MARCUSX
New member
AKP zenginleri Hummer’da halkın memuru sokakta!
45 gün önceydi. İkindi namazı okundu. Cenaze namazı da kılındı. Geçmişte çeşitli gazetelerde beraber çalıştığımız arkadaşlar hep birlikte ekonomi muhabirlerinden Bülent Yardımcı’yı Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verdik. Piyer Loti’de çay içip, Unkapanı’na yürüyerek ulaşalım dedim. 20’ye yakın eski dosttuk. Teklifimi bir tek arkadaşım kabul etti. Kendisi, “mütedeyyin” (dinine bağlı) biridir ve gençliğinde İslamcı-Doğucu şair Necip Fazıl’ın da öğrencisi olmuştu.
Akşam inmekteydi.
Konuşarak yürüyorduk.
Hammer bir cip geçti.
Sürücüsü türbanlı bir hanımdı.
Arkadaşımla göz göze geldik, (ismini burada yazmayacağım, işinden atarlar diye korkarım)“vergisini vererek helal kazanılmış parayla alınmıştır!” dedi. Yüzünde; “Bunlar yeni kaymak tabakamız...” diyen alaycı bir gülücük vardı.
2002’den önceydi.
Yine Hummer’lar vardı.
Yine zenginler biniyordu.
Hanımlar türbansızdı.
Saçları boyalı, tırnakları ojeli, dudakları rujlu Hummer cipe binmiş hanımların yanına 2009’da “türbanlılar” da yerleşti.
Pastaya ortak oldular.
***
AKP zenginleri cipte!
Hummer’da, konakta!
Yalıda, villada!
Halkın memuru yine sokakta.
Memurlar, sıkıntılarını dile getirmek için bugün iş bırakarak; “dertlerini, çaresizliklerini, sıkışmakta olduklarını ifade etmeye” çalışacaklar. Çalışanların durumu kötüye gidiyor.
Gelir dağılımı çok bozuldu.
Hızlı servet transferi yaşandı.
Yoksuldan zengine...
Devletten özel sektöre...
Ve Türkiye’den yurtdışına (yabancıya) korkunç gelir transferi oldu. Faizden, ranttan, kârdan, kiradan geçinen tuzu kuru zengin sınıfı ile ücreti ve maaşı ile geçinenler arasında büyük bir uçurum oluştu. Küresel kriz, uçurumu çok büyüttü.
Eşitsizlik bombadır.
Patlayacaktır!
Memurların, sokağa inmesi ve Başbakan’ın onları “Yasa dışına çıkmayın” diye uyarması patlamanın ilk ayak sesleridir.
Çok yüksek işsizlik var.
İşi olanlar da mutsuz.
Çalışan kaybediyor.
Böyle bir ekonomi yönetimi, kaçınılmaz olarak “bıçak kemiğe dayandı duygusunu dışa vurma” eylemlerini ateşler, ateşleyebilir. Memurların sokağa inmesi, depremin gelmekte olduğunun işareti sayılmalıdır.
***
Öğretmenler de memur!
Dün Öğretmenler Günü’ydü.
Kıyaslamalı tablolar açıklandı.
Gördünüz mü, neler yazıldı; Türkiye’de öğretmenlerin yıllık geliri, uluslararası ortalamalardan yaklaşık yüzde 50 daha az. İşe yeni başlayan bir ilköğretim öğretmeninin Avrupa Birliği’nde yıllık geliri ortalama 30 bin dolar, Türkiye’deki öğretmenin yıllık geliri ise onun yarısına bile yetişemeyen 14 bin dolardır. Öğretmenlerin, dolayısıyla memurların yüzde 32’sinin haneye giren aylık geliri 1.500 TL’nin altındadır.
Gelir uçurumu açılıyor.
Bir yanda Hummer cipe binmekte olan az sayıda türbanlı hanımlar, diğer yanda aralarında Maliye Bakanı’nın bacısının da bulunduğu “yeşil karta muhtaç” bedava sağlık hizmeti bekleyen, çocuğuna okul yardımı, sobasına kömür yardımı, mutfağına bulgur makarna yardımı gözleyen milyonlarca ev annesi muhtaç kadın sayısı ise artıyor.
Memurlar da bugün sokakta!
Necati DOĞRU
45 gün önceydi. İkindi namazı okundu. Cenaze namazı da kılındı. Geçmişte çeşitli gazetelerde beraber çalıştığımız arkadaşlar hep birlikte ekonomi muhabirlerinden Bülent Yardımcı’yı Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verdik. Piyer Loti’de çay içip, Unkapanı’na yürüyerek ulaşalım dedim. 20’ye yakın eski dosttuk. Teklifimi bir tek arkadaşım kabul etti. Kendisi, “mütedeyyin” (dinine bağlı) biridir ve gençliğinde İslamcı-Doğucu şair Necip Fazıl’ın da öğrencisi olmuştu.
Akşam inmekteydi.
Konuşarak yürüyorduk.
Hammer bir cip geçti.
Sürücüsü türbanlı bir hanımdı.
Arkadaşımla göz göze geldik, (ismini burada yazmayacağım, işinden atarlar diye korkarım)“vergisini vererek helal kazanılmış parayla alınmıştır!” dedi. Yüzünde; “Bunlar yeni kaymak tabakamız...” diyen alaycı bir gülücük vardı.
2002’den önceydi.
Yine Hummer’lar vardı.
Yine zenginler biniyordu.
Hanımlar türbansızdı.
Saçları boyalı, tırnakları ojeli, dudakları rujlu Hummer cipe binmiş hanımların yanına 2009’da “türbanlılar” da yerleşti.
Pastaya ortak oldular.
***
AKP zenginleri cipte!
Hummer’da, konakta!
Yalıda, villada!
Halkın memuru yine sokakta.
Memurlar, sıkıntılarını dile getirmek için bugün iş bırakarak; “dertlerini, çaresizliklerini, sıkışmakta olduklarını ifade etmeye” çalışacaklar. Çalışanların durumu kötüye gidiyor.
Gelir dağılımı çok bozuldu.
Hızlı servet transferi yaşandı.
Yoksuldan zengine...
Devletten özel sektöre...
Ve Türkiye’den yurtdışına (yabancıya) korkunç gelir transferi oldu. Faizden, ranttan, kârdan, kiradan geçinen tuzu kuru zengin sınıfı ile ücreti ve maaşı ile geçinenler arasında büyük bir uçurum oluştu. Küresel kriz, uçurumu çok büyüttü.
Eşitsizlik bombadır.
Patlayacaktır!
Memurların, sokağa inmesi ve Başbakan’ın onları “Yasa dışına çıkmayın” diye uyarması patlamanın ilk ayak sesleridir.
Çok yüksek işsizlik var.
İşi olanlar da mutsuz.
Çalışan kaybediyor.
Böyle bir ekonomi yönetimi, kaçınılmaz olarak “bıçak kemiğe dayandı duygusunu dışa vurma” eylemlerini ateşler, ateşleyebilir. Memurların sokağa inmesi, depremin gelmekte olduğunun işareti sayılmalıdır.
***
Öğretmenler de memur!
Dün Öğretmenler Günü’ydü.
Kıyaslamalı tablolar açıklandı.
Gördünüz mü, neler yazıldı; Türkiye’de öğretmenlerin yıllık geliri, uluslararası ortalamalardan yaklaşık yüzde 50 daha az. İşe yeni başlayan bir ilköğretim öğretmeninin Avrupa Birliği’nde yıllık geliri ortalama 30 bin dolar, Türkiye’deki öğretmenin yıllık geliri ise onun yarısına bile yetişemeyen 14 bin dolardır. Öğretmenlerin, dolayısıyla memurların yüzde 32’sinin haneye giren aylık geliri 1.500 TL’nin altındadır.
Gelir uçurumu açılıyor.
Bir yanda Hummer cipe binmekte olan az sayıda türbanlı hanımlar, diğer yanda aralarında Maliye Bakanı’nın bacısının da bulunduğu “yeşil karta muhtaç” bedava sağlık hizmeti bekleyen, çocuğuna okul yardımı, sobasına kömür yardımı, mutfağına bulgur makarna yardımı gözleyen milyonlarca ev annesi muhtaç kadın sayısı ise artıyor.
Memurlar da bugün sokakta!
Necati DOĞRU