Vtnsvr
New member
Şimdi söyleyeceğim bir kaç söz, aciz beynimin,kendinden hiçbir şey katmadan, yıllarca yaşadığı toplumdan edindiği verilerdir...
Sanırım beynim sadece görevini yaptı; verileri sonucabağlayan benim. Sorumluluk bana aittir.
Ama gerçek sorumlu, yani yüzlerce yıllık İslam mantığı;bilirim ki Hıristiyanlardaki aforoz biçimine benzer bir
dışlama ile beni reddedecektir.
Dahası bir eline geçirse recm edecektir…O mantık göze göz dişe diştir…Ayrıca her münafık durumda suçlu mutlaka bir
DİŞİ’DİR.
Ama ben bu varsayıma iki şans tanıyorum. Bu da benden bana torpildir:
A- Bu söylediklerim yarın kanıtlanacak bir bilim teorisi; yani düpedüz yepyeni bir bilim dalı olabilir.
B- Yahut ta sadece bir kurgudur ; ki sonuç beni de zan altında bırakan beynimi oyan bir burgu olur.
Amaaaa; bilimsel olarak kanıtlanırsa İslam erkekleri bu işten hiç karlı çıkmayacak . Duyurulur!
Kurgu olarak bir Jules Verne öyküsü gibi kalırsa; hayal güçleri, kurgulardan kuşkulara geçebilen insanların kafalarında bir soru işareti yaratacaktır; bunu isterim.
Severim soru işaretini.
Onun bir çengel gibi takıldığı her beyin bir insanlık durumu yaratabilmiştir.
Şimdi varsayımıma geçiyorum.
Arkanıza yaslanın, ve mümkünse ekrana bu rahat duruşunuzla bakın !
Maceramızın temelinde Apandis denen o körelmiş organımız var.
Beni uyaran yahut argo deyimle kıllandıran bir uzuv bu apandis.
Binlerce yıllık insan anatomisinde çoktan emekliye ayrılmış, ama arada bir iltihap yaparak apandis-it olan; 5 hastaneden de geri çevrildiğinizde sizi peritonitlere kadar sardıran bir organ desek daha doğru…
Yıllar önce körelmiş, yaşı yetmiş bin olunca işi bitmiş.
Gelelim körelmesine; işte bu benim tezimin anası.
Babası belli değil; çünkü hiçbir İslam erkeği bu tezi kabul etmez.
Ama doğa size kabul ettirir… Ne demiş tanrı ve de tıp bilimi: Kullanılmayan her organ körelir.
Hipokrat bunu yeminine katsaydı o zamanın NOBELUS’una layık görülebilirdi.
Hele bir de Atinalılar Ispartalıları doğradı filan deseydi; o Hipokrat 1500 kırat değerinde bir hekim olurdu.
Şimdiii; Apandis kullanılsaydı ne yapardı, bilinmez.
Bedende mikropların en fazla olduğu bir yerde olduğu için sürekli savaşır ; onun işi çok olduğu için de bazı AK yuvarlar meydanı boş bulur; alyuvarları yerdi.
Peki bu işin İslamiyetle ilgisi ne ?
İşte şimdi başvuracağız muhteşem bir yapının yani kromozomların varsayımlar yaratan eşsiz bilgisine !
Soruyorum herkese:
Kullanılmayan her organ gibi kullanılmayan kromozom da körelmez mi ?
Kadınlık kromozomu X gibi…
”Burada ek bilgi yardımı:” “İnsanın cinsiyetini belirleyen X ve Y kromozomlarıdır. Kadında iki adet X kromozomu vardır. Bu X kromozomları dişiliği belirler; tescil eder; pembe bir nüfus kağıdıyla anasına teslim eder.
Erkekliği Y kromozomu belirler…Ve bu sadece bir tanedir. Peki ikinci kromozomun da Y olması gerekmez mi?
Hayır…
Erkekteki ikinci kromozom dişiliği tescilleyen X tir.
”Erkek hem dişi hem erkek kromozomunu taşır yani…”
Şimdi siz; siz erkekler; yüz yıllarca kadını geri planlara atarsanız... İlk bulduğunuz taşı ona sallarsanız ...
…peçe, çarşaf, bunların modernizasyonu arkadan sıkma türban altında saklarsanız...
Kadını sadece erkek evlatlar doğurma görevi gibi beynin hiç de gerekli olmadığı bir yaşam alanına iterseniz; bu X kromozomunu köreltmez misiniz?..
X kromozomu bu körelmiş haliyle sizin sperm-man’leriniz Süperman olsa da sonuçta kavruk bir ırkın elemanlarını doğurmaz mı ?..
Bu kavrukluk o muhteşem kromozomu kullandırtmayarak doğaya karşı yaptığınız haksızlığın sonucudur.
Peki sadece kadın kavmi mi bu kavrukluğun bedelini öder ?.
Elbette ki hayır sayın sahipler !
Sizde var olan, sizin hayata daha bir sevgiyle hatta yaratıcı bir gözle bakmanızı sağlayan X kromozomunuz da kavruktur artık.
Ve artık bu muhteşem X kromozomunu; ona en gerçekçi biçimiyle bir harf daha ilave ederek tanımlamalıyız:
I harfidir bu…Ilımlı İslamın I sı…
Kromozom artık K-I-ROMOZOM olmuştur ne çare ki …
Yani KIROLUK sandığınız gibi sadece argo değil; bir bilim argümanı oluşturabilecek iddialı bir kelimedir.
İslam erkekleri bu yarım kalmış zavallı X genleri yüzünden yarımlığın bütün semptomlarını yaşarlar.
Tam evrim geçiremedikleri için en fazla insani otokontrol gerektiren cinsel güdüleri tavana vurur sürekli…
Kızgın damdaki kedi misali !
Bu nedenle değil kadın bir kadın heykeli bile onları tahrik eder !
Mermer ya da sanat için kullanılan her obje onlar için mekruhtur. Bu işte böyle yaralı ama… saldırgan bir ruhtur !
Sünnet korkusu bütün hayata bulaşır; her cinsel birleşme onlara bu korkuyu hatırlatır.
Vuslatları zalimce olur bu yüzden.
Kadınlık hormonu denen KAŞİF kromozom X in yokluğu; onları evrim halkasında da arafta bırakır.
Bütün İslam erkekleri bu mudur ?
Tanrıya şükür ki hayır…
Onların yüzü suyu hürmetine İslam’da da K-I-ROMOZOM taşımayan erkekler de yer alır .
Çünkü insana verilen en muhteşem özellik kendi türünün evrimini beklemeden kendi kendine de evrim yaşayabilme gücüdür !
Bu spontan evrimi yaşamaya en müsait erkekler ise çöllerdeki uzun entarili, kum fırtınası artığı, abus ve kabus çehreli ; beyinleri de çölleşmiş saf kan Araplar; bu beyn-i haraplar değil, müjdeler olsun ki cıvıl cıvıl Akdeniz kanına sahip Türk erkekleridir.
Ama gel gör ki; Akdeniz kanına o ağır akışkanlı Arap kanı enjekte edilmekte şimdilerde….
Evet erkekler, Akdeniz erkekleri; asıl tehlike sizin için daha çoktur; ve daha da acıklı olacaktır.
Batının, bütün kromozomlarını özgür kullanan erkeğine karşılık sizin oğullarınız güdük doğacaktır…
Yanlış okumadınız ; güdük !
Errrkek yazsa da nüfustaki kütük !
Alın şimdi külahlarınızı, isterseniz sarıklarınızı, isterseniz feslerinizi koyun önünüze !
İster bir işçi olun ister köylü, ister boş gezen, ister başbakan !
Gidişat bellidir efendiler:
Bugün Türban, yarın çarşaf, her bayram kan gölü, her yer kurban…
…Ve yarım yamalak bir nesil, ihanete uğramış o Akdenizli deli kan !
Atatürk’ ten sonra gelip dayandığınız bu karanlık duvarın önünde; çektirdiğiniz son medeniyet resminden sonra Tarih bir not düşecektir kapanan sayfa kenarına: “Arap milletinin felsefesi ; çöllere gömülen bir insan mezbelesi!.."
Deli bozuk Hamlet Danimarka yerine bu topraklarda doğsaydı; eline kuru kafa değil; toplumsal bir yok oluşu onun kadar simgeleyen kara afayı alır ve şöyle derdi:
”Olmak ya da olmamak…
Bu artık Akdeniz erkeğinin en büyük meselesi !”
X kromozomuna bir çarpı çekmeli mi çekmemeli mi ?
MERAKLISI İÇİN NOT:
X kromozomu Y KROMOZUMUNDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜDÜR.
Erkeğin yaşamı bu bir tek X kromozomunun düzgün çalışmasına bağlıdır.
Erkeklerde sadece bir tek X kromozomu bulunduğundan bu kromozomdaki yaşamsal önemi sahip bir gendeki bozukluk erkeğin ölümüyle sonuçlanır. Dişilerde ise sağlıklı geni taşıyan ikinci X kromozomu dişinin hayatını kurtarır. Döllenme ve gelişim sırasında görülen bozukluklar nedeniyle bir tek X kromozomu taşıyan dişi bireyler oluşabilir ve bunlar yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak YY geni taşıyan bir erkeğin eksik sayıda geni olduğu için yaşaması mümkün değildir. Kaynak: TÜBİTAK
Sevda KAYNAR
Not:tartışma özürlüsü bazıları tarafından daha önce aynı paralellikte açtıgım konu dine küfür olarak degerlendirilip,bu tür konular açmamam istenmektedir.Benim böyle bir konuyu açmamam yerine bu bazıları,bu tür konulara katılmayarak tercihlerini yapabilirler.Ben bu forumda her konuyu açmak isterim çünkü üyeler her konuda paylaşım yapmaları gerektigini düşünürüm.isteyen katılıp paylaşır ve yararlanır,istemeyen ise hiç girmez.Şu tür konuları açabilirsin,şu türlerini açamazsın demek bana göre bir tür yobazlıktır.Hayat kısadır.İnsanlar dogar,büyür ve ölürler.İnanç yönünden öteki tarafa giden fani,oraya ne götürecegine,dagarcıgına ne tür ibadetler ve faziletler yükleyecegine kendi karar verir ve vermelidir.Sonucunda sevabını ve günahının hesabını kendi verir.Bununla birlikte kendi kişisel görüşüm olan,kitabımızın ilk emri olan "oku" anlamı geregi her konuyu okuyup,araştırmak,beynimizi doldurup geliştirmeninde,dünyada hiç bir şeyin sebepsiz olmadıgına inancımdan,inancın yanısıra öbür tarafta dagarcıkta bulunması gerektigine inanıyorum.O nedenle benim ve yazarın bu dünyadaki imtihanına karışmaya kalkan yobaz türevlerine gereksiz polemik yapmamak için peşin,peşin yazıyorum ve olursa kötü sözleri aynen iade ediyorum.
Sanırım beynim sadece görevini yaptı; verileri sonucabağlayan benim. Sorumluluk bana aittir.
Ama gerçek sorumlu, yani yüzlerce yıllık İslam mantığı;bilirim ki Hıristiyanlardaki aforoz biçimine benzer bir
dışlama ile beni reddedecektir.
Dahası bir eline geçirse recm edecektir…O mantık göze göz dişe diştir…Ayrıca her münafık durumda suçlu mutlaka bir
DİŞİ’DİR.
Ama ben bu varsayıma iki şans tanıyorum. Bu da benden bana torpildir:
A- Bu söylediklerim yarın kanıtlanacak bir bilim teorisi; yani düpedüz yepyeni bir bilim dalı olabilir.
B- Yahut ta sadece bir kurgudur ; ki sonuç beni de zan altında bırakan beynimi oyan bir burgu olur.
Amaaaa; bilimsel olarak kanıtlanırsa İslam erkekleri bu işten hiç karlı çıkmayacak . Duyurulur!
Kurgu olarak bir Jules Verne öyküsü gibi kalırsa; hayal güçleri, kurgulardan kuşkulara geçebilen insanların kafalarında bir soru işareti yaratacaktır; bunu isterim.
Severim soru işaretini.
Onun bir çengel gibi takıldığı her beyin bir insanlık durumu yaratabilmiştir.
Şimdi varsayımıma geçiyorum.
Arkanıza yaslanın, ve mümkünse ekrana bu rahat duruşunuzla bakın !
Maceramızın temelinde Apandis denen o körelmiş organımız var.
Beni uyaran yahut argo deyimle kıllandıran bir uzuv bu apandis.
Binlerce yıllık insan anatomisinde çoktan emekliye ayrılmış, ama arada bir iltihap yaparak apandis-it olan; 5 hastaneden de geri çevrildiğinizde sizi peritonitlere kadar sardıran bir organ desek daha doğru…
Yıllar önce körelmiş, yaşı yetmiş bin olunca işi bitmiş.
Gelelim körelmesine; işte bu benim tezimin anası.
Babası belli değil; çünkü hiçbir İslam erkeği bu tezi kabul etmez.
Ama doğa size kabul ettirir… Ne demiş tanrı ve de tıp bilimi: Kullanılmayan her organ körelir.
Hipokrat bunu yeminine katsaydı o zamanın NOBELUS’una layık görülebilirdi.
Hele bir de Atinalılar Ispartalıları doğradı filan deseydi; o Hipokrat 1500 kırat değerinde bir hekim olurdu.
Şimdiii; Apandis kullanılsaydı ne yapardı, bilinmez.
Bedende mikropların en fazla olduğu bir yerde olduğu için sürekli savaşır ; onun işi çok olduğu için de bazı AK yuvarlar meydanı boş bulur; alyuvarları yerdi.
Peki bu işin İslamiyetle ilgisi ne ?
İşte şimdi başvuracağız muhteşem bir yapının yani kromozomların varsayımlar yaratan eşsiz bilgisine !
Soruyorum herkese:
Kullanılmayan her organ gibi kullanılmayan kromozom da körelmez mi ?
Kadınlık kromozomu X gibi…
”Burada ek bilgi yardımı:” “İnsanın cinsiyetini belirleyen X ve Y kromozomlarıdır. Kadında iki adet X kromozomu vardır. Bu X kromozomları dişiliği belirler; tescil eder; pembe bir nüfus kağıdıyla anasına teslim eder.
Erkekliği Y kromozomu belirler…Ve bu sadece bir tanedir. Peki ikinci kromozomun da Y olması gerekmez mi?
Hayır…
Erkekteki ikinci kromozom dişiliği tescilleyen X tir.
”Erkek hem dişi hem erkek kromozomunu taşır yani…”
Şimdi siz; siz erkekler; yüz yıllarca kadını geri planlara atarsanız... İlk bulduğunuz taşı ona sallarsanız ...
…peçe, çarşaf, bunların modernizasyonu arkadan sıkma türban altında saklarsanız...
Kadını sadece erkek evlatlar doğurma görevi gibi beynin hiç de gerekli olmadığı bir yaşam alanına iterseniz; bu X kromozomunu köreltmez misiniz?..
X kromozomu bu körelmiş haliyle sizin sperm-man’leriniz Süperman olsa da sonuçta kavruk bir ırkın elemanlarını doğurmaz mı ?..
Bu kavrukluk o muhteşem kromozomu kullandırtmayarak doğaya karşı yaptığınız haksızlığın sonucudur.
Peki sadece kadın kavmi mi bu kavrukluğun bedelini öder ?.
Elbette ki hayır sayın sahipler !
Sizde var olan, sizin hayata daha bir sevgiyle hatta yaratıcı bir gözle bakmanızı sağlayan X kromozomunuz da kavruktur artık.
Ve artık bu muhteşem X kromozomunu; ona en gerçekçi biçimiyle bir harf daha ilave ederek tanımlamalıyız:
I harfidir bu…Ilımlı İslamın I sı…
Kromozom artık K-I-ROMOZOM olmuştur ne çare ki …
Yani KIROLUK sandığınız gibi sadece argo değil; bir bilim argümanı oluşturabilecek iddialı bir kelimedir.
İslam erkekleri bu yarım kalmış zavallı X genleri yüzünden yarımlığın bütün semptomlarını yaşarlar.
Tam evrim geçiremedikleri için en fazla insani otokontrol gerektiren cinsel güdüleri tavana vurur sürekli…
Kızgın damdaki kedi misali !
Bu nedenle değil kadın bir kadın heykeli bile onları tahrik eder !
Mermer ya da sanat için kullanılan her obje onlar için mekruhtur. Bu işte böyle yaralı ama… saldırgan bir ruhtur !
Sünnet korkusu bütün hayata bulaşır; her cinsel birleşme onlara bu korkuyu hatırlatır.
Vuslatları zalimce olur bu yüzden.
Kadınlık hormonu denen KAŞİF kromozom X in yokluğu; onları evrim halkasında da arafta bırakır.
Bütün İslam erkekleri bu mudur ?
Tanrıya şükür ki hayır…
Onların yüzü suyu hürmetine İslam’da da K-I-ROMOZOM taşımayan erkekler de yer alır .
Çünkü insana verilen en muhteşem özellik kendi türünün evrimini beklemeden kendi kendine de evrim yaşayabilme gücüdür !
Bu spontan evrimi yaşamaya en müsait erkekler ise çöllerdeki uzun entarili, kum fırtınası artığı, abus ve kabus çehreli ; beyinleri de çölleşmiş saf kan Araplar; bu beyn-i haraplar değil, müjdeler olsun ki cıvıl cıvıl Akdeniz kanına sahip Türk erkekleridir.
Ama gel gör ki; Akdeniz kanına o ağır akışkanlı Arap kanı enjekte edilmekte şimdilerde….
Evet erkekler, Akdeniz erkekleri; asıl tehlike sizin için daha çoktur; ve daha da acıklı olacaktır.
Batının, bütün kromozomlarını özgür kullanan erkeğine karşılık sizin oğullarınız güdük doğacaktır…
Yanlış okumadınız ; güdük !
Errrkek yazsa da nüfustaki kütük !
Alın şimdi külahlarınızı, isterseniz sarıklarınızı, isterseniz feslerinizi koyun önünüze !
İster bir işçi olun ister köylü, ister boş gezen, ister başbakan !
Gidişat bellidir efendiler:
Bugün Türban, yarın çarşaf, her bayram kan gölü, her yer kurban…
…Ve yarım yamalak bir nesil, ihanete uğramış o Akdenizli deli kan !
Atatürk’ ten sonra gelip dayandığınız bu karanlık duvarın önünde; çektirdiğiniz son medeniyet resminden sonra Tarih bir not düşecektir kapanan sayfa kenarına: “Arap milletinin felsefesi ; çöllere gömülen bir insan mezbelesi!.."
Deli bozuk Hamlet Danimarka yerine bu topraklarda doğsaydı; eline kuru kafa değil; toplumsal bir yok oluşu onun kadar simgeleyen kara afayı alır ve şöyle derdi:
”Olmak ya da olmamak…
Bu artık Akdeniz erkeğinin en büyük meselesi !”
X kromozomuna bir çarpı çekmeli mi çekmemeli mi ?
MERAKLISI İÇİN NOT:
X kromozomu Y KROMOZUMUNDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜDÜR.
Erkeğin yaşamı bu bir tek X kromozomunun düzgün çalışmasına bağlıdır.
Erkeklerde sadece bir tek X kromozomu bulunduğundan bu kromozomdaki yaşamsal önemi sahip bir gendeki bozukluk erkeğin ölümüyle sonuçlanır. Dişilerde ise sağlıklı geni taşıyan ikinci X kromozomu dişinin hayatını kurtarır. Döllenme ve gelişim sırasında görülen bozukluklar nedeniyle bir tek X kromozomu taşıyan dişi bireyler oluşabilir ve bunlar yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak YY geni taşıyan bir erkeğin eksik sayıda geni olduğu için yaşaması mümkün değildir. Kaynak: TÜBİTAK
Sevda KAYNAR
Not:tartışma özürlüsü bazıları tarafından daha önce aynı paralellikte açtıgım konu dine küfür olarak degerlendirilip,bu tür konular açmamam istenmektedir.Benim böyle bir konuyu açmamam yerine bu bazıları,bu tür konulara katılmayarak tercihlerini yapabilirler.Ben bu forumda her konuyu açmak isterim çünkü üyeler her konuda paylaşım yapmaları gerektigini düşünürüm.isteyen katılıp paylaşır ve yararlanır,istemeyen ise hiç girmez.Şu tür konuları açabilirsin,şu türlerini açamazsın demek bana göre bir tür yobazlıktır.Hayat kısadır.İnsanlar dogar,büyür ve ölürler.İnanç yönünden öteki tarafa giden fani,oraya ne götürecegine,dagarcıgına ne tür ibadetler ve faziletler yükleyecegine kendi karar verir ve vermelidir.Sonucunda sevabını ve günahının hesabını kendi verir.Bununla birlikte kendi kişisel görüşüm olan,kitabımızın ilk emri olan "oku" anlamı geregi her konuyu okuyup,araştırmak,beynimizi doldurup geliştirmeninde,dünyada hiç bir şeyin sebepsiz olmadıgına inancımdan,inancın yanısıra öbür tarafta dagarcıkta bulunması gerektigine inanıyorum.O nedenle benim ve yazarın bu dünyadaki imtihanına karışmaya kalkan yobaz türevlerine gereksiz polemik yapmamak için peşin,peşin yazıyorum ve olursa kötü sözleri aynen iade ediyorum.