ErtugruL
ChemisteR
27.08.2008 09:46
Başlık biraz (biraz mı?) arabesk şarkı sözü gibi oldu. Ama zaten durumumuz da tam öyle. Arabesk.
Pekin2008’de madalyaları toplayamadık. Madalyaları toplayamadık ama nalları topladığımız kesin.
Millet rekor kırdı, biz bu ülkenin yönetim zaafiyetini kıramadık.
1’i altın, toplam 8 madalyayla döndük. Şimdi herkes bahane arıyor, Başbakan sanki Zambiya’nın başbakanıymış gibi şaşkın.
Eskiden alt yapı sorunumuz vardı, güya bahane hazırdı. Şimdi alt yapı sorunumuz yok gibi, üst yapı sorunumuz dımdızlak açıkta.
Biz neden kaybetmeye mahkumuz?
Orada burada gerekçe arayanlara yanıt vereyim de, gerekçeyi bulmak zorunda olanlar “devekuşu çiftliği”ne dalmaktan vazgeçsin.
Neden mi kaybetmeye mahkumuz?
Ülkemizi temsil eden sporcuların gözlerine bakın önce. Orada “ezik” bir ülkenin pencerelerini göreceksiniz.
Göğüsleri içe çekik, kambur duruşlu, çökük omuzlu sporcular. Kendisine ve ülkesine güvensizliğin resmi orada.
Oysa uluslararası yarışmalarda içi dolu bir kendine güven, kazanmanın %51’idir. Biz ülkecek kendimize güveni kaybettik. “Ezik” bir ruh hali sindi içimize.
Biz neden mi kaybetmeye mahkumuz?
Kenelerden kurtulmak için pantolon paçalarını çorap içine sokmayı öneren Sağlık Bakanımız yüzünden.
İletişim özgürlüğümüze tecavüzün çözümü için “siz de telefonda konuşmayın canım” diyen Ulaştırma Bakanı yüzünden.
Bu ülkenin kurucusunun kabrine zerre saygı duymadan “küçük bir ayrıntı” diyen Dışişleri Bakanı yüzünden.
Tersane ölümlerini önlemek için tersaneleri kapatmayı öneren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yüzünden.
“Size bir milyon dolarlık çek, bana başka ülkelerden madalya kazanacak sporcu toplayın” diyen spordan sorumlu bakanlar yüzünden.
Çevrecilik konusunda kendisini “daniska” olarak tanımlayan Başbakan yüzünden.
Şimdi siz oturun, uzun uzun Pekin2008’i neden kaybettik onu tartışın.
Biz ülkecek vizyonumuzu, gelecek kavrayışımızı kaybettik. Onu arayan var mı?
Yok!
Nuran Yıldız
Başlık biraz (biraz mı?) arabesk şarkı sözü gibi oldu. Ama zaten durumumuz da tam öyle. Arabesk.
Pekin2008’de madalyaları toplayamadık. Madalyaları toplayamadık ama nalları topladığımız kesin.
Millet rekor kırdı, biz bu ülkenin yönetim zaafiyetini kıramadık.
1’i altın, toplam 8 madalyayla döndük. Şimdi herkes bahane arıyor, Başbakan sanki Zambiya’nın başbakanıymış gibi şaşkın.
Eskiden alt yapı sorunumuz vardı, güya bahane hazırdı. Şimdi alt yapı sorunumuz yok gibi, üst yapı sorunumuz dımdızlak açıkta.
Biz neden kaybetmeye mahkumuz?
Orada burada gerekçe arayanlara yanıt vereyim de, gerekçeyi bulmak zorunda olanlar “devekuşu çiftliği”ne dalmaktan vazgeçsin.
Neden mi kaybetmeye mahkumuz?
Ülkemizi temsil eden sporcuların gözlerine bakın önce. Orada “ezik” bir ülkenin pencerelerini göreceksiniz.
Göğüsleri içe çekik, kambur duruşlu, çökük omuzlu sporcular. Kendisine ve ülkesine güvensizliğin resmi orada.
Oysa uluslararası yarışmalarda içi dolu bir kendine güven, kazanmanın %51’idir. Biz ülkecek kendimize güveni kaybettik. “Ezik” bir ruh hali sindi içimize.
Biz neden mi kaybetmeye mahkumuz?
Kenelerden kurtulmak için pantolon paçalarını çorap içine sokmayı öneren Sağlık Bakanımız yüzünden.
İletişim özgürlüğümüze tecavüzün çözümü için “siz de telefonda konuşmayın canım” diyen Ulaştırma Bakanı yüzünden.
Bu ülkenin kurucusunun kabrine zerre saygı duymadan “küçük bir ayrıntı” diyen Dışişleri Bakanı yüzünden.
Tersane ölümlerini önlemek için tersaneleri kapatmayı öneren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yüzünden.
“Size bir milyon dolarlık çek, bana başka ülkelerden madalya kazanacak sporcu toplayın” diyen spordan sorumlu bakanlar yüzünden.
Çevrecilik konusunda kendisini “daniska” olarak tanımlayan Başbakan yüzünden.
Şimdi siz oturun, uzun uzun Pekin2008’i neden kaybettik onu tartışın.
Biz ülkecek vizyonumuzu, gelecek kavrayışımızı kaybettik. Onu arayan var mı?
Yok!
Nuran Yıldız