Vtnsvr
New member
06.02.2009
Bu herif, bir anayla oğlunun; erkek kardeş ile kız kardeşin seks yapmasını normal buluyor ve kadınların içinde fahişelik duygusunun olmasını istiyor.
Böyle ahlakı bozuk birisinin ideolojisi olurmaz. O yüzden bir solcu olur bir tarikatçi... Sonunda emperyalizmin ajanlığına soyunur.
Vicdanı kara, eli kara Ahmet Altan'dan söz ediyorum.
O da babası Çetin Altan gibi roman yazmak istedi ama, beceriksizdi;
tutulmadı... Orhan Pamuk'un Amerika ile ilişkisinden sonra uluslararası çapta bir isim olduğunu görünce, rotayı tam oraya kırdı.
Amerika ne isterse onu yapmaya karar verdi.
Ona dediler ki: 'Sana bir gazete ve bir kaç yardımcı eleman vereceğiz. Parayı merak etme sen. Fethullah Hoca, dağ gibi arkanda duracak. Onun matbaasında bastıracaksın. İlanlarla destekleneceksin. Bir kitabevi üzerinden kurumsal yapı oluşturulacak...'
İşte Taraf adlı ABD malı ürün böyle çıktı ortaya... Askere saldırdı; yurtseverleri karaladı; yüksek yargıya savaş açtı, iftiralar imal etti.
Ergenekoncu diye tutuklanan yurtseverlere insafsızca vurdu. Oraya, ancak casusların ulaşabileceği askeri bilgiler bile sızdırıldı.
Yetmedi; kendisi gibi vicdansız olmayan yayın organı sahibi işadamlarına gözdağı vermeye kalkıştı. Bunlardan birisi de Türk Medya'nın sahibi Mehmet Emin Karamehmet...
SUÇU NE?
Sayın Karamehmet; milli sermayenin en seçkin isimlerinden birisidir. O; marka yaratması ve on binlerce insana yeni iş kapıları açmasıyla ünlenmiştir.
Mehmet Emin Karamehmet'e bağlı olan Akşam, Güneş, Tercüman gazeteleri, Show TV, SKY Türk gibi yayın organları; tarafsız yayın yaptıkları için sivil Amerikan ajanı Ahmet Altan tarafından suçlu gösterilmek isteniyor. Böylece Türk Medya'yı da kendi suçuna ortak etmeye uğraşıyor.
Tarikatçilerin eteğine yapışan bu 5. Kol aydını; Türk Medya grubunu kendisi gibi tetikçi yapmak için dün şöyle bir çamur daha attı:
Türk Medya Grubu'nun başındaki bulunan Tuncay Özkan'ın işine Sayın Karamehmet 2003 yılında son vermiş. Bunun üzerine o dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Levent Ersöz aracılığıyla Mehmet Emin Karamehmet'e haber iletip 'Bunu sizden beklemezdim! Size yardımcı olmuştum.' diye sitem etmiş.
Bunun doğru olup olmadığı da belli değil. Doğru olsa ne olur ki... İşte eli kara, vicdanı kara, ideolojisi kara Ahmet Altan, bu kadarcık bir iletişim olayını kullanıp saldırıyor: Açıkla, senin paşalarla ne işin var, diyerek...
Eğer Sayın Karamehmet, Tuncay Özkan'ın işine son vermemiş olsaydı; şu sıralar gör ki nasıl suçlanacaktı...
Bir kuvvet komutanı ile bir büyük işadamının birileri aracılığı ile kısa süreli de olsa haberleşmelerini darbe hazırlığı gibi göstermeye kalkışan bu alçak zihniyete şu soruları da ben sorayım?
*Eğer bir kuvvet komutanı ile bağlantı kurmak darbecilik ise; Sayın Tayyip Erdoğan da eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile bağlantı kurmuştur. Özden Örnek'in istimlak edilen eşinin dairesi için istediği daha yüksek para; Sayın Erdoğan'ın talimatı ile ödenmiştir. Öyleyse Başbakan Erdoğan da darbeci mi?
*Bire 5. Kol yazarı; Özden Örnek'in büyük oğlu Tolga Örnek'in çektiği o filmlerin parasını ödeyenlerden birisi de şu an Sabah Gazetesi'nin sahibi olan Sayın Ahmet Çalık'tır. Dur, bitmedi. Özden Paşa'nın küçük oğlu Burak da Çalık Holding'de çalışmakta ve oradan iyi para almaktadır. Darbe günlükleri denilen senin dört elle sarıldığın bilgisayar çıktıları da Özden Örnek'in işidir. Sor bakalım, Ahmet efendi,sor: Bu darbe günlüklerini Sayın Ahmet Çalık para ile mi yazdırdı?
Yine sor, yüreğin yetiyorsa: Sabah Gazetesi'nin başında Başbakan'ın damadının olması ile bu gazetenin alımı için devlet bankalarından alınan 700 milyon dolar arasında bir bağlantı var mı? Soramazsın. Çünkü; Sabah üzerinden promosyon yoluyla beslenmen için plan yapıldığını bilmeyen mi var?
Haydi Ahmet; kuyruğunu kıstır bacaklarının arasına, başka kapıya...
Rıza Zelyut
http://www.solbirlik.net/haber_detay.asp?haber_id=9644&yid=174
Bu herif, bir anayla oğlunun; erkek kardeş ile kız kardeşin seks yapmasını normal buluyor ve kadınların içinde fahişelik duygusunun olmasını istiyor.
Böyle ahlakı bozuk birisinin ideolojisi olurmaz. O yüzden bir solcu olur bir tarikatçi... Sonunda emperyalizmin ajanlığına soyunur.
Vicdanı kara, eli kara Ahmet Altan'dan söz ediyorum.
O da babası Çetin Altan gibi roman yazmak istedi ama, beceriksizdi;
tutulmadı... Orhan Pamuk'un Amerika ile ilişkisinden sonra uluslararası çapta bir isim olduğunu görünce, rotayı tam oraya kırdı.
Amerika ne isterse onu yapmaya karar verdi.
Ona dediler ki: 'Sana bir gazete ve bir kaç yardımcı eleman vereceğiz. Parayı merak etme sen. Fethullah Hoca, dağ gibi arkanda duracak. Onun matbaasında bastıracaksın. İlanlarla destekleneceksin. Bir kitabevi üzerinden kurumsal yapı oluşturulacak...'
İşte Taraf adlı ABD malı ürün böyle çıktı ortaya... Askere saldırdı; yurtseverleri karaladı; yüksek yargıya savaş açtı, iftiralar imal etti.
Ergenekoncu diye tutuklanan yurtseverlere insafsızca vurdu. Oraya, ancak casusların ulaşabileceği askeri bilgiler bile sızdırıldı.
Yetmedi; kendisi gibi vicdansız olmayan yayın organı sahibi işadamlarına gözdağı vermeye kalkıştı. Bunlardan birisi de Türk Medya'nın sahibi Mehmet Emin Karamehmet...
SUÇU NE?
Sayın Karamehmet; milli sermayenin en seçkin isimlerinden birisidir. O; marka yaratması ve on binlerce insana yeni iş kapıları açmasıyla ünlenmiştir.
Mehmet Emin Karamehmet'e bağlı olan Akşam, Güneş, Tercüman gazeteleri, Show TV, SKY Türk gibi yayın organları; tarafsız yayın yaptıkları için sivil Amerikan ajanı Ahmet Altan tarafından suçlu gösterilmek isteniyor. Böylece Türk Medya'yı da kendi suçuna ortak etmeye uğraşıyor.
Tarikatçilerin eteğine yapışan bu 5. Kol aydını; Türk Medya grubunu kendisi gibi tetikçi yapmak için dün şöyle bir çamur daha attı:
Türk Medya Grubu'nun başındaki bulunan Tuncay Özkan'ın işine Sayın Karamehmet 2003 yılında son vermiş. Bunun üzerine o dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Levent Ersöz aracılığıyla Mehmet Emin Karamehmet'e haber iletip 'Bunu sizden beklemezdim! Size yardımcı olmuştum.' diye sitem etmiş.
Bunun doğru olup olmadığı da belli değil. Doğru olsa ne olur ki... İşte eli kara, vicdanı kara, ideolojisi kara Ahmet Altan, bu kadarcık bir iletişim olayını kullanıp saldırıyor: Açıkla, senin paşalarla ne işin var, diyerek...
Eğer Sayın Karamehmet, Tuncay Özkan'ın işine son vermemiş olsaydı; şu sıralar gör ki nasıl suçlanacaktı...
Bir kuvvet komutanı ile bir büyük işadamının birileri aracılığı ile kısa süreli de olsa haberleşmelerini darbe hazırlığı gibi göstermeye kalkışan bu alçak zihniyete şu soruları da ben sorayım?
*Eğer bir kuvvet komutanı ile bağlantı kurmak darbecilik ise; Sayın Tayyip Erdoğan da eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile bağlantı kurmuştur. Özden Örnek'in istimlak edilen eşinin dairesi için istediği daha yüksek para; Sayın Erdoğan'ın talimatı ile ödenmiştir. Öyleyse Başbakan Erdoğan da darbeci mi?
*Bire 5. Kol yazarı; Özden Örnek'in büyük oğlu Tolga Örnek'in çektiği o filmlerin parasını ödeyenlerden birisi de şu an Sabah Gazetesi'nin sahibi olan Sayın Ahmet Çalık'tır. Dur, bitmedi. Özden Paşa'nın küçük oğlu Burak da Çalık Holding'de çalışmakta ve oradan iyi para almaktadır. Darbe günlükleri denilen senin dört elle sarıldığın bilgisayar çıktıları da Özden Örnek'in işidir. Sor bakalım, Ahmet efendi,sor: Bu darbe günlüklerini Sayın Ahmet Çalık para ile mi yazdırdı?
Yine sor, yüreğin yetiyorsa: Sabah Gazetesi'nin başında Başbakan'ın damadının olması ile bu gazetenin alımı için devlet bankalarından alınan 700 milyon dolar arasında bir bağlantı var mı? Soramazsın. Çünkü; Sabah üzerinden promosyon yoluyla beslenmen için plan yapıldığını bilmeyen mi var?
Haydi Ahmet; kuyruğunu kıstır bacaklarının arasına, başka kapıya...
Rıza Zelyut
http://www.solbirlik.net/haber_detay.asp?haber_id=9644&yid=174
