Son Söz
Banned
- Katılım
- 8 Haz 2008
- Mesajlar
- 266
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
YALÇIN KÜÇÜK ÖCALAN'I KURTARDIĞINI İTİRAF ETTİ
Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru’nun gündeme getirdiği bir iddia, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Koru, Taha Kıvanç imzasıyla kaleme aldığı köşe yazısında, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a Bekaa’dayken bir suikast planlandığı ve bu planın operasyon öncesinde Prof. Dr. Yalçın Küçük vasıtasıyla Öcalan’a aktarıldığını iddia etti.
'EVET SUİKAST HABERİ BANA GETİRİLDİ, BEN DE ÖCALAN’A DOLAYLI OLARAK İLETTİM'
Böyle bir suikast gerçekleştirilmek istendiği ve bunun, sizin vasıtanızla Öcalan'a iletildiği doğru mu?
Bir, böyle bir hazırlık olduğu doğru. İki, ben bu konuda Mesut Bey ile hiç konuşmadım. Ayrıca Mesut Bey ile hayatımda ilk kez, belleğim beni yanıltmıyorsa, geçen yaz Çarmıklı'ların düğününde karşılaştım, konuştuk. Bu olay 1995 seçimlerinden hemen önceyaşanmıştır. O zaman Başbakanlık koltuğunda oturan Tansu Çiller seçimde başarı olma şansını arttırmak için yakalayıp canlı olarak getirilmesini istemiştir. Birazdan açıklayacağım isimler tertip etmiştir. Çok yakın bir zamanda Mehmet Eymür, 'ben Öcalan'ın kampının karşısındaki caddenin altından tünel kazıp geçecektim', demiştir. Ben hiç bir şekilde ne Öcalan ile ne bir başkasıyla bu konuda görüşmedim.Ben 40 yıldır bu mücadelenin içindeyim. Neyin yapılacağını, neyin yapılmayacağını çok iyi bilirim. Ancak doğru olan nedir bu teşebbüs bana bildirilmiştir ama bunun diğer tarafında Mesut Yılmaz yoktur. Doğru olan nedir Paris'te Strasbourgh diye bir semt vardır. Orada biriyle konuştuğunuz zaman, bir şey söylediğiniz zaman, bunu herkes duyar! Dolayısıyla, benim Abdullah Öcalan'ı telefonla arayarak bildirmem gibi bir durum söz konusu değildir. Ayrıca, ben Öcalan ile telefonda hiç konuşmadım. Bu bana söylendiği zaman. Strasbourgh’da bir Fransız kafesine gittim ve bunu anlattım. Zaten bunu iki kişiye söylerseniz bütün Paris bilir…
Yalçın Bey, Paris'te bir sokak var ve burada konuşulanlar her yere ulaşır diyorsunuz. Devletin sırları da mı bu sokakta konuşuluyor yani?
Şunu söylüyorum bunun bana bildirilmesi bir devlet politikasıdır. Bakın tarih veriyoruz, 1995 sonbaharı. Bana bildirilmesi de o zamandır. Ben bunu ne zaman söyledim? 1999'da Haymana zindanında. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde. Ben bunları orada söyledim ve ayrıca soruşturma açılmasını da istedim.
Bir konuya açıklık getirebilir miyiz. Mesut Yılmaz’ın dolaylı olarak dahi olsa, bu işin içinde olduğunu iddia ediyorsunuz öyle değil mi?
Bu benim fikrim. Bana gelen bu bilgilerin, doğru olup olmadığı, hükümete yakın kaynaklardan alındığının söylenmesi lazım. Ben de Karamürsel sepeti değilim. Başbakanlık koltuğunda oturmuş bir insan, doğru yolda olmadığını düşündüğü bir rakibini engeller.
Sizin bu suikasti engellemek istemenizin sebebi nedir?
Bana söylenen, bunun devlete karşı zararlı bir iş olduğuydu. Zaten duyulduğu anda da önlendi. Şimdi en önemli iş Ordu’yu taşlamak olduğu için. Bunu yeniden ısıtıp ısıtıp yayınlıyorlar. Şimdi Fehmi Koru’nun, diğerinin, sanki büyük bir şey bulmuş gibi bunları yazması olmaz. Büyük gazeteci bunları yapmaz.
Bunu başkalarına söyledim diyorsunuz ama Öcalan’ın kulağına gideceğini de biliyorsunuz…
Tabi efendim. Ama benim doğrudan bir temasım yoktur. Mesele budur.
KAYNAK
