Vtnsvr
New member
CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayının Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU olduğunu açıklar açıklamaz, kıyamet koptu.
AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, elinden çok sevdiği bir oyuncağının alınacağı korkusuna kapılan bir çocuğun psikolojisi ve refleksiyle, elinde olmayarak, hemen Sayın KILIÇDAROĞLU’ na yüklenmeye başladı.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmada, isim vermese de KILIÇDAROĞLU’ nu hedef alarak;
“ İstanbul’un bir ucuna koysanız, ’Seni şurada bekliyoruz’ deseniz, adresi bulamaz. Çizmeyle dolaşacakmış. İstanbul’da çizmeyle dolaşacak yer mi kaldı? O, 1992 yılındaydı. O zaman biz çizmeleri giyip dolaştık. Şimdi oralar kalmadı, tamamı asfaltlarla döşendi. Çok geç kaldı. Artık biliyorsunuz atı alan Üsküdar’ı geçti. Bu iş bitti.” diyerek, Sayın KILIÇDAROĞLU’ nun, İstanbul’ lu ve uzun süreli olarak İstanbul ilinde oturan bir kişi olmamasına gönderme yaparak, keramet buyurmuş ve KILIÇDAROĞLU’ nun, çizmelerini giyerek, sokak, sokak İstanbul’ u dolaşacağına ilişkin, siyasal literatür’ e geçen ve sembol haline gelmiş olan bir benzetme ile İstanbul için çok çalışarak başarılı olacağını ifade etmek amacıyla ve iyi niyetli olarak sarf ettiği sözlerini, kasten anlamazlıktan gelerek, çarpıtmaya çalışmıştır.
Sayın KILIÇDAROĞLU, iyi ki;
Bir zamanların CHP Genel Sekreteri olan rahmetli Kasım GÜLEK’ in çarık giyerek, partisi için ülkeyi dolaşmasından esinlenerek, bir benzetme ile ayağına çarığını giyerek, İstanbul’ u karış, karış dolaşacağını söylememiş,
Çarık benzetmesi karşısında, Tayyip ERDOĞAN’ ın takınacağı tavrı düşünmek dahi istemiyoruz.
İstanbul, siyasetçiler için gerçekten çok değerli bir kale,
Sayın Tayyip ERDOĞAN;
Akıllı bir siyasetçi olarak, İstanbul kalesinin komutanlığından terfi edip, partisinin, milletvekilliği genel seçimlerini kazanarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğuna oturduğunun farkında.
Bu itibarla, ERDOĞAN’ ın; önümüzdeki yerel seçimlerde, partisinin, İstanbul kalesini kaybedebileceği endişesine kapılarak sarfettiği, ciddi ve kendisine güven duyan bir siyasetçiye ve de T.C. nin Başbakanına yakışmayan sözlerini, bir nebze olsun, anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.
Sayın Tayyip ERDOĞAN, Sayın KILIÇDAROĞLU’ na söz söylemeden önce, kendisinin de aslen İstanbullu olmadığını, ülkenin öbür ucundaki Rize ilinden İstanbul iline geldiğini hatırlamalıdır.
Kimse üzerine alınmasın, meşhur bir söz vardır hani, “Günümüzde, kedi ve köpeklerinden başka gerçek İstanbullu kalmamıştır” şeklinde.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN;
Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul’ un her yerini asfalt yaptıklarını, bugün için çizme giyerek dolaşmayı gerektiren yer kalmadığını, 1992 yılında iş başına geldiklerinde, kendisinin çizme giydiğini, artık çizmeleri çıkarma zamanı olduğunu beyan ederek, İstanbul’ un tüm altyapı sorunları çözülmüş, sorunsuz bir şehir haline getirildiğini ima etmiş ise de, Tayyip ERDOĞAN’ ın, gerçeklerle bağdaşmayan bu iddialı sözlerine ancak gülünür ve geçilir.
Recep Tayyip ERDOĞAN’ a soruyoruz;
Halen, yaz mevsiminde dahi, kısa süreli şiddetli bir sağanak yağmurda, İstanbul ilinin bazı semtlerinin sular altında kaldığı, evleri ve iş yerlerini suların basarak, İstanbul halkının maddi ve manevi zararlara uğradığı gerçeğini inkar mı ediyorsunuz?
Şayet; artık İstanbul ilinde çizme giyilmediğini beyan ederken, çoğu, karnını doyurmaya dahi para bulamayan İstanbul halkının, sağanak yağışlarda evlerini ve iş yerlerini su basması halinde giyecekleri çizmeyi almaya para ayıramadıkları için çizme giyemediklerini ima etmek istiyorsanız, çok haklısınız, bu konuda aynen size katılıyoruz Sayın Tayyip ERDOĞAN.
Sayın Tayyip ERDOĞAN;
Ankara’ lı olduğunuz ve uzun yıllar Ankara ilinde oturup, Ankara’ yı; karış, karış bilip tanıdığınız için mi milletvekili,
Ülkemizin her köşesini; il, il ve ilçe, ilçe görüp tanıdığınız ve buralarda yaşadığınız için mi Başbakan oldunuz? Türk Halkına bir açıklarmısınız!
Sayın Tayyip ERDOĞAN; milletvekili ve Başbakan olmadan önce, İstanbul gibi en büyük bir ilimizde bir süre Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yapmış ise de;
Öncesinde, İETT memurluğu dışında, devlet adamlığı, yurt dışı ve dış politika deneyimine ve devlet adamlığı geleneklerine sahip olmadığı halde, 2002 yılında, seçim yasağı olduğu için milletvekili seçilememesine rağmen, partisinin, çoğunlukla genel milletvekili seçimlerini kazanması üzerine, seçimi kazanarak tek başına iktidar olan AKP nin Genel Başkanı sıfatıyla ve ayağının tozuyla, Avrupa Birliğine aday ülke olmamız için kollarını sıvamış ve yollarını ve sokaklarını bilmediği en başta Brüksel olmak üzere, tüm Avrupa başkentlerini kapı, kapı dolaşmayı, Hiçbir diplomatik tecrübesi, uygun bir tahsili, konuşabildiği bir yabancı dili ve dış politika deneyimi olmadığı halde, bölgemizde ve orta doğuda baş gösteren her uluslar arası krizde, durumdan vazife çıkararak, arabuluculuğa soyunmayı,
Kendisine hak olarak görebilmiştir.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, bu gerçekleri görerek, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’ na karşı biraz daha insaflı ve saygılı olmalı ve konuşmalarına özen göstermelidir.
Sizi ve sıkıntınızı çok iyi anlıyoruz, ancak, korkunun ecele faydası yok, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN.
Güner YİĞİTBAŞI
Emekli Savcı
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=3447
AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, elinden çok sevdiği bir oyuncağının alınacağı korkusuna kapılan bir çocuğun psikolojisi ve refleksiyle, elinde olmayarak, hemen Sayın KILIÇDAROĞLU’ na yüklenmeye başladı.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmada, isim vermese de KILIÇDAROĞLU’ nu hedef alarak;
“ İstanbul’un bir ucuna koysanız, ’Seni şurada bekliyoruz’ deseniz, adresi bulamaz. Çizmeyle dolaşacakmış. İstanbul’da çizmeyle dolaşacak yer mi kaldı? O, 1992 yılındaydı. O zaman biz çizmeleri giyip dolaştık. Şimdi oralar kalmadı, tamamı asfaltlarla döşendi. Çok geç kaldı. Artık biliyorsunuz atı alan Üsküdar’ı geçti. Bu iş bitti.” diyerek, Sayın KILIÇDAROĞLU’ nun, İstanbul’ lu ve uzun süreli olarak İstanbul ilinde oturan bir kişi olmamasına gönderme yaparak, keramet buyurmuş ve KILIÇDAROĞLU’ nun, çizmelerini giyerek, sokak, sokak İstanbul’ u dolaşacağına ilişkin, siyasal literatür’ e geçen ve sembol haline gelmiş olan bir benzetme ile İstanbul için çok çalışarak başarılı olacağını ifade etmek amacıyla ve iyi niyetli olarak sarf ettiği sözlerini, kasten anlamazlıktan gelerek, çarpıtmaya çalışmıştır.
Sayın KILIÇDAROĞLU, iyi ki;
Bir zamanların CHP Genel Sekreteri olan rahmetli Kasım GÜLEK’ in çarık giyerek, partisi için ülkeyi dolaşmasından esinlenerek, bir benzetme ile ayağına çarığını giyerek, İstanbul’ u karış, karış dolaşacağını söylememiş,
Çarık benzetmesi karşısında, Tayyip ERDOĞAN’ ın takınacağı tavrı düşünmek dahi istemiyoruz.
İstanbul, siyasetçiler için gerçekten çok değerli bir kale,
Sayın Tayyip ERDOĞAN;
Akıllı bir siyasetçi olarak, İstanbul kalesinin komutanlığından terfi edip, partisinin, milletvekilliği genel seçimlerini kazanarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğuna oturduğunun farkında.
Bu itibarla, ERDOĞAN’ ın; önümüzdeki yerel seçimlerde, partisinin, İstanbul kalesini kaybedebileceği endişesine kapılarak sarfettiği, ciddi ve kendisine güven duyan bir siyasetçiye ve de T.C. nin Başbakanına yakışmayan sözlerini, bir nebze olsun, anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.
Sayın Tayyip ERDOĞAN, Sayın KILIÇDAROĞLU’ na söz söylemeden önce, kendisinin de aslen İstanbullu olmadığını, ülkenin öbür ucundaki Rize ilinden İstanbul iline geldiğini hatırlamalıdır.
Kimse üzerine alınmasın, meşhur bir söz vardır hani, “Günümüzde, kedi ve köpeklerinden başka gerçek İstanbullu kalmamıştır” şeklinde.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN;
Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul’ un her yerini asfalt yaptıklarını, bugün için çizme giyerek dolaşmayı gerektiren yer kalmadığını, 1992 yılında iş başına geldiklerinde, kendisinin çizme giydiğini, artık çizmeleri çıkarma zamanı olduğunu beyan ederek, İstanbul’ un tüm altyapı sorunları çözülmüş, sorunsuz bir şehir haline getirildiğini ima etmiş ise de, Tayyip ERDOĞAN’ ın, gerçeklerle bağdaşmayan bu iddialı sözlerine ancak gülünür ve geçilir.
Recep Tayyip ERDOĞAN’ a soruyoruz;
Halen, yaz mevsiminde dahi, kısa süreli şiddetli bir sağanak yağmurda, İstanbul ilinin bazı semtlerinin sular altında kaldığı, evleri ve iş yerlerini suların basarak, İstanbul halkının maddi ve manevi zararlara uğradığı gerçeğini inkar mı ediyorsunuz?
Şayet; artık İstanbul ilinde çizme giyilmediğini beyan ederken, çoğu, karnını doyurmaya dahi para bulamayan İstanbul halkının, sağanak yağışlarda evlerini ve iş yerlerini su basması halinde giyecekleri çizmeyi almaya para ayıramadıkları için çizme giyemediklerini ima etmek istiyorsanız, çok haklısınız, bu konuda aynen size katılıyoruz Sayın Tayyip ERDOĞAN.
Sayın Tayyip ERDOĞAN;
Ankara’ lı olduğunuz ve uzun yıllar Ankara ilinde oturup, Ankara’ yı; karış, karış bilip tanıdığınız için mi milletvekili,
Ülkemizin her köşesini; il, il ve ilçe, ilçe görüp tanıdığınız ve buralarda yaşadığınız için mi Başbakan oldunuz? Türk Halkına bir açıklarmısınız!
Sayın Tayyip ERDOĞAN; milletvekili ve Başbakan olmadan önce, İstanbul gibi en büyük bir ilimizde bir süre Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yapmış ise de;
Öncesinde, İETT memurluğu dışında, devlet adamlığı, yurt dışı ve dış politika deneyimine ve devlet adamlığı geleneklerine sahip olmadığı halde, 2002 yılında, seçim yasağı olduğu için milletvekili seçilememesine rağmen, partisinin, çoğunlukla genel milletvekili seçimlerini kazanması üzerine, seçimi kazanarak tek başına iktidar olan AKP nin Genel Başkanı sıfatıyla ve ayağının tozuyla, Avrupa Birliğine aday ülke olmamız için kollarını sıvamış ve yollarını ve sokaklarını bilmediği en başta Brüksel olmak üzere, tüm Avrupa başkentlerini kapı, kapı dolaşmayı, Hiçbir diplomatik tecrübesi, uygun bir tahsili, konuşabildiği bir yabancı dili ve dış politika deneyimi olmadığı halde, bölgemizde ve orta doğuda baş gösteren her uluslar arası krizde, durumdan vazife çıkararak, arabuluculuğa soyunmayı,
Kendisine hak olarak görebilmiştir.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, bu gerçekleri görerek, Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’ na karşı biraz daha insaflı ve saygılı olmalı ve konuşmalarına özen göstermelidir.
Sizi ve sıkıntınızı çok iyi anlıyoruz, ancak, korkunun ecele faydası yok, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN.
Güner YİĞİTBAŞI
Emekli Savcı
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=3447
