İsviçre Minareden mi,Yoksa Avrupa'da Artan Müslümanlıktan mı Korkuyor?

TraFoo

Banned
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
2,032
Reaction score
0
Puanları
0
thumbnail.php


İsviçre’de yapılan referandum’la “yeni camilere minare yapılmasına karşı yüzde 5 7,5 yasak getirilmesi” gerek Avrupa’da gerekse İslam ülkelerinde yankı bulmaya devam ediyor. İslam ülkeleri bu kararı kınarken, Avrupa’nın radikal Hıristiyan kişi ve partileri, bu yasağı desteklemeye başladılar.

Okullarda okurken, medeni kanunumuzu örnek aldığımız, Avrupa’da insan hakları yönünden İsviçre’nin modern, uygar bir ülke olduğu okutulurdu.

Bu minareyi ret kararı, insanların temel hak, dini ve inanç hürriyetini engellediği için, Avrupa İnsan hakları Sözleşmesine, BM insan hakları belgelerine de aykırı bulunmakta. Bu nedenle, kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden döneceği, uzmanlar tarafından söylenirken, İsviçrede’de tedirginlik yarattığı Avrupa medyasında belirtilmekte.

Kişinin dini, inancı konusundaki özgürlükleri, hakları referandumla engellenmesi, insan haklarının ihlalidir. Bunu şöyle de yorumlayabiliriz. İstanbul’daki kiliselerin çan kuleleri olsun mu olmasın mı, gibi bir olay.

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Bahçelievler filan sokakta içki içilsin mi, içilmesin mi? Gibi bir şey. Ezici çoğunluğun, azınlığın bulunduğu yerde kişinin inanç, ibadet, öteki temel haklarının referandumla tespit edilmesi, insan haklarına aykırı bir uygulamadır.

İşte bütün Müslümanları da endişeye sevk eden bu karar nedeni ile Müslümanların İsviçre’deki bankalardan paralarını çekeceği, ayrıca da İsviçre kökenli gıda devi Nestle’nin İslam dünyasında 50 fabrikasının bulunduğundan, olumsuz durum olasılığı karşında endişeye kapıldıkları, basına yansımıştı.
Nüfusu 7 milyon olan İsviçre’de 300 bin civarında Müslüman, 150 kadar cami bulunurken, bunlardan dört camide minare bulunmakta. Bu minarelerden ezan okunmamasına karşın, İsviçre’lilerin bundan nasıl rahatsız olduğunu anlamak mümkün değil.

, İsviçre’nin minareye “hayır” diyen oylama haberinde yayınlanan karikatürde, minare siluetinin önünde, Müslümanları kara çarşaf içindeki kadın motifiyle, çağ dışı göstermeleri de ayrıca dikkate değer.

Şu bir gerçek ki, Avrupa ülkelerinin nüfusları artmazken, Avrupa’nın birçok ülkesinde Müslüman sayısı ile birlikte, camiler de artmakta. “İngilizlerin yaptığı araştırmaya göre 2050 yılına kadar Avrupa Birliği 2008′de, AB ülkelerinin toplam nüfusunun yüzde beşi Müslüman iken, Müslüman ülkelerden Avrupa’ya artan göç ve Avrupalıların düşük doğum oranlarının, 2050′ye kadar bu oranın yüzde 20 olacağını göstermekte. Ne ki, Hıristiyanların nüfuslarının artmaması, göçler ve hızlı artan doğumlarla Avrupa’da Müslümanlığın gittikçe artması, Avrupa’nın ileride tamamen Müslüman olacağından bile bahsedilmekte. İşte İsviçreliler Müslümanlığın ve de camilerin artmasından korkmuş olmalılar. Onların da, dini olmaktan ziyade siyasal tavır olarak algıladığı, başbakanımızın, “minareler süngümüz” sözleri, Avrupalılara (İsviçre’ye) korku vermiş olmalı.

Daha başka kaynaklardan toplanan veriler de, İngiltere, İspanya ve Hollanda’nın kısa bir zaman içerisinde çok daha fazla Müslüman nüfusa ev sahipliği yapacağının işaretlerini veriyor..Mevcut nüfusu Almanya’dan 20 milyon az olan İngiltere’nin 2060′a kadar 70 milyonu aşacağı tahmin edilse de, Avrupa’nın ihtiyar nüfuslu olmasında en büyük paya da sahip olan bu iki ülkenin, gelecekte genç Müslüman nesle her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacağı da inkar edilmez bir gerçek. ,
Bu arada Avrupa’nın bütün başkentlerinde camiler bulunurken, Müslüman Türk korkusundan bir Atina’da cami bulunmamakta. İstatistikî bilgilerden ve uzmanların tahminlerinden öğrendiğimize göre, Avrupa’ bu gidişle, Müslümanların nüfusu ve Müslümanlık dinini her geçen yıl artması, Hıristiyan Avrupa’da bir korku yaratmış olmalı. Bu nedenle İsviçreliler de, cami minarelerinden değil, artan Müslümanlıktan korkmuş olmalıdırlar. Böylece bu hukuka uymayan referandumun yapılması, onların bu korkularının dışa vurmasıdır.

Bu konuda, AB toplantılarında bulunan İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpj, referandum sonucunu değerlendirirken “yasak Müslümanları değil, İslamcı köktenciliği hedefliyor” dedi. Aslında İsviçre’liler, minareden ziyade, Avrupa’da Müslümanlığın artışından korkmuş olmalılar.
Bunları söylerken, İsviçre’nin, Ermeni soykırım iddialarını parlamentolarından geçiren 18 ülkeden biri olduğunu, “Ermeni soykırım yok” diyenlere ceza uygulamaya başladığını da eklememiz gerekir.

Minareye “hayır” diyen İsviçre’yi kınıyoruz ama bir de aynayı kendimize tutarak öz eleştiride bulunursak, bizim de eksi yanlarımızın olduğunu düşünmemiz gerekir.
Trabzon’da rahibin öldürülmesi, Malatya’da üç misyoner’in kesilerek katledilmesi, Alevilerin cemevi açmalarına yapılan engellemeler gibi olaylara baktığımız zaman, acaba başkalarının din, mezhep gibi inançlarına ne derece hoş görülüyüz?

Antalya, Alanya gibi şehirlerimize ev alarak yerleşen, yaz turizmi için gelen binlerce Hıristiyana kilise yapmalarında çıkarılan engeller vardı. Başkalarını eleştirirken, kendimizi de düşünelim, söylediklerimize başkalarının da sözleri olduğunu hesaba katalım. Mesela Hıristiyanlar da, “siz de dünyanın en eski, en büyük kilisesi Ayasofya’ya minare yaptınız” diyorlar. Ayrıca, Müslüman âlemi denildi mi, Avrupalıların aklına Hizbullah, Taliban vb İslami terör geliyor. Böylece Minare falan diyerek, Müslümanlardan korkmaktalar.

(Burada, vurguncuların, hırsızların atasözü olan “minareyi çalan kılıfını hazırlar”; ayrıca, 17. Yüzyılda Osmanlının en gerici sülalesinin, “Peygamber zamanında minare yoktu” diyerek, Mimar Sinan’ın yaptığı minareleri yıkmaya teşebbüs etmeleri aklıma geldi, nedense).

Giden yaz, yapılan bir ankette, halkımızın yüzde 66’sının dine inanmayan, yüzde 64’ünün Yahudi, yüzde 52’sinin Hıristiyan komşu istemediğini gördük. ,
Perşembe akşamı Canlı Gaste’de Avrupa’yı tartışılan programda, Filozof Slavoj Zizek, “Bugünkü Avrupa ne istiyor?” diye sorarak, şunları söylemiştir:
“Avrupa’nın kafası karışık. Ne olmak istediklerinden emin değiller. Karar veremiyolar. Köktendinciliğin kalesi bir Hıristiyan Kulübü mü olmak istiyorlar? Bu aptalca referandumlar, kendi iktidarsızlıkarının, yeteneksizliklerinin göstergesi…Siz bu kafa karışıklığının mağdurusunuz. Bunları dikkate almayın. Avrupa’nın tazelenmek için bir şoka ihtiyacı var. Onu sarsın! Batı dünyası gençleşip yenilenecekse bu, Türkiye gibi ülkeler sayesinde olacaktır”.

Yazımızı bitirirken, Can Dündar’ın şu görüşlerine katılmamak mümkün mü:
“Giderek bağnazlaşan Batı’ya Batılılaşma dersi verebilir miyiz? Belki... Ama bu dersi verebilmek için önce biz, bağnazlıktan, minareleri süngü, camileri kışla, müminleri asker olarak görmekten vazgeçip ülkemizdeki kiliselere, çan sesine, kısaca “öteki”ne tahammülü öğrenmeliyiz”.

tumgazeteler

İslâmi Davet Avrupa’da müslüman nüfus hızla artıyor

Milliyet Melih Aşık 2.12.2009 sf 13

Prof. Yılmaz Esmer’in geçen yaz yayımlanan “Radikalizm ve Aşırıcılık Araştırması” adlı anketi

Milliyet “Minareler süngümüz” dersen… Can Dündar. Ada. 5.12.2009

Hakimiyet-i Milliye Gazetesi - İsviçre Minareden mi,Yoksa Avrupa'da Artan Müslümanlıktan mı Korkuyor?-Cevat KULAKSIZ
 
bu tip yazılar müslümanların öz güvenini gurunu kırıp başını kuma gömmesini sağlaması için yazılır örnekleri çoktur sonuçta MİSYONER faaliyettir. isviçreye islamın bir zararı olmamıştır... oranın müslüman olan yerli vatandaşları budurumdan rahatsız olduğunu radyoda dinledim .. onlardamı minareleri süngü görmüştür? dini yaşamk herkezin hakkıdır malatyada 3 misyoner trabzonda 1 rahip öldürülmesi provakasyon kokan harekettir . hoşgörüsüz millet olsak bütün türkiyede hristiyanlarır ahatsız ederdik lakin müslümanlara yapılan ayrımcılık ve işkenceler yanında bu devedekulak kalır...
hristiyanlardan böyle bir şikayet gelmediği halde müslüman kılıklı dalkavuk gizli msiyonerlerden gelmesi şaşırtıcı değildir. bi ülkede minarelerin olmaması o ülkede müslümanlığın yayılmasına engel olmayacaktır. yıllar önce yahudi mabedine yapılılan bombalı eylemde KAPIDAKİ MÜSLÜMAN TÜRK POLİSİ MABEDİ KORUMA GÖREVİNDE PARÇALANARAK ÖLDÜ bunada yazdılarmı çok merak ediyorum.

bu "İSVİÇRE MİNAREYİ YASAKLADI HAKLILAR BİZ ÇÜNKÜ İĞRENÇ VARLIKLARIZ" anlamına getirtilmeye alışılan yazıyı yazanıda buraya açıp destek verenide kınıyorum...
 
bu tip yazılar müslümanların öz güvenini gurunu kırıp başını kuma gömmesini sağlaması için yazılır örnekleri çoktur sonuçta MİSYONER faaliyettir. isviçreye islamın bir zararı olmamıştır... oranın müslüman olan yerli vatandaşları budurumdan rahatsız olduğunu radyoda dinledim .. onlardamı minareleri süngü görmüştür? dini yaşamk herkezin hakkıdır malatyada 3 misyoner trabzonda 1 rahip öldürülmesi provakasyon kokan harekettir . hoşgörüsüz millet olsak bütün türkiyede hristiyanlarır ahatsız ederdik lakin müslümanlara yapılan ayrımcılık ve işkenceler yanında bu devedekulak kalır...
hristiyanlardan böyle bir şikayet gelmediği halde müslüman kılıklı dalkavuk gizli msiyonerlerden gelmesi şaşırtıcı değildir. bi ülkede minarelerin olmaması o ülkede müslümanlığın yayılmasına engel olmayacaktır. yıllar önce yahudi mabedine yapılılan bombalı eylemde KAPIDAKİ MÜSLÜMAN TÜRK POLİSİ MABEDİ KORUMA GÖREVİNDE PARÇALANARAK ÖLDÜ bunada yazdılarmı çok merak ediyorum.

bu "İSVİÇRE MİNAREYİ YASAKLADI HAKLILAR BİZ ÇÜNKÜ İĞRENÇ VARLIKLARIZ" anlamına getirtilmeye alışılan yazıyı yazanıda buraya açıp destek verenide kınıyorum...

Yazıyı okuduğumdan beri kimseye hakaret etmeden nasıl güzel bir şey yazarım diye düşünüyordum. Sen gayet iyi açıklamışsın teşekkürler..
 
Çok yanlış bir anlaşılma var galiba onu düzelteyim öncelikle.

Avrupanın bir korkusu varsa bu islam değildir, vahşilik (yobazlık/irtica) tir.

Bir konuyu daha açığa kavuşturmaktan dolayı üzgünüm :)
 
Geri
Üst