Açılım değil Menemen’in intikamı

TraFoo

Banned
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
2,032
Reaction score
0
Puanları
0
kubilay.jpg

Açılım değil Menemen’in intikamı

79 yıl önce 23 Aralık’ta, Menemen’de yeşil şeriat bayrağı açıp ‘Şeriat isteriz. Din elden gidiyor!’ diye çığlık atan ve sonra da Teğmen Kubilay’ı diri diri kesen bir grup ayaklanmıştı.

Onların amacı; belliydi. Bugün de aynı amaçta olup başka araçları kullananlar; türkiye’yi bir Türk ülkesi olmaktan çıkartacak mücadeleyi iyice ilerlettiler. Açılım denilen süreçle başlayan yeni dalgaya bir bakın. Batılı tefeci sermayenin içimizdeki adamları; Kürdistan projesinin sürdürücüleri ve şeriat bayrağı açmaya can atanlar; el ele vermiş durumdalar.

Bunun yakın tarihini kısaca hatırlatalım:
1925 yılı mart ayında; Şeyh Sait; İslamcı bir Kürt devleti kurmak ve hilafeti canlandırmak amacıyla isyan ediyor. İsyanı, Kürt Teali Cemiyeti ile Kürtçü Azadi örgütü destekliyor. İsyanın arkasında İngiltere bulunuyor. Türkiye; Musul’u İngiltere’den almak peşindedir. Yeni devlet; ciddi biçimde tehdit ediliyor. İşin içinde yurt dışına kaçmış olan Padişah Vahdettin’in de bulunduğunu Ali Fuat Cebesoy anılarında açıkça vurgulamaktadır.

1926′da Dersim bölgesindeki Kürtçüler karakollara saldırıyorlar. Şeyh Sait isyanına katılanların affedilmesi istenmektedir.

1930′da Ermenilerle Kürtlerin ortak kurduğu Hoybun örgütü, Ağrı bölgesinde büyük bir ayaklanma başlatıyor. İsyan son baharda büyük zorluklarla bastırılıyor. Arkasında Fransa olduğu biliniyor. Amaç Kürt devleti kurmak. Destekleyenler arasında şeriatçılar da bulunuyor.

Tam bu sırada Bülent Arınç’ın memleketi Menemen’de dinciler; teğmen Kubilay’ın başını bağ bıçağıyla kesip şeriat sancağına takıyorlar.

Geldiğimiz noktada; gerici takımı ile Kürtçü takımı tam bir ittifak içinde cumhuriyet kurumlarına saldırıyor. Bunlara; tıpkı 1920′lerde, 30′larda İngiltere’nin yaptığı gibi Batılı emperyalizm destek veriyor.

HÜRRİYET VE İTİLAF PARTİSİ YAŞIYOR
Artık gerçekleri söyleme zamanı gelmiştir: Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran millet; Türk milletidir. İşin içine Kürtleri sokanlar; bilgiye değil söylentiye dayananlardır. Olaylar gösteriyor ki Kürtler, Kürtçüler; daha en başından beri Mustafa Kemal’i ve Kuva-yı Milliye’yi düşman kabul etmişlerdir. Sivas Kongresi’ni basıp Mustafa Kemal’i öldürmeye kalkışanlar da Kürt Teali Cemiyeti’ne bağlı kişilerdir. İngilizler; Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’e karşı Kürtleri kullanmıştır. Açın İngiliz belgelerini bakın. 1920/21′de patlatılan Koçkırı ayaklanması da Kürtçü-Kürdistancı bir yapıdadır.
PKK da ilki 1908′de kurulan Kürtçü/Kürdistancı örgütlerin devamıdır.
Bu Kürtçü örgütleri; dönemin muhafazakar partisi, dinci Hürriyet ve İtilaf Partisi desteklemiştir. Menemen’deki örgütün arkasında Kürt Teali Cemiyeti’nin üyeleri ile bu İtilafçılar da bulunmaktadır.

1918′lerdeki Hürriyet ve İtilaf Partisi ne ise bugünkü dinci partiler de aynısıdır. Kürtçü /Kürdistancı kadrolarla işbirliği halinde; Batılılarla el el ele…

BÜTÜN TÜRKLERİ MAHKUM EDECEKLER
Hürriyet ve İtilaf Partisi kurucuları; Türk milletinin düşmanı idiler; bu Türkler ne gariptir ki kendilerini daha çok Arap gibi görüyorlardı. Tıpkı günümüzdeki bazı siyasetçiler gibi… Şeyh- molla takımının elinde gericileştirilen Kürtleri destek güç yapmışlardı. Türkiye’yi düşman işgaline açan; ihanet antlaşması Sevr’i imzalayanlar da bu İtilafçılardı.
O ittifak; şimdi; yeniden ve daha kapsamlı bir saldırı başlatmış bulunuyor. Şimdi; kimse Derviş Mehmet gibi yeşil sancak açıp kelle kesmek için hareket etmiyor. Şimdikiler; basını, eğitimi, bizzat devletin kurumlarını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti ile savaşa başladılar.

Buradaki amaç; devleti kuran Türk milletini mahkum etmektir.
‘Türk demeyelim; Türkiyeli diyelim!’ isteğinin altında bu eski ittifak bulunuyor.
Anayasa değişikliğini; getirip Türk milleti kavramını değiştirmeye dayayanların amacı; cumhuriyetle özdeşleşen bir kimliği mahkum etme çabasıdır.

Menemen’de insan kesenler; Sivas’ta aydınları yakanlar; İtilafçı zihniyetin yaşayan çocukları idiler.
Şimdi; Türk milletinden Menemen’de asılan yobazların intikamı alınıyor. Aynı zamanda Şeyh Said’in de…


Açılım değil Menemen’in intikamı - İlk Kurşun Gazetesi
 
İşte gerçeklere parmak basan bir yazı.Altına aynen imzamı atıyorum.
 
dam üstünde saksağan gel bize bazı bazı tadında bir yazı

ayrıca Menemen olayı İsmet İnönü nün muhalefetteki Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kapattırmak için planladığı bir provakasyondur. amacına da ulşamıştır

Yani Günümüzün Danıştay Saldırısıdır

Danıştay saldırısı nı da dinciler yaptı dediler ama gerçekte yapanların ergenekoncular olduğu ortaya çıktı. ancak günümüz dekiler amacına ulaşamamıştır
 
Gerçekler işte bunlar. Ama nedense insanlar gözünü açıp doğrunun arkasında ilerlicene, saçma sapan "kroki yutan süikastci" palavralarına inanıyor. Buda ne büyük cehalet içersinde olduğumuzu gösterir.

Aslında Atatürk bunların hepsinin gerçekleşceini çok önceden biliyordu. O yüzden sağlam temeller attı. Türk, kürt, çerkez yada boşnak hangi soydan olursa olsun hangi dinden olursa olsun farketmez, gerçekten kendini bu eserin birparçası, bu ülkenin vatandaşı, bu ilkelerin takipcisi bir Türk olarak görüyorsa, üzerine düşen görev bu temeller üzerine Atatürkün bahsettiği o büyük medeniyeti kurmaktır.

Ve şuna dikkat çekmek gerekirki, intikam peşinde koşan torunların sonu yobaz dedelerine benzer...
 
e ama yuh artık, adamlar nasıl iftira atarız diye hindiler gibi düsünüyorlar be
 
dam üstünde saksağan gel bize bazı bazı tadında bir yazı

ayrıca Menemen olayı İsmet İnönü nün muhalefetteki Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kapattırmak için planladığı bir provakasyondur. amacına da ulşamıştır

Yani Günümüzün Danıştay Saldırısıdır

Danıştay saldırısı nı da dinciler yaptı dediler ama gerçekte yapanların ergenekoncular olduğu ortaya çıktı. ancak günümüz dekiler amacına ulaşamamıştır


Delilleri koyarmısın ortaya. Ne kadar rahat çamur atıyosun.
 
Delilleri koyarmısın ortaya. Ne kadar rahat çamur atıyosun.[/QUOTEbunların işi gücü komplo teorileri üretmek, sonunda kendileri de paranoyak oldular. 80 sens önce olan bi olayı bile provakasyon olarak niteleyenler elbette kendi yalanlarına kendileri inanırlar sonunda.
 
Şeyh Sait isyanı;kaçan 12 kişiyi yakalamaya gelen askerler kaçakları Şeyh Sait'in olduğu köyde kıstırırlar.O esnada da orda kalabalık bir düğün olmaktadır.Durum Şeyh'e arz edilince
''şuan burda bir düğün olmaktadır eğer onları çatışarak almak isterlerseniz ortalık karışacaktır.düğün merasimi bittiğinde size aradığınız kişileri vermeye söz veriyorum''der fakat görevli subay teklifi red eder.bunun üzerine bir evde sıkıştıralan 12 kişiyle çatışmaya girilir kaç kişinin öldüğünü bilmiyorum. daha sonra olaylar daha da karışır isyan havası verilir neticede isyan falan yoktur.olayın ana hatları böledir.

bu yazdıkarımı Necip Fazıl KISAKÜREK'in Son Devrin Dil Mazlumları kitabından okudum
detaylar için o kaynağa başvurun sağlam kaynaktır.
 
Geri
Üst