'Paralar AKP siyasetinin finansmanında kullanıldı'

fatihsan

New member
Katılım
12 May 2007
Mesajlar
249
Reaction score
0
Puanları
0
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin Yerkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısını da İzmir'de yaptı. Toplantı önesinde kameraların karşısına geçen Baykal, Deniz Feneri Derneği ile ilgili iddialar üzerine açıklamalarda bulundu. Almanya'da Deniz Feneri Derneği aracılığıyla toplanan paraların Türkiye'de bir televizyon kanalının 3'üncü katına yani yönetim noktasına gönderildiğini söyleyen Baykal şöyle konuştu:

"Yardım topluyoruz diye Almanya'daki vatandaşlarımızdan para almışlar. `Din, iman, insanlık' demişler para almışlar. Parayı Türkiye'ye getirmişler. Para ile AKP siyasetini finanse etmişler. AKP siyasetini finanse eden karanlık kaynaklar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu onlardan birisidir. Tek bu kaynak da değildir. Böyle bir çark dönüyor. Parayı bir siyaseti finanse etmek için göndermişler. Bu kul hakkı yemek değil mi? Bu yetim hakkı yemek değil mi? Bu ne bu? Bunu doğal karşılamak mümkün mü? Böyle birşey yok demek mümkün mü? Böyle bir şey var. AKP siyasetinin arkasında yetim hakkı, haram para yatıyor. Eskiden insanlar zengin olmak için yolsuzluk yapardı. İlk kez doğrudan siyaseti finanse etmek için yolsuzluk yapılıyor. Bu yolsuzluğu yapanların kimsenin gözlerini içine bakmaya, insan içine çıkmaya hakkı yok."

TELEFONLA HABER ALDI

Deniz Baykal, bugün Almanya'da görülen Deniz Feneri Derneği davası ile ilgili yeni bilgiler aldığını söyledi. Baykal, bu tezgahta Türkiye'de başrollerde Kanal 7'nin başında gözüken kişi Zekeriya Karaman ile Mehmet Gürhan'ın olduğunu ileri sürerek, davanın tutuklu sanıklarından Gürhan'ın mahkemede ifadesini değiştirdiğini iddia etti. Baykal şunları söyledi:

"Savcının iddianamesinde Mehmet Gürhan `Evet bana başbakana teslim edilmek üzere bu para verildi' diyor. Bir başka sanık var. O da diyor `Mehmet Gürhan'a Başbakana vermesi için bu paraları teslim ettim' diyor. O da tutuklu. 7 defa soruluyor 7 defa evet diyor. Bugün mahkemede biraz önce öğrendik. Mehmet Gürhan, `Ben Başbakan'a bu parayı vermedim. Kayda geçsin' demiş. Hakim de `Geçirin kayda' demiş. Konuşmaya geçecekleri sırada, bir kez daha Mehmet Gürhan kalkmış. Tekrar söz istemiş ve `Ben bu parayı Başbakana vermedim. Tekrar kayda geçmesini istiyorum' demiş. Hakim de `Sen Başbakan'ın avukatımısın?' diye sormuş."

SALDIRARAK YOLSUZLUĞU SAKLAYAMAZ

Bu yolsuzluk konusunda Başbakan'ın tanık olunmadık şekilde heyecan, telaş, tedirginlik içinde ortaya atıldığını anlatan Baykal şöyle devam etti:

"Ortalığı birbirine kattı. Toz dumanı ayağa kaldırdı. Büyük mücadele açtığı izlenimini verdi. Mücadele yeni başlamıştır. Taksitle önümüzdeki günlere randevu vermiştir. Yani başbakan bir büyük mücadele açmış görüntüsü vermektedir. Mücadeleyi neden açıyor Başbakan? Yolsuzluk karşısında takınması gereken tavır olduğunu düşünmek mümkün değildir. Ortada bir yolsuzluk olayı var. Başbakanın söylemesi gereken, ondan beklenen şeyler var. Bunları yapmadan, birilerine hücum ederek, onları hedef alarak, seçerek bir yayın grubunu ve onun başkanını yıpratma, saldırmaya yönelik bir kampanyayı açarak ortadaki somut yolsuzluk olayını gözlerden saklaması mümkün değil. Bu toz duman yatışmaya başladı. Gerçekler ortaya çıkmıştır."

HAN- HAMAM KAVGASINA DÜŞTÜLER

Baykal, ayrıca isim vermeden AKP'nin kendi ekonomik çıkarları için devletin olanaklarını kullandığını iddia etti. Baykal şunları söyledi:

"Lüks tüketme, gösterişli bir yaşam içine girme kavgası içine girdiğine tanık oluyoruz. Üzüntü verici bir gözlem. Bu gözlem tabii pekçok sorunu beraberinde getirecek. Millete `din, iman' diyerek yola çıktınız. Sonunda kendinize han- hamam kavgası yapar hale geldiniz. Devletin olanaklarını kendi ekonomik çıkarlarınız için kullanıyorsunuz gözlemi bugün ciddi şekilde yapılmaktadır. Türkiye'nin ciddi sorunu haline gelmiştir. Türkiye, sadeliği, dürüstlüğü, alçakgönüllü olmayı, paylaşmayı gerçekten yakalamak durumandadır."

RAFİNERİ KONUSU

Baykal, ayrıca Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın açıkladığı, rafineri için Başbakan'dan ruhsat istemesine karşılık, Başbakan Erdoğan'ın ruhsatı Çalık Grubu'na vereceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:

"Başbakan, rafineri ruhsatını Çalık Grubu'na vereceğini, Putin, Berlusconi ile birlikte çalışma yapacakları söylemiş. Başbakan, `Çalık Grubu'na vereceğim'. Bunu Aydın Doğan söyledi iki gün önce. Kulaklarıma inanamadım. Bu sözleri Başbakan söyledi mi söylemedi mi? Ben bunu öğrenmek istiyorum. Başbakan `Ben rafineri ruhsatını Çalık Grubu'na vereceğim, sana vermeyeceğim. Putin, Berlusconi ile işbirliği yapacak?' dedi mi, demedi mi? Dediyse, bu Türkiye'de siyaset nasıl yapılıyor, devlet nasıl yönetiliyor bunu ortaya koyması açısından fevkalede önemli. Uluslararası liderlerin adının yolsuzluk söylentilerine Başbakan tarafından karıştırılmış olduğunun ifadesidir bu. Yani bu laf söylendiyse bir yolsuzluk iddiasına Sayın Erdoğan, Putin'in Berlusconi'nin adını da sokmuş demektir. Şirket kayırma, tercih etme, şirket engelleme devletin doğrudan doğruya işin içinde bulunduğu ticari çıkar ortaklıkları, bu garip bir manzara. Aydınlığa kavuşturulmalı."

CHP'nin MYK toplantısı iki saat sürdü. Toplantıyla ilgili açıklamanın yarın yapılacağı bildirildi.



kaynak http://w9.gazetevatan.com/haberdeta...nansmaninda_kullanildi_198016_1&Newsid=198016
 
Bu yolsuzluk konusunda Başbakan'ın tanık olunmadık şekilde heyecan, telaş, tedirginlik içinde ortaya atıldığını anlatan Baykal...

çok doğru saldıracak yer arıyor. kuyruğuna basılmış gibi. ama nafile telaşlar.
 
gerçekler eninde sonunda açığa çıkacak zaten
Şu anda yapılabilecek tek şey sabırlı olup beklemek...
Sonuçta ortada Alman mahkemeleri tarafından açılmış olan ve henüz karara bağlanmamış olan bir dava sözkonusu...
Bekleyelim ve görelim Alman savcıları ne yönde karar verecekler eğer ki T.C. başbakanı hakkında yolsuzluk yapıp çeşitli paraları çeşitli niyetlerle kullandığı belgelenebilirse o zaman daha ayrıntılı bir şekilde sayın baykal ve diğer iddia sahipleri zaten dinlenir kamuoyu tarafından...​
 
dostumm ak partinin yandaş medyalarıı ergenokonda adamlar daha suçları belli olmadan insanlarıı örgüt başı ilan ettiler ama o zaman kimse mahkemeyi bekleyelim demiyordu. ne olduda bir anda mahkeme kararı beklenmesii ortaya çıktı. orasıı türkiye degil gerçi bütün herşey çıplaklıgıyla ortaya çıkar, gerçi çıksa ne olurkii adamların yolsuzluk yaptıgı ortaya çıksa da insanlar inanmazlarr yalan derlerr yine yardım yapmaya dewam ederler.
 
dostumm ak partinin yandaş medyalarıı ergenokonda adamlar daha suçları belli olmadan insanlarıı örgüt başı ilan ettiler ama o zaman kimse mahkemeyi bekleyelim demiyordu. ne olduda bir anda mahkeme kararı beklenmesii ortaya çıktı. orasıı türkiye degil gerçi bütün herşey çıplaklıgıyla ortaya çıkar, gerçi çıksa ne olurkii adamların yolsuzluk yaptıgı ortaya çıksa da insanlar inanmazlarr yalan derlerr yine yardım yapmaya dewam ederler.

gurbetçilerimizin gözü biraz açıldı orada yanılıyorsun arkadaşım ama ergenekonda haklısın şimdi çark ters'e dönünce şimdi yalan hıyan derler akpciler ve yandaşları :vur:vur
 
Dokunulmazlıklar bir kalksa tüm pislikleri ortaya çıkacak 40 yıl zemzemle yıkansalar genede pislikten kurtulamaz haramzade müslümanları

dokunulmazlıkları kaldırmaya güçleri var fakat cesaretleri yok .
 
Geri
Üst