Cari açıkta ilk yarı bilançosu: 27.3 milyar dolar

Zagor270

New member
EKONOMİ SERVİSİ

Cari açık, yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41.9 oranında artarak 27 milyar 347 milyon dolara yükseldi.

Cari açık haziran ayında da yüzde 78.2 oranında artarak 5 milyar 591 milyon dolara çıktı.
Merkez Bankası, haziran ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Buna göre, alt kalemler itibariyle incelendiğinde, haziranda geçen yılın aynı ayına oranla ödemeler dengesindeki dış ticaret açığı yüzde 63 artarak 6 milyar 325 milyon dolara, hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirler yüzde 34.3 artarak 1 milyar 578 milyon dolara ve gelir dengesi kaleminden kaynaklanan net giderler yüzde 64.1 artarak 988 milyon dolara yükseldi.

Yüzde 42 yükseldi
Öte yandan, aynı dönemde cari transferlerden kaynaklanan girişlerin yüzde 15.3 azalarak 144 milyon dolara düştüğü gözlendi. Bu gelişmeler sonucunda 2008 yılının ilk yarısında cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 41.9 oranında arttı ve 19 milyar 273 milyon dolardan 27 milyar 347 milyon dolara yükseldi. Merkez Bankası’nın açıklamasına göre ilk yarıda cari açığı etkileyen unsurlar şöyle oldu:

Dış ticaret açığı arttı
- Dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 41.3 artarak 28 milyar 795 milyon dolar oldu.
- Net turizm gelirleri yüzde 31.1 artarak 5 milyar 657 milyon dolara çıktı.
- Doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 46.6 oranında azalarak 5 milyar 852 milyon dolara indi.

Kaynak : Milliyet Gazetesi

Artık yorum yapmak istemiyorum. Bu cari açık meselesini herkes gözardı ediyor. 3 maymunu oynuyoruz. İlla yumurta kapıya dayanacak, kriz çıkacak ondan sonra kafamıza dank edecek.
Sewindirici haber turizm gelirlerinin artması ama bunda yerli payı ne kadar ayrıca biz yurtdışına ne kadar turizm geliri weriyoruz o werilere de bakmak lazım.
 

ocukbocuk

Banned
böyle konularda nedense hep ikimiz konuşuyoruz farkındamısın.

şimdi öncelikle cari açık nedir ? bence onu bi açıklamak lazım.
cari açık en kısa anlatımla ithalatın ihracattan fazla olmasıdır. yani ülkeden çıkan dövizin girenden fazla olması. bazı ekonomistler bu açığın tolere edildiği sürece devam etmesinin ekonomiye bir zararaı olmadığını savunmuşlardır. bu olay tıpkı yağlı yiyecekleri çok tüketen bir adamın çok enerji yakarak bu yağlardan kurutlması gibi bir şeydir.
ancak burda gözardı edilen bir şey var. o da adamın kalp ve damarlarındaki yağ birikimi sonucu oluşan daralama ve hatta kapanmalar ve bu da biliyorsunuz en iyi ihtimalle kalp krszi kurtulursanızda bir kalp ameliyatı demek oluyor.

yani şunu demek istiyorum ki: cari açığı tolere ederek sürdürmek aslında görünmez yaralar açar. bu durum sadece kıs dönemlerde geçici bir çözümfür. uzun dönemde isse içinden çıkılamaz bir anafora dönüşür . farkında olmadan anaforun dibine doğru çekilirsiniz.
peki neden ???
şöyle ki : uzun dönemde cari açığı tolere etmek için dış yatırımlar ya da dış kaynaklı uzun vadeli döviz mevduatı toplamanız gerekir. türkiyede dış yatırım anlamında fazla bir şey olmuyor. olanlar isse ya özelleştiröelerle ya da şirket devri yöntemiyle oluyor. zaten şirket devride büyük ölçüde bankacılık piyasasından oluyor. çünkü türkiye dış kaynaklı uzun vadeli mevduat bulmakta zorlanıyor. bunun yerine kısa vadeli yüksek faizli mevduat buluyor. dış kaynaklı bankalarda bu yüksek fazii değerlendirmek iin ülkemize geliyorlar. elinde tutması gereken yasal likit değerden fazla olan ksımı ülkemizde kredi olarak dağıtıp bizim ülkemizdeki dövizi dolaylı olarak kendi ülkesine transfer ediyor.
bu arada türkiyenin kazancı ne oluyor??? türkiyenin kazancı sadece şirketin türkiyede yaptığı işlerden dolayı aldığı vergi oluyor. şirketin kendi ülkesinden sermaye olarak getirdiği döviz ise yukarda anlattığım yöntemle zaman zarfında ülekden çıkarılıyor. zaten ülkemizde vergi kanunlarından dolayı büyük mükellefler doğru düzgün vergi vermiyoalrlar. çünkü vergi sistemimiz vergi kaybına çok müsait bir vergi sistemi. belki dikkat etmişsinizdir. bankalar 2 yılda bir falan şubelerinin dekorunu değiştiri ya da imaj yenilerler. işte bu yenileme sırasında harcananan bütün paralar vergiden düşülür. çünkü bunlar giderdir.

kısaca sıfıra sıfır elde var sıfır
dedim ya anafor. işte bu anaforda dibe yaklaştıkça devir süresi azalır ve siz daha hızlı dönmeye başlarsınız. yani faizler artar vadeler kısalır. bu da içinden çıkılamaz bir durum demektir.

peki ya çözüm??? öyle ya her problemin bir çözümü olması gerekir.
çözüm yolu bir değil binbirdir burda. çoğu kişinin eleştirdiği çin bu cari açık için naptı. aslında bunu hepimiz biliyoruz ortalık çin malı kaynıyor. herkes çine fabrika açıyor. neden , çünkü iş gücü ucuz. üretimin en büyük parasal girdiisi olan iş gücü çinde çok ucuz olduğu için herkes çinde fabrika açıyor. çine katkısı ne ? döviz giriyor ve ihracat oalrak çıkıyor. yani bizdekinin tam tersi. biz türkiye olarak ne yapabiliriz. serbest yabancı yatırım alanalrı kurabiliriz. buralarda üretilen mallardan yurt içinde aldığınız vergiden çok aşağıda bir vergi alırısınız ve bu ürünlerin sadece ihraç edileceğini şart kpaşrsınız. ve türkiye coğrafi konumu nedeniyle buna çok uygundur. bu bölegelerin kurulacağı yerlerde mersin sinop izmit izmir gibi ulaşım olanakalrı geniş ve stratejik yerler olabilir.
bir başka alternatif turizmi herşey dahil sistemden herşey paralı sisteme doğru yönlendirmek oalbilir. son yılalrda ülkemize gelen turist sayısında artış olmasına karşın turistlerin bıraktığı parada bir düşüş var. en çarpıcı örneğide 2 sterline 1 gün tatil uygulaması.
başka bir altenatif enerji üretimimizi sürdürülebilier enerjiye (rüzgar, güneş, dalga, akarsu) doğru kaydırarak komşularımıza enerji satmak olabilir.
başka bir alternatifte üretiminde söz sahibi olduğumuz ürünleri çok iyyi değerlendirmek olabilir. mesela fındık, bor, toryum gibi
bu alternatifler 100 lerce olabilir.
ancak bu anafordan yüksek faizle borç bulma yöntemiyle çıkamayacağımız aşikar.
 
böyle konularda nedense hep ikimiz konuşuyoruz farkındamısın.

şimdi öncelikle cari açık nedir ? bence onu bi açıklamak lazım.
cari açık en kısa anlatımla ithalatın ihracattan fazla olmasıdır. yani ülkeden çıkan dövizin girenden fazla olması. bazı ekonomistler bu açığın tolere edildiği sürece devam etmesinin ekonomiye bir zararaı olmadığını savunmuşlardır. bu olay tıpkı yağlı yiyecekleri çok tüketen bir adamın çok enerji yakarak bu yağlardan kurutlması gibi bir şeydir.
ancak burda gözardı edilen bir şey var. o da adamın kalp ve damarlarındaki yağ birikimi sonucu oluşan daralama ve hatta kapanmalar ve bu da biliyorsunuz en iyi ihtimalle kalp krszi kurtulursanızda bir kalp ameliyatı demek oluyor.

yani şunu demek istiyorum ki: cari açığı tolere ederek sürdürmek aslında görünmez yaralar açar. bu durum sadece kıs dönemlerde geçici bir çözümfür. uzun dönemde isse içinden çıkılamaz bir anafora dönüşür . farkında olmadan anaforun dibine doğru çekilirsiniz.
peki neden ???
şöyle ki : uzun dönemde cari açığı tolere etmek için dış yatırımlar ya da dış kaynaklı uzun vadeli döviz mevduatı toplamanız gerekir. türkiyede dış yatırım anlamında fazla bir şey olmuyor. olanlar isse ya özelleştiröelerle ya da şirket devri yöntemiyle oluyor. zaten şirket devride büyük ölçüde bankacılık piyasasından oluyor. çünkü türkiye dış kaynaklı uzun vadeli mevduat bulmakta zorlanıyor. bunun yerine kısa vadeli yüksek faizli mevduat buluyor. dış kaynaklı bankalarda bu yüksek fazii değerlendirmek iin ülkemize geliyorlar. elinde tutması gereken yasal likit değerden fazla olan ksımı ülkemizde kredi olarak dağıtıp bizim ülkemizdeki dövizi dolaylı olarak kendi ülkesine transfer ediyor.
bu arada türkiyenin kazancı ne oluyor??? türkiyenin kazancı sadece şirketin türkiyede yaptığı işlerden dolayı aldığı vergi oluyor. şirketin kendi ülkesinden sermaye olarak getirdiği döviz ise yukarda anlattığım yöntemle zaman zarfında ülekden çıkarılıyor. zaten ülkemizde vergi kanunlarından dolayı büyük mükellefler doğru düzgün vergi vermiyoalrlar. çünkü vergi sistemimiz vergi kaybına çok müsait bir vergi sistemi. belki dikkat etmişsinizdir. bankalar 2 yılda bir falan şubelerinin dekorunu değiştiri ya da imaj yenilerler. işte bu yenileme sırasında harcananan bütün paralar vergiden düşülür. çünkü bunlar giderdir.

kısaca sıfıra sıfır elde var sıfır
dedim ya anafor. işte bu anaforda dibe yaklaştıkça devir süresi azalır ve siz daha hızlı dönmeye başlarsınız. yani faizler artar vadeler kısalır. bu da içinden çıkılamaz bir durum demektir.

peki ya çözüm??? öyle ya her problemin bir çözümü olması gerekir.
çözüm yolu bir değil binbirdir burda. çoğu kişinin eleştirdiği çin bu cari açık için naptı. aslında bunu hepimiz biliyoruz ortalık çin malı kaynıyor. herkes çine fabrika açıyor. neden , çünkü iş gücü ucuz. üretimin en büyük parasal girdiisi olan iş gücü çinde çok ucuz olduğu için herkes çinde fabrika açıyor. çine katkısı ne ? döviz giriyor ve ihracat oalrak çıkıyor. yani bizdekinin tam tersi. biz türkiye olarak ne yapabiliriz. serbest yabancı yatırım alanalrı kurabiliriz. buralarda üretilen mallardan yurt içinde aldığınız vergiden çok aşağıda bir vergi alırısınız ve bu ürünlerin sadece ihraç edileceğini şart kpaşrsınız. ve türkiye coğrafi konumu nedeniyle buna çok uygundur. bu bölegelerin kurulacağı yerlerde mersin sinop izmit izmir gibi ulaşım olanakalrı geniş ve stratejik yerler olabilir.
bir başka alternatif turizmi herşey dahil sistemden herşey paralı sisteme doğru yönlendirmek oalbilir. son yılalrda ülkemize gelen turist sayısında artış olmasına karşın turistlerin bıraktığı parada bir düşüş var. en çarpıcı örneğide 2 sterline 1 gün tatil uygulaması.
başka bir altenatif enerji üretimimizi sürdürülebilier enerjiye (rüzgar, güneş, dalga, akarsu) doğru kaydırarak komşularımıza enerji satmak olabilir.
başka bir alternatifte üretiminde söz sahibi olduğumuz ürünleri çok iyyi değerlendirmek olabilir. mesela fındık, bor, toryum gibi
bu alternatifler 100 lerce olabilir.
ancak bu anafordan yüksek faizle borç bulma yöntemiyle çıkamayacağımız aşikar.
merak etme kelimelerin anlamlarını biliyorum edebiyatım süper bilmediğimide araştırırım yeni şeyler öğrenmeye hazırım teşekkür ederim tercümanlık yapmışsın ama biz bunları zaten anlıoz kendi düşüncen mi alıntımı

eğer kendin yazdıysan helal olsun valla sana
 

ocukbocuk

Banned
bunlar öz be öz kendi düşüncelerimdir. ben tercümanlık yaptım çünkü buraya giren herkes cari açık nedir bilmek zorunda değil. ukalalaık değildi maksadım. öyle anlaşıldıysa kusura bakmayın
 

AntidepresaN

New member
İthalat arttıkça cari açık (döviz açığı) büyüyor

İthalat arttıkça cari açık (döviz açığı) büyüyor

2008 yılının ilk 6 ayında cari açık (döviz açığı) 27.3 milyar dolara ulaştı. Geçmiş 12 aylık dönem itibariyle ise açık 45.7 milyar dolar. 2008 yılının ilk yarısında 27.3 milyar dolar açığa karşılık, ülkeye 28.9 milyar dolar döviz girdi. Giren dövizin 21.4 milyar doları döviz kredisi.
2007 yılının ilk yarısında cari açık 19.2 milyar dolardı. Aynı dönemde sermaye hareketiyle ülkeye 24.6 milyar dolar girmişti.
Geçen yıl 6 ayda ülkeye giren dövizde döviz kredilerinin payı yüzde 30’du. Bu yıl aynı dönemde bu oran yüzde 75’e yükseldi.
Açık anlatımla, döviz açığını dövizle borçlanarak kapatıyoruz. Döviz borçlanmasında da özel sektör önde koşuyor. Bu yıl ilk 6 ayda özel bankalar 1.6 milyar dolar, özel sektör 21.3 milyar dolar net kredi kullandı.

Cari açık nedir? Cari açık, belli bir dönemde ülkenin olağan döviz giderleri ile olağan döviz gelirleri arasındaki farktır. Ülkenin olağan döviz giderleri ithalattır. Faiz ödemeleridir. Taşımacılık giderleri gibi giderlerdir. Olağan döviz gelirleri ihracattır. Turizm gelirleridir. Müteahhitlerin yurtdışından getirdikleri dövizler gibi gelirlerdir.



Cari açık neden büyür? Eğer ülke harcadığı döviz kadar döviz üretemiyorsa (kazanamıyorsa) cari açık büyür. Bizim en büyük döviz harcamamız ithalat (yurtdışından getirilen mallar) için yapılan harcamadır. Bunu karşılayacak olan en önemli gelir kaynaklarımız ihracat (yurtdışına satılan malların geliri) ile turizm geliridir.
İthalatımız coştukça coşuyor. İhracatta ne kadar rekor kırsak ithalat için gereken dövizi kazanamıyoruz. Kabaca, cari açığımızın büyümesinin arkasında ithalat çılgınlığı vardır.
İthalat neden çılgınca artıyor? Çünkü döviz ucuz. Döviz ucuz olunca, insanlar ve şirketler daha fazla yabancı mal kullanıyor. Ucuz döviz sayesinde bazı malları içeride üretmek yerine dışarıdan getirmek daha ucuz oluyor. Döviz gideri yükseliyor. Buna karşılık, pahalı YTL maliyetle üretim yapıp ucuz dövizle yurtdışına mal satmak zorlaşıyor. Üretici de ihracatçı da döviz gelirini artıramıyor.

Pahalı petrolün cari açıkta rolü nedir? Petrol fiyatı artınca ona bağlı olarak enerji ürünleri (petrol, doğalgaz, kömür) faturası da büyüyor. 2007 ilk 6 ayda enerji ürünleri ithalatına 14.7 milyar dolar ödemiştik. Bu yıl aynı dönemde 24.3 milyar dolar ödedik.

Suçlu petrol fiyatları mı? İthalat gideri sadece enerji faturasının büyümesinden artmıyor. Geçen yıl enerji faturası hariç ithalat gideri 62.6 milyar dolar iken, bu yıl aynı dönemde 81.5 milyar dolar oldu. Enerji faturası bir yana, ithalat giderimiz yüzde 30 arttı.

Açığı kapatmak için dövizi nereden buluyoruz? Açığı 3 kaynaktan kapatıyoruz: (1) Doğrudan yabancı sermaye dediğimiz, genelde satın almalar için getirilen dövizler. Geçen yıl ilk 6 ayda 11 milyar dolar giriş olmuştu. Bu yıl 5.8 milyar dolar döviz girdi. (2) Portföy yatırımı denilen, bono, tahvil, hisse senedine gelen döviz. Geçen yıl 6 milyar dolar, bu yıl 1.7 dolar geldi. (3) Borç bulduğumuz döviz. Geçen yıl ilk 6 ayda 7.6 dolar borçlanmıştık. Bu yıl 21.7 milyar dolar borçlandık.

Güngör URAS

Bu önemli konuya Güngör Uras'tan ekleme yapmak istedim.Ayrıca, 2008 sonuna kadar cari açığın 50 milyar doları bulması bekleniyor..
 

Elasis

New member
Çari açık hesaplamaları zor. Nedeni ise Türk ekonomisinin % 50 si kayıt dışı. Kimin evinin ya da kimin kasasında kaçbin dolar ya da euro var belli değil bu rakamları neye göre nasıl veriyor. Hayret doğrusu . Küresel ekonomiler de dönen para Türk ekonomisi bir yılda sermayasenin 10 katı 20 katı 30 katıdır. Yarın ne olacağa belli olmaz.
 

AntidepresaN

New member
Çari açık hesaplamaları zor. Nedeni ise Türk ekonomisinin % 50 si kayıt dışı. Kimin evinin ya da kimin kasasında kaçbin dolar ya da euro var belli değil bu rakamları neye göre nasıl veriyor. Hayret doğrusu . Küresel ekonomiler de dönen para Türk ekonomisi bir yılda sermayasenin 10 katı 20 katı 30 katıdır. Yarın ne olacağa belli olmaz.
%50 sinin kayıt dışı olması da hükümetin yanlış politikalarının sonucudur.Ayrıca bu kayıt dışının büyük bir kısmını maliye bakanlığı vergiler adı aldında diğer mükelleflerden toplar.Örneğin 2006 yılında 15’i yasal 10 kadarı da Bakanlar Kurulu kararı ile olmak üzere, 25 vergide değişiklik olmuştur..

Cari açık hesaplanmasında yastık altındaki paralar hesaplanmaz.Ancak yastık altındaki paralarında cari açığı kapatacağını sanmıyorum.

Küresel ekonomilerde dönen para dediğin sıcak para.Bunun içinde dövizi düşük tutup faizleri yüksek tutuyorlar.Bu sayede para giriş çıkışı oluyor. Ama ekonomi böyle günlük politikalarla yönetilemez.Savaş kapıda enerji krizi çıkması yakındır şimdi ne olacak ?
 

ocukbocuk

Banned
Çari açık hesaplamaları zor. Nedeni ise Türk ekonomisinin % 50 si kayıt dışı. Kimin evinin ya da kimin kasasında kaçbin dolar ya da euro var belli değil bu rakamları neye göre nasıl veriyor. Hayret doğrusu . Küresel ekonomiler de dönen para Türk ekonomisi bir yılda sermayasenin 10 katı 20 katı 30 katıdır. Yarın ne olacağa belli olmaz.
cari açıkta kayıt dışıekonomi önemsizdir. çünkü yurrtdışına giden mallar gelen amllar hepsi kayıtlı olmak zorunda olduğu için kayıt dışı ekonomi burda etkisizdir. ancak kayıtdışından uyuşturucu silah gibi illlegal kalemleri kasdediyorsanız o da aynı sınftadır çünkü kayıtsız girdiği gibi kayıtsız çıkar . yani cari açıkta kayıt dışı ekonomi önemsizdir
 

Zagor270

New member
Değerli arkadaşlar,

Haftasonu tatillimde fazla bakamadım hh'e. Yazdıklarınızı henüz okudum. Dostlar ellerinize sağlık. Konuyu çok güzel açıklamışsınız. Çözümleri de anlatmışsınız. Bana anlatacak birşey bırakmamışsınız. GÜngör Uras'ın o yazısını bende okumuştum. Birçok köşe yazarı konuya dikkat çekmeye çalışıyor ama biz hala Türban, Ergenekon, kapatma dawasında takılıyoruz. Gerçek tehlike ekonominin içinden geliyor. Hemde bağıra bağıra biz ise hep göz ardı ediyoruz.
İşin acı tarafı ise; herşey net bir şekilde gözünüzün önünde oluyor ama müdahele etme gücünüz olmadan sadece seyrediyoruz. Sonunu bildiğiniz bir film gibi.
Haklısın ocukbocuk, genellikle biz konuşuyoruz. Konuya katılan bir iki arkadaş daha war, onların haklarını yemeyelim. Dilerdim ki herkes konuya duyarlı olsun we hangi parti hükümette olursa olsun onlara ekonomiyi düzeltmeleri konusunda baskı yapsa. Geçenlerde maliye bakanı açıklama yaptı; Cari açığın farkındayız we düşürmek için daha çok çaba göstereceğiz. 6 yıldır aklınız neredeydi diye bir Allahın kulu sormadı ki ....
 

HTML

Üst