Ergenekon davasının en flaş, en renkli isim ve simalarından Tuncay Güney’in iddiaları Hürriyet gazetesi tarafından manşete taşındı.
Haham Tuncay Güney’in Hürriyet gazetesindeki açıklaması kafa karıştırıcı, zihin ve mide bulandırıcıydı.
“BBP kurulurken, Fethullah Gülen, Muhsin Yazıcıoğlu’na maddi yardımda bulundu” iddiası, BBP kurulurken o günlerde bazı MHP’liler tarafından da sıklıkla gündeme getirildi. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının MHP’den ayrılmalarının MHP’nin önünü kesmek için Cumhurbaşkanı merhum Turgut ÖZAL, Fethullah Gülen Hoca efendi ve Menzil Şeyhi olarak Maruf merhum Muhammet Raşit (Hz.)in birlikte organize edildiğini. Turgut ÖZAL, Fethullah Gülen ikilisinden Muhsin Yazıcıoğlu’na yüklü para verildiğini seslendiriyorlardı.
Her seçim öncesi, maksatları malum ve asla meçhul olmayan kişilerce ve bazı basın yayın organlarında bu iddialar temcid pilavı gibi ısıtılıp-ısıtılıp millete ve ülkücü-milliyetçi camiaya servis edildi.
Haham Tuncay Güney’in iddiasını inceleyip irdelediğimizde bazı istifhamların ve cevaplandırılması gereken soruların olduğunu görüyoruz.
1-Ergenekon Davasının renkli siması Haham Tuncay Güney Hürriyet Gazetesinde yayımlanan demeci gerçekten verdi mi?
2-Verildiği iddia edilen bu demecin, hukuki, vicdani ve millet nezdinde karşılığı olmadığı aşikar olduğuna göre, Haham, MİT’çi(!), Jitem’ci(!) olduğu söylenen Tuncay Güney’in daha önceki demeçlerinin inandırıcılığı sorgulansın ve Millet nezdinde Ergenekon sanıkları aklansın mesajı ve davanın tavsatılması, sulandırılması olamaz mı?
3-Haham Tuncay Güney “düğün değil, bayram değil Eniştem beni niye öptü” sözü mucibince şimdiye kadar seslendirmediği bu iddiasını seçim öncesi niçin seslendirdi? Hayreti mucip değil mi?
4-Haham, MİT’çi!, Jitem’ci! Tuncay Güney’in ifadeleri, Hürriyet Gazetesi tarafından “Mal bulmuş mağribi gibi” niçin, neden manşete taşındı? Hürriyet Gazetesinin düne kadar, “Cinsel tercihi ve dini inanışları nedeniyle güvenilmeyen biri” olarak tanıttığı Haham; Hürriyet gazetesine göre, Ergenekon davası ve sanıkları söz konusu olduğunda “güvenilmez.” BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu söz konusu edildiğinde ise “Mutemet, güvenilir” öyle mi? Yok öyle yağma, bu hamur çok su götürür.
5-Çorumlu Haham Tuncay Güney, Hürriyet’te yayımlanan demeci verdi ise, 1993 yılından bu güne kadar niçin sustu? 29 Mart Mahalli idareler seçimleri arifesinde kafasına saksı mı (!) düştü ki bu demeci verdi? Ergenekon Davası sürecinin başında niçin bu hususu seslendirmedi?
BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu siyaset sahnesinde yer aldıklarından bu güne kadar Sayın Turgut Özal, Sayın Fethullah Gülen, Sayın Muhammet Raşit (Hz.) isimleri ortaya atılarak söz konusu iddialarla oldukça yıpratılmak istendiler. Lakin bu iddialar millette makes bulmadı. Zaman zaman Abdullah Çatlı’nın eylemleri, Hrant Dink’in hunharca öldürülmesi, 12 Eylül öncesi olaylar bahane edilerek aleyhte propagandalara maruz kaldılar. Tüm bu isnat ve iddialar BBP’nin gelecekte bir Türkiye hareketi ve partisi olmasını engellemeye matuf gibi görünüyor.
Gelelim, Hürriyet Gazetesi ve sahibi Aydın Doğan’a olan sorularımıza; Kamuoyunun malumudur ki, RP-DYP koalisyon hükümeti BBP’li milletvekillerinin desteği ile kurulmuştu. Sayın Erbakan Başbakan, Sayın Çiller de Başbakan yardımcısı olmuşlardı. Şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve Sayın Abdüllatif Şener ve birçok önemli siyasetçi de o kabinede bakandılar.
Sayın Doğan;
A-RP-DYP iktidarında Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ile görüştünüz mü?
B-Sayın Yazıcıoğlu’na RTÜK yasasının değiştirilmesi konusunda bir talepte bulundunuz mu?
C-RTÜK yasasının değiştirilmesi sizi ve şirketlerinizi niçin ilgilendiriyordu?
D-RTÜK yasasının değiştirilmesi karşılığında BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu’na herhangi bir vaatte bulundunuz mu?
E-Talepte bulundu iseniz, talebinize Sayın Yazıcıoğlu ne cevap verdi?
F-Sn. Yazıcıoğlu talebinizin siyasi etik çerçevesinde olmadığını size söyledi mi?
G-Sn Yazıcıoğlu’na bu kafa ile siyaset yaparsanız daha çok Anadolu köylerini gezersiniz? Dediniz mi? Bu kafadan kastınız neydi?
H-RTÜK yasası ne zaman değiştirildi?
I-RTÜK yasası değiştirildikten sonra bu değişikliğe istinaden hangi ihaleleri aldınız?
Sayın DOĞAN;
Bu sorulara cevap vermediğiniz takdirde aynı soruları Sn. Muhsin Yazıcıoğlu’na tevcih edeceğim. Sayın Doğan’ın vereceği cevapları kamuoyu ile birlikte merakla ve büyük bir heyecanla bekliyorum. Aydın Doğan’a cevap hürriyeti yakışır.
Ergenekon Davasının renkli siması, MİT’çi, Jitem’ci T. Güney (İpek); Hürriyet’te yayımlanan demecini ispatlaması gerekiyor.
İddiasını ispat edemeyenlerin müfteri olduğunu en iyi Haham T. Güneyin bilmesi gerekir. Baltayı taşa vurduğunu da tahmin ediyordur.
Sn.Yazıcıoğlu ve BBP söz konusu iddialarla ilgili belki yüz kere, bin kere dün de bir kere daha ispat çağrısı yaptı. Ama Göbels’in dediği gibi, “Çamur at kendisi kalmazsa izi kalır” sözü gereğince hareket edenler, ar damarı çatlayanlar, millet, mukaddesat düşmanları utanmıyorlar!
Türkiye de maalesef SİYASETÇİLER, YA MUHTIRACILARINA ya da OKYANUS ÖTESİ EFENDİLERİNE âşıktırlar. Fakat BBP VE Yazıcıoğlu’nun darbeciler ve de egemen güçler tarafından yeterince terbiye edilememiş olmaları bu tür iddia ve isnatlarla daha çok karşılaşacaklarını gösteriyor.
Tuncay GÜNEY, ABD veya Kanada’dan bir yerlerden efendilerinin sesi olarak bu demeci veriyorsa Okyanus ötesi bir senaryo ve proje ile karşı karşıyalar ve. BBP ve Yazıcıoğlu’nu Türk Milleti ile buluşturmamak, bütünleştirmemek için kilometre taşlarına bu senaryolar döşeniyor demektir. Aynen MHP-BBP ayrışmasının arka planında derin bir operasyonun olduğu gibi!
Görelim Mevla Neyler,
Neylerse Güzel Eyler.
Herkes kaderini yaşar ve Allah Herkesin müstehakını versin...
Selçuk Özdağ
k:http://www.habervaktim.com/yazar/9433/tuncay_guney_hurriyet_muhsin_yazicioglu.html
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dünkü Vakit’te, Hakan Gündüz’ün haberini okudunuz...
BBP’li akademisyenlerden Selçuk Özdağ, Doğan holding patronuna bir dizi soru yöneltmiş.
İlki:
“Refah-yol iktidarı döneminde BBP Lideri Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
İkincisi;
“Bu görüşmede RTÜK yasasının değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..”
Üç, dört, beş, altı yedi...
Ve son soru:
“BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?..”
İddia bu; Aydın Bey, Muhsin Bey’den bir şeyler istemiş...
Muhsin Bey, “olmaz” demiş...
O böyle bir tavır takınınca...
Aydın Bey de...
Acaba ne yapmış?...
Bunların cevabını Aydın Doğan’dan almaya çalıştık...
Iııh;
Konuşmuyor!..
Yazıcıoğlu ile aralarında ne gibi bir “diyalog” geçmiş, ne olmuş ne bitmiş, cevap vermiyor...
Bu durumda...
İyisi mi...
BBP Genel Merkezine uzanmak ve Muhsin Bey’e sormak...
Randevusuz gittiğimiz halde sağolsun vakit ayırdı...
Ve olanı biteni anlattı...
Dilerseniz...
Özdağ’ın, Aydın Doğan’a yönelttiği sorulara ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun açıklamalarına bir göz atalım:
1- “Refah-yol iktidarı döneminde Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
Yazıcıoğlu: Görüşme, İstanbul’da değil, İzmir’de gerçekleşti.
2- Bu görüşmede RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..
Yazıcıoğlu: Aydın Doğan, RTÜK Kanunu’nda değişiklik yapılması için destek talep etti. Kendisine “Sekiz milletvekilimiz var, ne desteği vereceğim” dedim. “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” yaklaşımında bulundu.
3- RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi teklifindeki maksadınız neydi?
Yazıcıoğlu: Mevzuat, patronun medyadaki payını yüzde 20 ile sınırlıyordu. Aydın Doğan bu sınırlamaya karşıydı. Benden, bu sınırlamanın kalkacağı bir düzenleme için destek istiyordu.
4- BBP Lideri, size “Benim 8 milletvekilim var gücüm yetmez” dediğinde siz; “Erbakan ve Çiller senin desteğin olmadan ayakta kalamazlar. Onlara Türkiye’yi bırakalım, sen de RTÜK’ü al” dediniz mi?
Yazıcıoğlu: “Benim sadece 8 milletvekilim var” dedim, o da “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” karşılığını verdi. “Onlara Türkiye’yi bırakalım sen de RTÜK’ü al” diye bir söz hatırlamıyorum.
5- Yazıcıoğlu size “Bu etik dışıdır, siyasi ahlâka sığmaz, ben bunu yapamam” dedi mi?..
Yazıcıoğlu: Doğan benden destek isteyince, bir medya patronunun medyanın tamamına ya da büyük bir bölümüne sahip olmasının yanlışlığına vurgu yaptım. “Bu büyük güç, şantajları-tehditleri, türlü gayri ahlâkilikleri beraberinde getirir” dedim. Ve destek vermeyeceğimi belirttim.
6- Yazıcıoğlu’nun talebinizi reddetmesi üzerine siz de “Bu kafayla giderseniz Anadolu köylerini daha çok gezersiniz” dediniz mi?..
Yazıcıoğlu: Bu, Demirel’in sözüydü. Aydın Doğan bunu söylemedi ama başka bir şey söyledi... “Bana destek verirsen önün açılır!.” dedi. Kendisine destek vermem halinde beni destekleyeceğini belirtti. Kabul etmedim. Aydın Doğan’a “ret” cevabını vermemden kısa bir müddet sonra, Doğan grubuna ait Radikal gazetesi, aleyhimde iftira haberleri patlatmaya başladı. Ben de dâvâ açtım ve kazandım. Yalancılığı belgeledim.
7- Gazetelerinizde her fırsatta BBP aleyhine yayın yapılmasının arkasında bu görüşmede size olumsuz cevap verilmesi mi yatıyor?
Yazıcıoğlu: “Sen RTÜK değişikliğine destek ver, ben de sana destek olayım” demişler. Kabul etmemişiz. Ve bundan sonra da yalan haberlere maruz kalmışız. Biz de mahkemeye gidip, hakkımızı aramışız. Ve mahkeme, BBP’nin, Doğan’a ait Radikal gazetesi tarafından yalan haberlerle yıpratılmaya çalışıldığına hükmetmiş. Yargıtay da bu kararı onamış. Son hüküm kamuoyuna kalsın!..
8- BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?”
Yazıcıoğlu: Bizi kullanamazlar. Bizi, taleplerini ret etmemizin ardından niçin yalan haberlerle hedefe yerleştirdiler?.. Bu sorunun cevabını almak, kamuoyunun hakkıdır!..
¥
Evet; Sayın Yazıcıoğlu’nun açıklamalarını okudunuz...
Aydın Doğan destek istiyor, Yazıcıoğlu vermiyor.
Aydın Doğan, “Ver desteği al desteği” diyor.
Yazıcıoğlu: “Ben böyle işlere gelmem!” karşılığını veriyor.
Aydın Doğan; “Yaaaa?” diyor!..
Sonrası mı?...
Yazıcıoğlu; “Doğan’ın Radikal’i bana ve partime yalan haberlerle saldırdı, ben de dâvâ açtım, yalancılıklarını belgeledim” bilgisini veriyor.
Biz de hemen; Radikal gazetesinin haberlerine bir göz atıyoruz...
Ohooo... Amma saldırmışlar!..
Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını, “Milyon dolarlık rüşvetler karşılığında iş takipçiliği yapmakla”, “Meclis’teki oylamalarda büyük maddi menfaatler karşılığında tutum takınmakla” suçlamışlar!..
Haberlerde belge, şâhit filan yok!..
“Vur” gitsin!.. “Vur” anlasın!..
Neyi anlasın?..
“Medya”nın birinci güç olduğunu mu?!..
Ve “Bir kısım medya”nın “en birinci güç” olduğunu mu?!..
¥
Mahkeme belgelerine baktım;
Aydın Doğan “yalan haber”den mahkûm olmuş... (1999/214 Esas, 1999/389 karar)
Karar, Yargıtayca onanmış. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas 999/7278 Karar: 999/7313)
“Gerekçeli Karar”da Doğan gazetesinin, “BBP’yi yıpratmak amacıyla yalan haberlere yer verdiği” belirtilmekte.
Ben şimdi...
İstiyorum ki; Aydın Doğan; bütün bunları yalanlasın!.. “Öyle bir görüşme olmadı, öyle bir talep ve dolayısıyla da vaatte bulunmadım” desin!..
Ve... “O yalan haberlerle, bu işlerin hiç mi hiç alâkası yok” desin!..
Aynen basmazsam, “akredite gazeteci” olayım!..
Serdar Arseven
Vakit
k:http://habervaktim.com/yazar/9439/gonder_dogan_basayim.html
Haham Tuncay Güney’in Hürriyet gazetesindeki açıklaması kafa karıştırıcı, zihin ve mide bulandırıcıydı.
“BBP kurulurken, Fethullah Gülen, Muhsin Yazıcıoğlu’na maddi yardımda bulundu” iddiası, BBP kurulurken o günlerde bazı MHP’liler tarafından da sıklıkla gündeme getirildi. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının MHP’den ayrılmalarının MHP’nin önünü kesmek için Cumhurbaşkanı merhum Turgut ÖZAL, Fethullah Gülen Hoca efendi ve Menzil Şeyhi olarak Maruf merhum Muhammet Raşit (Hz.)in birlikte organize edildiğini. Turgut ÖZAL, Fethullah Gülen ikilisinden Muhsin Yazıcıoğlu’na yüklü para verildiğini seslendiriyorlardı.
Her seçim öncesi, maksatları malum ve asla meçhul olmayan kişilerce ve bazı basın yayın organlarında bu iddialar temcid pilavı gibi ısıtılıp-ısıtılıp millete ve ülkücü-milliyetçi camiaya servis edildi.
Haham Tuncay Güney’in iddiasını inceleyip irdelediğimizde bazı istifhamların ve cevaplandırılması gereken soruların olduğunu görüyoruz.
1-Ergenekon Davasının renkli siması Haham Tuncay Güney Hürriyet Gazetesinde yayımlanan demeci gerçekten verdi mi?
2-Verildiği iddia edilen bu demecin, hukuki, vicdani ve millet nezdinde karşılığı olmadığı aşikar olduğuna göre, Haham, MİT’çi(!), Jitem’ci(!) olduğu söylenen Tuncay Güney’in daha önceki demeçlerinin inandırıcılığı sorgulansın ve Millet nezdinde Ergenekon sanıkları aklansın mesajı ve davanın tavsatılması, sulandırılması olamaz mı?
3-Haham Tuncay Güney “düğün değil, bayram değil Eniştem beni niye öptü” sözü mucibince şimdiye kadar seslendirmediği bu iddiasını seçim öncesi niçin seslendirdi? Hayreti mucip değil mi?
4-Haham, MİT’çi!, Jitem’ci! Tuncay Güney’in ifadeleri, Hürriyet Gazetesi tarafından “Mal bulmuş mağribi gibi” niçin, neden manşete taşındı? Hürriyet Gazetesinin düne kadar, “Cinsel tercihi ve dini inanışları nedeniyle güvenilmeyen biri” olarak tanıttığı Haham; Hürriyet gazetesine göre, Ergenekon davası ve sanıkları söz konusu olduğunda “güvenilmez.” BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu söz konusu edildiğinde ise “Mutemet, güvenilir” öyle mi? Yok öyle yağma, bu hamur çok su götürür.
5-Çorumlu Haham Tuncay Güney, Hürriyet’te yayımlanan demeci verdi ise, 1993 yılından bu güne kadar niçin sustu? 29 Mart Mahalli idareler seçimleri arifesinde kafasına saksı mı (!) düştü ki bu demeci verdi? Ergenekon Davası sürecinin başında niçin bu hususu seslendirmedi?
BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu siyaset sahnesinde yer aldıklarından bu güne kadar Sayın Turgut Özal, Sayın Fethullah Gülen, Sayın Muhammet Raşit (Hz.) isimleri ortaya atılarak söz konusu iddialarla oldukça yıpratılmak istendiler. Lakin bu iddialar millette makes bulmadı. Zaman zaman Abdullah Çatlı’nın eylemleri, Hrant Dink’in hunharca öldürülmesi, 12 Eylül öncesi olaylar bahane edilerek aleyhte propagandalara maruz kaldılar. Tüm bu isnat ve iddialar BBP’nin gelecekte bir Türkiye hareketi ve partisi olmasını engellemeye matuf gibi görünüyor.
Gelelim, Hürriyet Gazetesi ve sahibi Aydın Doğan’a olan sorularımıza; Kamuoyunun malumudur ki, RP-DYP koalisyon hükümeti BBP’li milletvekillerinin desteği ile kurulmuştu. Sayın Erbakan Başbakan, Sayın Çiller de Başbakan yardımcısı olmuşlardı. Şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve Sayın Abdüllatif Şener ve birçok önemli siyasetçi de o kabinede bakandılar.
Sayın Doğan;
A-RP-DYP iktidarında Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ile görüştünüz mü?
B-Sayın Yazıcıoğlu’na RTÜK yasasının değiştirilmesi konusunda bir talepte bulundunuz mu?
C-RTÜK yasasının değiştirilmesi sizi ve şirketlerinizi niçin ilgilendiriyordu?
D-RTÜK yasasının değiştirilmesi karşılığında BBP ve Muhsin Yazıcıoğlu’na herhangi bir vaatte bulundunuz mu?
E-Talepte bulundu iseniz, talebinize Sayın Yazıcıoğlu ne cevap verdi?
F-Sn. Yazıcıoğlu talebinizin siyasi etik çerçevesinde olmadığını size söyledi mi?
G-Sn Yazıcıoğlu’na bu kafa ile siyaset yaparsanız daha çok Anadolu köylerini gezersiniz? Dediniz mi? Bu kafadan kastınız neydi?
H-RTÜK yasası ne zaman değiştirildi?
I-RTÜK yasası değiştirildikten sonra bu değişikliğe istinaden hangi ihaleleri aldınız?
Sayın DOĞAN;
Bu sorulara cevap vermediğiniz takdirde aynı soruları Sn. Muhsin Yazıcıoğlu’na tevcih edeceğim. Sayın Doğan’ın vereceği cevapları kamuoyu ile birlikte merakla ve büyük bir heyecanla bekliyorum. Aydın Doğan’a cevap hürriyeti yakışır.
Ergenekon Davasının renkli siması, MİT’çi, Jitem’ci T. Güney (İpek); Hürriyet’te yayımlanan demecini ispatlaması gerekiyor.
İddiasını ispat edemeyenlerin müfteri olduğunu en iyi Haham T. Güneyin bilmesi gerekir. Baltayı taşa vurduğunu da tahmin ediyordur.
Sn.Yazıcıoğlu ve BBP söz konusu iddialarla ilgili belki yüz kere, bin kere dün de bir kere daha ispat çağrısı yaptı. Ama Göbels’in dediği gibi, “Çamur at kendisi kalmazsa izi kalır” sözü gereğince hareket edenler, ar damarı çatlayanlar, millet, mukaddesat düşmanları utanmıyorlar!
Türkiye de maalesef SİYASETÇİLER, YA MUHTIRACILARINA ya da OKYANUS ÖTESİ EFENDİLERİNE âşıktırlar. Fakat BBP VE Yazıcıoğlu’nun darbeciler ve de egemen güçler tarafından yeterince terbiye edilememiş olmaları bu tür iddia ve isnatlarla daha çok karşılaşacaklarını gösteriyor.
Tuncay GÜNEY, ABD veya Kanada’dan bir yerlerden efendilerinin sesi olarak bu demeci veriyorsa Okyanus ötesi bir senaryo ve proje ile karşı karşıyalar ve. BBP ve Yazıcıoğlu’nu Türk Milleti ile buluşturmamak, bütünleştirmemek için kilometre taşlarına bu senaryolar döşeniyor demektir. Aynen MHP-BBP ayrışmasının arka planında derin bir operasyonun olduğu gibi!
Görelim Mevla Neyler,
Neylerse Güzel Eyler.
Herkes kaderini yaşar ve Allah Herkesin müstehakını versin...
Selçuk Özdağ
k:http://www.habervaktim.com/yazar/9433/tuncay_guney_hurriyet_muhsin_yazicioglu.html
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gönder Doğan, basayım!..
Dünkü Vakit’te, Hakan Gündüz’ün haberini okudunuz...
BBP’li akademisyenlerden Selçuk Özdağ, Doğan holding patronuna bir dizi soru yöneltmiş.
İlki:
“Refah-yol iktidarı döneminde BBP Lideri Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
İkincisi;
“Bu görüşmede RTÜK yasasının değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..”
Üç, dört, beş, altı yedi...
Ve son soru:
“BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?..”
İddia bu; Aydın Bey, Muhsin Bey’den bir şeyler istemiş...
Muhsin Bey, “olmaz” demiş...
O böyle bir tavır takınınca...
Aydın Bey de...
Acaba ne yapmış?...
Bunların cevabını Aydın Doğan’dan almaya çalıştık...
Iııh;
Konuşmuyor!..
Yazıcıoğlu ile aralarında ne gibi bir “diyalog” geçmiş, ne olmuş ne bitmiş, cevap vermiyor...
Bu durumda...
İyisi mi...
BBP Genel Merkezine uzanmak ve Muhsin Bey’e sormak...
Randevusuz gittiğimiz halde sağolsun vakit ayırdı...
Ve olanı biteni anlattı...
Dilerseniz...
Özdağ’ın, Aydın Doğan’a yönelttiği sorulara ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun açıklamalarına bir göz atalım:
1- “Refah-yol iktidarı döneminde Yazıcıoğlu ile İstanbul’da bir görüşme yaptınız mı?..”
Yazıcıoğlu: Görüşme, İstanbul’da değil, İzmir’de gerçekleşti.
2- Bu görüşmede RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi için hükümete baskı yapması telkininde bulundunuz mu?..
Yazıcıoğlu: Aydın Doğan, RTÜK Kanunu’nda değişiklik yapılması için destek talep etti. Kendisine “Sekiz milletvekilimiz var, ne desteği vereceğim” dedim. “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” yaklaşımında bulundu.
3- RTÜK Yasası’nın değiştirilmesi teklifindeki maksadınız neydi?
Yazıcıoğlu: Mevzuat, patronun medyadaki payını yüzde 20 ile sınırlıyordu. Aydın Doğan bu sınırlamaya karşıydı. Benden, bu sınırlamanın kalkacağı bir düzenleme için destek istiyordu.
4- BBP Lideri, size “Benim 8 milletvekilim var gücüm yetmez” dediğinde siz; “Erbakan ve Çiller senin desteğin olmadan ayakta kalamazlar. Onlara Türkiye’yi bırakalım, sen de RTÜK’ü al” dediniz mi?
Yazıcıoğlu: “Benim sadece 8 milletvekilim var” dedim, o da “Sekiz vekiliniz var ama sizin misyonunuz çok önemli. Özgül ağırlığınız çok büyük” karşılığını verdi. “Onlara Türkiye’yi bırakalım sen de RTÜK’ü al” diye bir söz hatırlamıyorum.
5- Yazıcıoğlu size “Bu etik dışıdır, siyasi ahlâka sığmaz, ben bunu yapamam” dedi mi?..
Yazıcıoğlu: Doğan benden destek isteyince, bir medya patronunun medyanın tamamına ya da büyük bir bölümüne sahip olmasının yanlışlığına vurgu yaptım. “Bu büyük güç, şantajları-tehditleri, türlü gayri ahlâkilikleri beraberinde getirir” dedim. Ve destek vermeyeceğimi belirttim.
6- Yazıcıoğlu’nun talebinizi reddetmesi üzerine siz de “Bu kafayla giderseniz Anadolu köylerini daha çok gezersiniz” dediniz mi?..
Yazıcıoğlu: Bu, Demirel’in sözüydü. Aydın Doğan bunu söylemedi ama başka bir şey söyledi... “Bana destek verirsen önün açılır!.” dedi. Kendisine destek vermem halinde beni destekleyeceğini belirtti. Kabul etmedim. Aydın Doğan’a “ret” cevabını vermemden kısa bir müddet sonra, Doğan grubuna ait Radikal gazetesi, aleyhimde iftira haberleri patlatmaya başladı. Ben de dâvâ açtım ve kazandım. Yalancılığı belgeledim.
7- Gazetelerinizde her fırsatta BBP aleyhine yayın yapılmasının arkasında bu görüşmede size olumsuz cevap verilmesi mi yatıyor?
Yazıcıoğlu: “Sen RTÜK değişikliğine destek ver, ben de sana destek olayım” demişler. Kabul etmemişiz. Ve bundan sonra da yalan haberlere maruz kalmışız. Biz de mahkemeye gidip, hakkımızı aramışız. Ve mahkeme, BBP’nin, Doğan’a ait Radikal gazetesi tarafından yalan haberlerle yıpratılmaya çalışıldığına hükmetmiş. Yargıtay da bu kararı onamış. Son hüküm kamuoyuna kalsın!..
8- BBP’yi hedef almanız, Yazıcıoğlu’nun kendisini kullandırmamasından mı kaynaklanıyor?”
Yazıcıoğlu: Bizi kullanamazlar. Bizi, taleplerini ret etmemizin ardından niçin yalan haberlerle hedefe yerleştirdiler?.. Bu sorunun cevabını almak, kamuoyunun hakkıdır!..
¥
Evet; Sayın Yazıcıoğlu’nun açıklamalarını okudunuz...
Aydın Doğan destek istiyor, Yazıcıoğlu vermiyor.
Aydın Doğan, “Ver desteği al desteği” diyor.
Yazıcıoğlu: “Ben böyle işlere gelmem!” karşılığını veriyor.
Aydın Doğan; “Yaaaa?” diyor!..
Sonrası mı?...
Yazıcıoğlu; “Doğan’ın Radikal’i bana ve partime yalan haberlerle saldırdı, ben de dâvâ açtım, yalancılıklarını belgeledim” bilgisini veriyor.
Biz de hemen; Radikal gazetesinin haberlerine bir göz atıyoruz...
Ohooo... Amma saldırmışlar!..
Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını, “Milyon dolarlık rüşvetler karşılığında iş takipçiliği yapmakla”, “Meclis’teki oylamalarda büyük maddi menfaatler karşılığında tutum takınmakla” suçlamışlar!..
Haberlerde belge, şâhit filan yok!..
“Vur” gitsin!.. “Vur” anlasın!..
Neyi anlasın?..
“Medya”nın birinci güç olduğunu mu?!..
Ve “Bir kısım medya”nın “en birinci güç” olduğunu mu?!..
¥
Mahkeme belgelerine baktım;
Aydın Doğan “yalan haber”den mahkûm olmuş... (1999/214 Esas, 1999/389 karar)
Karar, Yargıtayca onanmış. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas 999/7278 Karar: 999/7313)
“Gerekçeli Karar”da Doğan gazetesinin, “BBP’yi yıpratmak amacıyla yalan haberlere yer verdiği” belirtilmekte.
Ben şimdi...
İstiyorum ki; Aydın Doğan; bütün bunları yalanlasın!.. “Öyle bir görüşme olmadı, öyle bir talep ve dolayısıyla da vaatte bulunmadım” desin!..
Ve... “O yalan haberlerle, bu işlerin hiç mi hiç alâkası yok” desin!..
Aynen basmazsam, “akredite gazeteci” olayım!..
Serdar Arseven
Vakit
k:http://habervaktim.com/yazar/9439/gonder_dogan_basayim.html
