Romeo diyor ki ''kadınları ve kızlarını diri diri gömüyorlardı.''
laz_hektor da diyor ki''hem arapların hepsı kız cocuklarını gommuyordu
bazıları utanç kaynağı olarak gördükerlinden kız cocuklarını saklıyordu bu bir süreçtir''
Bir karar verin artık.
Kadınlarla kızları gömüyorlar mıydı?
Sadece kızları mı gömüyorlardı?
Arapların hepsi kız çocuklarını gömüyorlarmıydı?
Utanç kaynağı olarak kız çocuklarını saklıyorlar mı?
Başka seçenekler var mı?
Romeo ''Islamıyet oncesı kadınların,kızların dırı dırı gomuldugu bılınır'' dediği için ben de basit ve net bir soru sormuştum.
Kadınlarını ve kızlarını diri diri gömen bir millet neslini devam ettirebilir mi?Erkek erkeğe bunu nasıl becerdiler?
Senin deyiminle ''yer yuzu araplardan ıbaretmıydı acaba'' diye bir cevap verirsen asıl bu cevap cahilce olur.
Kendi kadınlarını ve kızlarını diri diri gömecekler.
Analarını, kızlarını utanç kaynağı olarak görecekler.
Sonra da kalkıp başka milletlerden utanç kaynağı olarak kabul ettikleri kadınlarla evlenecekler.
Romeo'ya sorduğum soruyu sana da soruyorum.
Sorum net ve basit.
Aynı şekilde basit ve net bir cevap vereceğini umarım.
kardeş haklısın fazla değil sadece 5 dakkamı alan bir araştırmadan sonra bu bilgiye ulaştım
ve paylaşmak istedim eğer dikkatlice okursan bütün sorularına cevap bulursun
ayrıca
CAHİLİYEDE
KIZ ÇOCUKLARI
İSLÂMİYET'TEN ÖNCE
ARAPLAR KIZ ÇOCUKLARINI DİRİ DİRİ
TOPRAĞA GÖMERLER MİYDİ?
Kur'ân 'ın anlattığı bu olaylar yalanlanıyor
Muterizler , İslâm'dan önce Araplar arasında kız çocuklarını diri diri toprağa gömmenin olmadığını iddia ediyorlar. Böylece de bütün tarihçilerin kaydettiği bir gerçeği dolambaçlı yollarla inkâr ediyor. Peki ama böyle birşey yoksa Kur'ân neden söylemiş ve Kur'ân bunu söylerken dinleyenler neden itiraz etmemiş? Gerçek dışı birşeye ilk önce Kur'ân'a inananlar karşı çıkmaz mıydı?
Muteriz "Vâide" kelimesinin "çocuğunu toprağa gömen kadın" anlamına, kelimenin kökü olan "ve'd"in de "kız çocuğunu diri diri toprağa gömme" anlamına gelmediğinden, sadece gömme manasına geldiğinden bahsediyor ve iddiasına mesned olarak da Hamdi Yazır'ı gösteriyor. Oysa ki Hamdi Yazır tefsirinde şöyle diyor: "MEV'UDE": "Küçükken diri olarak gömülüp öldürülen kızcağız demektir" ki "veede" den türemiştir. "Ve'd" ise cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri kabre gömmek adet-i şemalarına denilir. Tefsircilerin beyan ettikleri gibi cahiliye Araplarında bu çirkin adet yaygın idi ve bunu türlü türlü yaparlardı. [1]
En güvenilir lugatlardan Lisanu'1-Arab ve Kamusu'1-Mu-hit'de ise bu kelime: "Sağ kızını diri diri toprağa gömdü" şeklinde açıklanmaktadır. Demek ki cahiliyede kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Ve bu şeneat işleniyordu. Bunu Kur'ân haber veriyor: "Toprağa gömülmüş kıza sorulduğu zaman hangi günahtan ötürü öldürüldü diye" (Tekvir, 81/8-9) ve cahiliye toplumundan da "yapılmıyordu" şeklinde bir itiraz gelmiyordu.
Muterizlere göre Kur'ân'ın ifade ettiği bu olaylar apaçık yalan. Ne bir baba ne de bir anne burada ileri sürüleni yapar. Bu tür şeylerin olması insan doğasına aykırı. Kız çocuklarının yoksulluk için ya da leke sayıldığı için diri diri gömüldüklerini ileri sürmek ve bunu kabul etmek, anneliğin, babalığın ne olduğunu bilmemektir. Ve hiçbir anne-baba yüreği bunu yapamaz.
Doğru, istikametli bir cemiyette normal bir anne-baba bunu yapamaz. Ama toplum dejenere olur ve bu gibi fiilleri aile şerefinin korunması için gerekli görürse yapar. Merhamet duygusu silinip gitmiş ve insanlık vasfını yitirmiş insanların da bunu yapması normaldir. Bu uygulamanın, bütün Araplar arasında yaygın biçimde olduğunu, halkın tümünün hoş gördüğünü kimse iddia edemez. Ama cahil bedevi kabileler arasında görüldüğü muhakkak. Elbette her aile böyle yapmıyordu, ama bazı taş yürekliler bu fiili işliyordu. Bunun yaygın bir uygulama olduğunu söylemek hata olur. Bugün, her kadının kürtaj yaptırdığını söylemek gibi bir hata...
Evet, Kinde, Temim gibi bazı ilkel arap kabileleri bu adeti uygularken, Kureyş ve diğer soylu kabilelerde bu çirkin ve alabildiğine vahşi davranış uygulanmıyordu. Belki bu sebeple cahiliyye arap şiirinde bu gelenek çokça yer almamıştır. Ama bunu bütün bütün inkâr etmek de yanlıştır.
Meselâ Zeyd b. Amr b. Huteyl'in cahiliyede kızını öldürmek isteyen adama: "Onu öldürme. Onu, bana ver, ben ona kefil olayım. O büyüyüp geliştiği zaman istersen alırsın istersen tekrar bana iade edersin"[2] dediğini, böylece kız çocuklarının öldürülmesine mani olduğunu biliyoruz. Ve yine Şair
Ferazdak'ın dedesi de öldürülecek kız çocuklarını fidye vererek kurtaranlar arasındaydı. Taberâni'nin rivayetine göre bu kişi Peygamberimize:
"Yâ Resûlallah! Ben, cahiliyye döneminde gömülecek olan 360 kız çocuğunu herbiri için fidye vererek kurtardım. Acaba bu yaptığım işten bana sevap var mı?" diye sordu. Peygamberimiz de: "Onun sevabını alırsın. İşte Allah, sana İslâm nimetini nasip etti" diye cevap verdi.
Ferazdak aşağıdaki şiiriyle dedesinin bu yaptığı işten dolayı övünmüştür.
"Dedem ki kız çocuğunu gömenleri men ederek çocukları yaşattı, o zavallılar gömülmediler."
Bu adetin temel sebebleri arasında aile şerefini koruyamamak ve fakirlik endişesi yatmaktaydı. Onun için Kur'ân, fakirlik korkusuyla bu işi yapanlara: "Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onların da sizin de rızkınızı biz veriyoruz. Şüphesiz onları öldürmek büyük bir günahtır"(isra, 17/31) buyurmaktadır.
Muterizler hiçbir anne babanın böyle birşey yapamayacağını, bunun doğaya aykırı olduğunu söylerken, nedense günümüzde anne karnında gelişmesini tamamlamış, dünyaya gelmek için hazırlanmış binlerce çocuğu kürtaj yoluyla katledenleri, yine doğurduğu çocuğu öldürüp çöp bidonlarına atan, yahut sağ olarak yığın yığın çocuğu cami ve kilise bahçelerine bırakanları hiç düşünmüyor. Bunları yapanlar veya yaptıranlar insan değil mi? Onların yüreği ana-baba yüreği değil mi?
Muteriz, kız çocuğunu diri diri gömme ile ilgili olarak Ebû Davud'dan şu hadis mealini aktarıyor:
"Vâide de (gömen) mev'ûde (gömülen) de ateştedir" ve şu yargıya varıyor.
"Kız çocuğunu diri diri gömen kimsenin cehenneme gitmesini anladık ama o zavallı kız çocuğunun cehennemde işi ne? O niye cezalandırılıyor? diye sorabilirsiniz" diyor.
Şunu hemen belirtelim ki muteriz böyle söylemekle evvelâ önceki söyledikleri ile tezada düşmektedir. Çünkü iddiasında kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü inkâr edip yalanlıyordu. Oysa ki, bu hadisi ele alırken (kız çocuğunu diri diri gömen kimsenin cehenneme gitmesini anladık ama...) ifadesiyle kız çocuklarının diri diri gömülmesini kabul ediyor.
Demek ki, işine gelebileceğini zannettiği rivayetleri ele alıp kasıtlı bir şekilde çarpıtıyor.
Şimdi hadisin izahına geçelim.
Hadiste geçen "el-vâdetü" den maksat (el-kabiletü) "ebe"-dir. "el-Mevûdetü "den kastedilen mânâ ise rızası ile bu işi yaptıran çocuğun annesidir. Burada da muterizlerin dilbilimci(!) temsilcisinin yetersizliğine veya tahrifat gayretlerine dikkatinizi çekeriz.
Cahiliyede kız çocuğunu gömecek olanlar, doğum yaklaştığı zaman, derince bir çukur kazar ve doğumu o çukurun kıyısında yaparlardı. Bu esnada ebe de hazır bulunur, eğer çocuk erkekse onu tutar, kız ise açılan çukura atar ve üzerine toprak yığardı. Bu cahiliye döneminde ar ve geçim korkusundan dolayı yapılırdı.[3]
İşte bu hadiste "ateştedir" denilerek cehennemlik bir fiil işlediği söylenenler kız çocuğunun diri diri gömülmesine razı olan anne ve o doğumu yaptıran ebedir. Yoksa kız çocuklarına yapılan bu zulmü şiddetle kınayarak "Toprağa gömülmüş kıza sorulduğu zaman hangi günahından ötürü öldürüldü diye?" (Tekvir, 81/8-9) ifadesiyle yavrunun masumluğunu vurgulayan;
Kur'ân'ın tebliğcisi Hz. Peygamber, yavrunun Cehennem'e gideceğini söyler mi? Bunun söyleyebileceğini sağduyu sahipleri kabul eder mi?
Cahiliyede kız çocuklarının diri diri gömülmesi "ve'di be-nât" sözcüğüyle ifade ediliyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi cahiliye devrinde, belli yörelerde ve toplumun belli kesimlerinde dünyaya gelen kız çocukları büyük çoğunluğu itibarı ile diri diri toprağa gömülüyordu.
Bu vahşice adeti kimileri tuhaf bir cahiliye gayretiyle, kimileri geçim sıkıntısıyla kimileri de servet ve samanlarının kızları vasıtasıyla başkalarının eline geçeceği endişesi ve kabile hırsıyla yaparlardı. Hangi sebebe istinat ettirilirse ettirilsin hangi saikle yapılırsa yapılsın bu bir vahşetti ve mutlaka önlenmeliydi; önlendi de... Ve önleme istikametinde Kur'ân-ı Kerîm'de ve sünnet-i sahihada bir hayli emir, saadet nüzul ve şerefsüdur oldu.
KURANDA VE HADİSLERDE KIZLARIN DİRİ DİRİ
GÖMÜLMESİ ANLATILMIŞ MIDIR?
Şimdi muterizin, iddiasının tam tersine, görmemezlikten geldiği Kur'ân-ı Kerîm'de nazil olan âyetleri ve Efendimiz'den şerefsüdur olan hadis-i şerifleri zikredelim.
Kur'ân-ı Kerîm'de:
1- "Onlardan birine kız çocuk müjdelendiği zaman içi öfkeyle dopdolu olarak yüzü simsiyah kesilir, kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. (Şimdi ne yapsın) onu, rezil rüsvay olma pahasına tutsun mu? Yoksa onu toprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar." (Nahl, 16/58-59)
2- "Rahmân'a benzer olarak ileri sürdüğü (kız çocuğu) onlardan birine müjdelendiği zaman onun yüzü simsiyah kesilir, öfkesinden yutkunup durur." (Zuhruf, 43/17)
Hadîs-i şeriflerde:
1- Hasna bint Muaviye es-Sarime amcasından şöyle rivayet ediyor: Dedim: "Ey Allah'ın (cc) elçisi, kim Cennettedir? Peygamber (sav): Peygamber Cennettedir.. Şehit Cennettedir.. Yeni doğmuş çocuk Cennettedir.. Toprağa gömülmüş kız) Cennettedir. "[4]
2- Rasûlullah (sav) buyuruyor ki: "Kimin bir kız çocuğu olur, onu gömmez, hor ve hakir görmez ve oğlan çocuğunu ona tercih etmezse Allah (cc) bu kız çocuğu sebebiyle onu Cennet'e koyar."[5]
3- Aşağıdaki kaynaklarda ise Allah Rasûlü (sav)'nün kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi yasakladığı açık olarak görülmektedir.
Sahabi Efendilerimizden biri Allah Rasûlü (sav)'nün huzuruna geliyor ve cahiliyede geçmişine ait bir vahşeti dile getiriyordu:
"Ya Rasûlallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri gömerdik. Benim de bir kız çocuğum vardı. Annesine, "Bunu giydir, dayısına götüreceğim" dedim. (Kadın bunun ne demek olduğunu bilirdi. Ciğerparesi, evlâdı biraz sonra bir kuyuya gömülecek ve orada çırpına çırpına can verecekti. Fakat kadının böyle bir vahşetin önüne geçmek hak ve selâhiyeti yoktu. Yapabileceği tek şey, için için ağlayıp gözyaşı dökmekti) Hanımım dediğimi yaptı. Çocuk hakikaten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıldı. Elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam eğilip kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve onu kuyuya yuvarladım. Fakat nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da "Babacığım üzerin tozlandı" deyip elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen bir tekme daha vurdum onu diri diri toprağa gömdüm."
Adam bunu anlatırken Allah Rasûlü ve yanındakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi "Be adam Rasûlallah'ı hüzün içinde bıraktın" deyince, Efendimiz adama: "Bir daha anlat" dedi. Adam hadiseyi bir kere daha anlattı. İki cihan serverinin gözlerinden akan yaşlar mübarek sakalını ıslattı.[6]
Allah Rasûlü hadiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu: "İşte siz İslâm'dan evvel böyleydiniz. Tekrar anlattırdım ki, İslâm'ın kazandırdığı insanlığı bir kere daha hatırlamış olasınız."
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Yazır, Elmalılı Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili 7/5603.
[2] İsmail b. Kesir, el-Bidâye ve'n-Nihaye, 2/237.
[3] Münavi, Feyzu'l Kadir, c: 6, Hadis No: 9659.
[4] Müsned, 5/58.
[5] Ebu Davud, Edeb, 121.
[6] Darimi, Mukaddime, 1.
n.l hack kardesım yanlıs anlasılmaya meal vermemek bu konu hakkında yapılan bir acıklama daha
Her kız çocuğu gömülmüyordu. Vicdanı elvermeyenler gömmüyolardı. Ancak bu kimseler de, kızı olduğu için toplumda boynu bükük geziyor herkesten utanıyorlardı.
Kız çocuklarının ilk olarak ne zaman gömüldüğü tarih kataplarında geçmemektedir. Cahiliyede kız çocuklarının diri diri gömülmesi Kız Çocuklarını Diri Diri Gömme sözcüğüyle ifade ediliyor.
Onlar bunu namuslarını korumak veya ar telakki ettikleri için, bazıları da sakat ve çirkin olarak doğduklarından yapıyorlardı Cahiliye devrinde, belli yörelerde ve toplumun belli kesimlerinde dünyaya gelen kız çocukları büyük çoğunluğu itibariyle diri diri toprağa gömülürdü.
Bu vahşice âdeti, kimileri tuhaf bir cahiliye gayretiyle, kimileri geçim sıkıntısı sevkiyle, kimileri de servet ve sâmânlarının, kızları vasıtasıyla başkalarının eline geçeceği endişesi ve kabile hırsıyla yapıyorlardı.
Hangi sebebe istinâd ettirilirse ettirilsin, hangi sâikle yapılırsa yapılsın, bu bir vahşetti ve mutlaka önlenmeliydi, önlendi de.. ve önlenme istikâmetinde Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet-i Sahîhada bir hayli emir, saadet nüzûl ve şeref südûr oldu...
İslamdan önce putperest Arapların kız çocuklarını diri diri gömmeleri, kız çocuklarını utanç kaynağı olarak görme fikrinin bir tezahürüdür. Bu iğrenç uygulamayı Kuran şiddetle yasaklar:
Onlara birine dişi çocuğu olduğu müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa taprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar! 16:58-59
Yeni gelişmeye başlayan Müslüman toplumunda kız çocuklarını diri diri gömme adetinin bütün izlerini silmek için Peygamberimiz Hz. Muhammed iki kız çocuğuyla nimetlenen kimse onlara büyüyünceye kadar iyi bir şekilde bakarsa ona büyük ecir sözü vermekte:
Her kim kız çocuğunu büyütür ve onlara iyi davranırsa onlar kendisi için cehennem ateşine karşı kalkan olur” (Buhari ve Müslim)
Her kim iki kız çocuğuna erginlik çağına kadar bakarsa kıyamet gününde biz şöyle olacağız diyerek iki parmağını birleştirdi”1
1- Buhari Talak 25, edeb 24; Müslm Zühd 42.