- Katılım
- 1 May 2008
- Mesajlar
- 6,784
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sokaklar yangın yeri; Kürtler yaktı.
17 yaşındaki Serap hayatını kaybetti; Kürtler öldürdü.
Büyükşehirlerde araçlar kundaklandı; Kürtler yaptı.
Tokat’ta 7 asker şehit oldu; Kürtler katletti.
Sokağın algısı bu.
Algı gerçektir.
Önemli olan gerçeğin değil algının ne olduğudur.
Peki suçlu kim?
Kürt denilince sıradan vatandaşın zihninde canlanan bu sevimsiz resmin ressamı kim?
DTP dışındaki parti seçmenleri yaşanan olaylar için farklı tepkiler koyuyor ortaya.
Arada en sessiz ve çaresiz kalan ise yine Kürtler!
Düşünsenize; sadece ırkınızdan dolayı potansiyel DTP li ve PKK’cı sayılıyorsunuz.
Bir zamanlar her hacının, her başı örtülünün “Erbakancı” sayılması gibi.
Dindar seçmen kendini ayrıştırdı ve farklı siyasal partilerde yerini aldı, konumunu belirledi.
Kürt seçmen ise bunu yap(a)madı.
DTP üzerinden temsil edilen anlayışın başaramadığını gerçekleştirecek bir nesil yetiştiremedi mi bu ırk?
Hem Kürt hem liberal, hem Kürt hem dindar, hem Kürt hem laik, hem Kürt hem solcu…
Yok mu?
Elbette ki var.
Peki neredeler?
Kürt denildiğinde akla ilk gelen neden sadece DTP; Kürt lider denildiğinde neden sadece Abdullah ÖCALAN geliyor akıllara?
Kürt meselesinin efradını cami ağyarını mani bir biçimde çerçevesini çizecek ve meseleyi sadece ırkdaşlık değil vatandaşlık ve ortak haklar üzerinden anlayacak ve anlatacak hiç mi Kürt aydını, Kürt siyasetçisi yok?
Olmuyor işte!
Bu kafayla Kürt sorunu çözülmüyor?
DTP ve PKK üzerinden yükselen Kürt düşmanlığının önüne geçecek “Hey! Kürt deyince neden akıllara sadece bu ikisi geliyor. Biz de Kürdüz ancak ne DTP’liyiz ne de PKK’cıyız diyen Kürt evlatları aranıyor.
Duyurulur.