Ergenekoncular mı yoksa özgürlükçüler mi rektör olsun ?

Serdengeçti

Banned
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
1,808
Reaction score
0
Puanları
0
İhsan DAĞI - ZAMAN

Ergenekoncular mı özgürlükçüler mi rektör olsun ?


Yirmibirinci yüzyılda, hem de üniversitelerde, bir 'ortaçağ düzeni' kurabileceklerini sananlar, değişimin toplumsal ve siyasal dinamikleriyle iktidarları ellerinden uçup giderken hezeyan halindeler.

Yeni rektör atamalarıyla üniversite yönetimlerine 'özgürlükçü' öğretim üyeleri atanıyormuş! Ne sanıyordunuz, üniversitelerde kurduğunuz karanlık baskı rejiminin ilelebet süreceğini mi? Özgürlük, adalet ve eşitlik fikrini yok edebileceğinizi mi? Bilim adamlarının 'kışla düzeni'nde emir komuta zinciri içinde resmi ideolojinin mabedine taş taşımaya razı olacaklarını mı? İkna odalarında aşağıladığınız öğrencilerin hukuk, adalet ve eşitlik taleplerinin toplumda karşılık bulmasını engelleyebileceğinizi mi? Öyleyse, o sözünü ettiğiniz 'aydınlanma'yı da 'modernite'yi de hiç mi hiç anlamamışsınız.

Kimse kusura bakmasın, faşizm biteli yarım asır oldu. Meraklısı 'zaman makinesi' icat edip, gidebilir 1930'lara. Artık bu ülke çok daha iyisini hak ediyor. Üniversitede özgürlükten korkuyorlar; özgürlükçü hocaların yönetimde söz sahibi olması telaş nedeni... İstiyorlar ki Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç dönemleri devam etsin; rektörler 'ordu göreve' pankartlarıyla gösteriler yapsınlar, darbeci paşaların emir komutaları altında üniversiteyi kışlaya çevirsinler, hatta Veli Küçük'e telefonda 'Bir emriniz var mı?' diye tekmil versinler! Madem Ergenekon konuşuyoruz şu sıralar, soralım: Ergenekon'un üniversitelerde giriştiği 'p***olojik operasyon' kimlerin YÖK başkanlığı ve rektörlükleri döneminde sergilendi? Ergenekon örgütünün sivil toplum uzantılarının ve emekli askerî personelin kampüslerde cirit atmasına kimler, nasıl, neden imkân tanıdılar?

Kimse kusura bakmasın, üniversiteleri Ergenekoncular değil özgürlükçü öğretim üyeleri yönetecek tabii ki. Haber yapıyorlar koca koca puntolarla; yeni kurulan 23 üniversite için önerilen 69 rektör adayından 36'sı 'üniversitede özgürlük bildirisi'ne imza atanlardanmış. Ne olmuş yani? Üniversiteyi, 'düşünce, ifade, din ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar' olarak niteleyen öğretim üyeleri rektör olamayacak mı? 'İstisnasız her demokratik ülkede olduğu gibi üniversitelerimizde de kılık-kıyafet serbestliğinin; hiçbir din, inanç, düşünce, ırk, grup ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gerektiği'ni söyleyenler üniversiteleri yönetemezler mi?

Kimse kusura bakmasın, Türkiye demokratikleştikçe, Avrupalılaştıkça, dünya ile bütünleştikçe üniversitelerin otoriter, içe kapanmacı ve ulusalcı anakronik bir 'hizip'in yönetiminde kalması da düşünülemez. Kimse bunu başaramaz. Toplumun belki de en eleştirel, en özgürlükçü, en akılcı kesimini oluşturan üniversitelerin özgürlük, adalet ve eşitlik ülküsüne direnen 'gerici' kurumlara dönüştürülmesi ve bunun devam ettirilmesi mümkün olamaz. Üniversitede özgürlük bildirisine imza atan öğretim üyeleri karanlık bir dönemde üniversitelerin onuru oldular; bu bir imza listesi değildi sadece, üniversitenin onur listesiydi. Son on yıldır derin bir operasyona maruz bırakılan üniversitelerde hâlâ bir 'ışık' olduğunu bize gösterdikleri için onlara minnettarız. Yeni üniversiteleri özgürlük, adalet ve eşitlik fikri üzerine kurdukları, özgür düşüncenin ve eleştirel aklın önünü açtıkları sürece de minnettarlığımız artacak.

Son olarak şunu da belirtelim: 'Üniversitede özgürlük' bildirisine imza atanların çok büyük bölümünü genç akademisyenler oluşturuyordu. Bu onur listesine adını yazdıran cesur ve genç akademisyenlerden bazılarına doçentlik ve profesörlük atamalarında özellikle 'zorluklar' çıkarıldığını duyuyoruz. Üniversitelerde hâlâ var olan 'özgürlük düşmanları'na buradan duyuralım; hukuku ve 'akademik etik'i çiğneyenler yaptıklarından utanacaklar. Bugün değilse, yarın... Üniversiteler, kifayetsiz despotlara ve Ergenekonculara göz kırpanlara teslim olmayacak.
 
hakeden olsun :sigara:
 
Ergenekonu ağzına sakız etmiş olan o şahısların belkide daha Ergenekonun ne olduğundan haberi olmadığına eminim. Gelin görün ki güzel ülkemin hala nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde % 47 oy vermesiyle kendilerini bu ülkenin sahipleri olarak gören, "Kralını da satarım," "Babalar gibi satarım" vecizeleriyle ne amaca hizmet ettiği belli olan ve o amaca hizmet eden o şahısların uydurduğu bu yalanı temcit pilavı gibi önümüze koyarak, "İşte bunlar darbeci" diyen o güruh-u gereksiz, insanları ölümle korkuturken açlığa razı etmektedir. Nasıl mı? İşte tam da yukarıdaki gibi... Ergenekoncular mı? Özgürlükçüler mi? Kendileri Özgürlükçü? Nasıl ama....
 
Ergenekonu ağzına sakız etmiş olan o şahısların belkide daha Ergenekonun ne olduğundan haberi olmadığına eminim. Gelin görün ki güzel ülkemin hala nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde % 47 oy vermesiyle kendilerini bu ülkenin sahipleri olarak gören, "Kralını da satarım," "Babalar gibi satarım" vecizeleriyle ne amaca hizmet ettiği belli olan ve o amaca hizmet eden o şahısların uydurduğu bu yalanı temcit pilavı gibi önümüze koyarak, "İşte bunlar darbeci" diyen o güruh-u gereksiz, insanları ölümle korkuturken açlığa razı etmektedir. Nasıl mı? İşte tam da yukarıdaki gibi... Ergenekoncular mı? Özgürlükçüler mi? Kendileri Özgürlükçü? Nasıl ama....

Madem biz bilmiyoruz Ergenekon un ne olduğunu yalvarırım bir anlatsan da öğrensek.

Senin ağababaların bile iddianame açıklanmadan önce fasa fiso deyip dalga geçiyordu ama iddianame açıklanınca derin bilgiler ve belgeler ortaya çıkınca dut yemiş bülbüle döndüler.Alehte tek satır yazamıyorlar artık.daha doğrusu hiçbirşey yazamıyorlar.

Daha 3 dört gün önce yine eski bir albaya ait iş yerinde 280 tane el bombası ele geçirildi.Gerçi sizin için fasa fiso dur ama olsun.

Hem Baykalda önce Ergenekonun avukatıyım diyordu ama işin ciddiyetini öğrenince oda dut yemiş bülbüle döndü
 
Ergenekon a fasa fiso diyenler , içeride hapis yatan paşalrın avukatıyım diyenler neredeler şimdi acaba ben de gerçekten çok merak ediyorum....

Bu Ergenekon denen illetin uzantıları toplumun ne kadar çok kesiminden kazınıp atılabilirse o kadar iyidir..Üniversitelerde bu temizliğe dahil olacaktır tabii ki..

Bir gün Ergenekonculara avukatlık yapmaya heveslenen gazeteci ve siyasilere de sıra gelir muhakkak..
 
ya da abd nin fetoş undan acıklı nameler dinleyenlerin emrini de alabilirler
Tabi bizim istediğimiz buda değil
yaşasın Atatürk
yaşasın Türkiye
yaşasın Ordumuz
yaşasın laik Cumhuriyetimiz
 
Madem biz bilmiyoruz Ergenekon un ne olduğunu yalvarırım bir anlatsan da öğrensek.

Senin ağababaların bile iddianame açıklanmadan önce fasa fiso deyip dalga geçiyordu ama iddianame açıklanınca derin bilgiler ve belgeler ortaya çıkınca dut yemiş bülbüle döndüler.Alehte tek satır yazamıyorlar artık.daha doğrusu hiçbirşey yazamıyorlar.

Daha 3 dört gün önce yine eski bir albaya ait iş yerinde 280 tane el bombası ele geçirildi.Gerçi sizin için fasa fiso dur ama olsun.

Hem Baykalda önce Ergenekonun avukatıyım diyordu ama işin ciddiyetini öğrenince oda dut yemiş bülbüle döndü

bi kere bu ağababalar kim yazmışsın bişey ama açıla bari.2.si özgürlükçülükten benim anladığım atatürk özgürlüğüdür.insanlara saygı duyarken kan emicilerin dini sömürmesini engellemektir.benim anladığım bu ama senin yazdığın özgürlük ne anlayamadım.özgürlükçü dediğin rektörler fettullah köpekleri nereleri özgürlükçü cemaatleri olmasa 2 kelimeye yanyana getiremezler.kimmiş bu özgürlükçüler anlat bakalım.
 
Bence Ergenekon sanığı Veli Küçük e telefonda

---- Bir emriniz varmı efendim

diye tekmil veren kişiler rektör olsun.

nede olsa onlar sayesinde laik cumhuriyet ayakta dimi efendim :)
 
€lyesa;3379295' Alıntı:
Bence Ergenekon sanığı Veli Küçük e telefonda

---- Bir emriniz varmı efendim

diye tekmil veren kişiler rektör olsun.

nede olsa onlar sayesinde laik cumhuriyet ayakta dimi efendim :)

Bnece Veli Küçük ü hapisten çıkarıp direk onu rektör yapsınlar.Cumhuriyet bu sefer kesin kurtulur.
Ve de dünya bilim pardon cinayet sıralamsında ilk ona gireriz :)
 
ergenekonun avukatı olsun ya bırakında ne olduğunu görsünler avukatlarının...
 
O içi boş kafanıza

O, içi boş kafanıza Ergenekon Türk destanı ve hapiste suçsuz yere bulunan vatanseverler kadar demir madeni düşsün!
Hizipçilik, iftira atma, zulüm etme sizlerin kanında var. Hep diyorum; Bu tipler 1914 de Anzaklara, 1922 de yunan ve italyanlara siper kazanların torunları. Kimiside Cumhuriyet ile avantası kesilmiş asalak dedelerin torunları.
Bu kendini ve sözünü bilmez hain güruh boşuna hapis yatan vatanseverler delil yetersizliğinden özgür olunca şu yalana sarılacaklar. " Efendim bakın! Biz içeri aldık ama kanun ve hakimler onları saldı." Hadi ordan densiz! Birgün siz ve oryantel gurubunuz içeri alınırsa, nasıl çıkacağınızı düşünün! Boyunuza kadar harama, yalana, dolana, talana, iftiraya ve hainliğe bulanmışsınız. Bu dünyada Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde yatacak yeriniz var ama ahirette var mıdır? Bilemem!
NOT: Bu yorumumu bir kenara kopyalayın! Hapisteki vatanseverler suçsuz bulunduğu gün; " Efendim bakın! Biz içeri aldık ama kanun ve hakimler onları saldı." İşte! bu yalana sarılacaklar. Bunların karekterini ve kanını çok iyi bilirim.
 
Geri
Üst