BaşörtüLü çıpLakLar

ikRa

Banned
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
4,113
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Küfür Tek Millettir..!
Milli Gazete yazarı Mine Alpay Gün, modern örtünme şeklini sert şekilde eleştirdi.


Etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor.

Tesettürle başkaları değil ama başörtülüler fena halde dalga geçmekte.

Arkadaş zor geliyorsa çıkar kafandaki örtüyü.

Sana zorla taktıran mı var?

Bir salaşlık, bir derbederlik.

Sanki kafasındaki iki kılı kapatınca hatun kişi, bütün vazifelerini tamamlamış gibi vücudunu orta yere saçıveriyor.

Acaba Müslüman kadının sadece saçı kıymetli, en mahrem vücut azaları çok mu değersiz diye düşünmekte insanlar. Göbekler, göğüsler, kalçalar orta yerde.

Kadıncağız adeta amazon gibi sokağa fırlamış.

Önceki gün ziyaretime gelen üç bayan yazarla oturup konuştuk. Örtülerini bayağı modernleştirmişlerdi. Belli ki bana akıl vermeye gelmişlerdi. “Biz de zamanında bu tesettürü amma abartmışız” deyince bayağı şaşırdım. Arkadaşlarım iyi eğitimli ve sevilen kalem sahipleri idi ama değil pardösü, ceket bile giymeyerek incecik elbiselerle ne büyük devrim yaptıklarını anlatmaya uğramışlardı.

En baştakilerdeki bozulma bütün toplumu etkilemekte. VIP kadınlardan başlayan bir dezenformasyon.

“Özür dileriz cumhurbaşkanlığı sitesinde hanımefendinin bir düğünde çekilmiş resmi çıkmış, düzelteceğiz”.

“E evladımın düğününde bile, şöyle etrafa endamlı bir kadın nasıl olurmuş göstermeyeyim mi? Hem bizi zevksizlikle, demodelikle suçlayan laiklere biraz zarafet dersi vermeyelim mi?” iyi niyetinizi yüzünüzden okuyorum da.

Düğünlere katılan binlerce erkeğin meraklı bakışlarını bir kalemde yok saymanız da size ilahi bir artı getiriyor mu acaba?

Ya da dinin şöyle bir kuralı mı var? Düğünlere katılan erkekler namahrem sayılmaz. Zaruret miktarıdır. Gecelik gibi elbiselerle göbeği göğsü etrafa dağıtıp salon sahibeliği yapmanız da bir mahzurat yok mudur?

Büyük başlarımız böyle yapınca; halk çocukları da nereden bulsunlar cici salonları, şık avizeleri, pahalı kostümleri; onlar da sokaklarda soyunmaya başladılar.

Tamam, bizim kızlar yeni örtünüyor biraz hoşgörü de, altmış yaşındaki büyük hanımlarda da mendil kadar başa yapışan örtüler ve göbek göğüs hatları olabildiğince belli eden dar kostümler.

Acaba Müslüman modacılar ellerindeki makasın hakkını nasıl verecekler? Pardösü değil de atletizm mayosu biçiyorlar sanki. Bütün vücut azaları ortada.

Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler. Yaz sıcağında diz altı eteği üzerine ceketini ya da hırkasını giymeden dışarı çıkmayan, neneden atadan görgülü, terbiyeli çok insan tanıyorum.

Lakin bizim cephede bir amazonluk, bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor. Arkadaşlar zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter.

Ama Rabbimizin Müslüman kadınlara hediye ettiği tesettür tacını, toza kire bulayıp ayağa düşürmeyin lütfen.

Allah sonumuzu hayreyleye ama durum hiç iç açıcı değil. Aşağılık kompleksleri ile acınacak durumdayız.

Hem bu konuda sadece kadını suçlamam da yersiz.

En büyük suçlu insanın erkek cinsi yine.

Geçen gün baktım anlı şanlı delikanlı, kolundaki eşi yarı çıplak. Dapdar bir pantolon, neredeyse bağırsaklarının başlangıç ve bitiş yeri ortada. Üzerinde uzun bir ceket yok. Derisine yapışmış bir mini bluz. Ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. Bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. Acaba oğlan kör mü diye. Aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.

Tesettürün bozulmasında en büyük suçlu erkekler.

Onlar açık bayanlara, televizyonun edepsiz çıplaklarına hayranlıkla bakarken, hanımları da; o aptal beylerini ellerinde tutabilmek için açılma yarışına girdiler. Bizim pek çok kadınımız niçin kapanmıyor sanıyorsunuz, ya da böyle yarı çıplak dolaşıyor derseniz; kocaları yüzlerine bakmaz diye.

Rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.

Kaynak: Milli Gazete

Ebu Hureyra (r.a) Peygamber Efendimiz (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti :
"Cehennem halkından iki sınıf var ki ben onları görmedim:
1) Yanlarında bulunan, sığır kuyruğu gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk
2) Başları (saçları) deve hörgücü gibi olan, zarif ve cazibeli, giyinik oldukları halde çıplak kadınlar. Ki bunlar cennete giremeyecekleri gibi onun kokusunu bile alamayacaklardır. Oysa cennetin kokusu nice uzak mesafelerden alınır."
 
sanki savaş varmış cepheler havalarda uçuşuyor Allah Allah ama söylediklerinin çoğuna katılmamak elde değil
 
Ba$örtüLü çıpLak görmedim ben $uana kadar rastLamadım.
Ba$örtü benim babaannemde var...Bir türk geLeneği..
Ama türbanLı çıpLak çok gördüm(sıkma ba$-sıkma etek)
 
zorla kapatan ykmus buna aptallar inanmaz :D:d:D:d
 
İslam ve İnsan bölümünde olduğunuz hatırlatırım
olaya siyaseti karıştırmasanız iyi edersiniz ;)
 
abi eline sağlık yazı içinde şuursuzlar dolmuş yine atın izine itin izini karıştırmak istemiyorum artık :sigara:
 
Hiç kimse bu konuyu boşuna siyasi arenaya çekmesin
Bu baş örtüLü hanımLara kızLara bayanLara bir tebLiğ niteLiğindedir
Yani kendi içimizde bir özeLeştiri niteLiğindedir
Kimse kendi fikrini beyan edipte farkLı yönLere yasakLara getirmesin oLayı
Yoruma açık bir konu değiLdir okuyup biLgi edinme öğrenme uyguLama amaçLıdır!!
 
Tebliğ edilecekse Kuran 'ı Krimden tebliğ edilsin.
 
bunda toplumun suçu da yok değil bence kapalı bayanlarda şöyle bir fikir oluştu(sorduklarımın verdiği cevaplar) bizi pardüseyle kabul etmiyolar bizde onlara yani açıklara daha yakın olmak için bu alternatifi oluşturduk böle olunca daha çabuk kabulleniliyoruz ..bu bir bahanemidir tabiki hayır zaten kendileride biliyolar ama işte nefis...

sonuna kadar destekliyorum yazıyı teşekkürler ikra ders alan kişilerin olması dileğiyle...
 
çok önemli bir konuya değinmiş yazar...

maalesef başındaki örtüyü bilinçsizce takan çok insan görmekteyim... özellikle bunlar genç yaşta...

başını bağlamış ama makyaj o biçim...
ayağında dar kot pantolonu, vücut hhatları ortada...


gördükçe bunları yarabbim ıslah eyle bunları demekten kendimi alamıyorum....
 
moda ya simdi...her tarafını ac ama yeterki bas ortusu olsun. gerisi hikaye.
 
Allah razı olsun!

ALLah bizlere akıl fikir versin
VE
onları kullanabilme yeteneyi versin!
İnşAllah!!!

bunda toplumun suçu da yok değil bence kapalı bayanlarda şöyle bir fikir oluştu(sorduklarımın verdiği cevaplar) bizi pardüseyle kabul etmiyolar bizde onlara yani açıklara daha yakın olmak için bu alternatifi oluşturduk böle olunca daha çabuk kabulleniliyoruz ..bu bir bahanemidir tabiki hayır zaten kendileride biliyolar ama işte nefis...

sonuna kadar destekliyorum yazıyı teşekkürler ikra ders alan kişilerin olması dileğiyle...




Demekki onlar ALLah İçin örtünmemişler!

_________________:melek
 
Arkadaşım dini konular hakkında pek bigim yok.
Verdiğin yanıt beni tatmin etmedi biraz araştıma
yaptım ve aşağıdaki makaleyi buldum.
Bu bana daha mantıklı geldi belkide yanılıyorumdur.

unutmadan cevabın içinde teşekkür ederim.

Bağlayıcı olan tek yazılı kitap Kuran-ı Kerîm’dir

Bizim bildiğimiz vahiy Kurân’dır. Bunun dışında Peygamber’in kalbine doğan bazı düşünceler olabilir ama Peygamber bu düşünceleri kendi söz kalıplarıyla ifade etmiştir. İşte bu tür sözlere kutsal hadis denilir. Ama bunlar Kur’ân ağırlığında vahiy değildir, Peygamber’in insansal düşüncelerinin bunlarda etkisi vardır. Bundan dolayı Peygamberimiz Kur’ân vahyi dışında herhangi bir sözünü yazdırmamış, hatta sözlerinin yazılmasını yasaklamıştır. Kıyamete kadar insanları bağlayacak emirler, yasaklar Kur’ân vahyiyle sabit olanlardır. Bunun dışındaki emirler Peygamber’in kendi sözü de olsa geçicidir, bağlayıcı değildir. Çünkü Peygamberimiz bunları o zamanın şartları içinde söylemiş, “herkes için geçerlidir, bağlayıcıdır” dememiştir. Zira kendi söz ve emirlerinin bir kısmını sonradan şartlar değişince değiştirmiştir. Bazı yasakları kaldırmış, zamanın gereği ne ise onu yapmıştır. Ama Kur’ân emrini değiştirme yetkisine sahip değildir: “De ki: Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben sadece bana vahyolunana uyarım. Şayet ben Rabbime karşı gelirsem, büyük bir günün azabından korkarım” (Yunus: 15).

KALBİNE DOĞAN İLHAMLAR

Fakat sonradan gelenler Kur’ân ile yetinmeyip Peygamber’in her sözünü vahiy kategorisine sokup Kur’ân ile eşit yapmaya kalkmışlardır. Oysa sözlerin bir bölümü ilham olsa da Kur’ân vahyi ağırlığında değildir.

… Ama kutsal hadis dediğimiz Peygamber’in kalbine doğan ilhamların ifade tarzı Peygamber’in kendi sözleridir. Bundan dolayı bunlar yazılmadığı için aktarımlarında büyük farklar, fazlalıklar, eksiklikler vardır. Bunlar bağlayıcı olmadığı için Peygamberimiz bunları yazdırmadı. Kendisinden sonra gelen dört Halife de bunları yazdırmadı. Onlar için bağlayıcı tek yazılı kitap Kur’ân-ı Kerîm’dir.

Kaynak:Gazete Vatan
 
ya biseyi zorla yapiyosan onun ne anlami9 ne de sevabi kalir.... hatta sevaptan döner günaha.. kimide malesef zorla takiyor. Cikarmak istesede aile baskisindan dolayi cikaramiyor...

size bisey deyimmi?? bende zorla kapandim, istemeyerek baba baskisiyla, onun icin hic bir sevabim yok bu konuda, kiyafetlerimin tesettürle alakasi yok cünkü kendimi kapali olarak göremiyorum, belki bana kiziyorsunuz ama kizmayin.. elimde degil, cocuk yasta kapanmak zorunda kaldim, istemeyince birseyler hos olmuyo sonucu..
 
Geri
Üst