolları olayında gördünüz.. itfayiceleri nasıl susturdunuz ortada... Doktorlar'a Yapmaya Çalıştıklarınız Ortada... Eczacılar'a Aynı... Daha Sayayım mı... Ama Hiç Birinin Tekel İşçileri Kadar Gücü yok Bunu 70'lerde de Gördük 80'lerde de :goz:...

Güçlü Güçsüz'ü Temsil Edecek ki baş olacak... Tüm İşçilerin İsyanını Başı Tekel Bu Her Zaman Böyle Oldu.. :goz:
 
Onların tuzu kuru. Onların torunları gemicikle geziyor. Onların maaşları 5binlira... Onlar her seferinde sağ eli göğsünde müslüman pozu verir. Ama okadarda kalpleri kötüdür...
 
Sayın büyük Tekel işçilerinin sesine kulak verirmi?
Yandaş medye tekel işçilerinin dramını yazarmı?
 
yazdıklarım bazılarının çoook zoruna gidecek

kaç gündür haksız eylem yapıyorlar ama nedense maaşları tıkır tıkır tıkır ödeniyor
asıl bunların tuzu kuru nede olsa destekçileri var

bu ülke artık kominizm den tamamen çıkması gerekiyor
önemli yerler hariç herkamu kuruluşunu özelleştirsinler hem daha iyi iş ve hizmet yapılır hemde böyle
olaylar olmaz
 
kendi koyduğun yazıyı okumamışsın daha neresinde bahsediyor kent işçilerinden.etmez edemez çünkü onları atan kendi düşüncesinde olanlar
tekel işçileri 40000 lira tazminat alacak kent işçileri avuçlarını yalayacak sende kalkmış sizin gibi bilmem ne diyorsun
ben senin gibi at gözlüğümü takıp bakmıyorum olaylara
 
maaşlarını alıyorlarmı evet
tazmianları varmı evet

diğer işcilerin maaşları varmı hayır

tazminatları ...:rolleyes:
 
Geri
Üst