- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Ergenekon dan Dağlıca da çıktı
13 askerin şehit edildiği Dağlıca nın komutanı Yarbay Dirik, Ergenekon sanığı Özdemir’e, baskın öncesinde taburun stratejik fotoğraflarını göndermiş. Ergenekon iddianamesinin ekleri, sanıklardan Asuman Özdemir ile Onur Dirik’in yazışmasını da kapsıyor. Dirik baskından bir yıl önce Özdemir’e Dağlıca’yı anlatmış. Dirik’in Özdemir’e gönderdiği fotoğrafların üzerindeki notlarda, askerlerin konuşlandığı tepeler, stratejik noktalar ve intikal yolları gibi ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Dirik, mail gruplarında açık adıyla Ergenekon sanığı Veli Küçük’ün Azerbaycan’daki faaliyetlerini savunduğu için Özdemir tarafından “Dikkat et” diye uyarılmış
Ergenekon iddianamesinin 354 nolu klasöründe yer alan belgelere göre Dağlıca Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik ile Ergenekon zanlısı Asuman Ayşe Özdemir arasında Dağlıca fotoğrafları ve belgeleri alışverişi yapıldı.
TARAF DUYURMUŞTU • Gazetemiz Taraf, 25 haziranda şok bir haberle 21 ekimde PKK’lıların gerçekleştirdiği Dağlıca baskınının önceden bilindiğini, Genelkurmay Başkanlığı’na ait bir belgeyle ortaya koymuş, Genelkurmay da söz konusu belgeyi doğrulamıştı. Ergenekon iddianamesinin ek delil klasörleri arasında yer alan belgeler, bu ihmaller zincirini bambaşka bir boyuta taşıdı.
YAZIŞMALAR İDDİANAMEDE • 354 nolu klasörde yer alan haritalar ve yazışmalar, Topçu Kurmay Yarbay Onur Dirik ile Ergenekon sanığı Ayşe Asuman Özdemir arasında ilginç bir irtibatın olduğunu gösteriyor. Belgelere göre Dağlıca Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik, baskından yaklaşık bir yıl önce yakın ilişki içinde olduğu anlaşılan Asuman Özdemir’e Dağlıca ve Çukurca’daki askeri birliklerin bulunduğu noktaları gösteren fotoğrafları gönderiyor.
FOTOĞRAFLARDAKİ NOTLAR • Üstelik fotoğraflarda askerlerin konuşlandığı tepeler, stratejik noktalar ve hareket biçimleri gibi hayati bilgiler, sanki üste brifing veriyormuş detaylılığında, oklu açıklamalarla aktarılıyor. Karşılıklı elektronik postalar Özdemir ile Dirik arasındaki samimiyeti gözler önüne seriyor.
VELİ KÜÇÜK’E ÖVGÜLER • Yazışmalarda ortaya çıkan belgelere göre Albay Dirik’in çeşitli e-mail gruplarına Ergenekon soruşturması nedeniyle tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ü savunan mailler attığı da ortaya çıktı. Dirik, chat yaptığı ‘BYT’ adlı grupta Veli Küçük’e Azerbaycan ve Karabağ konusunda destek vererek, “Veli Küçük’ün görevde iken Azerbaycan’da Ermenistan’a karşı kontrgerilla örgütlemesine gittiği doğruysa daha neyi konuşuyorsunuz. Karabağ olaylarının hukuki temellerini biliyor musunuz? Bunu dünyada yapmayan hangi ülke var” diye soruyor.
DİKKATLİ OL UYARISI • Bu mail üzerine uyarılan Dirik ve Özdemir arasındaki yazışmalar şöyle:
• ASUMAN ÖZDEMİR : Sevgili Onur Allah aşkına sakin ol. Lütfen ama lütfen sakin ol. Asıl adınla yazıyorsun. IP numarandan adını tespit ederler.
• ONUR DİRİK• : Merak etme sakinim ben. O adam bana yazdı tahmin ettiğin gibi. Demokratik zemin falan filan diyor. Sanki biz gerzeğiz. Neyse tabii ki cevap filan vermedim. Ben söyleceğimi söyledim. Tartışmaya gerek yok.
CD ALIŞVERİŞİ • Yazışmalardan Dirik’in çeşitli e-mail gruplarına Veli Küçük’ü savunan mailler attığı da anlaşılıyor. Bu arada Dirik’le Özdemir arasında sürekli olarak bir CD alışverişinden bahsedilmesi dikkat çekiyor.
HASTALIĞINDAN TAHLİYE EDİLDİ • 1955 Tunceli-Pülümür nüfusuna kayıtlı olan Asuman Ayşe Özdemir, Ergenekon soruşturması kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olma”, “Hukuka aykırı olarak kişisel bilgileri kaydetme” ve “Adil yargılamayı etkilemek” suçundan tutuklandı. Özdemir cezaevinde siroz hastalığın yakalanınca Gebze Cezaevi’nden tedavisinin yapılabilmesi için Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi’ne nakledildi, daha sonra da serbest bırakıldı.
DAĞLICA’DA NE OLMUŞTU • Taraf’ın elindeki belgelere göre, Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Jandarma, 2. Ordu ve Hakkari’deki istihbarat başkanlıklarının, baskına ilişkin bütün bilgilerden haberi olmasına rağmen 21 ekim 2007 tarihinde PKK’lıların gerçekleştirdiği Dağlıca baskınında 13 asker şehit olmuş, sekiz asker de esir alınarak K. Irak’taki PKK kamplarına götürülmüştü. 14 gün sonra Türkiye’ye getirilen sekiz asker ise “Vatana ihanet suçlamasıyla” askeri cezaevine kondu. Tabur Komutanı Onur Dirik, er Ramazan Yüce’yi PKK’lılara yardım etmekle suçladı. 2 şubat 2008’de görülen ilk duruşmada, sekiz er tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra Dirik’e ait ses kaydı YouTube’a düştü. Dirik, baskındaki ihmallerini kabul ederek, Genelkurmay’daki komutanlara ve günlüğünü okuduğu şehit bir üsteğmene ağır küfürler sarf etti. Bunun üzerine Dirik Afyon’da konuşlu İkmal Komutanlığı Lojistik Şube Müdürlüğü’ne atandı.
Üç gün önce Van Askeri Mahkemesi’nde görülen Dağlıca davasının üçüncü duruşmasında er Ramazan Yüce’nin avukatı Dinçel Aslan, mahkemede Taraf gazetesinin 14.07.2008 tarihli manşetine atıfta bulunmuş ve gazetede yayınlanan istihbarat raporunun Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan istenmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti de talebi yerinde bularak, belgenin Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan istenmesine karar verdi.
Kaynak : Taraf Gazetesi
13 askerin şehit edildiği Dağlıca nın komutanı Yarbay Dirik, Ergenekon sanığı Özdemir’e, baskın öncesinde taburun stratejik fotoğraflarını göndermiş. Ergenekon iddianamesinin ekleri, sanıklardan Asuman Özdemir ile Onur Dirik’in yazışmasını da kapsıyor. Dirik baskından bir yıl önce Özdemir’e Dağlıca’yı anlatmış. Dirik’in Özdemir’e gönderdiği fotoğrafların üzerindeki notlarda, askerlerin konuşlandığı tepeler, stratejik noktalar ve intikal yolları gibi ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Dirik, mail gruplarında açık adıyla Ergenekon sanığı Veli Küçük’ün Azerbaycan’daki faaliyetlerini savunduğu için Özdemir tarafından “Dikkat et” diye uyarılmış
Ergenekon iddianamesinin 354 nolu klasöründe yer alan belgelere göre Dağlıca Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik ile Ergenekon zanlısı Asuman Ayşe Özdemir arasında Dağlıca fotoğrafları ve belgeleri alışverişi yapıldı.
TARAF DUYURMUŞTU • Gazetemiz Taraf, 25 haziranda şok bir haberle 21 ekimde PKK’lıların gerçekleştirdiği Dağlıca baskınının önceden bilindiğini, Genelkurmay Başkanlığı’na ait bir belgeyle ortaya koymuş, Genelkurmay da söz konusu belgeyi doğrulamıştı. Ergenekon iddianamesinin ek delil klasörleri arasında yer alan belgeler, bu ihmaller zincirini bambaşka bir boyuta taşıdı.
YAZIŞMALAR İDDİANAMEDE • 354 nolu klasörde yer alan haritalar ve yazışmalar, Topçu Kurmay Yarbay Onur Dirik ile Ergenekon sanığı Ayşe Asuman Özdemir arasında ilginç bir irtibatın olduğunu gösteriyor. Belgelere göre Dağlıca Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik, baskından yaklaşık bir yıl önce yakın ilişki içinde olduğu anlaşılan Asuman Özdemir’e Dağlıca ve Çukurca’daki askeri birliklerin bulunduğu noktaları gösteren fotoğrafları gönderiyor.
FOTOĞRAFLARDAKİ NOTLAR • Üstelik fotoğraflarda askerlerin konuşlandığı tepeler, stratejik noktalar ve hareket biçimleri gibi hayati bilgiler, sanki üste brifing veriyormuş detaylılığında, oklu açıklamalarla aktarılıyor. Karşılıklı elektronik postalar Özdemir ile Dirik arasındaki samimiyeti gözler önüne seriyor.
VELİ KÜÇÜK’E ÖVGÜLER • Yazışmalarda ortaya çıkan belgelere göre Albay Dirik’in çeşitli e-mail gruplarına Ergenekon soruşturması nedeniyle tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ü savunan mailler attığı da ortaya çıktı. Dirik, chat yaptığı ‘BYT’ adlı grupta Veli Küçük’e Azerbaycan ve Karabağ konusunda destek vererek, “Veli Küçük’ün görevde iken Azerbaycan’da Ermenistan’a karşı kontrgerilla örgütlemesine gittiği doğruysa daha neyi konuşuyorsunuz. Karabağ olaylarının hukuki temellerini biliyor musunuz? Bunu dünyada yapmayan hangi ülke var” diye soruyor.
DİKKATLİ OL UYARISI • Bu mail üzerine uyarılan Dirik ve Özdemir arasındaki yazışmalar şöyle:
• ASUMAN ÖZDEMİR : Sevgili Onur Allah aşkına sakin ol. Lütfen ama lütfen sakin ol. Asıl adınla yazıyorsun. IP numarandan adını tespit ederler.
• ONUR DİRİK• : Merak etme sakinim ben. O adam bana yazdı tahmin ettiğin gibi. Demokratik zemin falan filan diyor. Sanki biz gerzeğiz. Neyse tabii ki cevap filan vermedim. Ben söyleceğimi söyledim. Tartışmaya gerek yok.
CD ALIŞVERİŞİ • Yazışmalardan Dirik’in çeşitli e-mail gruplarına Veli Küçük’ü savunan mailler attığı da anlaşılıyor. Bu arada Dirik’le Özdemir arasında sürekli olarak bir CD alışverişinden bahsedilmesi dikkat çekiyor.
HASTALIĞINDAN TAHLİYE EDİLDİ • 1955 Tunceli-Pülümür nüfusuna kayıtlı olan Asuman Ayşe Özdemir, Ergenekon soruşturması kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olma”, “Hukuka aykırı olarak kişisel bilgileri kaydetme” ve “Adil yargılamayı etkilemek” suçundan tutuklandı. Özdemir cezaevinde siroz hastalığın yakalanınca Gebze Cezaevi’nden tedavisinin yapılabilmesi için Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi’ne nakledildi, daha sonra da serbest bırakıldı.
DAĞLICA’DA NE OLMUŞTU • Taraf’ın elindeki belgelere göre, Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Jandarma, 2. Ordu ve Hakkari’deki istihbarat başkanlıklarının, baskına ilişkin bütün bilgilerden haberi olmasına rağmen 21 ekim 2007 tarihinde PKK’lıların gerçekleştirdiği Dağlıca baskınında 13 asker şehit olmuş, sekiz asker de esir alınarak K. Irak’taki PKK kamplarına götürülmüştü. 14 gün sonra Türkiye’ye getirilen sekiz asker ise “Vatana ihanet suçlamasıyla” askeri cezaevine kondu. Tabur Komutanı Onur Dirik, er Ramazan Yüce’yi PKK’lılara yardım etmekle suçladı. 2 şubat 2008’de görülen ilk duruşmada, sekiz er tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra Dirik’e ait ses kaydı YouTube’a düştü. Dirik, baskındaki ihmallerini kabul ederek, Genelkurmay’daki komutanlara ve günlüğünü okuduğu şehit bir üsteğmene ağır küfürler sarf etti. Bunun üzerine Dirik Afyon’da konuşlu İkmal Komutanlığı Lojistik Şube Müdürlüğü’ne atandı.
Üç gün önce Van Askeri Mahkemesi’nde görülen Dağlıca davasının üçüncü duruşmasında er Ramazan Yüce’nin avukatı Dinçel Aslan, mahkemede Taraf gazetesinin 14.07.2008 tarihli manşetine atıfta bulunmuş ve gazetede yayınlanan istihbarat raporunun Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan istenmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti de talebi yerinde bularak, belgenin Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan istenmesine karar verdi.
Kaynak : Taraf Gazetesi
kimin inandığını yaşadığı belli oluyo hani belge bide gerçi görüşlerine inanmam ama namık kemalin bi lafı vardır üstüne alınma hayalince yaşayana yirmibirinci parmağım girsin demiş üstüne alınma yani biz hayalimizce yaşamıyoz düşüncemizi gerçekleştirmek için fikrimizce yaşıyoz 
