Başsavcı CHP'ye kör!

ahmert

New member
AK Parti'ye açtığı kapatma davasında, yalan haberlerin kupürlerini bile iddianameye alan Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, CHP'nin ‘çarşaf ve Kur'an kursu açılımı'yla yaptığı din istismarcılığı karşısında sessizliğe bürünmesi dikkat çekiyor...


AK Parti'lilerin başörtüsü, imam hatip liseleri, laiklik ve cumhuriyetle ilgili açıklamalarını mercek altına alarak laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, CHP'nin çarşaf ve Kur'an kursu açılımlarıyla dini istismar etmesine sesiz kalması dikkat çekiyor.

CHP Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'in, belediye başkanı seçilmesi halinde her mahalleye Kur'an kursu açacağı vaadinde bulunması, fiyaskoyla sonuçlanan çarşaf açılımını hatırlattı. CHP'nin yaklaşan yerel seçimler öncesinde dini istismar ettiğini belirten uzmanlar, AK Parti'ye sudan sebeplerle kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya, “Aloooo Abdurrahman orda mısın? CHP'ye karşı ne zaman harekete geçeceksin” mesajları verdiler. İşte o mesajlar:

“CHP, DİN İSTİSMARCILIĞININ DANİSKASINI YAPMAKTADIR”
Özgür Öğretmen Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi: “Türkiye'de bir parti kapatılacaksa o da CHP olmalıdır. Çünkü din istismarcılığı yapan, Anayasa Mahkemesi'ni tehdit eden, demokrasiyi işlemez hale sokan, millet iradesine ipotek koyan, totaliter bir rejim isteyen, darbelere zemin hazırlayan ve insan haklarını hiçe sayan parti CHP'dir. Türkiye'de din istismarcılığı yapan tek parti CHP'dir, istismarcılığın daniskasını yapmaktadır. Başsavcı Yalçınkaya'yı göreve davet ediyorum.”

“CHP ZİHNİYETİNE SAHİP BİRİSİCHP'YE DAVA AÇMAZ”
Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı: “Siyasi partiler yaşadığı toplumun değerlerini dikkat almak zorundadır. CHP gibi almadığı zaman tarihe gömülme tehlikesi ile karşı karşıya kalır, tabela partisi haline gelirsiniz. Bu nedenle bir siyasi partiyi ancak millet açar, millet kapatır. CHP çarşaf ve Kur'an kursu açılımlarıyla milletin oyunu almak istiyor. Bu doğru bir yönelimdir ama devamlı ve kararlı olunması gerekir. Sadece seçimden seçime yapılıyorsa bunun adı tam olarak din istismarıdır. Bunun adı takiyyedir. Ben Yalçınkaya'nın CHP'ye dava açacağını düşünmüyorum. Çünkü Başsavcı da CHP zihniyetine sahip birisidir. CHP'ninki ‘komünizm gelecekse onu da biz getiririz, şeriat gelecekse onu da biz getiririz' mantığıdır.”

BAŞSAVCI DA MI İNANMIYOR?
Cumhurbaşkanı Eski Başdanışmanı Mustafa Başoğlu: “Sayın Baykal, bu tür vaatler yerine önce çocukların Kur'an öğrenmelerinin önündeki saçma kanun maddesinin değiştirilmesini teklif etsin. CHP başörtüsü ya da çarşaf giymenin sakıncalı olmadığına inanıyorsa, bunu da kanun yoluyla düzenlenmesi gerekir. Vaatlerin daha çok seçim arifesine denk gelmesi dikkat çekiyor. İnsanların duygularıyla, eğitim ihtiyaçlarını seçim malzemesi yapmak doğru değil. 28 Şubat sürecinde Kur'an kursları kapatılırken nerdeydiniz? Bazı partileri kapatmak için adeta harıl harıl çalışan başsavcı, CHP'nin açılımlarına inanmıyor mu acaba?”

ŞIK OLMAĞI İÇİN Mİ DAVA AÇILMIYOR?
Yalçınkaya'nın, Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkisi tespit edilen İşçi Partisi (İP) ve hesaplarında usulsüzlüğü belgelenen CHP hakkında hiçbir işlem yapmaması, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın izinden gittiği yorumlarına neden oldu. Refah Partisi (RP) hakkında bir defa bile uyarıda bulunmadan kapatma davası açan Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, yasalara aykırılığı tespit edilen DSP'yi 6 defa uyarmasına rağmen kapatma davası açmamıştı. O dönem DSP'ye neden kapatma davası açmadığı ile ilgili sorulara, “DSP'ye dava açmam şık olmazdı” diye cevap veren Savaş, emekliliğinden sonra 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DSP'den milletvekili adayı olmuş fakat aldığı oy yüzde 1'i bile geçememişti.

kaynak
 

seriqatil1

Banned
AK Parti'lilerin başörtüsü, imam hatip liseleri, laiklik ve cumhuriyetle ilgili açıklamalarını mercek altına alarak laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, CHP'nin çarşaf ve Kur'an kursu açılımlarıyla dini istismar etmesine sesiz kalması dikkat çekiyor.
yargı haber vaktim yada bir iki tane eleman chp din istismarı yapıyor dedi diye dava açacak hali yokya .akp din istismarından yargılansa şimdiye kadar 1.000.000 kere kapatılmıştı .

demekki neymiş :

laiklik ve cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı olmak başka din istismarı başka

bu haber vaktimdekiler cevabıda kendi veriyor hala birilerine yüklenmeye çalışıyor aklınca.ne tuhaf insanlar bunlar yavvv
 

ahmert

New member
yargı haber vaktim yada bir iki tane eleman chp din istismarı yapıyor dedi diye dava açacak hali yokya .akp din istismarından yargılansa şimdiye kadar 1.000.000 kere kapatılmıştı .

demekki neymiş :

laiklik ve cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı olmak başka din istismarı başka

bu haber vaktimdekiler cevabıda kendi veriyor hala birilerine yüklenmeye çalışıyor aklınca.ne tuhaf insanlar bunlar yavvv
akp nasıl sözde laiklik ve cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı haline geldi biliyormusun.
belliki bilmiyosun(dur bir bakalım nasıl gelmiş);
---istanbulda bir semtin akp li belediyesinin iftar çadırı kurdurmasıyla
---akp li bir belediye başkanının anlattığı bir fıkrayla
---bilmem bir okulda ilkokul öğrencisi bir kızın birincilik ödülünü almaya başörtülü gelmesiyle
---yine anadoluda bir yerde bir milli bayramda (19 mayıstı galiba) bir grup öğrencinin ilahi grubu kurarak ilahiler okuması (sözde milli bayram kutlamasına alternatif kutlama olup laikliğe muhalefet sayılıyor) vs vs vs
gördünmü? sen olayı anlamamamışsın bellide sana teşekkür eden şahısa ne demeli bilmiyorum düştüğü durum cidden çok komik:)
 

seriqatil1

Banned
---istanbulda bir semtin akp li belediyesinin iftar çadırı kurdurmasıyla
akp kapatma davası elimde var . aradım iki yerde iftar çadırı ile ilgili konu geçiyor.orda da iftar çadırından tayyibin sistem düşmanlığı içeren beyanlarından bahsediliyor .

---akp li bir belediye başkanının anlattığı bir fıkrayla
akp li belediye başkanının fıkrası hiç bi yerde yok .

---bilmem bir okulda ilkokul öğrencisi bir kızın birincilik ödülünü almaya başörtülü gelmesiyle
başörtüsünde ise nasıl istismar malzemesi yapıldığından örnekleri ile delilleri ile bahsediliyor.

---yine anadoluda bir yerde bir milli bayramda (19 mayıstı galiba) bir grup öğrencinin ilahi grubu kurarak ilahiler okuması (sözde milli bayram kutlamasına alternatif kutlama olup laikliğe muhalefet sayılıyor) vs vs vs


ya söylediklerinin alayı yalan hepsine baktım şimdi iddianameden bu türden biseye rastlamadım . ne iftiracı insanlarsınız siz ya yazık yani gerçekten zamanıma sizle uğraşıyorum . atıyorsunuz iftirayı kaç sayfalık şeyi sizin yüzünüzden inceliyorum bakıyorum ki yine sizin klasik işleriniz .yani iftira karalama .

git iddianameyi okuda neyin ne olduğuna ordan bak . bulamazsan söle bana ben yüklerim buraya bi yere . hadi takıl sen şimdi
 

ahmert

New member
akp kapatma davası elimde var . aradım iki yerde iftar çadırı ile ilgili konu geçiyor.orda da iftar çadırından tayyibin sistem düşmanlığı içeren beyanlarından bahsediliyor .




başörtüsünde ise nasıl istismar malzemesi yapıldığından örnekleri ile delilleri ile bahsediliyor.


akp li belediye başkanının fıkrası hiç bi yerde yok .





ya söylediklerinin alayı yalan hepsine baktım şimdi iddianameden bu türden biseye rastlamadım . ne iftiracı insanlarsınız siz ya yazık yani gerçekten zamanıma sizle uğraşıyorum . atıyorsunuz iftirayı kaç sayfalık şeyi sizin yüzünüzden inceliyorum bakıyorum ki yine sizin klasik işleriniz .yani iftira karalama .

git iddianameyi okuda neyin ne olduğuna ordan bak . bulamazsan söle bana ben yüklerim buraya bi yere . hadi takıl sen şimdi
yine aynı tipik zihniyet.sen önce okuduğunu bir anla ondan sonra yorum yaz.ben bunların hepsi iddianamede var diye bir şey dedimmi.bak ne demişim."akp nasıl sözde laiklik ve cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı haline geldi" nitekim bende inceledim hemen hemen hepside varmış.kimisi direk yazılımış kimisi dolaylı biçimde mevcut.yalan ve iftira konusuna gelince:

1-) istanbulda bir semtin akp li belediyesinin iftar çadırı meselesi:
"Adalet ve Kalkınma Partili Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’in 2006 yılı ramazan ayında Eyüp Sultan Cami bahçesine kurulan ramazan çadırına 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 87. maddesine aykırı olarak ismini ve sıfatını içeren afişler astırttığı, tutanak tutulduğu"(bizzat iddianameden alıntı)

2-) Başörtülü öğrenci meselesi:
"2007 yılı Aralık ayı başlarında Adana/Kozan ilçesinde bir kompozisyon yarışmasında ödül alan Tevhide Kütük isimli lise öğrencisinin, resmi ödül töreninde türbanı ile yer almak isteyince kürsüden indirilmesine tepki gösterdiği, aynı tarihlerde benzer bir olayın Rize’de meydana geldiği, Emine Elif Azder isimli bir ilköğretim öğrencisinin birincisi olduğu bir kompozisyon yarışmasının resmi ödül törenine başı açık katıldığında, öğrencinin babasının kızının başının zorla açıldığı iddiasında bulunduğu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın her iki öğrencinin ailelerine telefon ederek üzüntülerini bildirdiği, bu haksızlıkların bir gün mutlaka biteceğini, başörtüsü ile resmi toplantılara katılmalarına izin vermeyen kamu görevlileri hakkında inceleme talimatı verdiğini belirttiği" (bizzat iddianameden alıntı)

3-) 23 nisanda ilahi okunması meselesi:
Genelkurmay Başkanı’nın 14 Nisan 2007 tarihli “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” açıklaması ile 27 Nisan 2007 e-muhtırası kapatma davasının önemli işaretlerindendir. Muhtırada 22 Nisan’da “kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulması” ve 23 Nisan’da “Kur'an okuma yarışması tertiplenmesi, baskılar sonucu bu faaliyet iptal edilmesi” laikliğe aykırı bulunmuştu (bir zahmet e muhturayıda aç oku onuda buraya yazmayım)

4-Fıkra meselesi :
Bak senin yandaş gazeten bile yazmış.okumuyosan ben ne yapayım."60 KLASÖRLÜK KAPATMA DELİLİ" başlığı altında, aynen alıyorum:
"Atatürk’e, "şekerli kahve" fıkrasıyla hakaret ettiği iddiasıyla büyük tepki çeken Mimarsinan’ın AKP’li Belde Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’in sözleri ve hakkındaki suç duyuruları."
( sen şimdi yine anlamamışsındır sen sormadan ben anlatayım dikkatini çekiyorsa bu iddiaların tamamı ya kişisel eylemler( fıkra meselesi çadır meselesi) yada partiyle alakasız eylemler (ilahi okunması meseles, hele öğrenci meselesi çok komik)

yalanmıymış uydurmamıymış.ben az bile yazmışım. dahasını öğrenmen için kaynak veriyorum hemde senin yandaş gazetenden oku okuda bilgilen biraz.

kaynak
 

LOOPUSED

Altın Üye
google cu abdurrahman savcımız forum sitelerinden alıntı yapıp tekrar bir kapatma davası açmayacaklmı daha...millet yeni bir ekonomik krize muhtaç..istikrarı ne zaman kesip gündemi sulandıracak bu savcılarımız..baykala kör olmasınlarda napsınlar..ATATÜRK ün partisini kapatacak cüppe göremiyorum ben.ama baykal yavaş yavaş kendisi kapatacak partiyi bu gidişle.. bekliyoruz heyecanla.az kaldı..
 

Camurbskni

Banned
google cu abdurrahman savcımız forum sitelerinden alıntı yapıp tekrar bir kapatma davası açmayacaklmı daha...millet yeni bir ekonomik krize muhtaç..istikrarı ne zaman kesip gündemi sulandıracak bu savcılarımız..baykala kör olmasınlarda napsınlar..ATATÜRK ün partisini kapatacak cüppe göremiyorum ben.ama baykal yavaş yavaş kendisi kapatacak partiyi bu gidişle.. bekliyoruz heyecanla.az kaldı..

Keşke dediğin gibi olsaydıda chp yi kapatsalardı.

Malesef öyle bir zamanda yaşıyoruzki Dincilik Ümmetçilik yapanların kapatılması bir yana İKTİDAR OLUYOR.Şeyhlerden şıhlardan icazet alıp imamların önünde eğilip teröristlerin dizlerinin dibinde yavşaklananlar her zaman iktidarın en güçlü adayıdır.

Yani kim ne kadar dincilik yaparsa o kadar çok iktidar olma olasılığı var.
malesef laiklik çiğneniyor yaptırım uygulanamıyor, siyasi menfeatleri doğrultusunda her türlü namussuzluk şerefsizlik allah adına peygamber adına kuran adına yapılıyor.

Atatürkün partisi derken ya yanlış yazdın ya bilmiyorsun yada diğerlerine namussuz şerefsiz demek istiyor olmalısın.

Türkiyedeki Yasal Olan Tüm Siyasi Partiler Atatürkün Partisidir.

Laiklik kesinlikle çiğnenmemelidir laikliği ihlal edenlere ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. yaratanla kul arasına siyaset girmemelidir....
 

LOOPUSED

Altın Üye
chp giriyor işte dediğin din ile devletin arasına...savcılarınız uyuyormu?akp ye şahin olanlar chp ye güvercin öylemi?hukuğada chp hukuğu desek yanlış olmaz.
 

Camurbskni

Banned
chp giriyor işte dediğin din ile devletin arasına...savcılarınız uyuyormu?akp ye şahin olanlar chp ye güvercin öylemi?hukuğada chp hukuğu desek yanlış olmaz.
hukuk chp nin hukuğu olsaydı akp adında bir parti bırak iktidar olmasını akp kurulamazdı bile buna inan ,yalanlar söyleyip kendimizi kandırmamalıyız.

hukuk chp nin hukuğu olsaydı abdullah gül değil cumhurbaşkanı muhtar bile olamazdı.

50 yıldır iktidara hasret kalmış chp gözünü açtı iktidar yolunun dincilikten geçtiğini kavradı her türlü namussuzluğu allah üzerinden yapılabileceğini ve bunun cezasız kalacağını tam tersine dinciliğin iktidar yolunu açacağını kavradı mevzu bundan ibarettir.

benim için chp artık bitmiştir.
 

doktor_13

New member
akpde dava warken parti kapatılmasına karsıyz die bagıran gencler simdi ne kadar objektif oldugunu gosteriyor ben hepsine karsıyım ama en cok doneklere karsıyım
 

ahmert

New member
akpde dava warken parti kapatılmasına karsıyz die bagıran gencler simdi ne kadar objektif oldugunu gosteriyor ben hepsine karsıyım ama en cok doneklere karsıyım

kimse chp kapatılsın demiyor yanlış anlamışsın kardeş.biz burda çifte standartı eleştiriyoruz.bir partiye yasak olan şeyler diğerinede yasaktır.akp yapınca (ki iddianameyi incelersen ne kadar komik ve saçma iddialar olduğunu görürsün.nitekim bazılarını yukarda yazdım) dava açılıyorsa chp yede açılmalıki (chp alenen türban açılımıyla din istismarı yapıyor) adeletli olsun.yoksa esasen hiç bir parti kapanmamalı bu konuda seninle aynı düşüncedeyim
 

seriqatil1

Banned
ben bunların hepsi iddianamede var diye bir şey dedimmi.
akp nasıl laikliğin odağı oldu demiştin . bunu anlamak için altta yaptığın gibi iki üç olayı iddianameden alıntılayarak anlayamazsın .ben sana şimdi bahsettiğin konularla ilgili daha fazla örnek vericem ve olayın özünü anlatmaya çalışıcam .tabi anlamak istersen ?

1-) istanbulda bir semtin akp li belediyesinin iftar çadırı meselesi:
"Adalet ve Kalkınma Partili Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’in 2006 yılı ramazan ayında Eyüp Sultan Cami bahçesine kurulan ramazan çadırına 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 87. maddesine aykırı olarak ismini ve sıfatını içeren afişler astırttığı, tutanak tutulduğu"(bizzat iddianameden alıntı).
gördüğün gibi yasaya aykırı etmiş .ayrıca iftar çadırında siyasi parti afişinin ne işi var . reklam panosumu buralar .peki bu belediye başkanının bundan haberi yokmu . tabiki var .istismar ve yasaya aykırı davranırsan olacağı o . aynı belediye başkanının 3 yerde iddianamede adı geçiyor

5) Başkanlığını APK’li Ahmet Genç’in yaptığı Eyüp Belediyesi’nce, 2005 yılında ÖSYM'nin yaptığı Kamu Personeli Seçme Sınavı'yla alacağı zabıta memurları için imam-hatip mezunu olma şartı getirdiği, (Ek.136)

6) Adalet ve Kalkınma Partili Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’in, 2006 yılında 10.000 adet bastırdığı “…Örtünmemek elbette dinden çıkmak değildir. Sadece günahkar olmaktır. Ancak başörtülüye eğitim ve sosyal sahalarda reva görülen muamele, sadece zulüm ve haksızlık olarak değerlendirilemez. Aynı zamanda İslam dinini hatırlatan her şeye düşmanlıktır. Din ve vicdan özgürlüğüne açık bir müdahaledir" görüşlerini içeren “Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed" başlıklı broşür ile Diyanet İşleri Başkanlığının “Hz. Peygamberin Örnek Hayatı” isimli kitabını okullarda izinsiz olarak dağıttığı, (Ek.137)

7) Adalet ve Kalkınma Partili Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’in 2006 yılı ramazan ayında Eyüp Sultan Cami bahçesine kurulan ramazan çadırına 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 87. maddesine aykırı olarak ismini ve sıfatını içeren afişler astırttığı, tutanak tutulduğu, (Ek.138)


gördüğün gibi hep yasalara karşı eylemler .sadece iddianemade söz edilenler bunlar .ya edilmeyen ve bilinmeyenler ?


2-) Başörtülü öğrenci meselesi:
"2007 yılı Aralık ayı başlarında Adana/Kozan ilçesinde bir kompozisyon yarışmasında ödül alan Tevhide Kütük isimli lise öğrencisinin, resmi ödül töreninde türbanı ile yer almak isteyince kürsüden indirilmesine tepki gösterdiği, aynı tarihlerde benzer bir olayın Rize’de meydana geldiği, Emine Elif Azder isimli bir ilköğretim öğrencisinin birincisi olduğu bir kompozisyon yarışmasının resmi ödül törenine başı açık katıldığında, öğrencinin babasının kızının başının zorla açıldığı iddiasında bulunduğu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın her iki öğrencinin ailelerine telefon ederek üzüntülerini bildirdiği, bu haksızlıkların bir gün mutlaka biteceğini, başörtüsü ile resmi toplantılara katılmalarına izin vermeyen kamu görevlileri hakkında inceleme talimatı verdiğini belirttiği" (bizzat iddianameden alıntı).
işte laikliğe karşı olan bir durum .lise ve ilköğretime başörtülü öğrenciler önceden de giremiyordu ama önceden ülkenin başbakanı haksızlık yapılıyor diye kimseye telefon açmıyordu yada başörtülülere izin vermeyen görevliler hakkında inceleme talimatı vermemişti .öyle muz cumhuriyeti gibi davranırlarsa birileri buranın muz cumhuriyeti olmadığını hatırlatır ....



3-) 23 nisanda ilahi okunması meselesi:
Genelkurmay Başkanı’nın 14 Nisan 2007 tarihli “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” açıklaması ile 27 Nisan 2007 e-muhtırası kapatma davasının önemli işaretlerindendir. Muhtırada 22 Nisan’da “kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulması” ve 23 Nisan’da “Kur'an okuma yarışması tertiplenmesi, baskılar sonucu bu faaliyet iptal edilmesi” laikliğe aykırı bulunmuştu (bir zahmet e muhturayıda aç oku onuda buraya yazmayım).
AL BEN YAZAYIM SENİN YERİNE​
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir. Uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.

Bu bağlamda;

Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.

22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa’da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.

Ayrıca, Ankara’nın Altındağ ilçesinde “Kutlu Doğum Şöleni” için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli’de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.


Bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. Malatya’da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.

kaynak


kutlu doğum haftası kutlamadı için milli eğitim müdürlere katılma zorunluluğu getiriyor. bu ve bu tip şeyleri zorunlulukla yapamazsın . adam koministse katılmak istemiyorsa neden zorunluluk getiririsin o insana . burdaki amaç başkadır .tayyibinde baş örtülü insanı almayana inceleme başlatması gibi buda doğru bir hareket değil .ayrıca üstte altının çizdiğim olayların hepsi ibret verici ve sakıncalı olaylardır

4-Fıkra meselesi :
Bak senin yandaş gazeten bile yazmış.okumuyosan ben ne yapayım."60 KLASÖRLÜK KAPATMA DELİLİ" başlığı altında, aynen alıyorum:
"Atatürk’e, "şekerli kahve" fıkrasıyla hakaret ettiği iddiasıyla büyük tepki çeken Mimarsinan’ın AKP’li Belde Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’in sözleri ve hakkındaki suç duyuruları." .
suç duyurusu az bile bu adi insana .atatürkle dalga geçiyor hakaret ediyor . daha sonrada kıvırıp özür diliyor .al ilgili video sana .

http://www.haber3.com/news_detail.php?id=212800


( sen şimdi yine anlamamışsındır sen sormadan ben anlatayım dikkatini çekiyorsa bu iddiaların tamamı ya kişisel eylemler( fıkra meselesi çadır meselesi) yada partiyle alakasız eylemler (ilahi okunması meseles, hele öğrenci meselesi çok komik) .
kişisel eylemler değil .sadece bir iki olayı alırsan sana öyle gelir .162 sayfalık iddianame .heriflerin sistem düşmanı olduğuna mahkeme 10 kişi zaten karar verdi .demekki kişisel eylemler değilmiş .sen görmek istediğini görüyorsun dostum kusura bakmada :goz:

yalanmıymış uydurmamıymış.ben az bile yazmışım. dahasını öğrenmen için kaynak veriyorum hemde senin yandaş gazetenden oku okuda bilgilen birazkaynak

asıl okuması gereken sensin . bu kaynakta iddianemeyide sen oku . ama sadece işine gelen yerleri değil heryerini oku .
 

ahmert

New member
öncelikle söylediklerim yalanmıymış iftiramıymış ben mi uydurmuşum?gördüğün gibi bunlar varmış.yazdıklarına tek tek cevabım var ama belli anlamak istemiyosun bütün türkiye anlıyor (ki anlamasa inanmasa tekrar seçmez hatta tek başına oylarını arttırarak iktidara getirmez ,kaldıkı aslında mahkeme bile inanmadı yoksa niye kapatmadı. bu parti rejime düşmansa para cezası verince düşmanlıkları bittimi. ceza verildi.çünkü sizin şerrinizden bizim adaletimizden korktuğu için sözde iki tarafında gönlü alında.) siz anlamıyorsunuz.anlamak istemiyene ne kadar anlatsam boş.o yüzden uzatmıycam.ama kelime oyunuyla esas olayı saptırıyosun yine.önceki mesajında yaptığın gibi (söylediklerimin sanki iddianamede birebirvar demişim gibi göstermende olduğu gibi) örneğin ben fıkrayı okuyan adamı, iftar çadırına bilmem ne yazan belediye başkanını savunmuyorum sadece bu suçsa bu suçu işleyene ceza verilsin diyorum.bunlar kişisel eylemler değilmi.ayrıca iddianameden ciddi deliller diye yazdıkalarında dikkat et yine aynı (falanca belediye başkanı filanca belediye başkanı hele e-muhtura tam bir komedi, ilahi okuma eylemini yapan/yaptıran kimmiş: bir grup kişiler (belki akp li bile değiller ayrıca provakasyon olma ihtimalini saymıyorum bile...)bütün bu kişilere başbakanmı ,hükümetmi böyle yap demiş, varmı buna dair belge yok(iftira diyosun ya al sana katıksızından). önemli delil diye yazdıkların bile kişisel eylemler kaldıki iddianamedeki diğer delillere bakarsan tam bir acziyet içinde savcı. özellikle başbakanın sözleri hakkındaki suç iddiaları. bir kaç tane suç sayılan sözleri, bak ne büyük suçlarmış:
---”Hepimizi yaratan mutlak yaratıcı Allah’tır. Ayrıma ne gerek var. O üst ortak paydada birleşip el ele vereceğiz” (ne var şimdi bu sözde)
--- "Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır"(ya bunda)
---"Türkiye’de din bir çimentodur"(hani nerde düşünce özgürlüğü o şekilde düşünemezmi)
---"Modern bir İslam devleti olarak Türkiye, medeniyetlerin uyumuna örnek olabilir"(türkiye müslüman bir devlet değilmi)
---."İslam ile laikliği yan yana tanım olarak getirmek yanlış olur. Kişiler laik olmaz."(ben laik değilim benide kapatın o zaman)
---" Ben insan olarak laik değilim; devlet laiktir. Buna mukabil laik düzeni korumakla yükümlüyüm"(aynen yukarda benimde dediğim gibi)
---"Bir çocuğun Kuran'ı öğrenmesinin ona getireceği olumsuz ne olabilir? Burada bir yaş sınırı getirildiği zaman öğrenme kolay olsun diye değil, tam tersine bunun önünü nasıl keseriz; bu anlayışla getirildi. Şu anda Diyanet konu üzerinde çalışıyor. Milli Eğitim de çalışıyor. Birisinde 12 yaş, diğerinde 15 yaş. Diyor ki bu yaşlardan önce öğretemezsin. Bırakılım kitabını, Kuran'ı öğrensin. Bu durumdan niye rahatsız olalım. Bırakalım rahat rahat öğrensin. Tommiks-Teksas okumaya hiç kimse mani olmuyor ama kendi kitabını öğrenmesine niye mani oluyoruz."(bunları düşünmek suçsa milletin yüzde doksan dokuzu suçlu tüm millleti kapatın o zaman,yada biz müslüman değiliz o yüzden rahatsızız diye cesurca söyleyin )
----"Bir demokratik ülke din özgürlüğünü sağlamalı. Buna, vatandaşların dinlerini yasalara saygı koşuluyla semboller vasıtasıyla ifade etmesi de dâhildir"
----"Ama biz özellikle ülkemizde bir toplumsal gerilim olmasın diye sabırlı hareket ediyoruz. Ve diyoruz ki bir toplumsal mutabakat olsun. Bakın benim kızlarım ABD'de okuyor. Burada o özgürlük anlayışı var. Ama ülkemde yok. Şu anda ben bu acıya sadece ülkemde bir toplumsal gerilim olmasın diye katlanıyorum"(ne büyük bir suççç)
----“Biz önce devlet üniversiteleri ile özel ve vakıf üniversiteleri arasında bir ayrım yapalım, diyoruz. Hiç olmazsa isteyen kızlar özel ve vakıf üniversitelerine türbanla girebilir, eğitim hakkı alabilir"(hadi kamusal alanı anladık başkasının okulundan sanane)
----"Bu, bana göre din ve vicdan özgürlüğünün, eğitim özgürlüğünün kısıtlanmasıdır"(bunada itirazın varsa yuhh )
----"Özgürlükler konusunda genel mutabakat ile bütün mağduriyetleri giderme kararlılığındayız. Niyetimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın”
(görüyormusun suçu)
----"En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açıkların el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülkedir. Bunun için uğraşıyoruz. Bunu çözmek en büyük aşkımdır"( ülkede birlik beraberliği sağlamak ne büyük suç)
----“üniversite sınavlarında meslek liseleri aleyhine işleyen katsayı uygulamasının da önümüzdeki yıldan itibaren kaldırılacağını”(öyleya meslek liseleri bü ülkenin değil)
----"“İmam hatip ve meslek liseleriyle diğer düz liseler arasında üniversiteye girişte uygulanan katsayı farkını doğru bulmuyorum"( bu suç olabilir düşünce suçu) vs vs vs
birazcık mantığın vicdanın varsa bunlara suç de.ayrıca bunlar suçsa bu milletin yüzde 98 suçlu...
not:bunları cımbızla çekip yazmışsın tamamını niye yazmadın deme esas suç diye tanımlanan cümleler bunlar, altı çizili olan cümleler ayrıca hepsini yazacak olsam buraya sığmaz.
 

HTML

Üst