sevgili değerli doslar gerçekten araştırma yapmıyorsunuz ezbere yazıyorsunuz.geleceği ve kıyameti Nebiler sultanı biliyordu Allahın tasarrufu altında idi rabbimizin izin verdiği kadarını bizlere haber verdi.
ikinci olararak Allahın tasarrufu altındaki bütün eyliyalarıda bilir.bize sadece izin verildiği kadarını söylerler işte ayetler.ayetleri iyi okuyun bir daha düşünün.sadece iki ayet veriyorum
AL-İ İMRAN - 191
Onlar (ulûl elbab, lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri), ayaktayken, otururken, yan üstü yatarken (daima ) Allah'ı zikrederler. Ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki): "Ey Rabbimiz! Sen bunları bâtıl olarak (boşuna ) yaratmadın. Sen Subhan'sın, artık bizi ateşin azabından koru.
AL-İ İMRAN - 7
Kitab'ı sana indiren O'dur. Onun bir kısmı muhkem (hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan) âyetlerdir, onlar Kitab'ın esasıdır ve diğerleri, muteşâbihtir (yoruma açık âyetlerdir). Fakat kalplerinde eğrilik (bâtıla meyil) bulunanlar, bu sebeble muteşâbih olanlara (yorum gerektirenlere) tâbî olurlar. Ondan fitne çıkarmak için, onun te'vilini (yorumunu) yapmak isterler. Ve onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez ve ilimde rusuh sahipleri ise: "Biz O'na îmân ettik, hepsi Rabbimizin katındandır" derler, onlar da tezekkür edemezler, sadece Ulûl'elbab (daimi zikrin ve sırların sahipleri) (tezekkür edebilir).
Ayrıca mehdi haz geleceği hakkında bir sürü ayet var işte ayetler
AL-İ İMRAN - 81
Ve Allah, nebilerden, "Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, ona mutlaka îmân edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye misak aldığı zaman, "İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?" diye buyurdu. (Onlar da): "İkrar ettik (kabul ettik)" dediler. (Allahû Teâlâ): "Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim." buyurdu.
AHZAB - 7
O zaman ki; Biz, nebîlerden onların misaklerini almıştık. Ve senden ve Hz. Nuh'tan ve Hz. İbrâhîm'den ve Hz. Musa'dan ve Meryemoğlu Hz. İsa'dan ve onlardan ağır bir misak aldık.
DUHAN
44 / DUHAN - 10
Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle.
44 / DUHAN - 11
(O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu, elîm bir azaptır.
44 / DUHAN - 12
Rabbimiz, azabı bizden kaldır. Muhakkak ki biz, mü'minleriz.
44 / DUHAN - 13
Onlara (herşeyi) açıklayan bir resûl gelmişti. (Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar.
44 / DUHAN - 14
Ve (O'NA) (şeytan tarafından vahyedilerek) “öğretilmiş” ve “deli” dediler ve sonra O'NDAN yüz çevirdiler.
44 / DUHAN - 15
Muhakkak ki Biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki siz (şirke) dönecek olanlarsınız.