metalic
New member
- Katılım
- 18 May 2006
- Mesajlar
- 3,007
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 120
Yükselen trend: Türk olmaktan nefret etmek
AKP ve yandaşları Türkiye aleyhine olabilecek hiçbir fırsatı kaçırmıyor artık. Bir haftadır yazmıyordum ama doğal olarak neler olup bittiğini izleme şansım da vardı.
Okuduklarıma ve dinlediklerime göre Tayyip Erdoğan’ın “geçmişte bazı etnik kökenli vatandaşlarımızı kovduğumuzu, bunun da faşizan bir davranış olduğunu” söylemesi AKP çevrelerinde müthiş bir sevinç yaratmış durumda. Ne kadar AKP’li ve yandaşı varsa Erdoğan’ı alkışlamak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aslında ne kadar kötü olduğunu, Türk olmanın ayıp sayılması gerektiğini, Türklüğünden utanmayanın insan da olamayacağını anlatıp durdular bir haftadır.
Tabii insan haliyle şaşırıyor. AKP ve Başkanı söylem olarak hep Türk olmaktan, milli değerlerden söz ediyorlardı ama belli ki AKP’ye oy verenler için gayrı milli olmak daha önemli hale gelmiş.
Ben de oldum olası milliyetçiliğin sömürüye açık olduğuna inanan biriydim. Bu nedenle milliyetçi duygularımın çok katı olduğunu söyleyemem. Ama bu kadar gayrı milli olmak, Türk milletine böylesine düşmanlık beslemek ve bunu bu kadar yüksek sesle söylemek de çok şaşırtıcı.
Demek ki AKP’ye oy verenler İslam ümmeti kavramına ve bu ümmetin Türkiye Cumhuriyeti’nde de egemenlik kuracağına o kadar inanır hale gelmiş ki, Türk milletine böylesine açık düşmanlık yapmaktan çekinmiyorlar.
Ülkenin yüzde 38’ini bu hale getirmek, Türk adından nefret ettirmek aslında çok büyük bir başarı. 20 yıl önce başlayan, 7 yıldır devletin tüm güçleri kullanılarak sürdürülen müthiş propaganda ve beyin yıkama operasyonu sonuçlarını veriyor artık.
Geldiğimiz nokta ve yükselen trend artık Türklük’ten nefret etmek ve bulunan her fırsatta ağır hakaretlerle saldırmak olmuştur. Bunu bir kenara yazmak gerek.
*****
Hiç utanma da kalmadı
Değişen hiçbir şey yok yine. Hâlâ ne olduğu söylenmeden Kürt sorunu tartışılıyor ve “çözüme çok az kaldığı” nutukları atılıyor.
Elbette “çözümün ne anlama geldiği” yine belirtilmiyor, kimin ne istediğine ise hiç değinilmiyor.
Buna karşın utanmazlık had safhada. Bulundukları makamlar gereği adam yerine konan kimileri örneğin “ateşkesten” söz ediyorlar. Efendim PKK Haziran’a kadar ateşkes ilan etmiş, buna uyması lazımmış, ama Türkiye Ordusu da biraz özen göstermeliymiş.
Utanmazlığa, arlanmazlığa bakar mısınız? “Ateşkes” diyorlar. Üstelik bu ateşkesi ilan eden de bir terör örgütü.
Ama ülkemin utanmazları “PKK’nın ateşkes çağrısı barış için atılan önemli adımdır” diyebiliyor.
Bunun tercümesi şudur: Türkiye terör örgütüne teslim olmalıdır. Bu kadar açık söyleyemedikleri için henüz “çözüm” kelimesini kullanıyorlar.
Haydi AKP’nin bu yalaka takımı “vatana ihanet özgürlüğünü” kullanıyor diyelim.
Peki benim koca Silahlı Kuvvetlerim’in içine düştüğü yürekler acısı duruma ne diyeceğiz. Yok mudur bu Silahlı Kuvvetler’de “Siz ne diyorsunuz, ne ateşkesi, ateşkes savaşan iki devletin orduları arasında olur, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni PKK’ya karşı ateşkes yapmış gibi göstermeye çalışmak aslında teröre teslimiyet ve orduyu tamamen ortadan kaldırmakla aynıdır” diyecek bir babayiğit komutan?
Diyelim ki demokratik yolları izlemek gerekiyor, o zaman Milli Savunma Bakanı’na gidip “bir açıklama yapın” diye rica etmek de mi çok zor?
Türkiye’nin teröre teslim olduğu gerçeğini belki asker de kabullenmiş durumda artık.
Can ATAKLI
:::KaynaK:::
AKP ve yandaşları Türkiye aleyhine olabilecek hiçbir fırsatı kaçırmıyor artık. Bir haftadır yazmıyordum ama doğal olarak neler olup bittiğini izleme şansım da vardı.
Okuduklarıma ve dinlediklerime göre Tayyip Erdoğan’ın “geçmişte bazı etnik kökenli vatandaşlarımızı kovduğumuzu, bunun da faşizan bir davranış olduğunu” söylemesi AKP çevrelerinde müthiş bir sevinç yaratmış durumda. Ne kadar AKP’li ve yandaşı varsa Erdoğan’ı alkışlamak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aslında ne kadar kötü olduğunu, Türk olmanın ayıp sayılması gerektiğini, Türklüğünden utanmayanın insan da olamayacağını anlatıp durdular bir haftadır.
Tabii insan haliyle şaşırıyor. AKP ve Başkanı söylem olarak hep Türk olmaktan, milli değerlerden söz ediyorlardı ama belli ki AKP’ye oy verenler için gayrı milli olmak daha önemli hale gelmiş.
Ben de oldum olası milliyetçiliğin sömürüye açık olduğuna inanan biriydim. Bu nedenle milliyetçi duygularımın çok katı olduğunu söyleyemem. Ama bu kadar gayrı milli olmak, Türk milletine böylesine düşmanlık beslemek ve bunu bu kadar yüksek sesle söylemek de çok şaşırtıcı.
Demek ki AKP’ye oy verenler İslam ümmeti kavramına ve bu ümmetin Türkiye Cumhuriyeti’nde de egemenlik kuracağına o kadar inanır hale gelmiş ki, Türk milletine böylesine açık düşmanlık yapmaktan çekinmiyorlar.
Ülkenin yüzde 38’ini bu hale getirmek, Türk adından nefret ettirmek aslında çok büyük bir başarı. 20 yıl önce başlayan, 7 yıldır devletin tüm güçleri kullanılarak sürdürülen müthiş propaganda ve beyin yıkama operasyonu sonuçlarını veriyor artık.
Geldiğimiz nokta ve yükselen trend artık Türklük’ten nefret etmek ve bulunan her fırsatta ağır hakaretlerle saldırmak olmuştur. Bunu bir kenara yazmak gerek.
*****
Hiç utanma da kalmadı
Değişen hiçbir şey yok yine. Hâlâ ne olduğu söylenmeden Kürt sorunu tartışılıyor ve “çözüme çok az kaldığı” nutukları atılıyor.
Elbette “çözümün ne anlama geldiği” yine belirtilmiyor, kimin ne istediğine ise hiç değinilmiyor.
Buna karşın utanmazlık had safhada. Bulundukları makamlar gereği adam yerine konan kimileri örneğin “ateşkesten” söz ediyorlar. Efendim PKK Haziran’a kadar ateşkes ilan etmiş, buna uyması lazımmış, ama Türkiye Ordusu da biraz özen göstermeliymiş.
Utanmazlığa, arlanmazlığa bakar mısınız? “Ateşkes” diyorlar. Üstelik bu ateşkesi ilan eden de bir terör örgütü.
Ama ülkemin utanmazları “PKK’nın ateşkes çağrısı barış için atılan önemli adımdır” diyebiliyor.
Bunun tercümesi şudur: Türkiye terör örgütüne teslim olmalıdır. Bu kadar açık söyleyemedikleri için henüz “çözüm” kelimesini kullanıyorlar.
Haydi AKP’nin bu yalaka takımı “vatana ihanet özgürlüğünü” kullanıyor diyelim.
Peki benim koca Silahlı Kuvvetlerim’in içine düştüğü yürekler acısı duruma ne diyeceğiz. Yok mudur bu Silahlı Kuvvetler’de “Siz ne diyorsunuz, ne ateşkesi, ateşkes savaşan iki devletin orduları arasında olur, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni PKK’ya karşı ateşkes yapmış gibi göstermeye çalışmak aslında teröre teslimiyet ve orduyu tamamen ortadan kaldırmakla aynıdır” diyecek bir babayiğit komutan?
Diyelim ki demokratik yolları izlemek gerekiyor, o zaman Milli Savunma Bakanı’na gidip “bir açıklama yapın” diye rica etmek de mi çok zor?
Türkiye’nin teröre teslim olduğu gerçeğini belki asker de kabullenmiş durumda artık.
Can ATAKLI
:::KaynaK:::