Deniz Feneri; Hani nerede ''Dindar Cumhurbaşkanı?''

Vtnsvr

New member
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,220
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Patagonya
Arslan BULUT




MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Almanya’da, bir yardım derneğinde ortaya çıkan usulsüzlüklerin üzerine gitmesi gerekirken, olayı çarpıttığını, gerçeği saklamaya çalıştığını belirterek, “İnanç hortumcuları ile inanç tefecileri, beraber yürüdükleri bu yolda derin işbirliği içindeler” dedi.


Vural, “Başbakan, kendisine ve partisine uzanan izlerin üstünü örtmek için korkudan karanlıkta ıslık çalmaya devam etmektedir” dedi.

Sahi, her konuda İslâmi kurallara riayet etmeye çalışan, türban meselesini kullanarak iktidar olan, son olarak içki tartışması başlatan Tayyip Erdoğan, neden Kur’an’da “haddi aşan suçlar” olarak gösterilen hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık gibi bir konuda soruşturma dahi açtırmıyor, olayı duyuranları suçluyor? Üstelik, Müslümanların zekât vermek niyetini istismar ederek topladıkları paraları, kişisel çıkarları için harcayan insanlar söz konusudur. Yani suç, aynı zamanda İslâm’a karşı da işlenmiştir!


Hani “Dindar Cumhurbaşkanı”mız?
Niçin, İslâmiyeti kullanarak hırsızlık yapanlara karşı tek kelime bile etmiyor? Niçin, hırsızlara karşı kendisine bağlı kurulları çalıştırmıyor?



Hz. Ayşe’nin bildirdiği iddia olunan ve hemen bütün Müslümanların dinlerini ana-babadan veya öğretmenden, hocadan öğrenirken duyduğu, bir olay vardır hani! Şöyle nakledilir:

“Mahzum kabilesine mensup, hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyş’i üzdü. ‘Onun hakkında Rasulullah ile kim konuşur’ denildi. ‘Buna Rasûlullah’ın çok sevdiği Usâme b. Zeyd’den başka kim cesaret edebilir?’ dediler. Usâme Rasulullah ile konuştu. Bunun üzerine Rasûlullah, ‘Ya Üsame! Allah’ın hadlerinden bir hadde şefaat mı ediyorsun?’ buyurdu. Sonra kalkıp halka hitaben şöyle dedi: ‘Şüphesiz sizden öncekiler, içlerinde itibarlı birisi hırsızlık yaptığı zaman bırakıverdikleri, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ise kendisine had uyguladıkları için helâk oldular. Allah’a yemin ederim ki eğer Muhammed’in kızı Fatima bile hırsızlık yapsa elini keserim.’”

Elbette şimdi biz, kimsenin ellerinin kesilmesini istemiyoruz! Ancak bu tür hırsızların Müslümanların yakasını bırakması için o kirli ellerinin en azından kelepçelenmesi gerekiyor!


Dolayısıyla “Dindar Cumhurbaşkanı”ndan da dindar Başbakan’dan da şu mübarek Ramazan günlerinde, hırsızlık yapanlar, siyaseten en yakınları bile olsa onları mahkemelere teslim etmelerini bekliyoruz. Zaten bir Müslüman, Kuran ahlâkı ile ahlâklanmış olsa, kendi etnik kökeni, tarikatı, mezhebi, partisi, hemşerisi, akrabası, anne-babası, kardeşleri veya çocukları bir yana, kendisini bile kayıramaz.


Adalet kendini bile kayırmamaktır:
“Ey iman edenler! Haktan yana olup, adaleti sapasağlam ayakta tutun, Allah için şahitler olun. İsterse kendinizin veya ana-babanızın ya da yakınlarınızın aleyhine olsun, isterse onlar zengin veya fakir bulunsun. Allah onları korumada herhalde sizden öndedir. Artık hak ve adalette hevese uymayın. Eğer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa-135)

İşte Kur’ân’ı hakkıyla okuyan, düşünen ve anlayan bir insan bu ayete göre yaşarsa emaneti ehline verir, insanlar arasında hükmederse adaletle hükmeder.


Hukuk devleti, kendini bile kayırmayacak adalet anlayışına sahip insanlık ordusu ile gerçekleşir, hırsızlar ordusu gibi ülkeyi talan edenlerle değil.


Not: Kaynak Yeniçağ
http://www.asahaber.com/modules.php?name=News&file=article&sid=10479
 
bir çocuğu 15 yaşında kurani kerimi okutmasını sağlıyorsunuz...
öncesini yasaklıyorsunuz...
Atasözümüz ne der, Ağaç yaşken eğilir..

Çocuğu ağaca benzetirsek dallar uzadıktan sonra eğilmesini istiyoruz...

ve sonrada kalkmış Kur'an Ahlakından bahsediyoruz...

Hangi ahlaktan bahsediyorsunuz...

İnsanlara veremediğniiz ahlakımı bekliyorsunuz...

Satanistleşmeye yüz tutan yeni neslimizden KURAN ahlakımı bekliyorsunuz...

Siz biz böyle yaptıkça daha çok insanlarımızdan KURAN ahlakı bekleriz...
 
İşte %99'u müslüman olup,bagnaz ellerde Kuran kursuna giden küçücük dimagların oluşturdugu bir ülke Dindar diye hırsız seçiyor.Bende küçücükken kuran kursuna gittim.Sakın dinsiz imansız deyip başlamayın yine.
 
bir çocuğu 15 yaşında kurani kerimi okutmasını sağlıyorsunuz...
öncesini yasaklıyorsunuz...
Atasözümüz ne der, Ağaç yaşken eğilir..

Çocuğu ağaca benzetirsek dallar uzadıktan sonra eğilmesini istiyoruz...

ve sonrada kalkmış Kur'an Ahlakından bahsediyoruz...

Hangi ahlaktan bahsediyorsunuz...

İnsanlara veremediğniiz ahlakımı bekliyorsunuz...

Satanistleşmeye yüz tutan yeni neslimizden KURAN ahlakımı bekliyorsunuz...

Siz biz böyle yaptıkça daha çok insanlarımızdan KURAN ahlakı bekleriz...

....................
bizi yönetenler kim biliyorsun.
Onları müslüman olarak kendine örnek alabilirmisin.
 
ramo mesajlarında sana dogru gelmeyen görüşere şaçmalamıssın gibi tabirler kullanmana gerek yok

hatsını güzel bir üslupla dile getirebilirsin

üslubunuza dikkat ediniz
 
Vtnsvr kardeşim.....konularını ilgiyle okuyorum....Ve gerçektende güzel noktalara değiniyorsun....Eyvallah kardeşim....
 
bir çocuğu 15 yaşında kurani kerimi okutmasını sağlıyorsunuz...
öncesini yasaklıyorsunuz...
Atasözümüz ne der, Ağaç yaşken eğilir..

Çocuğu ağaca benzetirsek dallar uzadıktan sonra eğilmesini istiyoruz...

ve sonrada kalkmış Kur'an Ahlakından bahsediyoruz...

Hangi ahlaktan bahsediyorsunuz...

İnsanlara veremediğniiz ahlakımı bekliyorsunuz...

Satanistleşmeye yüz tutan yeni neslimizden KURAN ahlakımı bekliyorsunuz...

Siz biz böyle yaptıkça daha çok insanlarımızdan KURAN ahlakı bekleriz...



satanistleşen gençler ve islamı sadece türbandan ibaretmiş gibi öğrenen gençler .

ülkemiz gerçekten iyi durumda değil doğru .islamı bir çoğu sapkın cemaatlerin tarikatların eline verirsen onların gizli faaliyetlerini denetlemezsen islamda talan edilir insanların servetleride .
 
satanistleşen gençler ve islamı sadece türbandan ibaretmiş gibi öğrenen gençler .

ülkemiz gerçekten iyi durumda değil doğru .islamı bir çoğu sapkın cemaatlerin tarikatların eline verirsen onların gizli faaliyetlerini denetlemezsen islamda talan edilir insanların servetleride .

islam sadece türban veya başörtüsü değildir...

islamın özü güzelliktir, doğruluktur...

doğruluktan vazgeçenler kimler... yine genel olarka söylüyorum bizler....

islamı sadece sapkın cemaatler tarikatlar mahvetmiyorki...

ben müslümanım deyipte başörtülü insanlara öcü olarka görenlerde mahvediyor...

bir olguyu eleştiriken aynayada bakmak lazım...

tek taraflı değil...

kimliğinde İSLAM yazan insanlarımızın yüzde kaçı İSLAMİYETİ olduğu gibi yaşıyorki KURAN Ahlakından nasibini almış olsun...



anlatmak istediğim tıp fakültesi mezunu olmayan birinden ameliyathaneye girip saatlerce ameliyat ypamasını beklemek gibi birşey...


bizler ilk önce Kuranın Ahlakından nasibimizi almalıyızki, Kuran Ahlakından konuşabilelim..

bu cümlem herkes için... ben sen onlar...
 
islam sadece türban veya başörtüsü değildir...

islamın özü güzelliktir, doğruluktur... keşke islamı tekeline alan kesimde senin gibi düşünse :vur

doğruluktan vazgeçenler kimler... yine genel olarka söylüyorum bizler.... sadece biz yani sen ben değil işin içinde onlarda var . onlar islamı kendi tekelinde gibi görenler tabi ki

islamı sadece sapkın cemaatler tarikatlar mahvetmiyorki...

ben müslümanım deyipte başörtülü insanlara öcü olarka görenlerde mahvediyor... tabi onlarda var . kapanmayı abartıp yüzünü bile kapatanlar atatürk hava limanının girişinde namaz kılmaya çalışanlarda var tabi .bunlarıda unutmayalım

bir olguyu eleştiriken aynayada bakmak lazım... ben senin kastettiğin sınıfa girmiyorum . ben ülkücülükten yana olan biriyim . o yüzden bunu bana söylemen benim için önem arz etmiyor

tek taraflı değil...

kimliğinde İSLAM yazan insanlarımızın yüzde kaçı İSLAMİYETİ olduğu gibi yaşıyorki KURAN Ahlakından nasibini almış olsun... halbu ki o kadar çok tarikat cemaat var ki . neden se bu dediğin bunlara rağmen olmuyor evet .



anlatmak istediğim tıp fakültesi mezunu olmayan birinden ameliyathaneye girip saatlerce ameliyat ypamasını beklemek gibi birşey... kimin cennete kimin cehenneme gitceğine karar veren tarikatlar var sen ne diyosun . ben komşumda bile şahit oldum bu olaya . neleri var . islam adına ne şerefsizlikler yapılıyor .bizim milletimiz sayesinde malesef destek görüyor bu insanlar buna üzülüyorum ben . her sakallıya malesf amca diyor bizim milletimiz


bizler ilk önce Kuranın Ahlakından nasibimizi almalıyızki, Kuran Ahlakından konuşabilelim.. birileri kuran dan değil risale gibi değişik şeylerden alıyor malesf kuran dururken .şimdi kimse bana risale tefsir mefsir demesin . bu tartışmaya girmek bile istemiyorum .cok tartıstık bisey çıkmadı çünkü .

bu cümlem herkes için... ben sen onlar...


o zaman nasıl islama düşmanlık edenlere karsı duruyorsan daha fazlasını islamı kullanarak karalayanlar içinde göstermelisin . ben böyleyim zaten diyorsan sorun yok .

iyi forumlar
 
hanimiş benim dindar cumhurbaşkanım:)
şeytan aldı götürdü:)
tayyip diyor ya sevsinler seni diye,
ben de diyorum ki sevsinler sizin dindarlığınızı,yav bu dindarlık ne menem birşeymiş nerde dindar var kısa yoldan zengin olmuş,karar verdim ben de dindar oldum paraları bana verin arkadaşlar ihtiyaç sahiplerine gideceğine emin olabilirsiniz:)
 
hanimiş benim dindar cumhurbaşkanım:)
şeytan aldı götürdü:)
tayyip diyor ya sevsinler seni diye,
ben de diyorum ki sevsinler sizin dindarlığınızı,yav bu dindarlık ne menem birşeymiş nerde dindar var kısa yoldan zengin olmuş,karar verdim ben de dindar oldum paraları bana verin arkadaşlar ihtiyaç sahiplerine gideceğine emin olabilirsiniz:)

hayırlı olsun .biraz daha gayret sarfedersen sende parayı vurursun :durdurun
 
müslümanlık iyi pirim yapıyor makam ,güç sahibi,iktidar sahibi oluyorsun +bonus olarakta cennetteki tomurcuk memeli hurilere sahip oluyorsun eeee bu kadar nimet varken nerde olcak tabiki o.s.ra o.s.ra şükür ediyodur.
 
Eveeet arkadaşlar. Konuyu şöyle bir okudum ve gözden geçirdim. Konu başlığı her ne kadar Deniz Feneri rezaleti ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın dindarlığı adına açlısa da sonuçta ALAYLI MISIN? MEKTEPLİ MİSİN? e doğru kaymış.

Deniz Feneri Derneği kuruluş yıllarında islami kesim tarafından desteklenen küçük çaplı bir yardımlaşma fonu niteliğindeydi. Yapılan yardımlar ve medya aracılığıyla sesini Türkiye'ye duyuran dernek giderek gelişmeye ve kaynaklarını arttırmaya başladı. Taki Kızılay su istimalleri ortaya çıkıncaya kadar...

Hilal-i Ahmer; Türkçe'siyle Kızılay teşkilatı dönemin yöneticileri tarafından soyulmuş, deprem felaketinde rezilliği ayukka çıkmış çalınmış çırpılmış ve milletimizin gönül rahatlığıyla bağış yaptığı bukurum bağış yeri değil, başına gelenlerin söğüş yeri olmuştur. Bu sebeple o dönemlerde yeni yeni adı duyulan ve medyanın övüp bitiremediği Deniz Feneri derneği de geniş bir kitleden kaynak desteği bulmuştur. Yani Kızılay'a kızan Fener'de soluğu almıştır.

Sonuç olarak o günden bu güne kadar milyarlarca ytl para toplayan bu kurum Avrupaya da açılmış ve orada ki gurbetçilerimizden de fon sağlamaya başlamıştır. Taaki Aydın Doğan'la , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın arası açılana kadar.

Zaten Alman mahkemelerinde devam eden yargı sürecinde tek tek deliller sunularak Deniz Feneri'nden AKP'ye para transferi gerçekleştirildiği ispatlanmaya başlanmıştır. Sonuçta zaten böyle birşeyin gerçekleşmediği konusunda itirazı olan kimse de yoktur. Yoksa bir basın açıklamasıyla " Biz öyle bir para almadık" diye ATV de ve diğer hükümetin elinde olan kanallar ve hükümeti destekleyen kanallar bas bas bağırırdı. Sorun o zaman vicdani ve insani olarak yardımda bulunan insanların haksız gasp edilen paraları mı? Yoksa "vay efendim AKP'ye gitti paralar, semiriyor elemanlar" mı?

Gelelim dindar ve aydın insan bölümüne...

Ülkesinin çıkarlarına ters düşmeyen, kendi içinde düşüncesini taşıyan, başkalarının fikirlerine de saygı duyan, dinini seçmekte hür, fikrini seçmekte hür olan, yaşadığı ortamda ki insanlara da saygı gösteren insanlar hiçbir şekilde eleştirilemez ve ağır ithamlara tabi olamaz.

Lakin; günümüzde aydın kesim olarak ifade ettiğimiz eğitimini lisans çerçevesinde tamamlamış ve batı normlarında yaşamını sürdüren fakat her türlü yeniliğe BU HÜKÜMET GETİRİRSE BİZ DE KARŞI ÇIKARIZ mantığını sürdüren, ekonomiden 5 kuruş anlamayan ama mangalda kül bırakmayan kesim dinsiz imansız, "dini çizgi içerisinde" diyerek tabir edilen fakat gerçekte Yüce İslam Dini'ni Hz. Peygamberimiz Muhammed (s.a.v) gelmeden önceki arap din adetlerine İslamiyeti maşa gibi kullanarak çevirmeye çalışan ve putperestliğe dönüştüren dindar kesim olarak adlandırılmaktadır.

Bu tabirler sadece ortada yaygara koparan iki kesimin öne çıkmasından dolayı ortaya çıkmıştır. Peki ya hakikaten modern, bilimsel, akılcı, yeniliklere açık, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ( ki bu noktaya da değinmek isterim. Sadece Başbakan Erdoğan Atatürk'ün tam adını kullanırken, diğer birçok kişi sadece Atatürk veya Mustafa Kemal diyerek sözlerine devam etmektedirler. Unutmamalıdırlar ki babalarının oğluna hitap etmiyorlar. Bir milletin kaderini değiştiren o mübarek insana sesleniyorlar.) gösterdiği doğrultuda yara yara ilerleyen ve bunun yanında İslam Dini'nin vecibelerini yerine getiren ve Kutsal Kitap Kur'an-ı Kerim'in Türkçe'sini okuyan anlayan yeri geldimi anlatan ve gelecek nesillerine aktaran insanlar. Yahut okuma imkanı olmayan fakat insaniyet namına elinden geleni yapan insanlar. Yahut da dini kendi içinde yaşayan fakat yeniliklere her zaman açık olan insanlar. Hepsi malesef siliniiiip gitmişlerdir.

21. yüzyılın gereksinimlerinden biri olan ve enerji krizinde bir ülkenin hayatını kurtaracak olan nükleer santral kurulum kararına YOBAZ diye - çok özür diliyerek söylüyorum ama- b*k attılan insanlar onay verirken, Gazi Hazretleri'nin çizgisindeyiz diye bir tarafını yırtan bir takım insanların yabancıların da desteği ile karşı çıkmaları akla mantığa sığar gibi değildir. Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı ve bu santral kurumu onayı önüne sunulsaydı, hiç tereddütsüz - sölemekten gurur duyuyorum ki -" bir tane mi... bu ne saçmalık böyle... bir tane yetmez... en az 4 tane kurun" diyeceğine de eminim. Eğer düşmanlarınız sizin birşeyleri yapmanızı istemiyorsa bu sizin menfaatinize değil onların menfaatinedir. Bunu sakın unutmayın. Her nükleer santral kuran ülke diğer ülkeler üzerinde şu imajı bırakır. "Bir gün adamı kızdırdığımız zaman 3 ay içerisinde nükleer güç oluverir"... Siz uranum zenginleştirip plütonyum elde etmekle bunu depoladığınızda, bomba yapmanıza gerek kalmaz. Herkez bilir ki olası bir savaş durumunda 6 ay içerisinde roketlere yüklenmiş halde atılmaya hazırdır. Hangi düşman bunu ister değil mi???( benimki de laf yaniiii en temiz elektrik üretim yöntemi olan hidrolik santrallere bile karşı çıkan insanlara ne nükleer santrali desenize)

Ekonomi konusunda da... Önceki hükümetlerin başa gelip de bir türlü rayına oturtamadıları bu ekonomi nası oluyorsa insanların bir kısmının kızdığı bu hükümet tarafından düzeltiliyor. Efendim düşük kur politikası... O ne be... derseniz dövizi baskı latında tutarak AB ile yapmış olduğumuz gümrük birliği yani KAPİTÜLASYONLAR ile ucuza ithal mal kullanımını desteklemek ve BANKA denen illettleri yaşatmak için uygulanan birşeydir. Bu politika izlenimi ile öyle milletin bir yerini yırttığı gibi ÜLKE BATTIIII ELDEN GİTTTTİİİİ durumları yaşamaz. Bu ülke ucuz benzini karne ile alıp 4.5 saat yarım depo benzin için iman gevrettiği günleri de biliyor. Nooldu bir sonraki hükümet 2 ile çarptı benzini mazotu ne kuyruk kaldı ne karne ne bişey. Efendim çiftçi traktör kamyon nakliye cart curt... Siz ucuz dövizle dışardan bakliyat kuru zahire pirinç mısır getirir de yerli üreticinin anasını ağlatırsanız o mazoda yapılan zam 10 la da çarpılsa bişeycik olmaz. Eğer o ithal pirinçler mısırlar dünyanın parasına mâl olsa da yerli üretici sadece nakliyede zorlansa ona da bir çözüm bulunur merak etmeyin. Raylı taşıma sistemi deye bişey yapmış büyüklerimiz. Elektrikle çalışır ( tabi ki doğal gazdan üretilen elektrikten bahsetmiyom ). Sanayici mal üretemiyor, ithal ucuz dandik dandik çin sacları plastikleri demir dışı metalleri vs. leri, eeeee demir çelik battı... Batar... batmazsa sorun vardır zaten. Efendim eskiden yerli oto tofaşlar vardı %95 yerli %5 ithaldi ( krank karbüratör kam mili ve külbütör düzeni westinghouse)eeeeee şimdi?? Ford araba yapıyo yerli diye % 15 yerli gerisi ithal... Yerli parçalar ne ( koltuk kaplamaları ile minderler )... İlerlemiş miyiz gerilemiş miyiz in en güzel örneği. Daha kendi otomobilimizi yapamazken nasıl kendi uçağımızı yapmamızı beklerler anlamıyorum. Zembille mi incek gökten??? Döviz yükselmeden teknoloji alın dışardan ki devalüasyon geldiğinde yerli üretimi yeniden başlatasınız ey sesimi duyanlar ( tabi varsa ). Bankacılar da Türk parası mevduatlarını toplar milletten %14-15 neyse işte bi fazle...Sonra??? % 18-20 ile merkez bankasına YANİ DEVLETE kredi verirler. Sizin yaptığınız işe ben... Resmen devleti soyarlar da kimsenin gıkı çıkmaz. Heeee bi döviz patlasa bankacılık sistemi yerle bir olur. Demek ki bizim ülkemizi bankacılar baskı altında tutuyor. Sanayici gariban niye dövizin artmasını istiyor. Çünkü dünya piyasasında malları ucuzlayacak ve ithal edip devleti şahlandıracak ama kime neeee. Devlet malı deniz yemeyen keriz mantığı. Şimdi sanayici de açıkta çünkü Türk Para'sı ile alınan kredi faizleri yüksek ama döviz kredileri ucuz. Bir kur patlarsa tamamen ülke batar gider. Hadi buyrun nasıl düzeltecesiniz bunu. Okumuş kesimin zaten dostu yok çünkü bu ülkenin beyin takımına kimse maddi değer vermez. ( artık manevi değer bile verilmiyo nerde maddisi) Efendim amerikanya sömürüyo. Sömürür... sana zorla satmıyo ki malı. çünkü piyasada alternatifi yok. ya F-16 alcan yada mal mal bakcan. Sen yap seçimini...Heee amerikanyada çalışan TÜRK mühendis ve bilim adamı sayısı bu ülkedemizdekinden daha fazla. Sebep?? Adam fikri alıyor bedelini veriyor.$ olarak... Bizde ise gene aynı fikri alıyor ama bi fark var anasını ....yor. zam olarak.( son kullandığım argo ve küfürler için çok çok özür diliyorum )

Gelelim aydın kesimin kızdığı insanlara... Tabi ki herkes sütten çıkmış ak kaşık değildir. Eleştiriler onlara da gelecek merak etmeyin. Kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'i kim bir kere açıp okumuştur diye sorsam eminim bi kaç kişi çıkar meydane... Peki Latin harfleriyle okumuştur diye sorsam belki bunun on katı... Öyleyse kim okuduğunu Arapça'dan anlamıştır diye sorsam, bir elin parmakları bile fazla gelir. Ve en acıklısı... Kim Türkçe mealini okumuştur desem. Bana " En büyük günah Türkçe okumaktır diye itiraz eden 50 tane adam çıkacaktır, değil okudum diyen..." O mübarek kitabi Yüce Yaratan Allah (c.c) biz insanlara onu okuyup ( sadece arap harflerini benzetip ses çıkaralım diye değil) ANLAYALIM ve SÖYLENENLERDEN DERS ÇIKARALIM diye Cebrail aleyhiselam'a , ondan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ve onun aracılığı ile de biz insanlara göndermiştir. O'nu alıp da yaldızlayıp dandizleyip misafir odasının baş köşesine ulaşılmayacak bir yere asıp gelen misafirlere " bak bizde Kur'an-ı Kerim var, biz dindar bir aileyiz haa" imajını oluşturmak için göndermemiştir. Unutmayın ki Kur'an-ı Kerim ve Mealleri her kitabın basıldığı matbaalarda basılmakta ve yağlı paslı makinelerin arasında son durumuna gelmektedir. Kutsal Kitabımıza verilesi gereken değer e gene içinde anlatılmaktadır. Onu okuyacak olan insan temiz olmalıdır, üzerinde herhangi bir pislik olmamalıdır diye söyler. Burdan çıkan sonuç O mucizevi kitabı alıp sarıp sarmalayıp bir bez çantaya koyup 2 ayda bir de tozunu alıp temizlemek anlamına gelmez. O kitabi düzgün bir şekilde, O'nu tahrip etmeden,( okuma seviyesinde tutarak, bir masanın üzerinde veya varsa evinizde özel tablalarda) kirletmeden uzun yıllar dayanabilsin okunsun niyetiyle bu ifadeler kullanılmıştır. Yani adam gibi temizlenip bir abdest alarak okunsa, yorumlar yapılsa, nesillere aktarılsa ne insanların din iman diye bir problemleri kalır ne de modern yaşamı tersine çevirecek davranışlarda bulunmasına gerek kalır. Unutulmamalıdır ki yapılan her yenilik Allah'u Tealanın biz insanlara lütfettiği en büyük mucize olan aklın ve O'nun koymuş olduğu fizik kanunlarının bir eseridir. Bunu kimse değiştiremez aksini de inkar edemz çünkü bunu diyen Allahu Tealanın varlığına hakaret etmiş olur. O kanunları herhangi bir insan koymadı. Yere düşen elmayı Newton icat etmedi. O ancak O'nun eseridir O'nun mucizesidir. Öyle kulaktan dolma, hakikati belli olmayan ve ne yazık ki Peygamber Efendimize aslında hakaret niteliğinde olan ve onun yüce hadislerine bir leke gibi yapışan sözler İslam Dini'nden insanları saptırmaktan başka hiçbir işe yaramaz. En büyük günahtır ve Ahiret Hayatında da büyük cezalara çarptırılmaya sebep olur.

İslamın şartlarına gelince... Hacca gitmek, oruç tutmak, zekat vermek,namaz kılmak, kelime-i şahadet ( şahitlik kelimesi : Eşhedu enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu-> Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir)
Her müslüman kelime-i şahadeti, yerine getirir. Namaz kılan insan sayısı oldukça yüksek durumdadır ve bunlar güzel şeylerdir. Yalnııııız. Hacca gitmek konusunda bazı duyumlar alıyorum ki bunlar çok kızdırıyor beni... O kutsal toprakları ziyaret edip vecibelerimizi yerine getirmenin yanında, gençliğinde tabiri caizse yemediği halt kalmamış amma ölüm vakti yaklaştığında günah sildirme amaçlı oraya gidilmesi ( SAKIN OLA BU LAFIMI EĞİP BÜĞMEYİN - BAZI DENSÜZLER İÇİN KULLANIYORUM Dinimize edilen en büyük küfür ve hakarettir ve sapkın hıristiyanlığa geçişin adımıdır sakın unutmayın!!!) Oruç tutmak ise tam yerine getirilmese de çoğu insanın riayet ettiği, bir insan bütünleşmesini sağlayan, ibadeti sağlayan, tutan veya tutmayan arasında ki saygı ve sevgiyi ortaya koyan bir mübarek olaydır ve farzdır. Amma tutup da komşunuz niyetliyken kapının önünde sucuğumun kangalı, yellerim ben mangalı yaparsanız, karşıdaki insana ettiğiniz hakaret bir yana, İslam dinine de hakaret etmiş olursunuz. Ama tutmuyorsanız vebali sizinle Yaradan arasındadır. Buna kimse karışamaz. Saygı çerçevesinde herşey problemsiz gerçekleşir. Toplum içinde bile oruç ayında mecburen su içmeniz gerekiyorsa ya müsade alırsınız ki zaten herkez verir, yada biraz çekinerek böyle göze batmayacak şekilde yaparsanız takdir toplarsınız ki bak nasıl da dikkat ediyor yanındaki insanlar imrenmesin diye. Zekat konusuna gelinceeeeee... Peygamber Efendimizin üzerine basa basa durduğu bu konuda iinsanın sahip olduğu BÜTÜN MAL VARLIĞI üzerinden 40 da birini bir yoksula her yıl vererek insanın para kazanmaya başlayıp ölünceye kadar yapmış olduğu bu farzlarla islamda haksız zenginleşmeyi, sosyal adaleti, fakirin aç kalıp imrendiği bir toplum asgariye indirilmesi amaçlanmış ve İslamiyet'in EN ÖNEMLİ ŞARTLARINDAN birisi olmuştur. AMMMMMAAAAA... bir elin parmaklarını geçmeyeceğinden bile şüphelendiğim bu olay durumunda hiç kimse bu şartı yerine getirmemektedir.( buna ben bile dahilim ama daha kendi gelirim olmadığından biraz daha boynum dik) Efendim bir araban olcak, yok evin olcak daaaaaa... eeeee??? fazladan gelirin olursa onun 40 ' da biri....yok öyle birşey... Açın Kur'an-ı Kerim'i okuyun, Peygamber Efendimiz'in sözlerini hatırlayın. Varlığının 40'da biri...

Şimdilik sözlerim bu kadar çok yoruldum daha diyeceklerim var ama...

Yazdıklarım öyle belirli bir kesimi zemmetmek aşağılamak üzmek için değildir. Ülkemiz insanlarının neler yaptığına dikkat çekmek içindir.
HERKESE SEVGİLER SAYGILAR...
 
Hilal-i Ahmer; Türkçe'siyle Kızılay teşkilatı dönemin yöneticileri tarafından soyulmuş, deprem felaketinde rezilliği ayukka çıkmış çalınmış çırpılmış ve milletimizin gönül rahatlığıyla bağış yaptığı bukurum bağış yeri değil, başına gelenlerin söğüş yeri olmuştur. kızılay hangi dönemde soyulmuş öğrenebilirmiyim ?

Sonuç olarak o günden bu güne kadar milyarlarca ytl para toplayan bu kurum Avrupaya da açılmış ve orada ki gurbetçilerimizden de fon sağlamaya başlamıştır. Taaki Aydın Doğan'la , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın arası açılana kadar. almanlar olayı yakalayana kadar diyelim .aydın doğanın kanalları dünyaca meşhur hale gelen olayları deniz baykala dayandırarak vermiştir . gayet de normaldir yaptığı . ben sizin dediğiniz doğan erdoğanın arasının açılması olarak görmüyorum ama sizin fikriniz saygı duyarım

Zaten Alman mahkemelerinde devam eden yargı sürecinde tek tek deliller sunularak Deniz Feneri'nden AKP'ye para transferi gerçekleştirildiği ispatlanmaya başlanmıştır. Sonuçta zaten böyle birşeyin gerçekleşmediği konusunda itirazı olan kimse de yoktur. hala ne yazıkki var dostum . :vur .


yada yesede bunlar müslüman vardır bi bildikleri gibi düşünen çarpık zihniyetliler var .bu daha kötüsü . :vur
 
hanimiş benim dindar cumhurbaşkanım:)
şeytan aldı götürdü:)
tayyip diyor ya sevsinler seni diye,
ben de diyorum ki sevsinler sizin dindarlığınızı,yav bu dindarlık ne menem birşeymiş nerde dindar var kısa yoldan zengin olmuş,karar verdim ben de dindar oldum paraları bana verin arkadaşlar ihtiyaç sahiplerine gideceğine emin olabilirsiniz:)

Önce Bi dernek Kurucan

mesela adı ne olabilir :eek:
<Öncu Yardımlaşma Derneği>

Bi Sloganın olucak böle milleti can evinden vurucak bişi :eek:
<Muhtaclara ve yoksullara yardımın ÖNCÜ hareketi> olabilir:goz:

sonra kendine yakın bi parti bulucan ardından o partinin el altından kampanyalarına destek veren Tv bulucan o zor olmaz yamandığın partinin başkanı sana söyler zaten tek yapıcan başkandan bi selam götürdünmü işlem tamamdır:)

sonra o tv de yamandığın partinin hitap ettiği kitleye bikaç yardım edip tv de yayınlıcan ve o tv nin programlarında da el altından destek veren gazete ve dergileri övücen
daha sonrada o dergi ve gazetelere reklam vercen

ardından çekilcen köşene gelsin paralar eh malum gelen paralarında
%60 o yamandığın partiye el altından finans kaynağı
%15 i, cebe
%10 televizyon kanalına,
%10 Radyo dergi ve gazeteye,
%5 de asıl amacın olan muhtaclara ve yoksullara (partinin hitap ettiği kitle)verdin mi şişlem tamamdır:hhmanD
 
yada yesede bunlar müslüman vardır bi bildikleri gibi düşünen çarpık zihniyetliler var .bu daha kötüsü . :vur

Bunalara zihniyet demek bile yanlış kanımca. Efendim bunlar malı götürdü ama en azından Besmele ile götürdüler ötekiler Besmelesiz götürmüşlerdi... gibi birşey olmuş bu. Ama haklısınız. Sağlıklı düşünen insan sayısı da azaldı bu toplumda.

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1999/10/14/149916.asp adresinden 1999'da yayınlanmış Emin ÇÖLAŞAN'ın bir makalesinden gerekli bilgiyi edinebilirsiniz.

Saygılar...
 
Bunalara zihniyet demek bile yanlış kanımca. Efendim bunlar malı götürdü ama en azından Besmele ile götürdüler ötekiler Besmelesiz götürmüşlerdi... gibi birşey olmuş bu. Ama haklısınız. Sağlıklı düşünen insan sayısı da azaldı bu toplumda.

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1999/10/14/149916.asp adresinden 1999'da yayınlanmış Emin ÇÖLAŞAN'ın bir makalesinden gerekli bilgiyi edinebilirsiniz.

Saygılar...

hep sülüman demirelin basının altından çıkan haberler . haberde baba dediği kişi sanırım demirel . demirel zaten bu ülkeye ne faydası oldu ki yada neyi layıkıyla yönettiki kızılayı doğru yönetsin . ama sanırım bunun dışında bir yolsuzluk yok bu haliyle bile deniz fenerinden daha sağlıklı bence .ama ben şahsen yardım edecek olsam hiç birine etmem kendi elimle götürürüm yardımı mı yoksula .burdan da çok kaybediyoruz millet olarak
 
İşte %99'u müslüman olup,bagnaz ellerde Kuran kursuna giden küçücük dimagların oluşturdugu bir ülke Dindar diye hırsız seçiyor.Bende küçücükken kuran kursuna gittim.Sakın dinsiz imansız deyip başlamayın yine.

bağnaz sana derler....

dindarlığı yaşamamış olmanın kabahatını başkalarına yükleme...

islamiyetin özünü bil ...hırsızlığın vede yandaşlarının nerelerden çıktığını çıkabileceğini anla..
 
Geri
Üst