Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

bu yazıyı yazan can dündar, Atatürk üzerinden Atatürk'e hakaret edip para kazanan şerefsizin tekidir.bu şerefsiz mustafa filminde, Atatürk'ü alkolik ve kadın düşkünü biri olarak göstermişti.Atatürk'ü sıradanlaştırmaya çalıştırmıştır.
[/url]

buna katılmk imkansız ;
Ata'nın alkolden öldüğü ortadayken , gittiği her ilde ciddi şekilde kadın istemini belirttiğini herkes bilirken sanki iftira gibiymiş bahsetmek doğru değil bana kalırsa ...

elbette insan hatırlamak istediği gibi hatırlar ama gerçeklerin de üstünü örtersen yokolmazlar sadece çarşaf altı olur ama gün yüzüne çıkınca da hoş olmaz

ki en çok anlamadığım şey şu ;
zamanında can dündara tapan laikler bugün neden söverler acep ???
bu adam sizden değil miydi ? ne oldu da aforoz ettiniz bir anda anlamak mümkün değil ...

ki burası demokratik bir ülke filmin içeriği yanlış olabilir ama sövmek doğru değil ...

Satılmış can dündar Atatürk üstünden amma siyaset yaptın... Şerefsiz hain... Al bunu vur orhan

pamuğa ikiside kansız vatan haini...

şimdiki chp gibi işte illa sığınacak bi yer arıyorlar kendi yorumlarını dikte ettirmek için ...

Lozan Antlaşması dünyanın en büyük taviz anlaşmasıdır. Savaşta kazandıklarımızı masada kaybettik

:clap :clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap:clap
 
600 yıl boyunca Türkün sırtına binmiş sömürmüş. Adı osmanlı. Savaşan Türk, sefasını süren padişah... Ben afra tafra yapmam. İçin rahat olsun. Sözlerim açık...

Servin uygulamaya konulmamasının sebebi milli mücadeledir...

Avrupanın sofrasında lokma olmuş osmanlı. Paylaşılmış osmanlı. Kül olmuş osmanlı.

Bu vaziyetten çıktı Türkiye Cumhuriyeti. Mücadeleyi başlatan Türk, eser sahibi Atatürk...

sen Osmanlı İmparatorluğunu böyle tanıyorsan diyecek sözüm yok sadece tarihi tarafsız bir gözle incele bakalım ne göreceksin tabi hatalı padişahlar vardır ama bunu koskoca Osmanlı İmparatorluğuna maletmek oldukça büyük bir hata olur bizim dinimizde ırkçılık yoktur yok türk yok zenci hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur ben müslümanlığımla ve türklüğümle gurur duyuyorum ama kimseden hiçbir üstünlüğüm sözkonusu olamaz“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki ALLAH yanında en değerli ve en üstün olanınız, takva bakımından en üstün olanınız (ALLAH'tan en çok korkanınız)dır. Şüphesiz ALLAH bilendir. Her şeyden haberi olandır.” (el-Hucurât, 49/13)
Irkçılık yapan, ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen, bizden değildir.) [Ebu Davud].
 
600 yıl boyunca Türkün sırtına binmiş sömürmüş. Adı osmanlı. Savaşan Türk, sefasını süren padişah... Ben afra tafra yapmam. İçin rahat olsun. Sözlerim açık...

Servin uygulamaya konulmamasının sebebi milli mücadeledir...

Avrupanın sofrasında lokma olmuş osmanlı. Paylaşılmış osmanlı. Kül olmuş osmanlı.

Bu vaziyetten çıktı Türkiye Cumhuriyeti. Mücadeleyi başlatan Türk, eser sahibi Atatürk...

şunu diyen bir adam sizce ne olabilir ??

1- 1923te gökten zembille inen atası olmayan
2- hiçbir şekilde bizle bağı olmadığı halde burda yorum yapan
3- rekleks bir şekilde atasına sövmeyi vazife edinmiş bir .....

artık yorum sayın hackhell'cilerin ...

şunu söylemek hangi akla hangi mantığa sığar ki anlamam ...

ama hak vermemek de elde değil ki ;
çünkü bizler atasına sövenlerin sıralarında ziyan olanlardanız ...

öyle eğitime böyle nesil ...
 
'Kürt Raporu' Deniz Baykal'ın değilmiş

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın övündüğü 'Kürt Raporu'nun Baykal'ın olmadığı iddia edildi. Erdal İnönü'nün insisiyatifi ile ortaya çıkan raporu Baykal genel sekreter olarak kerhen desteklemek zorunda kalmış.



50l69t.jpg




Murat Aksoy'un röportajı


t8m3op.jpg



Demokratik açılımda ilk adım geride kaldı ama ortam biraz gerildi. Toplumun her kesiminden DTP'ye sağduyu çağrısı var. Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile demokratik açılımda gelinen noktayı ve meşhur 1989 Kürt Raporunu konuştuk. 1989'daki Kürt Raporu ve Baykal ile ilgili görüşü net: “Baykal o rapuru hiçbir zaman sahiplenmedi”.

Demokratik açılımda ilk adım atıldı ve 34 kişi Türkiye'ye geldi. Ama çıkan görüntüler Türkiye'de önemli bir infial yarattı ve Başbakan tepki verdi. Ne düşünüyorsunuz bu süreç hakkında? Başbakan'ın Güneydoğu'da ortaya çıkan görüntüler hakkında “sil baştan yaparım” demesi yanlış. Erken söylenmiş bir söz. Evet Mahmur ve Kandil'den gelenlerin karşılanması sırasında çıkan görüntüler toplumun bir kısmını rahatsız etmiştir, infial uyandırmıştır. Ama bu yanlışı, başka bir yanlışla ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bu yanlışı çözmenin yolu başlayan ve çok önemli ve doğru olan bir süreci sürdürmektir. Başbakana yakışan budur. Tabi bir noktada şudur ki, bu gösterileri savaşın bitişi ve barışın başlangıcı olarak da okumak mümkündür. Sonuç olarak şunu söylemek mümkün, böylesine uzun süren bir şiddet sonrasında barış çabası önemlidir ve sancılı olacaktır. Bence iyi bir başlangıç olmuştur. Bunu küçük kaprislere ve siyasal çıkarlara feda etmeyelim. Şunu unutmayalım, bu 25 yıllık savaşta mağdur olanlar, köyleri yakılanlar, evleri yıkılanların küçük bir kısmı dışındakiler hepsi Türkiye'nin çeşitli illerine dağılmıştır. Mersin'e, İstanbul'a, İzmir'e. Bu insanlar Türkiye'de yaşamak istiyorlar. Bu önemli bir şanstır.

DTP İÇİNDEKİ ŞAHİNLER KULLANILABİLİR

DTP'ye düşen nedir bu süreçte?

Şunu kabul edelim. Kürt sorunu demokratik sistem içinde çözülecekse DTP burada bir aktördür. DTP'ye önemli bir sorumluluk düşmektedir. Ahmet Türk DTP ve Türkiye için bir şanstır. Çünkü kendisi 1989-1991 ve sonraki süreci, deneyimi gayet iyi bilmektedir. Bence bu süreçte biraz daha fazla sorumluluk almalıdır. Ama şu da bir gerçek ki, DTP içinde sağduyudan uzak hareket edenler vardır. Böyle davrananların çeşitli saikleri olabilir. şunu ifade edeyim: Bu süreç ancak onlar kullanılarak kesintiye uğrayabilir. Bu süreci bozmak isteyenler, bunları kullanmak isteyebilirler. Onlarda buna açıktırlar. Bunun nedeni bilinçsizliktir, bunun nedeni heyecandır vs. birçok şey sayabiliriz.

Önümüzdeki hafta Avrupa'dan gelecek bir grup var. Kitlesel bir karşılama bahsettiğiniz provasyona uygun bir ortam yaratabilir mi?

Olabilir. Daha önce söyledim. Bu hakları var. 25 yıllık bir savaş bitiyor, bu önemli bir olay. Ama bir taraftan da içinde bulunulan durum göz önüne alındığında İstanbul'da daha sembolik düzeyde bir karşılama daha sağduyulu bir yaklaşım olur. Mesele her Kürt bir Türk arkadaşını alarak gitsin karşılamaya. Kucaklaşma adına, kardeşlik adına. Çünkü zor bir süreçten geçiyoruz. Bunun taşıdığı tarihi sorumluluğa göre hareket etmeli, DTP'de diğerleridi de. Mesela bazı köşe yazarlarını okuyoruz. Çok provatif. Bunlara prim vermemek lazım. Aslında bu süreç daha kolay geçilebilir.

BAYKAL GEÇEN YÜZYILDAN KALMA SİYASETÇİ

Nasıl? Muhalefetin sürece katılması ile. Ancak ne yazık ki Türkiye'de muhalefet görevini yerine getirmiyor. Muhalafet özellikle CHP, çatlakların kapanmasına değil özellikle çatlakların arasına kam koyarak çatlakları genişletmeye çalışıyor. Bunu belki bilerek yapmıyorlar, sırf muhalefet olsun diye yapıyorlar ama yanlış yapıyorlar. Bunlar geçen yüzyıldan kalan liderler, geçen yüzyılın anlayışına sahip liderler. Bunlar bu yüzyılın siyasetçileri değil. Bunların süreci anladıklarını da düşünmüyorum. Onlar iktidarın her dediğine karşı olmayı muhalefet sanıyorlar. Ama toplum öyle değil. Toplum doğru olanın görüyor ve seçimde ödüllendiriyor. Bu süreç başarıya ulaşırsa bunlar da tasfiye edilmiş olacaklar.

CHP'nin içinde, CHP tabanında Baykal'ın yaklaşımını yanlış bulanlar yok mu? Neden onların sesi çıkmıyor?

Olmaz mı. Baykal'dan farklı düşüne çok milletvekili var. Neden konuşmuyorlar bilmiyorum. Tabanda da farklı düşünenlerin olduğunu gözlemliyorum. Ama Baykal'la ilgili şunu söylemek mümkün. Bazı insanlar konuşurlar. Ya düşünerek konuşurlar, ya önce konuşur sonra düşünürler ya da konuşurlar düşünmezler. Ben Deniz Baykal'ın düşünmeden konuştuğu düşüncesindeyim. Çünkü düşünerek konuşanların tepkisi şu olur. Yapılanlara, söylenenlere barar, doğru olanları söyler, yanlış bulduklarını eleştirir ve doğru yapılması için müdahale eder. Ama siz söylenenlerin tümüne karşı çıkıyorsanız burada bir yanlışlık var demektir. Biz 1991'de SHP-DYP hükümeti kurduğumuzda Deniz Baykal ve arkadaşları hükümete karşı oldular. Hükümetten ayrılalım dediler. Bunu biz yaşadık. Hükümetin kurulmasın karşı oy verdiler. Bir siyasetçi vaatlerini, programını iktidar olmadan nasıl gerçekleştirebilir ki. Belli ki Deniz Baykal iktidar istemi. Şimdi olduğu gibi. Şimdi de iktidar istemiyor. Sadece Baykal değil, yönetimi de istemiyor. Bu yüzden Baykal geçmiş yüzyılda kalan bir liderdir.

MHP'nin muhalefetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

MHP'nin muhalefeti anlaşılabilir belki ama kabul edilemez. Bu süreçte şu ortaya çıktı ki; Türkiye'nin en büyük sorunu muhalefet. Hem CHP hem de MHP yaptığı muhalefet ile ülkeyi böldürmeyiz diyorlar ama bölüyorlar. 25 yıldır silahla, şiddetle yapılamayanı bu muhalefet son üç-dört ayda yaptı. Türkiye için asıl tehlike dağdan gelenler değil, bu muhalefet anlayışıdır. Ben asıl tehlikenin bu olduğunu düşünüyorum. Tekrar ediyorum 25 yılda PKK silahının yapamadığı ötekileştirmeyi, yabacılaştırmayı üç-dört ayda muhalefeti dili ile yapıldı.

MUHALEFET BÖLÜCÜLÜK YAPIYOR

Nasıl yapıldı?

Kullandıkları dille. İkna etmiyorlar, tahrik ediyorlar. Bu partiler açılıma karşı mitingler düzenleyeceklermiş. Bu mitinglerin sonu bir iç savaştır. Bunu tehlikeyi görmeleri gerekiyor. Bu mitingler birleştirici değil, ayrıştırıcı. Bu mitinler siyasetteki sert dili topluma yayacaktır. Mardinli bakkal, Samsunlu toptancıya düşmen olacaktır. Üniversitelerde öğrencileri karşı karşıya getirecektir. Son günlerde gaziler, şehit aileleri protesto yapıyor. Madalyaları atıyor, protezleri kırıyorlar.

Bunu bu noktaya kim getirdi?

Muhalefet. Muhalefetin sorumsuzca kullandığı dil. Muhalefet ne yazık ki, birleştirici değil, ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Savaş devam mı etsin, bir 520 bin kişi daha mı ölsün. AK parti'nin yaptıklarını beğenmiyorlar. Hükümet yanlış yapabilir. Siz öneri sunun, düzeltin. Varsa projeniz, çözüm önerileriniz söylesin.

Ne yapmalı muhalefet peki?

Sağduyulu muhalefet bekler. Nedir bu açılımın içeriği diye sorar,konuşalım der. Öneriler sunar, eksiklikleri giderilmesine çalışır, katkı verir. Türkiye'nin 25 yıldır kanayan yarasına mehlem olmaya çalışır. Ama ne yaptılar, “ben konuşursam açılım meşrulaşır”. Ne demek bu? Konuşacaksın tabi. Yok kamera önünde konuşurum. Sanki film çekecekler. Zaten süreç işliyor. Senle konuşsa ne olur, konuşmasa ne olur? Aksine sen muhalefet olarak sürece ağırlığını koy, düşüncelerini söyle, yanlışlarını söyle, varsa doğrun öner. Türkiye'nin en ağır meselesi çözülsün. Sen kucaklaş ki, toplum kucaklaşsın. “Sorun çözülür ve AK Parti bundan yararlanır” diye mi korkuyorsun. Korkma halk her şeyi görüyor ve sandıkta bunun cevabının verir.

DTP sorumlu davranmalı

Umutlu musunuz çözüm konusunda?

Evet: Umutluyum çünkü başka çaremiz yok. Toplumun sağduyusuna güveniyorum. Muhalefete prim vermeyeceklerini düşünüyorum. Ben siyasete güveniyorum. Bu umudu boşa çıkarmayacaklarını düşünüyorum. Muhalefete hükümetten daha çok sorumluluk düşüyor. Muhalefet derken sadece CHP ve MHP'yi değil, DTP'yi de kastediyorum. DTP'ye önemli sorumluluk düşüyor. Sağduyulu ve sakin olmaları gerekiyor. Türkiye'yi sevenler sürece sahip çıkmalı ve katkı vermelidirler. Bunu AK Parti yapıyorsa ama doğruyu yapıyorsa vatandaş olarak alkışlamalı ve desteklemeliyiz. Yanlışlarını eleştirelim ama çözüm üretiyorsa da destekleyelim. Ama şunu kabul etmek gerek. Kürt sorunu anca siyasal düzlemde, parlamentoda çözülür. Bu sorunu şiddet çözmez, çözemedi, çözemeyecektir. Terör demokrasinin önünde engeldir. Terörün sürdüğü ortamda demokratik açılım yapmak mümkün değildir.

DTP ne yapmalı?

Sağduyulu olmalı. Çok konuşursa, her şeyi eleştirirse, her şeye ahkâm keserse, birleştirmeye çalışırken ayrışmayı körüklerse hata yapar. DTP sadece siyaset yapsa, siyasete sahip çıksa, rolünü başkasına devretmeye kalkmasa yeterli.

1989'da hazırlanan Kürt Raporu nasıl hazırlandı?

Ben Kürt sorununun çözülmesi için aktif olarak çalışan bir siyasetçiyim. Bunda döneminden çok ilerde siyaset yapan; katılımcı, özgürlükçü ve farklılıkları zenginlik olarak kabul eden Erdal İnönü'nün başında olduğu SHP'nin büyük payı vardır. SHP olarak 1984'den itibaren artan şiddetin giderilmesi için benim Genel Sekreterlik yaptığım dönemde önce “Anadolu Konuşuyor” diye toplantılar dizisi yaptık. Buralardan çıkan sonuçları derledik ve yerel örgütlerin katılımı ile hazırlandı ve ortaya 1989 yılındaki rapor çıktı. Ve bu raporun hedefi de Kürt Sorununun siyaset içinde çözülmesi için tespit ve önerileri içermektedir.

1989 Kürt raporu Deniz Baykal'ın değil

Şu an CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal neresinde bu raporun?

Deniz Baykal 1998'den sonra partinin genel sekreteri oldu. Kürt raporu Erdal İnönü'nün insisiyatifi ile ortaya çıktığın Deniz Baykal genel sekreter olarak kerhen desteklemek zorunda kalmıştır. Çok da sıcak bakmamıştır. O zaman bile Kürt sorunun çözülmesine hep muhalefet etmiştir. Mesela yine aynı yıl (1989) Erdal İnönü'nün bilgisi dahilinde Fransa'da düzenlenen Kürt Konferansı'na katılan Ahmet Türk, Mahmut Alınak, Salih Sümer, Adnan Ekmen, Kenan Sözmez, Mehmet Ali Eren ve İsmail Önal'ın disiplin kuruluna sevki ile partiden ihraç edilmeleri Deniz Baykal'ın eseridir. Erdal İnönü bu olay için “aldatıldım” demektedir. Bu açıdan Deniz Baykal hiçbir zaman Kürt sorununu çözülmesinde inisiyatif almamıştır. Bu yüzden 1989'da SHP'nin hazırladığı raporu sahiplenmesi mümkün değildir. Hatta sonraki ilk kongrede Erdal İnönü'ye karşı kullandı.

Bu ihraçlarla Halkın Emeği Partisi (HEP) kuruldu değil mi?

Evet. Bu parti ilk defa Kürt kimliğini kendine siyasal eksen olarak aldı. Yani, o zaman bu süreç yaşanmasaydı Kürt sorununu o zaman meclis çatısı altında çözebilirdik. Ortaya çıkan bu yanlışı gidermek için 1991 seçimlerinde Ahmet Türk ve arkadaşlarını ikna ederek seçimlere birlikte girdik. Bu SHP için büyük bir riskti ama bu riski almak zorundaydık ve aldık. Çünkü biz Kürt sorununun meclis çatısı altında çözüleceğini düşündük. Tek amacımız bu idi. Bu ittifak Deniz Baykal tarafından hoş karşılanmadı ve bir süre sonrada CHP'nin kurulması ile birlikte istifa etti. Sonrasında da meşhur kriz çıktı ve milletvekilleri meclisten yaka paça dışarı çıkarıldı ve tutuklandı. Bence Türkiye Kürt sorununun çözümünde birinci şansı o zaman kaçırdı. O yıllarda Doğan Güreş-Tansu Çiller ikilisi ve şahinler grubunun süreçte ağırlık kazanmaları Kürt sorunun çözülme yolunu kapatmıştır. Bu hatanın Türkiye'ye maliyeti çok büyük olmuştur. Bence hükümetin şu an başlattığı süreç yeniden bir barış umududur ve bu kez yakaladığımız şansı kaçırmamalıyız.

O halde Deniz Baykal demokratik açılıma verdiği tepki tutarlı…

Öyle görünüyor.

Yeni Şafak


http://www.haber7.com/haber/20091025/Kurt-Raporu-Deniz-Baykalin-degilmis.php
 
şaırmadım.Biz herzaman demiyormuyuz Baykal ın yaptığı tek bir olumlu iş yok.Olmaz da
 
Dağdan inmelerini istemiyor muyduk!

Dağdan inmelerini istemiyor muyduk!

Bazen bir sembol, bir görüntü, hatta yüzdeki bir ifade, koskoca bir süreci, tarihi önemdeki bir adımı ikinci plana itebiliyor. Türkiye, Kürt meselesinde tartışmasız tarihi bir kavşaktan geçiyor; sembollere odaklanıp bu süreci değersizleştirmeyelim.

DTP’lilerin karşılama törenleri abartılı ve sinir bozucuydu, doğru. Sloganlar, pankartlar ve zafer işaretleri açılım sürecini destekleyenleri bile rahatsız etti, bu da doğru. Bunun bir benzerini Leyla Zana ve arkadaşlarının cezaevinden çıktığı zaman da görmüştük. O zaman da tatsız gösteriler yaşanmıştı.

Yanlış yaptılar. Muhtemelen, dağdan inişle Türkiye’ye varış yolunda o 8 kişiye akıl verenler arasında durumun ciddiyetini anlamayanlar veya bunu bir şova dönüştürüp kendince mutlu olmayı düşününler de vardı. Aksini düşünenler olduğu gibi...

Ancak, unutmayalım ki DTP sonuçta, demokrasi geleneğimiz içinde çok yeni, çok tecrübesiz ve yüksek düzeyli faaliyetlerde ise teamül sahibi olmayan bir partidir. Yıllardır bakı ve kapatma tehditleri altında; dışlanarak, hatta arkalarındaki halk desteği yok sayılarak siyaset yapıyor bu insanlar...

Kürt siyasetinin toplumla ilişkilerde, merkezi siyasette elle tutulur, gözle görülür bir tecrübesi henüz oluşmadı. Adına “barış” dedikleri bir süreci bile ellerine yüzlerine bulaştırmaları hiç de şaşılacak bir şey değildir.

Bırakın DTP’yi, CHP ve MHP gibi çok köklü, yıllanmış partilerin bile “milli” meselelerde ortalığı nasıl velveleye verdikleri, toplumu “vatan haini-vatanperver” ekseninde bölebildiklerini biliyoruz. Eskiye gitmeye gerek yok. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, Ergenekon davası, Kıbrıs sorunu, Ermenistan’la ilişkiler ve nihayet Kürt açılımındaki tavırları ortada...

Kim, sözde merkez olan muhalefetin sorumlu ve yatıştırıcı bir siyaset izlediğini söyleyebilir ki...

Kaldı ki, kriz yönetmek kolay değildir, iktidarlar bile zaman zaman zor durumda kalırlar.

Bütün partilerin ve bütün siyaset geleneklerinin en tecrübesizi olan DTP öncülüğündeki Kürt siyaseti Habur kapısında çuvalladı ama bu siyasette gördüğümüz ilk çuvallama değil...

Ama o karşılama bir ders ve tecrübeyse; o hata da bir daha işlenmemeli.

İşlenmemeli ki, Türkiye’nin sadece Cumhuriyet tarihi açısından değil, kökleri çok daha derinlerde olan bir meselede yakaladığı bulunmaz fırsat zarar görmesin.

Bununla birlikte, görüntüler canımızı sıksa da, şımarık hareketler sinir bozsa da unutmayalım ki temel meselemiz PKK’yı dağdan indirmek ve bir daha o dağa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çıkmamasını sağlamaktır.

Kimse kimseden daha vatansever olduğunu iddia etmesin. Eğer, birbirimize duymaktan hoşlanacağımız laflar etmek istiyorsak tamam, Türk ordusu bu savaşı sonsuza kadar kaybetmez. Ama bunun hangi Türk’e hangi Kürt’e faydası var?

Şimdi bir fırsat, bir imkan yakalandı... Silah sıkılmasına gerek kalmadan dağdan iniyorlar. Daha da ineceklerini söylüyorlar. Bırakalım insinler. Bu sürece karşı olanlar, çatışmalar sürsün Türk ve Kürt gençleri ölmeye devam mı etsin istiyorlar?

Kim isteyebilir; bıraksın istemeyi kim düşünebilir bunu. Üstelik, kaybedilmiş 40 bine yakın hayatın acı hatıraları hala yürekleri kanatırken.

Birbirimize tafra da yapmayalım. Bugün değil, dün değil, yıllardır Türkiye devletinin politikası dağdaki PKK’lıya çağrı yaparak şehre inmesi için mesajlar göndermekti. Asker, bir yandan silah sıktığı PKK’lılara yüzbinlerce broşür dağıtıp, binlerce mesaj gönderip dağdan inip sıradan insanların arasına karışmalarını tavsiye etti. Ve sınırlı da olsa sonuç da aldı.

Ayrıca, gelenler ilk kez de serbest bırakılmıyor. İşte Genelkurmay Başkanı’nın açıklamaları var. Bugüne kadar, örgütten ayrılıp güvenlik güçlerine teslim olan tam 668 kişi yargılanmadan, ceza almadan serbest bırakıldı. Aramızda yaşıyorlar, kıyamet de kopmuyor. Bizler gözlerimizi Habur’a dikmişken bile geçen hafta 10 PKK’lı gelip teslim oldu, 9’u da hemen serbest bırakıldı.

Keşke hepsi birden gelse de bu mesele kökten bitse.

Bence İçişleri Bakanı bütün süreci çok güzel özetledi
: “Bugüne kadar savaşın hesabını sormayanlar barışın hesabını soruyorlar!”

Mustafa Karaalioğlu
 
Lozan Antlaşması dünyanın en büyük taviz anlaşmasıdır. Savaşta kazandıklarımızı masada kaybettik



kendisini dinleyenlere "n'ooldu, zoruna mı gitti??" sorusunu sorduran; atatürk ve lozan anlaşması hakkında şu sözleri söyleyen amerikalıdır:

"lozan anlaşması timurlenk kadar hunhar, korkunç ivan kadar sefih ve kafatasları piramidi üzerine oturan cengizhan kadar kepaze olan bir diktatörün,zekice yürüttüğü politikasının bir toplamıdır. bu canavar, savaştan bıkmış bir dünyaya, tüm uygar uluslara onursuzluk getiren bir anlaşmayı kabul ettirmiştir. buna her yerde 'türk zaferi' dediler!.. dünya parlamentolarını bu anlaşmayı kabule ikna ettiler ve büyük sermaye grupları, ticaret erbabı ve bazı din temsilcileri bile türkiye yi uygar uluslar masasında uluslararası bir konuk durumuna yücelterek, amerika yı yüksek ülkülerinden uzaklaştırma yolunda birleştiler."

aynı zamanda atatürk'ün dehasının ayaklı ve çeneli ispatıdır.

(bkz: http://h4bib.blogspot.com...-duzeni-natoda-57-yl.html)

william upshaw

Lozan Hakkında Atıp Tutan Arkadaşlar'a.. Onların Babaları ABD'nin Meclis Üyesinin Çok Güzel Kapağını Taktim Eder Bir Dahada Konuşurken Konuştukları Konu Hakkında Görüşleri Okumalarını Tavsiye Ederim.. :goz:
 
Kardeş kardeşi vuruyor dediğimiz şey budur; ama anlayan yok ki. Ateş düştüğü yeri yakar bu barışı istemeyenlere Allah aynı acıyı yaşatsın ki akılları başlarına gelsin. Bazen bir müsibet bin nasihattan iyidir.

ee aynı kandan aynı candan ama gidiyor kardeşini vuruyor... sen buna nasıl bir mantık yürütürsün.. tanrı kime ne acı vereceğini kendi bilir.. ancak bu kadar bağnazca bi mantık olmaz... neden kaç aydır açıklanmıyor bu kürt açılımı ??? nerde pkk'yı dağdan indirmek mi sadece kürt açılımı... ????

bak o.ç apo ne dedi... benim paket'imi akp uyguluyor... ee neymiş DTP=AKP=APO Aynı karede... İnkar Eden Varsa buyursun...:goz:
 
Sağduyulu olan her Türk Vatandaşı şu yukarıda yazılanları dikkate almalı. Yazar son günlerde yaşadığımız duygu selini çok iyi analiz etmiş. Eğer bu iş bitecekse bazı sıkıntılara katlanacağız. Çünkü binlerce PKK yandaşının zafer işareti yapması , Mehmetçiğin bir damla kanının akmasından daha iyidir. Ne kadar sinir bozucu olsada bir süreliğine bu tip görüntülere karşı gözümüzü yummalıyız.

Oldu ya. Bu iş sonuç vermezse. Oda ihtimaller içerisinde PKK'nın silah bırakması fiyasko ile sonuçlanırsa bu bizim için dünyanın sonu değil. Silahlı kuvvetlerimiz mücadelesine kaldığı yerden devam eder.
 
Lozan Hakkında Atıp Tutan Arkadaşlar'a.. Onların Babaları ABD'nin Meclis Üyesinin Çok Güzel Kapağını Taktim Eder Bir Dahada Konuşurken Konuştukları Konu Hakkında Görüşleri Okumalarını Tavsiye Ederim.. :goz:

:durdurun:durdurun:durdurun:durdurun:durdurunpuhahahaha .... :durdurun:durdurun:durdurun:durdurun:durdurun

şu halinize hayranım yaw : )

siz değil miydiniz Akp demek amerikayı kalkındırma partisi diyen
siz değil miydiniz amerikanın uşağı onun oyuncağı diyen
siz değil miydiniz emperyalizme hayır kahrolsun abd diyen

noldu da bugün abd'deki conilerin lafıyla cevap verir oldunuz
adamlar erdoğanı göklere çıkarırken uşak tayyipti , satılık adam değil miydi ?

peki aynı adamların dedesi değil mi yaw bunu söyleyenler
yoksa geçmiştekiler iyiydi de şimdikiler mi kolpa : )

veya adamına göre muamele mi ???

geçmişte abd'ye ait herşeyi inkar ve aşağılama yoluna giden ( ki hala öyle ) , tüm dediklerini inkar eden kimdi acep ???
 
ee aynı kandan aynı candan ama gidiyor kardeşini vuruyor... sen buna nasıl bir mantık yürütürsün.. tanrı kime ne acı vereceğini kendi bilir.. ancak bu kadar bağnazca bi mantık olmaz... neden kaç aydır açıklanmıyor bu kürt açılımı ??? nerde pkk'yı dağdan indirmek mi sadece kürt açılımı... ????

bak o.ç apo ne dedi... benim paket'imi akp uyguluyor... ee neymiş DTP=AKP=APO Aynı karede... İnkar Eden Varsa buyursun...:goz:

Kardeş, aponun paketini uygulayan falan yok. Son zamanlarda PKK sıkıştı artık barınabilecek mekanı kalmadı ve artık Avrupada da terörist muamelesi görmeye başladı. Her zaman PKK ya sempati ile bakan Norveç bile karayılan ve ekibinin sığınma talebini reddetti. PKK'nın silah bırakmaktan başka çaresi kalmadı. Ama silah bırakırken bile bu işi sanki mecburiyetten değil de Barışa katkıda bulunmak istedikleri için yaptıkları görüntüsünü vermek için Başta apo'nun dağdan inin çağrıları ve dtp'nin karnavala dönüşen teslim törenleri olayı şova çevirmeye çalışmalarını beraberinde getirdi. Yalnız Başbakanın kararlı tutumu ile Avrupadan gelecek olan grubun gelişini ertelemesi aslında bu şovu yapanlara Tokat gibi bir cevaptı. Sanırım bir süre onlarda nerede hata yaptıklarını düşüneceklerdir.
 
:durdurun:durdurun:durdurun:durdurun:durdurunpuhahahaha .... :durdurun:durdurun:durdurun:durdurun:durdurun

şu halinize hayranım yaw : )

siz değil miydiniz Akp demek amerikayı kalkındırma partisi diyen
siz değil miydiniz amerikanın uşağı onun oyuncağı diyen
siz değil miydiniz emperyalizme hayır kahrolsun abd diyen

noldu da bugün abd'deki conilerin lafıyla cevap verir oldunuz
adamlar erdoğanı göklere çıkarırken uşak tayyipti , satılık adam değil miydi ?

peki aynı adamların dedesi değil mi yaw bunu söyleyenler
yoksa geçmiştekiler iyiydi de şimdikiler mi kolpa : )

veya adamına göre muamele mi ???

geçmişte abd'ye ait herşeyi inkar ve aşağılama yoluna giden ( ki hala öyle ) , tüm dediklerini inkar eden kimdi acep ???

Evet Aynılarını Söyleyenler Yine Bizler.. Aynılarını Yine söyleriz... Biz Yeri Geldi Sizin O Terörist dediğiniz CHE'nın Bile Sözlerini kullandık Yeri Geldi... O Sizin Baş Tacınız Yobaz tarikatçilerin Sözlerini Kullandık... Kim Bilir Daha Sayamadığım ve Sizin Hani Böyle Dedikleriniz Kullandık... Bu Konuda Herkesin bildiğini Ve ABD'nin Bile Kabul Ettiği Ve sizin Hala Kabul Edemediğiniz ŞEyi Onların Ağzından Vermek İstedim Ama Cevaba Bak :)

Siz Yapabildiniz Mi ??? Ha Baykal'ın Sözlerini Kullanabildiniz Mi ???

Veya Görüşlerimiz birbirlerine Zıt Olmasına Rağmen CHE'nın ??? Lenin Marx'ın yemez İşte... Biz Onlar'ada Karşıyız Ama Ortada Doğru Bir Söz VarSa Kim Söylediği Önemli Değildir...

Tayyip Erdoğan One Minute Dediğinde... HH'de veya Reel'de Kaç Kişi Hani Sizin Karşıtınız Destek Vermedi ??? Sayamazsınız Konuyu Baltalamak İçin Sözleriniz Burada... :goz:
 
Evet Aynılarını Söyleyenler Yine Bizler.. Aynılarını Yine söyleriz... Biz Yeri Geldi Sizin O Terörist dediğiniz CHE'nın Bile Sözlerini kullandık Yeri Geldi... O Sizin Baş Tacınız Yobaz tarikatçilerin Sözlerini Kullandık... Kim Bilir Daha Sayamadığım ve Sizin Hani Böyle Dedikleriniz Kullandık... Bu Konuda Herkesin bildiğini Ve ABD'nin Bile Kabul Ettiği Ve sizin Hala Kabul Edemediğiniz ŞEyi Onların Ağzından Vermek İstedim Ama Cevaba Bak :)

Siz Yapabildiniz Mi ??? Ha Baykal'ın Sözlerini Kullanabildiniz Mi ???

Veya Görüşlerimiz birbirlerine Zıt Olmasına Rağmen CHE'nın ??? Lenin Marx'ın yemez İşte... Biz Onlar'ada Karşıyız Ama Ortada Doğru Bir Söz VarSa Kim Söylediği Önemli Değildir...

Tayyip Erdoğan One Minute Dediğinde... HH'de veya Reel'de Kaç Kişi Hani Sizin Karşıtınız Destek Vermedi ??? Sayamazsınız Konuyu Baltalamak İçin Sözleriniz Burada... :goz:

baykalın adam gibi sözü olsa başım üstüne ama adamda muhalif ifade dışında başka bir şey yok ki
zaten konuşmaların yarısı ''ııı''lama ile geçmekte ...
illa alıcaksam alayım sırf senin için ııııııııııııııııııııııııı
bak ıı-ladım yetmez mi : )

aynı paylaşımları alıntıları yaptığımızda sözüne itibar edilmez derken şimdi onlar bile kabullendi siz kabllenmediniz de ne demek

dam üstünde saksağan vur beline kazmayı

onlar erdoğanı nobele layık görürken alması gerekir derken neden hiç burda paylaşılmadı ???

ve laflarımızın arkasındayız
che gibi bir itin , o bahsettiğin fetonun ne laflarını kullandık ne de onlara bakışımızı değiştirdik

gavurun ekmeğini yiynce , onun kılıcını sallamadık ...

ki burda lafım sana değil onlara tapanlaradır

ayrıca lozan'ı daha iyi irdelemek için LOOPUSED'in açtığı bir konu vardı lozanla ilgili ona bi bak istersen orda gerekli cevapları bulacağına eminim ...
 
Kardeş, aponun paketini uygulayan falan yok. Son zamanlarda PKK sıkıştı artık barınabilecek mekanı kalmadı ve artık Avrupada da terörist muamelesi görmeye başladı. Her zaman PKK ya sempati ile bakan Norveç bile karayılan ve ekibinin sığınma talebini reddetti. PKK'nın silah bırakmaktan başka çaresi kalmadı. Ama silah bırakırken bile bu işi sanki mecburiyetten değil de Barışa katkıda bulunmak istedikleri için yaptıkları görüntüsünü vermek için Başta apo'nun dağdan inin çağrıları ve dtp'nin karnavala dönüşen teslim törenleri olayı şova çevirmeye çalışmalarını beraberinde getirdi. Yalnız Başbakanın kararlı tutumu ile Avrupadan gelecek olan grubun gelişini ertelemesi aslında bu şovu yapanlara Tokat gibi bir cevaptı. Sanırım bir süre onlarda nerede hata yaptıklarını düşüneceklerdir.

Öcalan: AKP benim yol haritamı izliyor

Öcalan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "AKP İmralı'nın yol haritasını uyguluyor" saptamasının doğru olduğunu söyledi.

Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, demokratik açılım sürecine ilişkin üç aşamalı yol haritasını açıkladı. Öcalan, bundan sonra Türkiye'ye gelmeleri için yeni grup çağırmayacağını söyledi.

ANF'nin haberine göre, Öcalan İmralı'da avukatlarıyla yaptığı görüşmede, yol haritasını üç aşamalı olarak açıkladı. Öcalan, yol haritasını şöyle anlattı:"Birinci aşama, devlet Kürtlerin tüm haklarını güvence altına alacak. Bu konuda bize güvence verecek, bizi ikna edecek. Biz de bir, bölücü olmadığımızı devlete ispatlayacağız. Ayrılıkçı, bölücü olmadığımızı beyan edeceğiz. İki, şiddeti yöntem olarak esas almadığımızı ilan edeceğiz. Şiddet yöntemini devreden çıkaracağız. Bu aşamada çatışmasızlık ortamı oluşturulur. Çatışma-şiddet yaşanmayacak. Devlet de demokratik çözümü kabul edecek, Kürtlerin saydığım beş boyutunu dikkate alacak. Kürtlerin kendi kendini yönetmesine imkân tanıyacak. Ancak bunların olabilmesi için benim önümün de açılması lazım. Bütün bunları çok uzun tartışmak gerekiyor.Bu olursa ikinci aşama olarak sınır dışına çekilme gerçekleşecek. Üçüncü aşama olarak da devlet verdiği güvenceyi hukuki mevzuata yansıtacak, bunun anayasasını, kanunlarını, yönetmeliklerini yapacak. Mevcut mevzuatta değişiklik yapacak. Devlet bunu yaptığı oranda da geri dönüşler olacak. Benim bu süreçte kendimi ifade etmem lazım. Benim bu çözümü gerçekleştirebilmem için devletin de bunu göz önünde bulundurması lazım, devletin destek olacağını belirtmesi lazım. Yol haritamda on tane ilke var. Ben yol haritamda demokratik çözümün nasıl olacağını yeterince açıkladım.

"-BAYKAL'IN TESPİTİ DOĞRUDUR-

Öcalan, AKP hükümetinin kendi belirlediği yol haritasından yararlandığını iddia etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "AKP İmralı'nın yol haritasını uyguluyor" saptamasının doğru olduğunu söyledi. Öcalan şöyle dedi:"AKP benim yol haritamdan, ellerinde olduğu için yararlanıyorlar. Deniz Baykal meseleyi biraz biliyor; 'AKP, İmralı'nın yol haritasını uyguluyor' diyor. Baykal'ın bu tespiti doğrudur. Ancak AKP, benim yol haritamı uygulayamaz. Fakat yol haritamdan yararlanıyorlar. Davutoğlu dışarıda, Erdoğan içeride bundan yararlanıyorlar. Ben yol haritamda da Ortadoğu'daki demokratik çözümleri belirtirken Dicle-Fırat Havzası Demokratik Konfederalizmini önermiştim. Davutoğlu şimdi bunun görüşmelerini yapıyor Irak ve Suriye'yle. Doğrudur yol haritamı kullanıyorlar. AKP'nin şimdi paçaları tutuşmuş. Ağrı'daki konuşmalarından da bu anlaşılıyor. KCK, özgürlük temelinde toplumun demokratik örgütlenmesidir. Ne devlet ne de federalizm temelindeki bir örgütlenmedir. Toplumun kendi kendini devlet dışı bir şekilde örgütlemesidir. Toplumun kendi kendini demokratik yönetimidir. Demokratik özerklik dediğimiz de odur. Kavramlar farklı olabilir, özü aynıdır.

"-AÇILIM AKP'NİN DEĞİL DEVLETİN PROJESİDİR-

Öcalan, demokratik açılım sürecinin AKP'nin değil Devletin projesi olduğunu söyledi. Öcalan, "AKP, bu demokratik açılımdan sonra her şeyi yapacak, tüm imkânlarını kullanacak. CHP ve MHP bu soruna karşı durarak ayakta kalmaya çalışıyor. AKP de bunu başararak ancak ayakta kalabileceğini biliyor. Bunun için elinden gelen tüm imkânlarını kullanacak. AKP tamamen seçim hesaplarıyla hareket ediyor. AKP'nin yaptığı kesinlikle bir hiledir. Bu demokratik açılım da AKP'nin projesi değildir. Devletin bir projesidir. Hatta devletin de tüm kesiminin değildir. AKP, bundan sonra iyi çalışılırsa bölgede geriler, etkisi azalır" diye konuştu.

-BUNDAN SONRA GRUP ÇAĞIRMAYACAĞIM-

Kandil ve Mahmur'dan gelen grupların "barış elçisi" olduğunu iddia eden Öcalan, "Sadece bu grupların gelmesiyle bu sorun çözülmez. Bunlar sadece barış elçileri. Avrupa'daki grup da gelecek. Ama bundan sonra grupların gelmesi için benim çağrım olmaz. Bu doğru da olmaz. Ama Devlet gider PKK'yle görüşür, anlaşır, PKK kendisi gönderirse ona bir şey diyemem. Bu onların vereceği bir karar olur. Bu gruplara çağrı yapmamdaki amaç şuydu; sınamaydı. Hem tıkanan siyasetin önünü açmak hem de bağlılıklarını göstermek için çağrıda bulundum, onlar da dinlediler ve geldiler, bağlılıklarını gösterdiler. 99'da gelenler hazırlıksız geldiler. Onlara biraz haksızlık ettik. Bir belirsizlik vardı. Biz o zaman devlet bu fırsatı değerlendirir diye tahmin ediyorduk. Devlet de onları cezaevine gönderdi" diye konuştu.


Öcalan: AKP benim yol haritamı izliyor - EtikHaber - Doğru Haberin Adresi


Bu O.ç bile bunu Diyorsa Eğer Herşey bitmiştir Arkadaşım Bana Ik Pık Deme.. :goz:
 
baykalın adam gibi sözü olsa başım üstüne ama adamda muhalif ifade dışında başka bir şey yok ki
zaten konuşmaların yarısı ''ııı''lama ile geçmekte ...
illa alıcaksam alayım sırf senin için ııııııııııııııııııııııııı
bak ıı-ladım yetmez mi : )

aynı paylaşımları alıntıları yaptığımızda sözüne itibar edilmez derken şimdi onlar bile kabullendi siz kabllenmediniz de ne demek

dam üstünde saksağan vur beline kazmayı

onlar erdoğanı nobele layık görürken alması gerekir derken neden hiç burda paylaşılmadı ???

ve laflarımızın arkasındayız
che gibi bir itin , o bahsettiğin fetonun ne laflarını kullandık ne de onlara bakışımızı değiştirdik

gavurun ekmeğini yiynce , onun kılıcını sallamadık ...

ki burda lafım sana değil onlara tapanlaradır

ayrıca lozan'ı daha iyi irdelemek için LOOPUSED'in açtığı bir konu vardı lozanla ilgili ona bi bak istersen orda gerekli cevapları bulacağına eminim ...

Eee Tayyip Diyor Ya... Takım Tutar Gibi Parti Tutuyorsunuz İşte... Ortada Sözlerin... :goz: Biz Doğru Olan'a Doğru Demeyi Öğrendik Sözlerimiz Ortada ama Siz Hala Aynı Yoldasınız Buyrun Devam Edin... :goz:
 
Öcalan: AKP benim yol haritamı izliyor





Bu O.ç bile bunu Diyorsa Eğer Herşey bitmiştir Arkadaşım Bana Ik Pık Deme.. :goz:

Kardeş sen haklısın. aponun yapacağı fazla birşey olmadığı için gelişmeleri kendi fikri olarak öne sürüyor. Çünkü onun niyeti bu açılım sürecinin sekteye uğraması ve Hükümetin bu konuda başarısız olması. Onun bütün bu çabalarına rağmen hükümet her fırsatta bölücübaşı muhatap alınmaz alınamaz diye cevap veriyor. Fakat Hükümetin bu işten kazançlı olacağını düşünen muhalefet aponun ekmeğine yağ sürercesine adam yerine koyulduğu gibi saçmasapan bir yanıltma hamlesi yapıyorlar. Biz bu tür yanıltmalara inanmayıp kesin sonucu beklemeliyiz diye düşünüyorum.
 
12 adalar ve kıbrısı zaten osmanlı vermişti. Türkiye Cumhuriyetinin herhangibi suçu yoktur.

Servin proje olarak kalmasının nedeni TBMM nin kabul etmemesidir. Halbuki osmanlı imzalamıştır.

Serv antlaşmasının maddelerini burda sayalımmı illana. Bence servi kabul etmeyen başta Atatürk olmak üzerer zamanın TBMM ne yatıp kalkıp dua edin.

Bazılarının soyu osmanlı sarayının yalakalarına dayanıyor galiba. Osmanlının yanlışlarını ortaya koyunca birden saray yalakaları kuduruyor. Halbuki Türkiye Cumhuriyetine açık açık saldıramayan korkakların, pısırıkların dolaylı saldırı girişimlerini görmezden geliyor. Söyleyecek sözleri kalmayınca hakaret...!!!

Evet Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmedi ama parçalanmış bir devlettin küllerinden doğdu. Padişahlarının avrupaya sattığı bir imparatorluk...

Sanki Türklerin soyu müslüman oldukdan sonra başlamış. Anadoludan mantar gibi türemiş... 1000 yıl öncesini bilmeyen, göremeyen zihniyet...

Müslümanlıkta ırk ayrımı yoktur... Evet ama müslümanlıkta müslümandan başkasıda yoktur. Müslüman olmayan direk cehennemlik kafirdir... Hele yahudilere bakış bambaşkadır. Aslında buda ırkçılığın başka bir boyutudur bana göre...




Serv ile lozan arasındaki farkı arkadaş vermiş. Okuma bilmeyenler için resimli anlatım...



 
Kardeş sen haklısın. aponun yapacağı fazla birşey olmadığı için gelişmeleri kendi fikri olarak öne sürüyor. Çünkü onun niyeti bu açılım sürecinin sekteye uğraması ve Hükümetin bu konuda başarısız olması. Onun bütün bu çabalarına rağmen hükümet her fırsatta bölücübaşı muhatap alınmaz alınamaz diye cevap veriyor. Fakat Hükümetin bu işten kazançlı olacağını düşünen muhalefet aponun ekmeğine yağ sürercesine adam yerine koyulduğu gibi saçmasapan bir yanıltma hamlesi yapıyorlar. Biz bu tür yanıltmalara inanmayıp kesin sonucu beklemeliyiz diye düşünüyorum.

bu sözleri... daha kürt açılımı diye birşey yokken söyledi... apo... 15 ağustos'tu sanırsam... O Gün'de açıkladıktan Sonra AKP'nin Elindeki Açılımla Aynı Olduğunu Gören O.ç'uğuda Kendi Ekmeğine Yağ Sürmek İçin... Naptı... Önce Desteklemek Amaçlı 35 Tane O.çluğu Pkk'lı Gönderdi Daha Sonra... Bundan Sonra PKK'lı Gelmeyecek dedi.. Yani Önce Kendi Ekmeğine Yağını Sürdü AKP Yer Mi Yemez Mi diye... AKP'de Yedi.. 2. Ekmeği Geri Çekti AKP'de Aç Kaldı :goz:
 
Geri
Üst