YENİ BİR ANAYASA YAPILACAK OLURSA TÜRKİYE TAM ANLAMI İle KARANLIĞA BÜRÜNÜR

YaRpAK.

New member
YENİ BİR ANAYASA YAPILACAK OLURSA TÜRKİYE TAM ANLAMI İLE KARANLIĞA BÜRÜNÜR

Yerel yönetim seçimlerinden sonra, hele bir de oy kaybına uğramazsa, AKP iktidarının yeni bir anayasa yapılması için harekete geçeceğini kestirmek güç değildir. Zaten AKP tarafından bunun hazırlıklarına da girişilmiş, herkesin bildiği gibi bir anayasa taslağı da yaptırılmıştır. 1982 Anayasası’nın yerine “sivil anayasa” yapılması gerektiği de AKP iktidarının öncesinden başlayarak öne sürülmüş ve AKP yandaşı kişiler de bu sava hep sahip çıkmış oldukları için uygun bir ortam da bir bakıma yaratılmış bulunmaktadır. Dahası, Barolar Birliği ve benzeri kimi çevreler de kendilerince yeni bir anayasa taslağı hazırlayarak bu ortamın yaratılmasında pay sahibi olmuşlardır. Öte yandan, 1982 Anayasası’nın 12 Eylül askerî cuntası tarafından hazırlatılmış olması da “sivil anayasa” yapılması girişimlerine bir gerekçe olarak gösterilmektedir. Ne var ki, 1982 Anayasası yürürlükten kaldırılarak yerine yeni bir anayasa yapılması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütünüyle nitelik değiştirmesi ve çağdışı bir duruma dönüştürülmesi ile sonuçlanacaktır. Kaldı ki, 1982 Anayasası’nın ortadan kaldırılması demek, aynı zamanda eski deyişle “anayasayı ilga” suçunu işlemek demektir.

Öncelikle şu dört gerçeğin altını çizmek gerekir:

1- Kuşkusuz 1982 Anayasası, 12 Eylül’ün eseridir. Ancak, Türkiye 1982 yılından beri her bakımdan o kadar geriye gitmiştir ki, bu anayasa ilk biçimiyle bile bugün günümüze göre daha ileri bir düzeydedir.

2- Kaldı ki, 1982 Anayasası’nda çok sayıda değişiklik yapılmış ve bu nedenle de ilk biçiminden çok ayrı bir nitelik kazanmıştır.

3- Anayasa’nın hâlâ uygun görülmeyen kimi maddelerinin değiştirilmesi de olanaklıdır.

4- AKP’nin Özbudun başkanlığındaki bir kurula hazırlattığı anayasa taslağı incelenecek olursa, 1982 Anayasası, bu taslağa göre çok daha demokratik ve ileridir. Bu son gerçeğe bazı açılardan yineleme olsa da bir başka yazıda değineceğim.

AKP’NİN AMACI: “SİVİL DARBE” ANAYASASI

Besbelli, AKP kendi amaçlarına elverişli bir anayasa istemektedir.

Ama daha açık bir anlatımla AKP iktidarının amacı, gerçekleştirme olduğu karşıdevrim’in anayasasını yürürlüğe koymaktır.

Çünkü, AKP iktidarı bir “sivil darbe”cidir.

“Darbe” dendiğinde genelde anlaşılan şey, devlet gücünü elinde bulunduranların zor kullanılarak iktidardan uzaklaştırılmasıdır. Başka bir deyişle, “darbeler”in iktidarlara karşı yapıldığı genel kanıdır. Ancak, demokratik yolla iktidara gelmiş olanlar da darbe yapabilirler. Örneğin, bir ülkede geçerli olan anayasa hükümlerine ve seçim yasalarına uygun bir biçimde seçim kazanarak iktidara geçmiş bulunan ve bu nedenle de “meşru” olan bir siyasal parti, eğer kendisinin uyması gereken anayasayı ve yasaları hiçe sayarak ülkeyi yönetmeye kalkışırsa ve söz gelimi bu yolla muhalefeti susturursa, artık iktidarını yapmış olduğu darbeye dayanarak sürdürüyor demektir. Bu durumu “sivil darbe” olarak adlandırmak gerekir.

Konunun daha iyi anlaşılması için şunu belirtmeliyim: iktidara “karşı” yapılan darbe, yürürlükte olan anayasal ve yasal düzene hukuk dışı güç kullanarak son vermek demektir. Burada altı çizilmesi gereken yön, anayasal ve yasal düzene aykırı olmak, hukuk dışı güç kullanmaktır. O halde, meşru bir iktidar da, iktidarını sürdürmek için anayasal ve yasal düzene hukuk dışı yollara başvurursa, bir darbe yapmış olur.

SİVİL DARBEDE “CEBİR” UNSURU

Bu noktada usa gelebilecek bir soru, bir iktidarın kendi kendisine karşı nasıl güç kullanabileceğidir. Daha açık bir deyişle, darbeler silah kullanarak yapıldığına ve silahlı güçler de iktidarın emrinde olduğuna göre, onun kendi hukuk dışı amacı için bu gücü kendisine karşı kullanmasının olanaksız olduğu düşünülebilir. Ne ki, işin can alıcı noktası da buradadır. Çünkü, bütün silahlı güçler (cebir vasıtaları) zaten iktidarın emrinde olduğu için onun ayrıca bir güç kullanmasına işin doğası gereği gerek yoktur. Bu “cebir vasıtaları” bu durumda, iktidarın hukuk dışı tutumunu onaylamayan ve karşı gelenlere karşı kullanılır.

Bir iktidar, hukuku hiçe sayarak, muhaliflerini sudan gerekçelerle gözaltına aldırmaya ve tutuklatmaya, toplumda terör yaratarak muhalifleri sindirmeye, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmaya, buna karşılık yandaşlarının hukuk dışı davranışlarını görmezlikten gelmeye ya da korumaya başladığında kendisi belirttiğim biçimde bir darbe sürecine girmiş olur. Çünkü, bu gibi davranışlar anayasal ve yasal düzene aykırıdır, doğrudan doğruya suç oluşturur.

YÜRÜRLÜKTEKİ ANAYASAYI “İLGA” ETMEK

Dahası, bir iktidarın parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak geçerli olan anayasal düzene son vermeye kalkışması da, çok daha ciddî boyutta bir iktidar darbesidir.

Hiçbir anayasa, birileri isteyince ortadan kaldırılabilsin diye yürürlüğe konmaz. Çünkü anayasalar bir toplumsal yapının gerektirdiği siyasal rejimin ve hak ve özgürlüklerin güvencesidirler. O nedenle, bir anayasayı ortadan kaldırılarak yerine bir başkasını geçirmek, bir siyasal rejimi yıkıp yerine bir başka siyasal rejim geçirmek anlamını taşır. Buna karşılık, zamanla değişen koşullar nedeniyle anayasanın “maddelerinde” yapılması gerekecek değişikliklerin nasıl yapılması gerektiğini, bunun yolunu ve yöntemini, yine kendisi gösterir. Ama, bir anayasayı toptan ortadan kaldırmak, anayasayı “ilga” eylemini oluşturur. Hatta, bizim 1982 Anayasamız gibi bazı anayasalar, bazı maddelerinin, ne nedenle olursa olsun, değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin önerilemeyeceği bile öngörürler. Çünkü, bu gibi maddeler, rejimin temel taşlarıdır.

Türkiye’nin siyasal tarihine bir göz atacak olursak, ilk anayasa olan 1876 Anayasası, V.Murat’ın tahttan indirilip II.Abdülhamit’in padişah yapılması, bu Anayasa’nın teyidi bile 1908 Devrimi, 1921 Anayasası Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın orta yerinde İstanbul Hükümeti’ne başkaldıran TBMM’nin yaptığı anayasadır. 1924 Anayasası, Osmanlı hanedanına ve bir siyasal rejime son veren ve bir savaş sonucu kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasadır. 1961 Anayasası 27 Mayıs 1960 Devrimi, şimdiki 1982 Anayasası 12 Eylül 1980 darbesinin eseridir. Açıkça görüleceği üzere, bir anayasanın toptan “ilga”sı ancak bir darbe ya da devrim sonucunda olabilmiştir. AKP’nin yeni anayasa taslağı girişimini de bir yandan sivil darbe ve bir yandan da aynı anlamı taşıyan bu açıdan değerlendirmek gerekir.

TBMM YENİ BİR ANAYASA YAPAMAZ

AKP iktidarı yeni bir anayasa taslağını TBMM Anayasa Komisyonu’ndan geçirdikten sonra Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak oylama sonucunda yasalaştırmak durumundadır. Ola ki, halk oyuna da başvurabilecektir. Halk oylaması’nda “evet” bir oy bile fazla çıksa amacına ulaşmış olacaktır. Ne ki, yürürlükte olan 1982 Anayasası, ne yolla olursa olsun TBMM’nin yeni bir anayasa yapmasına ve kabul etmesine olanak tanımamaktadır. Yapılmaya kalkışılacak olursa, dediğim gibi, anayasayı “ilga” suçu oluşur.

Çünkü:

1982 Anayasası’nın 6/3.maddesinin 2.tümcesinin hükmü şudur:

“Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”

Anayasa yapmak ise, bir “devlet yetkisi” kullanımıdır.

1982 Anayasası’nın 87-92.maddeleri TBMM’nin görev ve yetkilerini tek tek saymıştır. Bu, “tadadî” değil, “tahdidî”dir. Başka bir deyişle, söz konusu olan, bu sayılan görev ve yetkiler ve benzerleri anlamında değildir; sayılanlarla sınırlıdır, genişletme olanağı yoktur. İşte, bu sınırlanmış görev ve yetkiler arasında anayasayı toptan kaldırarak yerini yenisini geçirmek yetkisi bulunmamaktadır.

Öte yandan, Anayasa’nın değiştirilmesi ile ilgili 175.madde, Anayasa’nın maddelerinin değiştirilmesi ile ilgilidir.

Ama en önemlisi, 1982 Anayasası’nın 1, 2, 3 ve 4.maddeleridir. Artık hemen herkesçe bilindiği gibi, 4.madde şöyledir:

“Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Yeni bir anayasa yapmak demek, bu maddelerde değişiklik yoluna gidilmesi şöyle dursun, bunların ortadan kaldırılması demektir!

Yeni anayasaya bu maddelere benzer hükümlerin konulması da düşünülemez. Çünkü artık bu maddelerin yer aldığı anayasa ortada olmayacaktır.

Bir de, bir Kurucu Meclis oluşturulduktan sonra ona yeni bir anayasa yaptırılmasının uygun olacağı ileri sürülmektedir. Ne var ki, böyle bir kurucu meclis, yukarıda belirtilenleri geçersiz kılmayacağı gibi, hangi hukuk kuralına, hangi ölçütlere göre kurulacaktır?

Her ne olursa olsun, bugün AKP büyük çoğunlukla Meclis’tedir. Yeni bir anayasa yapılacak olursa, onun istediği biçimde olacaktır. Kurucu Meclis oluşturulmasında da aynı durum söz konusudur. AKP’nin yeni bir anayasadan ne anladığı ise, hazırlattığı anayasa taslağından bellidir.

Prof.Dr.Çetin YETKİN
http://www.mudafaaihukuk.com/126-yetkin.htm
 

sedapinar

New member
Sevri hortlatan ihanet taleplerinin yerine getirilmesi için hazırlanan bu anayasa bizim sonumuz olur. Türk Mührünü, Türk'ün haklarını ebediyyete gömmek olur. Büyük plan bu.Türklerin Anadolu'ya gelmesini hiç hazmedemediler. Şimdi de Anadoludan Türk mührünü silmek için, bizi yöneten yasaları aleyhimize, çok ustaca ve üstü kapalı şekilde değiştiriyorlar. İşte olan biten bu...
 

oLdness_07

The Darkness

6 YıLdır iktidar oLan parti karanLığa gömemedi de şimdi anayasadaki değişikLikLerLe mi karanLığa gömecek ülkeyi =)

BiriLeri Ergenekon'un AvukatLığını yaparken AKP iktidarı miLLete çaLışıyordu ?
 

Laroxyl

New member

6 YıLdır iktidar oLan parti karanLığa gömemedi de şimdi anayasadaki değişikLikLerLe mi karanLığa gömecek ülkeyi =)

Ne Yani iktidar demek herşeyi yapabilir demek mi? Anayasaya aykırı diye yapamıyorlardı bazı şeyleri. O yüzden değiştirmek istemiyorlarmı.
Ayrıca içinde bulunduğumuz durum pek de aydınlık sayılmaz haksızmıyım (!) ?
Kriz teğet değil direk ortadan geçti diyecem de hala ortasındayız krizin Sonumuz hayırlı olur inşallah...
 

oLdness_07

The Darkness
Ne Yani iktidar demek herşeyi yapabilir demek mi? Anayasaya aykırı diye yapamıyorlardı bazı şeyleri. O yüzden değiştirmek istemiyorlarmı.
Ayrıca içinde bulunduğumuz durum pek de aydınlık sayılmaz haksızmıyım (!) ?
Kriz teğet değil direk ortadan geçti diyecem de hala ortasındayız krizin Sonumuz hayırlı olur inşallah...
İktidar demek herşeyi yapabiLir demek değil,Yönetimde en büyük pay sahibi oLan demek.
Arkadaşım bu krizin AKP ile uzakdan yakından alakası yoktur.
Bunu hala anLayamadık.Bu kriz bütün dünyayı yakan bir kriz ki bu krizi avrupada ve dünyada en az zararLa atLatan üLkeyiz biz.Bunda nasıl oLdu var hesabını sen yap.
Konuda bahsediLen (karanLığa götürür) teriminin yöneLtiLdiği kişiLer tarafından oLdu.
ABD'nın General Motors diye bir şirketi var biLir msin ? Dünya'nın en büyüğk şirketLeri arasındadır.
İşde o şirket kapanabileceği duyrusunu yaptı.Bu ne demek var hesabını sen yap.
İşsizLil diyorLar.Bundan önceki hükümetLer zamanın kriz yokken bile işsizLik vardı.
Bu krizde işsizLiğin artmasından daha doğal birşey yok gibi.
Yanlı kanallar gidip batan işletme sahiplerini arıyorlar hergün bu feryatLarı ekranLarda gösteriyorlar psikoLojik oLarak insanLarı daha da çok krizin içine sokuyorLar.
Evet bir kriz var.Ama bunu felaket tellalığına çewirirseniz ve büyütüp haLkı gaLyana getirirseniz tabiki o feryatLar duyuLur.

 
İktidar demek herşeyi yapabiLir demek değil,Yönetimde en büyük pay sahibi oLan demek.
Arkadaşım bu krizin AKP ile uzakdan yakından alakası yoktur.
Bunu hala anLayamadık.Bu kriz bütün dünyayı yakan bir kriz ki bu krizi avrupada ve dünyada en az zararLa atLatan üLkeyiz biz.Bunda nasıl oLdu var hesabını sen yap.
Konuda bahsediLen (karanLığa götürür) teriminin yöneLtiLdiği kişiLer tarafından oLdu.
ABD'nın General Motors diye bir şirketi var biLir msin ? Dünya'nın en büyüğk şirketLeri arasındadır.
İşde o şirket kapanabileceği duyrusunu yaptı.Bu ne demek var hesabını sen yap.
İşsizLil diyorLar.Bundan önceki hükümetLer zamanın kriz yokken bile işsizLik vardı.
Bu krizde işsizLiğin artmasından daha doğal birşey yok gibi.
Yanlı kanallar gidip batan işletme sahiplerini arıyorlar hergün bu feryatLarı ekranLarda gösteriyorlar psikoLojik oLarak insanLarı daha da çok krizin içine sokuyorLar.
Evet bir kriz var.Ama bunu felaket tellalığına çewirirseniz ve büyütüp haLkı gaLyana getirirseniz tabiki o feryatLar duyuLur.

çok haklısın bazı sivri zekalılar sırf zihinleri bulandırmak için bunları gösteriyorlar ne yani bütün dünya kirizdeyken işsizlik patlaması varken , bankalar,sigorta şirketleri, fabrikalar batarken bizim ihracat ve istihdam rekorları kırmamızı bekliyorlar bir düşünün dünya devleri batıyor etkilenmemek ekonominin durgunlaşmaması mümkünmü ama genede ülkemiz çok iyi durumda çünkü ekoninin sarsıntıya uğradığı bir batma olayı olmadı. Ne demişler kelin ilacı olsa başına sürermiş amerka bile çaresini bulamıyor bir süper güç bile çaresizken biz şuanda çok iyi durumdayız onlardan.
 

YaRpAK.

New member
çok haklısın bazı sivri zekalılar sırf zihinleri bulandırmak için bunları gösteriyorlar ne yani bütün dünya kirizdeyken işsizlik patlaması varken , bankalar,sigorta şirketleri, fabrikalar batarken bizim ihracat ve istihdam rekorları kırmamızı bekliyorlar bir düşünün dünya devleri batıyor etkilenmemek ekonominin durgunlaşmaması mümkünmü ama genede ülkemiz çok iyi durumda çünkü ekoninin sarsıntıya uğradığı bir batma olayı olmadı. Ne demişler kelin ilacı olsa başına sürermiş amerka bile çaresini bulamıyor bir süper güç bile çaresizken biz şuanda çok iyi durumdayız onlardan.
Cumhuriyetin yeni kurulduğu tek partili yönetildiği ekmeğin karneyla alındığı zamanıda dikkati alın bir zahmet.

Şu an 2. Dünya savaşı yok

Şu an 12 cephede savaşmış bir millet yok

Kıbrısa Barış harekatı düzenleyipte emperyalistlerden ambargo üzerine ambargo yemiş bir millet yok.

şimdi bir daha söyle sivrizekalı nasıl oluyormuş.
 

DREXKLAF

New member
çok haklısın bazı sivri zekalılar sırf zihinleri bulandırmak için bunları gösteriyorlar ne yani bütün dünya kirizdeyken işsizlik patlaması varken , bankalar,sigorta şirketleri, fabrikalar batarken bizim ihracat ve istihdam rekorları kırmamızı bekliyorlar bir düşünün dünya devleri batıyor etkilenmemek ekonominin durgunlaşmaması mümkünmü ama genede ülkemiz çok iyi durumda çünkü ekoninin sarsıntıya uğradığı bir batma olayı olmadı. Ne demişler kelin ilacı olsa başına sürermiş amerka bile çaresini bulamıyor bir süper güç bile çaresizken biz şuanda çok iyi durumdayız onlardan.
İktidar demek herşeyi yapabiLir demek değil,Yönetimde en büyük pay sahibi oLan demek.
Arkadaşım bu krizin AKP ile uzakdan yakından alakası yoktur.
Bunu hala anLayamadık.Bu kriz bütün dünyayı yakan bir kriz ki bu krizi avrupada ve dünyada en az zararLa atLatan üLkeyiz biz.Bunda nasıl oLdu var hesabını sen yap.
Konuda bahsediLen (karanLığa götürür) teriminin yöneLtiLdiği kişiLer tarafından oLdu.
ABD'nın General Motors diye bir şirketi var biLir msin ? Dünya'nın en büyüğk şirketLeri arasındadır.
İşde o şirket kapanabileceği duyrusunu yaptı.Bu ne demek var hesabını sen yap.
İşsizLil diyorLar.Bundan önceki hükümetLer zamanın kriz yokken bile işsizLik vardı.
Bu krizde işsizLiğin artmasından daha doğal birşey yok gibi.
Yanlı kanallar gidip batan işletme sahiplerini arıyorlar hergün bu feryatLarı ekranLarda gösteriyorlar psikoLojik oLarak insanLarı daha da çok krizin içine sokuyorLar.
Evet bir kriz var.Ama bunu felaket tellalığına çewirirseniz ve büyütüp haLkı gaLyana getirirseniz tabiki o feryatLar duyuLur.

İlgimi çeken nokta krizini bizle uzaktan yakından alakasının olmaması. Bakınız bu tutum ve düşünce tamamiyle krizden kurtulmaya yönelik bir girişimdir. 6 yıllık yönetimde küresel ekonomi ülkeyi açık bir şekilde istila etti ve ediyor. Küresel ekonomi dediğim sömürülmeniz kısaca. Başbakan çıkıp her seferde bunun üzerine vurgu yapıyor. Ama gerçek yanlarını söylemiyor halka. Küresel ekonomi gelir ülkenize büyük sermaye ile. Ardından fabrika açar ya da batcak olanları alır sonra karşında duran yerel ekonomi odaklarını yok eder ülkede ekonomiyi kontrol altına alır. Örnek olarak eski Yugoslavya, Çekoslavakya en iyi örnekler olabilir. Demek istediğim şudur ki 6 yıllık küresel ekonominin ülkede ki istilası bizim krizin içine sürüklenmemizi her ne kadar kabul etmesenizde büyük darbe almamıza neden oldu. Bir yandan da demişsiniz ki 'kelin ilacı olsa başına sürermiş' ancak şunu fark etmiyorsunuz yine. Avrupa'da ve ABD'de piyasanın canlanması için inanılmaz teşvikler var. Almanya'da bir ara halka belli miktarlarda para verilip piyasanın canlanması tartışılıyordu. Bizde ise kurşun sıksan bişey olmaz mantığıyla bayır aşağı yuvarlanma durumu mevcut. Son olarak şunu belirtmek isterim General Motors artık ABD için pek işe yarar bir durumda değildi. Demek istediğim artık çıkarları uyuşmuyor 1953 yılında ABD Savunma Bakanı tarafından belirtilen düşünce artık bitti. Zaten ABD bazı şirketlerin batmasına bilerek göz yumuyor. Araştırın göreceksiniz bunu. Mesela her hangi bir teknoloji firmasi tehlikede olsaydı o zaman ABD'nin tepkisi inanılmayacak boyutlarda farklı olurdu. Microsoft ABD'nin krizden sonra ki en büyük silahı olcak. Unutmayınız ki emperyalizm, kapitalizm her zaman belli aralıklarla krizler geçirerek hayat bulur!
Teşekkürler.
Herhangi kelime,harf eksikliği yada anlam bozukluğu varsa kusura bakmayın.
 

HTML

Üst