Dava Yaklaştı Savcı Zekeriya Öz Kapak Oldu !!

Newwave

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
17 Kas 2007
Mesajlar
12,976
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
World Of Hackhell

2gyd4b9.jpg


DAVA YAKLAŞTI SAVCI ÖZ KAPAK OLDU!

Asrın davasına sayılı günler kala, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz hakkında Aydınlık dergisi ve bazı gazeteler kampanya başlattı.

"Ergenekon savcısının gizlenen karanlık 4 yılı" başlıklı haberlerin, Aydın'ın Çine ilçesinde tertiplendiği ve iftiralardan ibaret olduğu ortaya çıktı. Hem ilçe halkı hem de haberde adı geçen kişiler, yapılan dezenformasyonu gözler önüne serdi.

Zaman, 'Öz'ün Çine'den Mutki'ye sürüldüğü, bir işadamı tarafından kafasına silah dayandığı, eşinin çarşaflı olduğu, esnafı haraca bağladığı, yolsuzluk yaptığı' iddialarını yerinde araştırdı. Öz'ün kafasına silah dayadığı ileri sürülen işadamı Mehmet Ocak, "Tamamen uydurma. Öz'ün birinden haraç istediğini de ne gördüm ne de duydum. Bu medya kuruluşlarına ihtarname gönderdim." dedi. Öz'ün ev sahibi ve komşusu olan Ali Kandemir de, "Çok efendi ve saygılıydı. Eşi çarşaflı filan değildi." bilgisini verdi. Adliyede yolsuzluk iddiasını ise yine bir adliye çalışanı yalanladı: "Yolsuzluğu yapan Ayhan U.'ydu, istifa etmek zorunda kaldı."

Türkiye tarihinin en önemli davalarından birine adım adım yaklaşılıyor. Haklarında iddianame hazırlanan 86 sanık 20 Ekim'de hakim karşısına çıkacak. Şüpheliler, 'kaos ortamı oluşturarak, darbeye teşebbüste bulunmakla' suçlanıyor. Duruşma tarihi yaklaştıkça bazı kesimlerin dezenformasyon amaçlı yayınlarının sayısı da artıyor. Bu konuda soruşturma kapsamında yapılan aramalarda suikast planlarının ele geçirildiği İşçi Partisi'ne bağlı yayın yapan Aydınlık Grubu başı çekiyor. Ümraniye'de patlayıcıların ele geçirildiği 12 Haziran 2007'den bu yana sürekli maksatlı yayınlar yapan Aydınlık, soruşturmayı 'TSK'ya karşı yapılmış bir operasyon' olarak göstermeye çalışıyor.

Söz konusu yayın organının bu politikası iddianamede de ele alınıyor. Savcı Zekeriya Öz, örgütün bu propagandasına şu şekilde dikkat çekiyor: "Kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri adına hareket ediyor gibi gösterip kendilerine karşı yapılan her türlü adli soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı yapıldığı şeklinde kamuoyunu yanılttıkları, ayrıca adil yargılamayı etkileme suçuna teşebbüs ettikleri gibi (bu konuyla alakalı suç duyurularının dosyada bulunduğu) ülkemizin en değerli kurumlarından olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adını da kendi örgütsel faaliyetlerine karıştırmak suretiyle kendi faaliyetlerini legal faaliyetler gibi göstermeye çalıştıkları anlaşılmıştır."

Dergi, geçtiğimiz haftaki sayısında bir adım daha ileri gitti ve kapağını Zekeriya Öz'e ayırdı. 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen 4 yılı' kapağıyla okuyucusunun karşısına çıkan dergi, yalanları ardı ardına dizdi. Haberde, Öz'ün Çine'den Bitlis'in Mutki ilçesine sürgün edildiği, Çine esnafını haraca bağladığı, bir işadamının savcının kafasına silah dayayarak rehin aldığı, adliyede yolsuzluk yaptığı ileri sürüldü. Söz konusu iddialar hiçbir belgeye dayandırılmıyordu. Derginin kullandığı tek belge, Resmî Gazete'de yayımlanan atama kararlarıydı. Öncelikle, Zekeriya Öz'ün görev süresi dolmuştu. Doğu vazifesini ifa etmesi için Mutki'de görevlendirilmişti. Ortada bir sürgün yoktu. Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri de söz konusu iddiaları geçtiğimiz hafta sayfalarına taşımıştı.

İkinci olarak, Öz'ün kafasına silah dayanması gibi bir olay hiç olmamıştı. Haberde Savcı'ya silah dayayan adam olarak adı geçen Mehmet Ocak, derginin haberine ateş püskürdü. İddiaların tamamının uydurma olduğunu anlatan Ocak, şunları söyledi: "Benden asla haraç istemedi. Başkasından istediğine ne şahit oldum ne duydum. Benzin istasyonumdan akaryakıtı her zaman kredi kartı ile alırdı. Hesap dökümlerine bakarsanız bunu görürsünüz. Devletin savcısının kafasına silah dayadığım iddiaları da tamamen yalandır. Hakkımda asılsız haber yapan bu medya kuruluşlarından hem şikâyetçi oldum hem de ihtarname gönderdim. Amaçları savcıyı yıpratmak. Yalan haberlerle memleketi karıştırmak istiyorlar."

İki ay önce geldiler

Parke taşı imalatı yapan Mehmet Ocak, 2 ay önce söz konusu haberi yapmak için bazı gazetecilerin yanına geldiğini anlatıyor. Ocak, "Ben devletimi ve milletimi seven bir insanım. Nasıl devletin savcısına böyle bir harekette bulunayım' dedim gönderdim. İddiaları ortaya atan Çine İşçi Partisi İlçe Başkanı Hasan Akalın'ı tamircilik yıllarından tanırım. Haber çıktıktan sonra konuşmak için yanıma geldi. Kendisine 'Sen yalancı, üçkağıtçı ve terbiyesiz bir adamsın' dedim, oturtmadım bile. Neden böyle yaptıklarını sordum. Sonra gitti ve ileride kendisini bekleyen lüks bir arabaya bindi. Şüphelendim, çünkü o lüks arabayla gezecek durumda değil." şeklinde konuşuyor. Savcı Öz'ün Çine halkını canından bezdirdiği iddiaları da tamamen uydurma, senaryoydu. Bir dönem Çine'de sanayi sitesi başkanlığı yapmış olan Çine Esnaf Odası Başkan Vekili Metin Uyar, Öz ile ilgili çıkan yalan haberlere lanet etti. İlçede 45 yıldır esnaflık yapan Uyar, "Hiçbir zaman Zekeriya Öz'ün esnafla kavgalı olduğunu ya da husumet içerisine girdiğini işitmedim. Mehmet Ocak'ın savcının kafasına silah dayadığı da yalan bir haber. Böyle büyük bir olay olsa kesinlikle duyulur ve yayılırdı." dedi.

Çine Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ahmet Keleş de 1998 yılında sözü edilen kıraathanede böyle bir olayın yaşanmadığını üstüne basa basa söylüyor. Keleş, "Ben 10 yıldır burada oda başkanıyım ve sözü edilen kıraathane ofisimin alt katında. Fakat savcı beye Mehmet Ocak'ın silah dayaması olayı tamamen uydurmadır. Haberi yapanların gelip iddiaları bana veya başkasına sormamalarını da çok düşündürücü buldum. Tamamen planlanmış bir iftira kampanyası olduğu ortada." açıklamasında bulundu.

Zerekiya Öz'ün eşi çarşaflı değil

1994 ile 1998 yılları arasında Çine'de görev yapan Zekeriya Öz'ün eşinin çarşaflı olduğu iddiasını ise ev sahibi ve komşusu yalanlıyor. Öz, Çine'de kaldığı 4 yıl süresince kirada oturmuş. Ev sahibi ve komşusu olan Ali Kandemir o yılları şöyle anlatıyor: "Savcı Bey işe yürüyerek gider gelirdi. Makam arabasını işe giderken kullanmazdı. Çok efendi ve saygılı bir insandı. Çevresinde sevilen ve takdir gören biriydi. Eşi de çarşaflı değildi. Sade giyinen mütevazı bir insandı. Her zaman kapıdan girerken selam vermeden, hal hatır sormadan geçmezdi. Evinde haremlik selamlık diye bir şey hiç görmedim."

Asılsız haberin mimarı tecavüzcü çıktı

İşçi Partisi'nin yayın organı olan Aydınlık Dergisi'nin hazırladığı 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen dört yılı' başlıklı karanlık tertibi ortaya atan kişi Çine İşçi Partisi İlçe Başkanı Hasan Akalın. Akalın'ın geçmişi hiç de aydınlık değil.

Hasan Akalın 1980 yılında seçildiği Hallaçlar Muhtarlığın'dan 1982 yılında siyasi olaylar nedeniyle atıldı. 1984 yılında Engin Karadeniz'le birlikte Hallaçlar'da bekçilik yapan Ahmet Şahin'in kızına tecavüz iddiasıyla yargılanırken 4 ay cezaevinde kaldı. 1989 senesinde Hallaçlar köyünde Ford marka bir minibüsü kundaklamak suçundan ise 1 yıl hapis yattı.

2006'da ise kaçak elektrik kullanmaktan 4 bin YTL ceza ödedi. Halen Çine İşçi Partisi İlçe Başkanlığı'nı yürüten Akalın, çevre sakinleri tarafından devamlı huzursuzluk çıkaran ve insanları birbirine düşüren birisi olarak biliniyor.

Yolsuzluk yapan Zekeriya Öz değildi

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e atılan iftiralardan bir başkası da Çine'de Adalet Güçlendirme Vakfı'nda bulunan paranın bir bölümünü paylaşmak istediği iddiası. Olayın tanıklarından olan eski bir adliye çalışanı şunları söyledi: "Zekeriya Bey gelmeden önce kıdemli savcı Ayhan U., Adalet ve Güçlendirme Vakfı bünyesinde toplanan paraların bir kısmını alıyordu. Zekeriya Öz geldiğinde bu durumu görünce paraların savcılar için harcanmaması gerektiğini, biriken paranın cumhuriyet savcılığı biriminde kullanılan kırtasiye ve büro malzemeleri için kullanılması gerektiğini söyledi ve bugüne kadar aldığı paraları teslim etmesini istedi. Öz, o dönemde rutin denetlemelerini yapmak için adliyeye gelen müfettişe de durumu anlattı. Bu konu üzerine Ayhan U. istifa etmek zorunda kaldı. Savcı kesinlikle sürülmedi. Görev süresini tamamladıktan sonra tayin edildi."

ZAMAN

Kaynak
 
Milletimiz adına şu ergenekon davasının bir an önce en küçük bir karanlık yönü
kalmadan her şeyiyle ortaya çıkarılarak karara bağlanması gerektiğini düşünüyorum.

Ayrıca sonuçta iddanameyi hazırlayan savcı görevini yapmıştır savcıyı hedef
almak yanlıştır adalet duruşmalar tamamlandıktan sonra yerini bulucaktır.
 
Şaşırdım kaldım açıkçası,kafam karıştı iki medya yayını iki farklı haber.
Yalan haber uydurma haber kim yapıyorsa allah belasını versin.İşallah
yargıya taşınırda suçlu cezasını çeker.
 
Şaşırdım kaldım açıkçası,kafam karıştı iki medya yayını iki farklı haber.
Yalan haber uydurma haber kim yapıyorsa allah belasını versin.İşallah
yargıya taşınırda suçlu cezasını çeker.

Haklısın aslında medya şu an için ikiye bölünmüş durumda hükümete yakın olan kimi çevrelerce
yandaş medya diye tabir edilen grup ile Aydın doğanın sahip olduğu pastanın büyük dilimini
oluşturan grup bu şekilde birbirleri hakkında böyle iddalar ortaya atmaktalar.

İnsan bazen kime inanacağını şaşırıyor her iki medyada doğru yazıyorsa kim yalan yazıyor ben onu anlamadım ??
 
durmak yok karalamaya devam anlayışı... =)
 
zaman gazetesi şimdiye kadar neyi doğru yazmış biri bana söylesin aydınlık dergisine yaptığı iftiralar nedeniyle aydınlık dergisine milyarlarca lira tazminat ödemeye mahkum edildiğini biliyormuydunuz hemde defalarca basın dünyasında ki en iftiracı gazete zamandır yahu ayrıca aydınlık dergisinin bu haftaki sayısında aydınlık dergisinin haberciliğinin nasıl olduğunu gösteren ve işin komik tarafı yine Zaman gazetesinde yayınlanan 06.10.2008 tarihli mini bir röportaj alıntısını burada sizlere aynen aktarıyorum röportaj yapılan kişi Zaman gazetesinin yakından akrabası olan Star gazetsi ve 24 haber kanalının sahibi Ethem SANCAKOĞLU : E.S- 80'den önce Aydınlık gazetesınde çalıştım .Bayağı emek verdim O dönemlerde temel gazetecilik nosynuyla ilgili eğitim aldık ve uyguladık .Haberi nasıl vereceksiniz ?Doğru haberi nasıl seçeceksiniz? ZAMAN- Ama tabi ideolojik gazetecilik yapıyordunuz E.S.- Ama orada yinede prensipler vardır .Haber namustur. o zamanki ideolojik gazeteciler gazeteciliğin temel prensipleri konusunda çok ahlaklıydılar.Ellerine bir haber geçtiği zaman üç yerden doğrulatmadan vermiyorlardı .Ha verirken kendi ideolojisine göre yorumluyordu Ama haberin kendisini bütün çıplaklığıyla veriyordu . yaa işte böyle 24 haber kanalı ve star gazetesi sahibi olan zat Aydınlık dergisinin haber anlayışını böyle yorumluyor hoş kendisi şimdi sürekli çarpıtma haberler ile aydınlık dergisine saldırıp duruyor ama sezarın hakkını da sezara teslim ediyor işte Aydınlık bu bilinçle o atlatma haberleri yapabiliyor şimdye kadarda hiçbiri yalanlanamadı neden osavcı aydınlık dergisine tekzip göndermedi aradan 7 gün geçti arkadaşlar niye itiraz edemedi bütün vatanseverleri sanki katilmiş gib hırsızmış gibi sabahın erken saatlerinde tutuklamayı bildi ya niye aydınlık'a ''Kardeşim sen yalan söylüyorsun bu yazdıkların küliyen yalandır'' diyemedi çünkü suçlu suçunu biliyor o yüzen kafası karışan arkadaşlara sesleniyorum bütün Çine halkı adamdan illallah demiş yaka silkmiş aydınlığın yazdığının on katı Cumhuriyet gazetesin de de yazıyor hepsimi yalancı bunların bir zaman mı doğru söylüyor hadi canım sende
 
Asılsız haberin mimarı tecavüzcü çıktı

İşçi Partisi'nin yayın organı olan Aydınlık Dergisi'nin hazırladığı 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen dört yılı' başlıklı karanlık tertibi ortaya atan kişi Çine İşçi Partisi İlçe Başkanı Hasan Akalın. Akalın'ın geçmişi hiç de aydınlık değil.

Hasan Akalın 1980 yılında seçildiği Hallaçlar Muhtarlığın'dan 1982 yılında siyasi olaylar nedeniyle atıldı. 1984 yılında Engin Karadeniz'le birlikte Hallaçlar'da bekçilik yapan Ahmet Şahin'in kızına tecavüz iddiasıyla yargılanırken 4 ay cezaevinde kaldı. 1989 senesinde Hallaçlar köyünde Ford marka bir minibüsü kundaklamak suçundan ise 1 yıl hapis yattı.

2006'da ise kaçak elektrik kullanmaktan 4 bin YTL ceza ödedi. Halen Çine İşçi Partisi İlçe Başkanlığı'nı yürüten Akalın, çevre sakinleri tarafından devamlı huzursuzluk çıkaran ve insanları birbirine düşüren birisi olarak biliniyor.

Yolsuzluk yapan Zekeriya Öz değildi

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e atılan iftiralardan bir başkası da Çine'de Adalet Güçlendirme Vakfı'nda bulunan paranın bir bölümünü paylaşmak istediği iddiası. Olayın tanıklarından olan eski bir adliye çalışanı şunları söyledi: "Zekeriya Bey gelmeden önce kıdemli savcı Ayhan U., Adalet ve Güçlendirme Vakfı bünyesinde toplanan paraların bir kısmını alıyordu. Zekeriya Öz geldiğinde bu durumu görünce paraların savcılar için harcanmaması gerektiğini, biriken paranın cumhuriyet savcılığı biriminde kullanılan kırtasiye ve büro malzemeleri için kullanılması gerektiğini söyledi ve bugüne kadar aldığı paraları teslim etmesini istedi. Öz, o dönemde rutin denetlemelerini yapmak için adliyeye gelen müfettişe de durumu anlattı. Bu konu üzerine Ayhan U. istifa etmek zorunda kaldı. Savcı kesinlikle sürülmedi. Görev süresini tamamladıktan sonra tayin edildi."




zamanmı yalancı:))) komedimisiniz kardeşim...adama çamur attınız geldi kendi suratınıza yapıştı.. yoruma ne gerek var al sana belge hemde düzmece değil konuya malzeme olan kişilerin kendi beyanlarıyla savcı bey adam gibi adam çıktı..daha ne diye debeleniyorsunuz bari özür dileyin...
 
Asılsız haberin mimarı tecavüzcü çıktı

İşçi Partisi'nin yayın organı olan Aydınlık Dergisi'nin hazırladığı 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen dört yılı' başlıklı karanlık tertibi ortaya atan kişi Çine İşçi Partisi İlçe Başkanı Hasan Akalın. Akalın'ın geçmişi hiç de aydınlık değil.

Hasan Akalın 1980 yılında seçildiği Hallaçlar Muhtarlığın'dan 1982 yılında siyasi olaylar nedeniyle atıldı. 1984 yılında Engin Karadeniz'le birlikte Hallaçlar'da bekçilik yapan Ahmet Şahin'in kızına tecavüz iddiasıyla yargılanırken 4 ay cezaevinde kaldı. 1989 senesinde Hallaçlar köyünde Ford marka bir minibüsü kundaklamak suçundan ise 1 yıl hapis yattı.

2006'da ise kaçak elektrik kullanmaktan 4 bin YTL ceza ödedi. Halen Çine İşçi Partisi İlçe Başkanlığı'nı yürüten Akalın, çevre sakinleri tarafından devamlı huzursuzluk çıkaran ve insanları birbirine düşüren birisi olarak biliniyor.

Yolsuzluk yapan Zekeriya Öz değildi

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e atılan iftiralardan bir başkası da Çine'de Adalet Güçlendirme Vakfı'nda bulunan paranın bir bölümünü paylaşmak istediği iddiası. Olayın tanıklarından olan eski bir adliye çalışanı şunları söyledi: "Zekeriya Bey gelmeden önce kıdemli savcı Ayhan U., Adalet ve Güçlendirme Vakfı bünyesinde toplanan paraların bir kısmını alıyordu. Zekeriya Öz geldiğinde bu durumu görünce paraların savcılar için harcanmaması gerektiğini, biriken paranın cumhuriyet savcılığı biriminde kullanılan kırtasiye ve büro malzemeleri için kullanılması gerektiğini söyledi ve bugüne kadar aldığı paraları teslim etmesini istedi. Öz, o dönemde rutin denetlemelerini yapmak için adliyeye gelen müfettişe de durumu anlattı. Bu konu üzerine Ayhan U. istifa etmek zorunda kaldı. Savcı kesinlikle sürülmedi. Görev süresini tamamladıktan sonra tayin edildi."




zamanmı yalancı:))) komedimisiniz kardeşim...adama çamur attınız geldi kendi suratınıza yapıştı.. yoruma ne gerek var al sana belge hemde düzmece değil konuya malzeme olan kişilerin kendi beyanlarıyla savcı bey adam gibi adam çıktı..daha ne diye debeleniyorsunuz bari özür dileyin...

loopused arkadaş bu haberi yazdığın çok iyi oldu biraz önce AYDIN İl tişekilatı ile konuştum hepsi bayram ediyorlar çünkü bu sapıkça iftiraya maruz kalan arkadaş şimdiye kadar hayatında 5.000 ytl. yi birarada görmemiş ama şimdi tazminat davası açılıyor iddiasını ispatlayamayan şerefsizdir hesabı davayı kazanınca araba almayı düşünüyor yahu bu zaman gazetesi çok bonkör canım 10 yıldan beridir bize bayıldığı paraların haddi hesabı yok ayrıca çamur atmak bizim değil sizin işiniz biz belgelere dayanıp öyle konuşuruz bir tarafımızdan uydurmayız birileri gibi o yüzden hiç yırtınma boşuna eğer senin savcın o kadar dürüst idiyse gidip tekzip etseydi yazıyı niye edemedi dürüst bir insan bunları kendine yedirir mi neyse tazminat paralarını alınca söyle adresini sanada bir kasa bira göndereyim söz kal sağlıcakla
 
Geri
Üst