Siz buna asimetrik psikolojik harekât mı diyorsunuz?

Tuğra Han

Banned
Katılım
28 Eki 2008
Mesajlar
325
Reaction score
0
Puanları
0
Ünal Kalafat o gün orada o anda şehit düşen 33 erden birisiydi. Şahadeti ancak dört gün sonra ailesine bildirildi.

Ailenin yapacak bir şeyi yoktu.
Vatan sağ olsundu!

Baba Selami Kalafat sağ gönderdiği oğlunun cesedini almak için Elazığ'a gitti.

Ama şehidin cenazesi ortalarda yoktu.

Baba şaşkın!

Nasıl olur, oğlumun cenazesini bile alamayacak mıyız?

Dediler ki, "Oğlun yanlışlıkla Çanakkaleli bir aileye verilmiş, orada gömülmüş."

Ver elini Çanakkale...

Sözü edilen ceset bulunur, DNA testi yapılır. Ancak söz konusu ceset bir kadına aittir.

Baba oğlunun ölüm haberine üzülmekten vazgeçmiştir.

Şehidinin cesedini bulabilse sevinecektir!

Mahkemeye gidilir.

"Oğlun Elazığ'da gömülmüş" denir.

Bir DNA testi daha.

O ceset de şehidin cesedi değildir.

Şehidin cenazesi kaybolmuştur.

Şehidin babası kahrolmuştur.

Ama ne yapsın, yapacak bir şey yoktur.

Vatan sağ olsundur.

Biraz sitem etse,

biraz kahretse,

biraz çıkışsa şehidin komutanlarına,

"Sen bize asimetrik psikolojik harekât mı yapıyorsun" sözleri ile karşılaşma ihtimali çok yüksektir!

"Oğlun şehit ama cenazesi ortalarda yok."

Sakın bunları yazmayın.

Bunları konuşmayın.

Bizi yıpratıyorsunuz...

İyi de; şehidin cenazesi bile ailesine doğru biçimde teslim edilemiyorsa insan "Bizi yıpratmayın" demeye biraz utanır.

Yanlış mı söylüyorum şehidim, ne dersin!

Nuh GÖNÜLTAŞ-Bugün
 
Çarpık zihniyet,herşeyi çarpıtıyor!
 
Nuh Gönültaşın şehitler burada komutanlar nerede yazısını hatırlayan varmı?

Aynı benzerlikte bir yazı yazmış, amaç ordumuza dil uzatmak........
 
TÜRK ORDUSUNU KARALAMAK İSTEYEN FETHULLAHÇI PROVAKATÖR; NUH GÖNÜLTAŞ SUSTURULDU!!!

Şehit aileleri Ordu’ya dil uzatan Nuh Gönültaş’ı protesto etti

Subaylar nerede imiş!

FETHULLAH Gülen’e yakınlığı ile bilinen Bugün Gazetesi’nde dün bir köşe yazısı. Başlığı şöyle:

"Erlerimiz savaşıyor, subaylarımız nerede?"

Başlığı okuyunca ne demek istediğini anlıyorsunuz. PKK mücadelesinde subaylarımız yok! Onlar sütre gerisine çekilip keyif yaparken erlerimizi araziye sürüyorlar. Erlerimiz şehit düşüyor, yaralanıyor, sakat kalıyor.

Yazıda özetle aynen şöyle deniliyor:

"Muharebe subay işidir. Ama (Güneydoğu’da) erler savaştırılıyor, yedeksubaylar savaştırılıyor.

PKK ile mücadelede subaylarımız nerede?

Ortada mücadele planı yok.

PKK ile mücadele er muharebesi değil, subay muhaberesidir. Bölgede kaç subay vardır? Subaylarımız nerede?"

Türkiye’de belli kesimlerde korkunç bir ordu düşmanlığı var. Özellikle şeriatçılarda ve kendilerini "aydın" olarak tanımlayan entel kesimde bu düşmanlık had safhada.

* * *

Dünyanın her yerindeki savaşlarda rütbeli kaybı daha az, er kaybı daha fazladır. Nerede, hangi savaşta olursa olsun bu gerçek değişmez.

PKK olayında da böyledir. Kaldı ki, o kesimlerin tamamı vatan evladıdır.

Olayı kirli siyasete, ordu düşmanlığına alet etmenin anlamı yoktur.

Subaylar nerede imiş!

Bu yazıyı yazan şahıs Güneydoğu’da binlerce subay ve astsubayımızın evlerinden ve ailelerinden uzakta, mütevazı lojmanlarda, kışlalarda, arazide çadırlarda, karakol binalarında yattığını herhalde bilmiyor. Ya da bildiği halde, sadece onları suçlamak için bu incileri döktürüyor.

...

Kim ve hangi rütbede olursa olsun onlar şehitlerimizdir, sakat kalmış, hayatı kaymış gazilerimizdir. Sen Fethullah Gülen ekibinden o gazeteye geçmiş olabilirsin. Siyasal nedenlerle Türk Ordusu’na karşı da olabilirsin.

Ama kendi askerin, subayın için bunları yazmaya hakkın yoktur. Bu gibi yazılar ve söylemler sadece PKK’ya moral verir.

Bugün Gazetesi’nin sahibi olan İpek Ailesi’ni tanıyorum. Bu tür yazıları hoşgörüyle karşılayacak insanlar olmadıklarını da biliyorum. Söz konusu yazıyı okurken, yazan şahıs adına gerçekten utandım.

O yazıyı kaleme alan şahıs -eğer yüreği yetiyorsa- yarınki yazısında Başbakan ve ekibine sormalıdır:

"Dün, sizin ’kelle’ diye tanımladığınız yedi şehit cenazesi kaldırdık. Parti ve seçim işlerini bir günlüğüne bırakıp hangisine katıldınız?"

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6662703.asp?yazarid=5&gid=61
TÜRK ORDUSUNU KARALAMAK ISTEYEN FETHULLAHÇI PROVAKATÖR; NUH GÖNÜLTAS SUSTURULDU

SEVGİLİ okuyucularım, bugün yazı günüm değil. Ancak bazen öyle oluyor ki, içinizden bir şeyler patlıyor ve günü olmadığı halde oturup yazmaya başlıyorsunuz.

Şırnak’ta yeniden üç şehit verdik.

Yarbay, binbaşı, er.

Fethullahçı şahıs merak etmişti, köşe yazısında daha birkaç gün önce soruyordu. Yazısının başlığı şöyle idi:

"Erlerimiz Savaşıyor, Subaylarımız Nerede?"

Sonra devam ediyordu:

"Muharebe subay işidir. Ama (Güneydoğu’da) erler savaştırılıyor, yedeksubaylar savaştırılıyor.

PKK ile mücadelede subaylarımız nerede?

Ortada mücadele planı yok.

PKK ile mücadele er muharebesi değil, subay muhaberesidir. Bölgede kaç subay vardır? Subaylarımız nerede?"

Herhalde, bölgedeki binlerce rütbeliyi piknikte, tatilde, turistik gezide zannediyordu! Ya da bunları gıcıklık olsun, cemaatin hoşuna gitsin diye yazıyordu. Önceki akşam saatlerinde ikisi subay üç askerimiz şehit edildi.

Yarbay Melih Gülova, Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ve er Hasan Güreşen.

Allah hepsine rahmet eylesin. Allah "Subaylar nerede" diye hiç utanmadan yazı yazanların günahını affetsin.

Subaylar işte orada. Tabutlarının içinde yatıyorlar.

* * *

Güneydoğu’da bugüne kadar general dahil her rütbeden yüzlerce subay ve astsubayımız, binlerce askerimiz, polisimiz şehit düştü. Ancak bazıları, özellikle din baronlarının adamları ve kendilerini piyasada "aydın (!)" diye yutturan bizim entel-liboş kesim, sırf kendilerine özgü asker düşmanlığı nedeniyle, rütbeliler için böyle uçuk, saçma sapan yazı ve yorumlarla gitmeyi yeğledi.

Subaylar nerede imiş!

Şimdi Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir istirhamım var. PKK terörünün başladığı 1984 yılından bu yana Güneydoğu’da şehit düşen subay ve astsubaylarımızın sayısını açıklasınlar.

Bu rakama ayrıca rütbeli rütbesiz bütün personel sayısını da eklesinler.

Dikkatinizi çekerim, biz burada sadece şehitlerle ilgileniyoruz. Odaklanma orada.

Bir de (rütbeli rütbesiz) sakat kalan ve birçok sorunla boğuşan binlerce gazimiz var. Elini kolunu, ayağını bacağını, gözlerini yitiren, yaşam savaşı veren gaziler. Devlet onların maaşıyla bile uğraşıyor. Çoğu Emekli Sandığı aleyhine davalar açtı. Böyle binlerce dava var. O insanların maaşına bile göz dikenler, onların hakkını savunacak bir tek yasayı bile 4.5 yıl içerisinde çıkarmayanlar, şimdi Türkiye’yi yönetiyor.

Onların destekçileri ise haykırıyor: "Subaylar nerede?"

Tablo felaket, tam bir yüz karası. Tablo ne insanlığa yakışıyor, ne Müslümanlığa, ne de devlet yönetimine.

* * *

Bu yazıyı yazarken bir şeyi çok merak ediyorum. Şehit Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu’nun cenazesi bugün Ankara’da toprağa verilecek. Bay Başbakan acaba törene gelecek mi?

Gelirse katılanlardan acaba alkış mı alacak!!!

Yoksa yine (en hafif deyimiyle) protesto mu edilecek?

Sevgili okuyucularım, kimlerin elinde ne günlere kaldığımızı hep birlikte görüyoruz.

Fakat endişe etmeyin, bu günler de geçecek. Çok az kaldı.

Emin ÇÖLAŞAN 11 Haziran 2007
TÜRK ORDUSUNU KARALAMAK ISTEYEN FETHULLAHÇI PROVAKATÖR; NUH GÖNÜLTAS SUSTURULDU


ŞEHİT YARBAY MELİH GÜLOVA, ÜÇÜNCÜ KEZ 'ŞARK HİZMETİ'NE GİTMİŞTİ
111manset2.jpg

Şırnak ilk tercihiydi

Güçlükonak'ta şehit edilen Yarbay Melih Gülova, Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ile er Hasan Güreşen bugün toprağa veriliyor. Gülova'nın üçüncü 'şark hizmeti'ni yaptığı ve Şırnak'ın ilk tercihi olduğu öğrenildi



axgun01.jpg


Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde operasyon dönüşü PKK'lı teröristlerin yola döşediği uzaktan kumandalı mayının patlatılması sonucu şehit düşen Yarbay Melih Gülova, Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ve er Hasan Güreşen için dün Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda uğurlama töreni düzenlendi. Törene Şırnak Valisi Selahattin Aparı, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, üst düzey subaylar ve korucular katıldı.
Basına kapalı törenin ardından şehitlerin cenazeleri önce helikopterle Diyarbakır Askeri Havaalanı'na, oradan da toprağa verilmek üzere uçakla memleketlerine gönderildi.

10 yıllık evliydi

Bursalı olan Piyade Yarbay Gülova (43), üçüncü kez doğu hizmetine gitmişti. Teğmenliğinde Ağrı'ya giden Gülova, yüzbaşıyken Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde görev yaptı. Manisa'ya tayin edilen Gülova, Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde görev yapan ve 6 ay önce Yardımcı Doçent olan öğretim üyesi Asena Gülova (37) ile 10 yıl önce evlendi. Çiftin mutlu birlikteliklerinden tek çocukları Naz dünyaya geldi.
Yarbay Gülova'ya geçen yıl üçüncü kez doğu görevi çıktı ve terörle mücadelede en kritik merkezlerden biri olan Şırnak'ı, gitmek istediği yerler arasında ilk sırada tercih etti. Öğretim üyesi eşi Asena Gülova ile kızı Naz (4) ise Manisa'da kaldı. Asena Gülova, eşinin şehit olduğunu öğrenince baygınlık geçirdi.



Operasyonda bir er daha şehit

DHA

Şırnak'ta sürdürülen operasyonlarda Osmaniyeli er Murat Kahraman da şehit oldu. Yedi aylık asker olan oğullarının acı haberini komutanlarından alan Hatice ve Mehmet Kahraman, sinir krizi geçirdi. Dördü kız 10 kardeşi olan Kahraman'ın, terhis olduktan sonra Almanya'da yaşayan nişanlısı ile evlenmeyi planladığı öğrenildi. Ağabey Tahir Kahraman, "Kardeşimle dün telefonla görüşmüştük. Morali yerindeydi. Bugün şehit olduğu haberini aldık. Teröristleri Allah'a havale ediyorum" dedi.

Binbaşının eşi TV'den öğrendi

Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu'nun Ankara Mamak'taki askeri lojmanda oturan ailesi acı haberle yasa boğuldu. Çocukları Emre (18) ve Eren'le (11) birlikte Ankara'da kalan Nilgün Armutçuoğlu, acı haberi televizyondan öğrendi. Askeriyede sivil memur olarak çalışan ve bir yıl önce emekli olan Nilgün Armutçuoğlu ile çocuklarını yakınları sakinleştirmeye çalıştı. 18 yaşındaki Emre'nin ÖSS'ye gireceği öğrenildi.
Dört çocuğunun en büyüğü olan Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu'nu şehit veren emekli baba Haydar Armutçuoğlu da acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Şehit Binbaşı Armutçuoğlu'nun ağıtlar yakan yakınları, terör örgütüne de lanet yağdırdı. Şehit Binbaşı bugün Kocatepe Camii'ndeki törenin ardından Cebeci Şehitliği'nde toprağa verilecek. Törene Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın da katılabileceği öğrenildi.


BUGÜN YAZARI GÖNÜLTAŞ SORMUŞTU:

Subaylarımız nerede?

Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, 6 Haziran'da "Erlerimiz savaşıyor subaylarımız nerede?" başlıklı bir yazı yazmıştı. Gönültaş yazıda söyle demişti:
"Niye 30 yıldır bu bela yüreğimizi yakıyor, niye engellenemiyor? Bunlardan birinci sebep subay kadrosunun asıl görevi olan bu işlerden çok siyasetle, iç siyasetle uğraşması, gerçek görevine gerektiği gibi odaklanmamasıdır. Askerin kafasındaki tehdit sıralaması ne yazık ki farklıdır ve bu sıralama ne yazık ki yanlıştır... Muharebe subay işidir. Ama ne yazık ki erler savaştırılıyor, yedek subaylar savaştırılıyor. PKK ile mücadelede subaylarımız nerede?"
Bu arada yazıya, gazetenin internet arşivinde yer verilmediği görüldü.
axgun014.jpg


'Oğlum son olsun'

İstanbullu er Hasan Güreşen'in şehit olduğu haberi ailesinin Gaziosmanpaşa Merkez Mahallesi'ndeki evine bomba gibi düştü. Ev taziyeye gelenlerle dolup taşarken, Güreşen ailesinin fenalaşan fertlerine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nce görevlendirilen ekip ilk müdahaleyi yaptı. Evli olan şehit erin 9 aylık Ahmet Nuri ile 2.5 yaşında Zehra isimli iki çocuğunun bulunduğu belirtildi.
Telefonla ulaşamadığı 23 yaşındaki oğlunun şehit olduğunu televizyon haberlerinden öğrenen Nuri Güreşen, "Vatan sağ olsun, benim şehidim son olsun" dedi. Şehit erin dayısının oğlu Tosun İpek'in de 19 yıl önce vatani görevini yaptığı sırada şehit olduğu öğrenildi. Güreşen, bugün Levent Camii'ndeki törenin ardından toprağa verilecek.

TÜRK ORDUSUNU KARALAMAK ISTEYEN FETHULLAHÇI PROVAKATÖR; NUH GÖNÜLTAS SUSTURULDU
 
Yobaz böyledir

YOBAZ BÖYLEDİR

Türbanlıyı koru, askerle dövüş

Irak'taki ABD güçlerinin bile kollayıp silahlandırdığı uluslararası çete ile başımız belada. PKK, Türkiye düşmanı bütün devletlerden yardım alarak; Irak'tan da insan devşirerek tuzaklar kuruyor, askerlerimizi şehit ediyor.
Evladının teröre yem olduğunu gören aileler, PKK terör çetesini ve onu kollayanları lanetliyor. Bu arada da teröre karşı önlem almayan, önlem almamakta inat eden hükümet de bu öfkeden payını alıyor. Bunu gören Başbakan fetva veriyor:
-Şehitler üzerinden siyaset yapmayın.
Halbuki bu tepkiler siyaset değil; insanın hayat hakkını savunma çığlığıdır.
Başbakan Erdoğan, türban üzerinden siyaset yapıp oy devşirdiği için bu şehit tepkisini de ona benzetiyor.
Başbakan; imam hatipler üzerinden siyaset yapıp oy topladığı için şehitlerin cenaze törenlerini de o kendi işine benzetiyor.
Şimdi vicdan sahiplerine soruyorum: Bu başbakan; terör odaklarının üstüne gidebildi mi? Bu başbakan teröre siyasi destek veren DEP'lilere, HEP'lilere, DTP'lilere söz edebildi mi? Bu başbakan PKK'nin siyasi kanadını hapisten çıkarttırıp onları Dışişleri Bakanlığı Konutunda sağ kolu durumundaki Abdullah Gül'e ağırlatmadı mı? Abdullah Gül bu siyasi PKK'lilerin hapisten çıkartılmasını çok istediklerini zamanında birkaç kez dile getirmedi mi?
PKK iyice bastırılıp geriletilmişken, 5 yıl boyunca eylem yapamamışken, terör örgütü bu hükümet zamanında derlenip toparlanıp eyleme başlamadı mı?
Başbakan Erdoğan; 'Türkiye'de Kürt sorunu vardır!' diyerek PKK'nin siyasi sloganına sahip çıkmadı mı? 'Türk yok Türkiyelilik var!' diyen Başbakan Erdoğan, PKK'nin sloganına sahip çıkmış olmadı mı? Şimdi ne hakla çıkıp da azdırdıkları PKK can alırken PKK'yı değil de şehit cenazelerine katılanları; terörü lanetliyenleri eleştirir bu Başbakan?

DAHA ÇOK DEMOKRASİ DAHA ÇOK ŞEHİT
Türk Ordusu, aylardır Hükümet'i uyarıyor: Terör, Kuzey Irak'ta, Barzani ve Talabani tarafından destekleniyor; ABD tarafından şımartılıyor. Bunlar içeride demokratik hakları kullanarak örgütleniyorlar, yayılıyorlar. Demokrasi adına yapılan değişiklikler, Türk milletine değil bölücü örgüte yarıyor.
Durum tehlikelidir. Bu yüzden terörü besleyen mevziler çökertilmelidir. Bunun için Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'a operasyon yapması şarttır. Bu harekat için de hükümetin karar alması gerekir. Eğer siyasi irade resmi karar almaz ise Türk ordusunun harekati uluslararası arenada gayrimeşru duruma düşer.
Hükümet; askerin harekatının meşrulaştırılması anlamına gelen Bakanlar Kurulu kararını ve TBMM kararını bir an önce çıkartmalıdır..
Başbakan Erdoğan, Türk askerinin terörün belini kırmasını istemiyor ki orduya sınırötesi harekat yapma yetkisini vermiyor. Böylece PKK'yi ayakta tutan dış destek yok edilemiyor.
Erler, subaylar tabutlara diziliyor... Millet buna isyan edince de Başbakan Erdoğan konuşuyor: Şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmayın.
Peki ne yapacaktı şehit aileleri; 'Vuranın ellerine sağlık; vurana yolu açan Başbakan da sağ olsun!' mu diyeceklerdi?



YOBAZ BÖYLEDİR

Asker düşmanlığı, bunların kromozomlarına işlenmiştir. Hükümet'in basındaki bir numaralı destekçileri Fethullahçı taifeden söz ediyorum. Efendileri, onlara; 'Sezdirmeden sistemin kılcal damarlarına kadar sızın!' emrini verdi; onlar da sızdılar... Polisteler, adliyedeler, milli eğitimdeler, müşavirlikteler, her yerdeler... Ve basındalar... Star'ı onlara sattılar. Bugün onların oldu. Zaman Gazetesi ise bunların Kabesi... İşaret, Amerika'da oturan Fethullah'tan oraya geliyor. Bunlara Yeni Şafak'ı ve küfürcü-şantajcı Vakit Gazetesi'ni de ekleyin. Basındaki Fethullahçı tosuncuklar, askeri kötülemek için çok ince numaralar çekerler. Bunlardan birisi, 'Güneydoğuda erler savaşıyor, subaylar kaçıyor!' anlamına gelen yazı döşenmiş. Sanki o erler oraya, kendi kafalarına göre pikniğe gidiyorlar da...
Bu yobazcık, bunca subayımız şehit olmuşken onları görmezden gelir... Yobazcıklar; 'Yahu bu güneydoğuya hep sıradan insanlaırn çocukları gidiyor; neden zenginlerin çocukları; neden başbakanların çocukları gitmiyor?' diye asla sormaz; soramaz.
Hele hele; ehliyet alabilen oğluna çürük raporu alan ve onu askerden kaçıran bir başbakana bu yobazcıklar asla söz edemezler...
Sonra da Allah'tan, Kuran'dan söz ederek sıradan insanları kandırırlar. Allah, kimseyi bunların durumuna düşürmesin.
(NOT: Abdullah Gül'ün dünkü Hürriyet'te yer alan 'Her şeyi göze aldık!' içerikli açıklaması; hiçbir şey yapmadıklarını ve yapmayacaklarını gösteren uyduruk bir açıklamadır. Bunlar; sıkıştıkları için kamuoyunu oyalamaya çalışıyorlar.)

Rıza Zelyut
www.gunes.com
 
tebrik ediyorum trafoo...bunları fettocular okuyamaz zaten okumaya alışkın da değil onlar...onlara biri fetva vericek ve düşünmeden kabullenecekler.ancak konu o değil...inşallah vatansever cumhuriyetçi Atatürkçü kardeşlerimiz sonuna kadar okuyordur...yoksa biz rehavette oldukça diğerleri aldıkları sokma akıllarla(ki onların da akıl hocaları usa desteğiyle iyi çalışıyorlar-ters yönde...keşke hayırlı vatansever işlere kafa yorsalar ama nerdeeee-)bilir bilmez hassas konularda zırvalıyorlar...
 
Trafoo kaynakalrına baktım çok ilginç.. bu kaynaklar sanki ele geçirilmiş hack lenmiş gibi... hanif islam .com diye link var ama sanki ergenekonun ve darbe heveslilerinin oluşturduğu manipülasyon siteleri gibi başka bir link, başka bir alanı olmayan altında da türk solu nun ve çydd cilerin oluşturduğu bir provaksyon sitesi gibi geldi bana yanlıyormuyum...

hani şu abd ye ve fetullaha abd ci diye söven , fakat kendiside abd de yaşayan ve torununu ABD de doğurtan ÇYDD ci güleseven YAŞER gibi lerin sitesi değilmi bu?bazen yutkunmak çok zordur ..yarım bardak su lütfen..
 
ben bu adamın cesurca yazdıgı su yazılara bayılıyorum.
 
millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. işte subayların yüce olan vazifesi budur. subayın yaşamak için bir çaresi vardır; şerefini korumak! hâlbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır.
M.KEMAL ATATÜRK böyle söylemişse mutlak bildiği vardır....
 
Aldatmanın en kötüsü Allah ile aldatmaktır...
Allah hepimizi ıslah eylesin..inşaAllah
 
İlker Başbuğ fırkateyne gideceğine aid olduğu yere Ağlama duvarına gitseydi ya

Bu kadar sarih ordusunun içinde cuntacılar barınırken(ki bence başı o) hala gereğini yapmamaktadır.

Kağıt parçası dedi,adli tıp o kağıdı ona yedittirdi.

Boru dedi,Emniyet ona borunun ne olduğunu ispat etti

Bu kadar hezimetten sonra hala konuşuyor hala kendini 2002 öncesinde sanıyor

O devirler bitti

Herkes haddini bilecek
 
İlker Başbuğ fırkateyne gideceğine aid olduğu yere Ağlama duvarına gitseydi ya

Bu kadar sarih ordusunun içinde cuntacılar barınırken(ki bence başı o) hala gereğini yapmamaktadır.

Kağıt parçası dedi,adli tıp o kağıdı ona yedittirdi.

Boru dedi,Emniyet ona borunun ne olduğunu ispat etti

Bu kadar hezimetten sonra hala konuşuyor hala kendini 2002 öncesinde sanıyor

O devirler bitti

Herkes haddini bilecek

ilker başbuğun yeri türkiyedir ilker başbuğ ne vatan hainidir ne de dini kullanarak boşnak çocukların mama parasını yiyecek bir insandır siz şimdiden fethullahın yanına gidin bir an önce çünkü 1 2 sene sonra istesenizde kaçamayacaksınız
 
Adamın yazdıklarını eleştiremeyenler papağan misali hep aynı klişeye başvuruyorlar Fetullahcı ymışş

anlattığı oılay gerçek mi değil mi sen onu söyle.Gerçek değilse gerçek olmadığınına dair belgeyi yada ilgili haberi koy

yok eğer gerçekse bu konuda varsa ki ( zannetmem) onu söyle

trafoları patlamış şehir şebekesi gibi cazır daya cazırdaya patlarsın böyle
 
oha nası bi demogojidir bu :) Allah rahmet eylesin şehidimize. bu artık suçlamak için yer aramaktan farksız. susuzluk olsa Tsk'dan bilceksinz. gitmeyin abicim siz askere gerek yok biz koruruz bu vatanı
 
Trafoo kaynakalrına baktım çok ilginç.. bu kaynaklar sanki ele geçirilmiş hack lenmiş gibi... hanif islam .com diye link var ama sanki ergenekonun ve darbe heveslilerinin oluşturduğu manipülasyon siteleri gibi başka bir link, başka bir alanı olmayan altında da türk solu nun ve çydd cilerin oluşturduğu bir provaksyon sitesi gibi geldi bana yanlıyormuyum...

hani şu abd ye ve fetullaha abd ci diye söven , fakat kendiside abd de yaşayan ve torununu ABD de doğurtan ÇYDD ci güleseven YAŞER gibi lerin sitesi değilmi bu?bazen yutkunmak çok zordur ..yarım bardak su lütfen..


valla ustam beni yazılarınızla mest ediyorsunuz allah sizler den razı olsun.:clap
 
Trafoo kaynakalrına baktım çok ilginç.. bu kaynaklar sanki ele geçirilmiş hack lenmiş gibi... hanif islam .com diye link var ama sanki ergenekonun ve darbe heveslilerinin oluşturduğu manipülasyon siteleri gibi başka bir link, başka bir alanı olmayan altında da türk solu nun ve çydd cilerin oluşturduğu bir provaksyon sitesi gibi geldi bana yanlıyormuyum...

hani şu abd ye ve fetullaha abd ci diye söven , fakat kendiside abd de yaşayan ve torununu ABD de doğurtan ÇYDD ci güleseven YAŞER gibi lerin sitesi değilmi bu?bazen yutkunmak çok zordur ..yarım bardak su lütfen..

Kaynaklarına baktıysan kimlerin ne yazdığınıda görürdün ama maksat çamur olsun, yazıların sahiplerini görmüyorsun taaaaa amerikaya gidip çocuk doğurtuyorsun.

Kaynaktaki yazıların sahiplerine odaklanmak varken amerikayı keşfetmek niyekiii?

Emin Çölaşan ,Altemur Kılıç, Hakkı Devrim ,Rıza Zelyut ,Necip Hablemitoğlu çokmu rahatsız ediyor?

Tarafın ateistlerini/komnisleri alkışlayıpta burda bize amerikayı göstermiş olmanız büyük bir şaşkınlık büyük bir hezeyandır.

Üstad dedik saygı duyduk ,biraz tutarlı sallayalım demi?

Sırf çamur atmak için üşenmeyip amerikaya kadar gittiniz bu kadar zahmete değermiydi?
 
İlker Başbuğ fırkateyne gideceğine aid olduğu yere Ağlama duvarına gitseydi ya

Bu kadar sarih ordusunun içinde cuntacılar barınırken(ki bence başı o) hala gereğini yapmamaktadır.

Kağıt parçası dedi,adli tıp o kağıdı ona yedittirdi.

Boru dedi,Emniyet ona borunun ne olduğunu ispat etti

Bu kadar hezimetten sonra hala konuşuyor hala kendini 2002 öncesinde sanıyor

O devirler bitti

Herkes haddini bilecek

Bak bu söylediğin olayların hepsi soruşturması ve kovuşturması devam eden olaylar...bunu kafana sokmalısın...daha kimse kimseye kağıt parçası falan yedirtmedi, borunun ne olduğu falan isat edilmedi...ama sizin gibiler işine gelenleri hemen omuş gibi lanse edip, sonra da aman efendim hukuka saygılıyız, demokrasiden yanayız...nutukları atanlardır....BU MUDUR HUKUKA SAYGILILIK...
 
Geri
Üst