MARCUSX
New member
AKP neden hızla eriyor?
Kamuoyu araştırmaları, yedi yıldır girdiği bütün seçimleri açık ara kazanan AKP’nin hızlı bir “erime” sürecine girdiğini gösteriyor...
Oldukça “iyimser” anketlere göre bile, son bir yılda kaybedilen oy oranı yüzde 6 ile yüzde 8,5 arasında değişiyor...
Peki; AKP neden eriyor?
Önce AKP’nin son yedi yılda girdiği bütün seçimleri neden “büyük farkla” kazandığına bakalım:
***
* Büyük bir ekonomik krizden yeni çıkmıştık. Seçmen, dönemin iktidar partilerinden hesap sordu.
* AKP; “milli görüş çizgisini” terk edenlerden oluşuyordu. Bu yapısıyla, “merkez siyaset” teki boşluğu doldurmaya talipti.
* Toplumdaki “muhafazakârlaşmayı” iyi kullandı. Dini duyguları ve gelenekleri okşayarak, gönülleri kazandı.
* Dini değerleri yüksek ve gelir düzeyi düşük kesimler, Recep Tayyip Erdoğan’ı hem “karizmatik” buluyor hem de içlerinden biri olarak görüyordu.
* Kurucuları yıpranmamıştı.
* Devletin diğer kurumlarıyla çatışmayacakları izlenimi veriyorlardı.
* “Tek bayrak, tek millet, tek vatan” gibi sloganları kullandığı için, milliyetçi kesimlerin de desteğini topluyordu.
* İktidar olduktan sonra girdikleri tüm seçimlerde yoksulları yardıma boğdular, devletin tüm olanaklarını kullandılar.
* Kararsız seçmen, “alternatif” bir parti bulamadı.
* Dünya ekonomisindeki genel hava, 2007’nin sonuna kadar Türkiye ekonomisinin de pembe bir tablo yaşamasını sağladı. “Aman istikrar bozulmasın” kaygısı, AKP iktidarını daha da güçlendirdi.
* Anayasa Mahkemesi’nde görülen kapatma davası, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan kriz ve Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde yayınlanan
e-muhtıra, bu partiyi “mazlum” durumuna düşürdü. “Güçsüze sahip çıkma duygusu”, AKP’nin 2007’de oy patlaması yapmasını sağladı.
***
Gelelim, bugünkü eriyişin nedenlerine:
* Halk önceki iktidarın yaşattığı ekonomik krizin acısını unuttu; çünkü son iki yıldır çok daha büyüğünü yaşamaya başladı. Yüz binlerce insan işsiz kaldı, hacizler ve iflaslar patladı.
* Birbirini izleyen zamlar ve vergi artışları, toplumdaki gelir dağılımı uçurumunu iyice büyüttü. AKP, kendi zenginlerini yaratırken, yoksulların daha da yoksullaşmasına neden oldu.
* AKP’nin “merkez” partisi olmadığını düşünenler arttı. Özellikle Kürt açılımından sonra başlayan olaylara iktidarın seyirci kalması, kaygıları artırdı. Milliyetçi söylemlerin azalması, bunun yerine Kürtçü örgütlerin taleplerine önem verilmesi, bu partiye oy veren milliyetçileri ürküttü.
* Din devletine doğru gidildiği yönündeki endişeler arttı.
* Sokaktaki vatandaş Recep Tayyip Erdoğan’ı artık “kendilerinden biri” olarak görmemeye başladı. Servetiyle ilgili iddialar ve toplumun her kesimiyle girdiği kavgalar, karizmasını yitirmesine neden oldu.
* Partinin kurucuları ve yöneticileri hızla yıpranmaya, güvenilirliklerini kaybetmeye başladı.
* Dağıtılan sadakalar, yoksul kesimler tarafından kanıksandı.
* Kararsız seçmen, hâlâ bir alternatif bulamasa da çok kızdığı CHP ve MHP gibi partileri, “hiç değilse ülkeyi böldürmezler” diyerek sahiplenmeye başladı.
* “Mazlum” pozisyonunu koruyamadı, tam tersine “zalim”leşti...
***
Şimdi soru basit:
Bir iktidar partisi; böyle bir sürece girdikten sonra, yeniden eski gücüne kavuşabilir mi?
Ahkâm kesmeyeceğim; bu soruyu tarihe bakarak yanıtlayacağım:
Geçmişte bir örneği daha görülmedi!
*****
GÜNÜN SORUSU
AKP’de gelişmelerden rahatsızlık duyan milletvekillerinin sayısı hızla artıyormuş...
Rahatsızlıklarını dile getirmek için, En Büyük Devlet Büyüğü’nden izin mi bekliyorlar?
*****
Bakanlara yeni yıl hediyesi!
Emekli aylıklarına sadece 63 lirayla 101 lira arasında zam yapan hükümet, dört bakanına 2010 model Mercedes-S serisi makam arabası almış...
Devlet Bakanları Mehmet Aydın, Egemen Bağış, Selma Aliye Kavaf ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısına piyasa değeri 500 bin TL’yi bulan bu arabalarıyla gelmiş...
***
Yukarıdaki yazıda “AKP neden oy kaybediyor” diye sormuş ve yanıt bulmaya çalışmıştım ya...
Belki de o kadar uzun bir analize gerek yoktu...
Bu haberi paylaşmak yeterli olabilirdi!
MUSTAFA MUTLU
Kamuoyu araştırmaları, yedi yıldır girdiği bütün seçimleri açık ara kazanan AKP’nin hızlı bir “erime” sürecine girdiğini gösteriyor...
Oldukça “iyimser” anketlere göre bile, son bir yılda kaybedilen oy oranı yüzde 6 ile yüzde 8,5 arasında değişiyor...
Peki; AKP neden eriyor?
Önce AKP’nin son yedi yılda girdiği bütün seçimleri neden “büyük farkla” kazandığına bakalım:
***
* Büyük bir ekonomik krizden yeni çıkmıştık. Seçmen, dönemin iktidar partilerinden hesap sordu.
* AKP; “milli görüş çizgisini” terk edenlerden oluşuyordu. Bu yapısıyla, “merkez siyaset” teki boşluğu doldurmaya talipti.
* Toplumdaki “muhafazakârlaşmayı” iyi kullandı. Dini duyguları ve gelenekleri okşayarak, gönülleri kazandı.
* Dini değerleri yüksek ve gelir düzeyi düşük kesimler, Recep Tayyip Erdoğan’ı hem “karizmatik” buluyor hem de içlerinden biri olarak görüyordu.
* Kurucuları yıpranmamıştı.
* Devletin diğer kurumlarıyla çatışmayacakları izlenimi veriyorlardı.
* “Tek bayrak, tek millet, tek vatan” gibi sloganları kullandığı için, milliyetçi kesimlerin de desteğini topluyordu.
* İktidar olduktan sonra girdikleri tüm seçimlerde yoksulları yardıma boğdular, devletin tüm olanaklarını kullandılar.
* Kararsız seçmen, “alternatif” bir parti bulamadı.
* Dünya ekonomisindeki genel hava, 2007’nin sonuna kadar Türkiye ekonomisinin de pembe bir tablo yaşamasını sağladı. “Aman istikrar bozulmasın” kaygısı, AKP iktidarını daha da güçlendirdi.
* Anayasa Mahkemesi’nde görülen kapatma davası, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan kriz ve Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde yayınlanan
e-muhtıra, bu partiyi “mazlum” durumuna düşürdü. “Güçsüze sahip çıkma duygusu”, AKP’nin 2007’de oy patlaması yapmasını sağladı.
***
Gelelim, bugünkü eriyişin nedenlerine:
* Halk önceki iktidarın yaşattığı ekonomik krizin acısını unuttu; çünkü son iki yıldır çok daha büyüğünü yaşamaya başladı. Yüz binlerce insan işsiz kaldı, hacizler ve iflaslar patladı.
* Birbirini izleyen zamlar ve vergi artışları, toplumdaki gelir dağılımı uçurumunu iyice büyüttü. AKP, kendi zenginlerini yaratırken, yoksulların daha da yoksullaşmasına neden oldu.
* AKP’nin “merkez” partisi olmadığını düşünenler arttı. Özellikle Kürt açılımından sonra başlayan olaylara iktidarın seyirci kalması, kaygıları artırdı. Milliyetçi söylemlerin azalması, bunun yerine Kürtçü örgütlerin taleplerine önem verilmesi, bu partiye oy veren milliyetçileri ürküttü.
* Din devletine doğru gidildiği yönündeki endişeler arttı.
* Sokaktaki vatandaş Recep Tayyip Erdoğan’ı artık “kendilerinden biri” olarak görmemeye başladı. Servetiyle ilgili iddialar ve toplumun her kesimiyle girdiği kavgalar, karizmasını yitirmesine neden oldu.
* Partinin kurucuları ve yöneticileri hızla yıpranmaya, güvenilirliklerini kaybetmeye başladı.
* Dağıtılan sadakalar, yoksul kesimler tarafından kanıksandı.
* Kararsız seçmen, hâlâ bir alternatif bulamasa da çok kızdığı CHP ve MHP gibi partileri, “hiç değilse ülkeyi böldürmezler” diyerek sahiplenmeye başladı.
* “Mazlum” pozisyonunu koruyamadı, tam tersine “zalim”leşti...
***
Şimdi soru basit:
Bir iktidar partisi; böyle bir sürece girdikten sonra, yeniden eski gücüne kavuşabilir mi?
Ahkâm kesmeyeceğim; bu soruyu tarihe bakarak yanıtlayacağım:
Geçmişte bir örneği daha görülmedi!
*****
GÜNÜN SORUSU
AKP’de gelişmelerden rahatsızlık duyan milletvekillerinin sayısı hızla artıyormuş...
Rahatsızlıklarını dile getirmek için, En Büyük Devlet Büyüğü’nden izin mi bekliyorlar?
*****
Bakanlara yeni yıl hediyesi!
Emekli aylıklarına sadece 63 lirayla 101 lira arasında zam yapan hükümet, dört bakanına 2010 model Mercedes-S serisi makam arabası almış...
Devlet Bakanları Mehmet Aydın, Egemen Bağış, Selma Aliye Kavaf ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısına piyasa değeri 500 bin TL’yi bulan bu arabalarıyla gelmiş...
***
Yukarıdaki yazıda “AKP neden oy kaybediyor” diye sormuş ve yanıt bulmaya çalışmıştım ya...
Belki de o kadar uzun bir analize gerek yoktu...
Bu haberi paylaşmak yeterli olabilirdi!
MUSTAFA MUTLU