- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Vitrinine yerleştirdiği cansız mankenin başına duvak takıp, üzerine en iç gıcıklatıcısından beyaz, jartiyerli bir iç çamaşırı giydirdikten sonra koluna da “Servis yapacak bayan eleman aranıyor” ilanını takan dükkan sahibinin, iş görüşmesini nerede yapacağını merak etmeden geçemiyor insan.
Kilo mu vermek istiyorsunuz? Diyeti falan boşverin! Sabah kahvaltısına oturduğunuzda eşinizle tartışın. Daha birinci diliminiz bitmeden kalkarsınız masadan ve gün boyunca başka da bir şey yiyemezsiniz. Haftanın 2-3 günü uygulayın bunu, her hafta bir kilo vermezseniz ben de Rin_Tin_Tin değilim!
65 yaşındaki annem mevzu olunca şahsıma "Benim oğlum beni kimseyle değişmez, yanında 10 tane yosma olsun annesini bırakmaz!" derken, ah bir de içimi bilse... Öyle bir değişirim ki anne!
Sevgilim askere gidiyor. Onun stres olmaması için internetten lazım olabilecek eşyaların listesini çıkarttım ve hepsini hazırladım. Sevinmesini beklerken küstü. Daha gitmeden böyleyse bitmez bu askerlik.
İlkokul 1. sınıftayız. Bir arkadaşım okula sürekli kolu bacağı morluklar içinde geliyor. "Ne oldu?" diye sorduğumuzda "Babam dövdü." diyor. "Babam her gün rakı içer, sonra da bizi döver." diye anlatıyor ve ben dahiyane(!) fikrimi söylüyorum. "Baban yokken rakıyı dök, yerine su doldur. İkisi de aynı, anlamaz nasıl olsa." Arkadaşım ertesi gün, olan morluklarına yenilerini de ekleyip geliyor. Hala görüşüyoruz ve o gülüyor, ben utanıyorum.
Sevgili arkadaşlar, siz yıllarca sol kaşımdaki yarığın duruma göre bazen bisikletten düşerek, bazen bir kavgada oluştuğunu dinleyip durdunuz. İtirafım şudur ki, sol kaşımdaki yarık 10-11 yaşlarında annemin elime tutuşturduğu çöp poşetini attıktan sonra kapağını kapatırken çöp konteynerine kafamı sıkıştırmam suretiyle olmuştur.
Eve geldim ki sokağın öbür ucunda bir gariplik var. Önce neler oluyor anlamadım. Yaklaştım baktım ki bir iş makinesi kepçesini aşağı yukarı, sağa sola götürerek çalışıyor. Kepçenin içinde de komşum elinde rulosu, yanında bir kova boyayla evinin cephesini boyuyor. Bre bu ne haldir demeye kalmadı gülerek anlattı: Boya yapmak için önce iskele kiralayayım demiş ama istenilen para çok gelmiş. Geri dönerken kiralık kepçeleri görmüş ve “ Neden olmasın? ” demiş. Hem yarı yarıya ucuz, hem kur sök derdi yok, üstelik çok havalı bir yöntem dedi ve kepçe operatörüne seslendi: “Gardaş beni sol yukarıdaki pencerenin oraya çıkar! “ Benim bu insanları niye sevdiğimi anladınız mı?
Sana Msn'den "Selam gargamel burunlu aşkım" yazarken, o sırada toplantıda olduğunu, bilgisayarının projeksiyona takılı olduğunu ve sunumunun ortasında açıldığını nereden bilebilirdim ki? Kimse ilişkimizi duymasın derken, en üst yönetime topluca bildirdiğim için bana alkış yok mu?
Sabah tıraş olurken yanıma gelen küçük oğlumun eline bolca tıraş köpüğü sürerek "Hadi git bunu annenin bacaklarına sür." dedim. Umarım mesaj anlaşılmıştır.
Sigara tiryakisi olan sevgili babacağım, olur da kapalı mekanda sigara içerse cezası en yüksek olan yerde içecekmiş. Ceza yemişken tam yemek istiyormuş. Afiyet olsun baba, ne diyeyim sana ben!
(Ç) alıntıdır
Kilo mu vermek istiyorsunuz? Diyeti falan boşverin! Sabah kahvaltısına oturduğunuzda eşinizle tartışın. Daha birinci diliminiz bitmeden kalkarsınız masadan ve gün boyunca başka da bir şey yiyemezsiniz. Haftanın 2-3 günü uygulayın bunu, her hafta bir kilo vermezseniz ben de Rin_Tin_Tin değilim!
65 yaşındaki annem mevzu olunca şahsıma "Benim oğlum beni kimseyle değişmez, yanında 10 tane yosma olsun annesini bırakmaz!" derken, ah bir de içimi bilse... Öyle bir değişirim ki anne!
Sevgilim askere gidiyor. Onun stres olmaması için internetten lazım olabilecek eşyaların listesini çıkarttım ve hepsini hazırladım. Sevinmesini beklerken küstü. Daha gitmeden böyleyse bitmez bu askerlik.
İlkokul 1. sınıftayız. Bir arkadaşım okula sürekli kolu bacağı morluklar içinde geliyor. "Ne oldu?" diye sorduğumuzda "Babam dövdü." diyor. "Babam her gün rakı içer, sonra da bizi döver." diye anlatıyor ve ben dahiyane(!) fikrimi söylüyorum. "Baban yokken rakıyı dök, yerine su doldur. İkisi de aynı, anlamaz nasıl olsa." Arkadaşım ertesi gün, olan morluklarına yenilerini de ekleyip geliyor. Hala görüşüyoruz ve o gülüyor, ben utanıyorum.
Sevgili arkadaşlar, siz yıllarca sol kaşımdaki yarığın duruma göre bazen bisikletten düşerek, bazen bir kavgada oluştuğunu dinleyip durdunuz. İtirafım şudur ki, sol kaşımdaki yarık 10-11 yaşlarında annemin elime tutuşturduğu çöp poşetini attıktan sonra kapağını kapatırken çöp konteynerine kafamı sıkıştırmam suretiyle olmuştur.
Eve geldim ki sokağın öbür ucunda bir gariplik var. Önce neler oluyor anlamadım. Yaklaştım baktım ki bir iş makinesi kepçesini aşağı yukarı, sağa sola götürerek çalışıyor. Kepçenin içinde de komşum elinde rulosu, yanında bir kova boyayla evinin cephesini boyuyor. Bre bu ne haldir demeye kalmadı gülerek anlattı: Boya yapmak için önce iskele kiralayayım demiş ama istenilen para çok gelmiş. Geri dönerken kiralık kepçeleri görmüş ve “ Neden olmasın? ” demiş. Hem yarı yarıya ucuz, hem kur sök derdi yok, üstelik çok havalı bir yöntem dedi ve kepçe operatörüne seslendi: “Gardaş beni sol yukarıdaki pencerenin oraya çıkar! “ Benim bu insanları niye sevdiğimi anladınız mı?
Sana Msn'den "Selam gargamel burunlu aşkım" yazarken, o sırada toplantıda olduğunu, bilgisayarının projeksiyona takılı olduğunu ve sunumunun ortasında açıldığını nereden bilebilirdim ki? Kimse ilişkimizi duymasın derken, en üst yönetime topluca bildirdiğim için bana alkış yok mu?
Sabah tıraş olurken yanıma gelen küçük oğlumun eline bolca tıraş köpüğü sürerek "Hadi git bunu annenin bacaklarına sür." dedim. Umarım mesaj anlaşılmıştır.
Sigara tiryakisi olan sevgili babacağım, olur da kapalı mekanda sigara içerse cezası en yüksek olan yerde içecekmiş. Ceza yemişken tam yemek istiyormuş. Afiyet olsun baba, ne diyeyim sana ben!
(Ç) alıntıdır