zanzara44
New member
- Katılım
- 31 Eki 2007
- Mesajlar
- 319
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İster amatör ister profesyonel olun fotoğraf çektiğimizde ya da çekilen bir fotoğrafa baktığımızda dikkat ettiğimiz noktaların başında netlik durumu gelir. Anlatmak istediğimiz konuya göre netliği ayarlarız. Hatta netliği kontrol ettiğimiz alan ile ilgili olarak Alan Derinliği adı verilen bir kavram bile bulunur.
Görüldüğü gibi fotoğrafı oluşturan temel öğelerden biri olan netlik, vermek istediğimiz konuya, öne çıkarmak istediğimiz nesneye göre değişen bir etken. Amatör kullanım için genelde net fotoğraflar tercih edilse de zaman zaman farklı anlatımlarda özellikle netsiz fotoğraflar da tercih edilebilir. Netliği oluşturan ise enstantane ve diyafram ilişkisi ile fotoğraf makinesini tutarken yaptığımız titreşimlerdir. Genelde yüksek enstantane değerlerinde (1/30 ve üstü) net fotoğraflar çekilebilir. Ancak net fotoğraf çekmek sadece yüksek enstantaneye bağlı değildir. Konunun da fazla hareketli olmaması gerekmektedir. Yüksek hıza sahip araçların yarıştığı Formula 1'de 1/30 enstantane de yeterli olmayabilir. Çok yüksek hızlı hareket eden nesnelerde tek sorun enstantane hızı da değildir. Seçilen enstantanenin konunun hızına eşit ya da yakın olmasının yanı sıra o hızda hareket ederken fotoğraf makinesinin netlik yapması da oldukça zordur.
Amatör kullanımda en sıklıkla karşılaşılan sorun ise çocuk fotoğrafları çekerken oluşan netsiz karelerdir. Gerçekten de çocukların çok hareketli olduğu 2-5 yaş arasında aileler güzel fotoğrafları olsun isterler. Ancak ev aydınlatma şartları içinde çocuğun hareketli olduğu da düşünüldüğünde düşük enstantane kullanmak gerekeceğinden (flaş kullanarak bu sorun kısmen ortadan kaldırılabilir ancak o da pil ömrünü etkiler) netlik anlamında genelde kötü sonuçlar alınır. İşte fotoğraf makinesi üreticileri bu sorunun üstesinden gelebilmek için titreşim engelleme sistemleri geliştirmişlerdir. Her marka farklı bir isim vermekle beraber genelde Anti Shake, Vibration Reduction, Image Stabilizer ve benzeri isimlerle anılan bu teknolojilerin temelde yaptığı şey aynıdır: Net fotoğraflar çekmenize yardım etmek. Bunu bazıları optik bazıları ise dijital olarak yaparlar. Şimdi her iki türü de yakından inceleyip aralarındaki farklara bakalım:
OPTİK İMAJ SABİTLEME (YA DA TİTREŞİM ENGELLEME) SİSTEMLERİ
Firmaların yaygın olarak tercih ettikleri net fotoğraflar çekmeye yardımcı olan sistemlerin başında optik versiyonlar gelir. Sistemin çalışma prensibi ise basittir: Hareket yönünün tersine bir yönelme vardır. Fotoğraf makinesini kullanan kişiler düşük enstantane, dengesizlik ya da farklı sebeplerden makineyi titretirler. Bu titreşim yönünü (yatay ya da dikey) algılayan sistem görüntünün oluşturulacağı sensörü ters yönde hareket ettirerek net bir görüntü oluşmasına yardımcı olmaya çalışır. Öte yandan bu sistemlerin bir kısmı da objektifin içinde bulunan mercek sistemine entegre edilerek kullanılırlar. Burada da net görüntü sağlamak için objektifin içindeki mercek sistemine eklenen bir özellik yardımı ile net fotoğraflara yardımcı olunur. Merceğe entegre edilen optik imaj sabitleme teknolojisi genelde dijital SLR ürünlerin bazılarında kullanılır. Ancak maliyeti yüksek olduğundan ve objektife ek yük getirdiğinden çok tercih edilmez.
En sık kullanılan optik imaj sabitleme sistemi sensörün hareket yönünün tersine hareket ettirilmesi ile oluşan sistemdir. Ancak bu da maliyeti artıran önemli bir etken olduğundan genelde orta/üst seviye kompakt ya da dijital SLR modellerde bulunur. Bir el işareti ile onun sağında ve solunda iki adet titreşim gösteren yaydan oluşan bir simgesi olan optik imaj sabitleme sistemleri genelde açıp kapatılabilir tasarlanırlar. Optik imaj sabitleme sistemleri fotoğraf makinesinin hareketli olduğu durumlarda çalışır. Fotoğraf makinesi sabit bir noktada duruyorsa ve konu hareket ediyorsa çok iyi sonuçlar vermeyebilir.
DİJİTAL İMAJ SABİTLEME (YA DA TİTREŞİM ENGELLEME) SİSTEMLERİ
Daha ucuz bir yöntem olduğu için sıklıkla tercih edilen ve firmaların genelde Anti-Shake adını verdiği dijital imaj sabitleme sistemlerinin de amacı net fotoğraf çekimine yardımcı olmaktır. Bunu ise yüksek enstantane ve açık diyafram ikilisini kullanarak yapar. Yani titreme sorunun olabileceği ortamlarda genelde MENU'den açıp kapatılabilen bu özelliği kullanarak yüksek enstantane atayarak çekim yapabilirsiniz.
Bu sistemlerin temel çalışma prensibi ise maksimum ISO değerini kullanarak yüksek enstantane ve dolayısıyla net fotoğraflar çekmeyi sağlamaktır. Örneğin 100 ISO değerinde 1/15 - f5.6 veren bir ortamda, 800 ISO kullandığınızda 1/125 - f5 kombinasyonunu kullanabilirsiniz. Bu da size konu belli şartları zorlamıyorsa net fotoğraf çekmenizde yardımcı olur. DiJital imaj sabitleme sistemlerinin yüksek ISO kullanması sebebiyle bu fonksiyon açıkken fotoğraflarda noise ya da bilinen adıyla gren sorunu oluşur. Bu her zaman istenen bir şey olmasa da günün kurtarmak anlamında yeterli sonuca ulaştırması anlamında önemlidir.
Dijital imaj sabitleme sistemlerinin bir diğer çalışma prensibi diyaframı sonuna kadar açarak yüksek enstantane değeri elde etmeye çalışmaktır. Uygulamasının kolay olması, ek olarak donanım desteğine ihtiyaç duymaması bu teknolojilerinin yaygın olarak kullanılmasına sebep olmuştur.
DİJİTAL VE OPTİK SİSTEMLER ARASINDA FARKLAR
- Dijital imaj sabitleme sistemleri ucuz, optik versiyonları ise pahalıdır
- Optik imaj sabitleme sistemleri dijitallere göre daha iyi sonuç vermektedir
- Optik imaj sabitleme sistemleri uygulama anlamında daha detaylıdırlar ve işçilik gerektirirler. Dijitaller ise uygulaması kolay çözümlerdir.
- Dijital imaj sabitleme sistemleri genelde yüksek ISO kullanma mantığı ile çalıştıklarından gren sorunu oluşur. Eğer bu iki sisteme de sahip olmayan bir fotoğraf makinesi kullanıyorsanız net fotoğraf çekmek için uygulayacağınız bazı ipuçları var:
* Aydınlık ortamlarda çalışmak her zaman net fotoğraf çekmeye yardımcı olur. Ev ışığında yapılan çekimler özellikle konunun hareketli olduğu durumlarda çok iyi sonuç vermez. Suni ışık yerine doğal ışıkta (mesela gün ışığı) çekim yapmaya gayret edin. Ne kadar çok ışık o kadar net fotoğraf demektir. Ancak bunu da her zaman bulmak kolay olmayabilir.
* Suni ışıkta çalışmak zorunda kalırsanız net fotoğraflar çekmenize yardımcı olabilecek bir diğer yöntem ise flaş kullanmaktır. Flaş, enstantane değerini yükselteceğinden ve ek ışık kaynağı olarak yardımcı olacağından tercih edilen bir yöntemdir. Fakat pil ömrünü ciddi olarak azaltması, tekrar çalışabilmesi için belli bir zamana (3 ila 15 saniye) ihtiyaç duyması pratik kullanımını zorlaştırır.
* Net fotoğraflar çekmede yardımcı olacak bir diğer yöntem ise üçayak (tripod) kullanmaktır. Tripod insan elinin titreşimini engellemekte çok başarılı olduğundan çok net fotoğraflar çekebilirsiniz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus konunun da hareketsiz olması gerektiğidir. Eğer konu hareketli ve ortamda yeteri kadar ışık kaynağı yoksa net fotoğraflar çekmeniz mümkün olmaz.
SONUÇ:
İster ek bir özellikten faydalanın (optik ya da dijital imaj sabitleme) isterseniz de kendi şartlarınızı oluşturmaya çalışın net fotoğraflar çekmek iyi bir kare oluşturulması için önemli etkenlerden biridir. Yukarıdaki anlattığımız yöntemlerle daha net ve keskin fotoğraflar çekmenize yardımcı olmaya çalıştık. Önümüzdeki ay farklı bir konu ile buluşmak üzere...
Görüldüğü gibi fotoğrafı oluşturan temel öğelerden biri olan netlik, vermek istediğimiz konuya, öne çıkarmak istediğimiz nesneye göre değişen bir etken. Amatör kullanım için genelde net fotoğraflar tercih edilse de zaman zaman farklı anlatımlarda özellikle netsiz fotoğraflar da tercih edilebilir. Netliği oluşturan ise enstantane ve diyafram ilişkisi ile fotoğraf makinesini tutarken yaptığımız titreşimlerdir. Genelde yüksek enstantane değerlerinde (1/30 ve üstü) net fotoğraflar çekilebilir. Ancak net fotoğraf çekmek sadece yüksek enstantaneye bağlı değildir. Konunun da fazla hareketli olmaması gerekmektedir. Yüksek hıza sahip araçların yarıştığı Formula 1'de 1/30 enstantane de yeterli olmayabilir. Çok yüksek hızlı hareket eden nesnelerde tek sorun enstantane hızı da değildir. Seçilen enstantanenin konunun hızına eşit ya da yakın olmasının yanı sıra o hızda hareket ederken fotoğraf makinesinin netlik yapması da oldukça zordur.
Amatör kullanımda en sıklıkla karşılaşılan sorun ise çocuk fotoğrafları çekerken oluşan netsiz karelerdir. Gerçekten de çocukların çok hareketli olduğu 2-5 yaş arasında aileler güzel fotoğrafları olsun isterler. Ancak ev aydınlatma şartları içinde çocuğun hareketli olduğu da düşünüldüğünde düşük enstantane kullanmak gerekeceğinden (flaş kullanarak bu sorun kısmen ortadan kaldırılabilir ancak o da pil ömrünü etkiler) netlik anlamında genelde kötü sonuçlar alınır. İşte fotoğraf makinesi üreticileri bu sorunun üstesinden gelebilmek için titreşim engelleme sistemleri geliştirmişlerdir. Her marka farklı bir isim vermekle beraber genelde Anti Shake, Vibration Reduction, Image Stabilizer ve benzeri isimlerle anılan bu teknolojilerin temelde yaptığı şey aynıdır: Net fotoğraflar çekmenize yardım etmek. Bunu bazıları optik bazıları ise dijital olarak yaparlar. Şimdi her iki türü de yakından inceleyip aralarındaki farklara bakalım:
OPTİK İMAJ SABİTLEME (YA DA TİTREŞİM ENGELLEME) SİSTEMLERİ
Firmaların yaygın olarak tercih ettikleri net fotoğraflar çekmeye yardımcı olan sistemlerin başında optik versiyonlar gelir. Sistemin çalışma prensibi ise basittir: Hareket yönünün tersine bir yönelme vardır. Fotoğraf makinesini kullanan kişiler düşük enstantane, dengesizlik ya da farklı sebeplerden makineyi titretirler. Bu titreşim yönünü (yatay ya da dikey) algılayan sistem görüntünün oluşturulacağı sensörü ters yönde hareket ettirerek net bir görüntü oluşmasına yardımcı olmaya çalışır. Öte yandan bu sistemlerin bir kısmı da objektifin içinde bulunan mercek sistemine entegre edilerek kullanılırlar. Burada da net görüntü sağlamak için objektifin içindeki mercek sistemine eklenen bir özellik yardımı ile net fotoğraflara yardımcı olunur. Merceğe entegre edilen optik imaj sabitleme teknolojisi genelde dijital SLR ürünlerin bazılarında kullanılır. Ancak maliyeti yüksek olduğundan ve objektife ek yük getirdiğinden çok tercih edilmez.
En sık kullanılan optik imaj sabitleme sistemi sensörün hareket yönünün tersine hareket ettirilmesi ile oluşan sistemdir. Ancak bu da maliyeti artıran önemli bir etken olduğundan genelde orta/üst seviye kompakt ya da dijital SLR modellerde bulunur. Bir el işareti ile onun sağında ve solunda iki adet titreşim gösteren yaydan oluşan bir simgesi olan optik imaj sabitleme sistemleri genelde açıp kapatılabilir tasarlanırlar. Optik imaj sabitleme sistemleri fotoğraf makinesinin hareketli olduğu durumlarda çalışır. Fotoğraf makinesi sabit bir noktada duruyorsa ve konu hareket ediyorsa çok iyi sonuçlar vermeyebilir.
DİJİTAL İMAJ SABİTLEME (YA DA TİTREŞİM ENGELLEME) SİSTEMLERİ
Daha ucuz bir yöntem olduğu için sıklıkla tercih edilen ve firmaların genelde Anti-Shake adını verdiği dijital imaj sabitleme sistemlerinin de amacı net fotoğraf çekimine yardımcı olmaktır. Bunu ise yüksek enstantane ve açık diyafram ikilisini kullanarak yapar. Yani titreme sorunun olabileceği ortamlarda genelde MENU'den açıp kapatılabilen bu özelliği kullanarak yüksek enstantane atayarak çekim yapabilirsiniz.
Bu sistemlerin temel çalışma prensibi ise maksimum ISO değerini kullanarak yüksek enstantane ve dolayısıyla net fotoğraflar çekmeyi sağlamaktır. Örneğin 100 ISO değerinde 1/15 - f5.6 veren bir ortamda, 800 ISO kullandığınızda 1/125 - f5 kombinasyonunu kullanabilirsiniz. Bu da size konu belli şartları zorlamıyorsa net fotoğraf çekmenizde yardımcı olur. DiJital imaj sabitleme sistemlerinin yüksek ISO kullanması sebebiyle bu fonksiyon açıkken fotoğraflarda noise ya da bilinen adıyla gren sorunu oluşur. Bu her zaman istenen bir şey olmasa da günün kurtarmak anlamında yeterli sonuca ulaştırması anlamında önemlidir.
Dijital imaj sabitleme sistemlerinin bir diğer çalışma prensibi diyaframı sonuna kadar açarak yüksek enstantane değeri elde etmeye çalışmaktır. Uygulamasının kolay olması, ek olarak donanım desteğine ihtiyaç duymaması bu teknolojilerinin yaygın olarak kullanılmasına sebep olmuştur.
DİJİTAL VE OPTİK SİSTEMLER ARASINDA FARKLAR
- Dijital imaj sabitleme sistemleri ucuz, optik versiyonları ise pahalıdır
- Optik imaj sabitleme sistemleri dijitallere göre daha iyi sonuç vermektedir
- Optik imaj sabitleme sistemleri uygulama anlamında daha detaylıdırlar ve işçilik gerektirirler. Dijitaller ise uygulaması kolay çözümlerdir.
- Dijital imaj sabitleme sistemleri genelde yüksek ISO kullanma mantığı ile çalıştıklarından gren sorunu oluşur. Eğer bu iki sisteme de sahip olmayan bir fotoğraf makinesi kullanıyorsanız net fotoğraf çekmek için uygulayacağınız bazı ipuçları var:
* Aydınlık ortamlarda çalışmak her zaman net fotoğraf çekmeye yardımcı olur. Ev ışığında yapılan çekimler özellikle konunun hareketli olduğu durumlarda çok iyi sonuç vermez. Suni ışık yerine doğal ışıkta (mesela gün ışığı) çekim yapmaya gayret edin. Ne kadar çok ışık o kadar net fotoğraf demektir. Ancak bunu da her zaman bulmak kolay olmayabilir.
* Suni ışıkta çalışmak zorunda kalırsanız net fotoğraflar çekmenize yardımcı olabilecek bir diğer yöntem ise flaş kullanmaktır. Flaş, enstantane değerini yükselteceğinden ve ek ışık kaynağı olarak yardımcı olacağından tercih edilen bir yöntemdir. Fakat pil ömrünü ciddi olarak azaltması, tekrar çalışabilmesi için belli bir zamana (3 ila 15 saniye) ihtiyaç duyması pratik kullanımını zorlaştırır.
* Net fotoğraflar çekmede yardımcı olacak bir diğer yöntem ise üçayak (tripod) kullanmaktır. Tripod insan elinin titreşimini engellemekte çok başarılı olduğundan çok net fotoğraflar çekebilirsiniz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus konunun da hareketsiz olması gerektiğidir. Eğer konu hareketli ve ortamda yeteri kadar ışık kaynağı yoksa net fotoğraflar çekmeniz mümkün olmaz.
SONUÇ:
İster ek bir özellikten faydalanın (optik ya da dijital imaj sabitleme) isterseniz de kendi şartlarınızı oluşturmaya çalışın net fotoğraflar çekmek iyi bir kare oluşturulması için önemli etkenlerden biridir. Yukarıdaki anlattığımız yöntemlerle daha net ve keskin fotoğraflar çekmenize yardımcı olmaya çalıştık. Önümüzdeki ay farklı bir konu ile buluşmak üzere...