KARDAK KRİZİ ve BİLİNMEYEN UFAK BİR NÜANS

remington

Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Kardak Krizi ( Yunanca: Κρίση των Ιμίων ) Ocak 1996'da Yunanistan ile Türkiye arasında Türk bandıralı bir geminin Kardak Kayalıkları'nda karaya oturması sonucu Türk ve Yunan kurtarma ekipleri arasında anlaşmazlık çıkınca patlayan krizdir ve iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmiştir.

Figen Akat isimli Türk gemisi 25 Aralık 1995 tarihinde Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıkları'nda karaya oturdu. Bu olaydan sonra Yunanistan, deniz kazasının kendi karasularında olduğunu ileri sürdü. Türkiye ise, sözkonusu adaların kendisine ait olduğunu belirtti.

Yunanlar, bir süre sonra doğudaki adacıka asker çıkarıp, bayrak dikti. Bunun üzerine iki ülkenin deniz kuvvetleri, adanın çevresinde konuşlandı.

Başbakan Tansu Çiller, "O bayrak iner, o asker gider!" diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savaşa hazır olduğunu ima etti ve 30 Ocak 1996 gecesi adaya asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS Komandoları Doğu Kardak’ı kuşatmış olan Yunan donanmasının arasından geçerek hemen yandaki ikinci adaya (Batı Kardak) gece operasyonu ile çıkıp Türk bayrağını diktiler. Daha sonra Bill Clinton'un telefonu ve Amerikan delegesi Richard Holbrooke ile NATO Genel Sekreteri Javier Solana girişimleriyle tansiyon düşürülmüş ve kriz öncesi duruma dönülmüştür

Yukarıda Doğu Kardak'ta konuşlanmış Yunan güçlerinin arasından geçerek ibaresine dikkatinizi çekerim zira o zamanlar Yunanistan ile savaşa girmememizin tek sebebi Yunan güçlerinin aralarından geöerken bizi görememeleri bununda sebebi acil bir durum olduğu için Yunan güçlerinin adaya intikali sırasında yanına aldıkları gece görüş dürbünlerinin şarjı olmayışıdır.Eğer şarjları olsaydı o dürbünlerin durum cok ama cok farklı olurdu.
NOT:Yukarıda anlattığım olay kriz sırasında bölgede görevli olan ve şu an emekli olan bir subayın yazdığı kitaptan alınmıştır...
 

remington

Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Ordumuzun başarısıda tartışılamaz.


eline sağlık.
işte başarımız tartışılamayacağı için yazdım,şans eseri gece görüş dürbünleri calışsaydı kuvvetle muhtemel catısma cıkar ve karşı tarafa agır kayıp verdirmek suretiyle Bayrağımızı oraya dikerdik ve buda savaş sebebi sayılırdı...
 
şarjları olsaydı da türk komandosu onları züğer gelirdi, gene de ruhları duymazdı, türk bu kardeşim boru mu :D
 

HTML

Üst