Türban ve Beyin

öncü06

New member
Çünkü tesettürü yeğleyen kadın yurttaşlık bilincine kavuşamaz; kendisini erkekten aşağı gördüğü için de İnsan Hakları Bildirisi’nde tanımlanan kişiye aykırı düşer...

bu cümle bütün olayın anafikridir,şöyle birazcık beyin cimlastiği yapan birisi türban nedir,neden takılır, takılmazsa ne olur diye soran birisi bunun cevaplarını incelediğinde türbanın ne kadar onur kırıcı bir aksesuar olduğunu algılar, bizim insanımızda kulluk,itaat,sorgulamama gibi özellikler yüksek olduğundan özelliklede küçüklükden beri dinin dogmatik yasaları ile büyümüş insanların bunu anlamak işine gelmiyor allahın emri deyip geçiyor,müslümanların yaşadığı bir ülkede kadın olmak gerçekten çok ama çok zor, iyiki erkek olmuşum diyorum kendime hep,dünyadaki bütün halklar ne zaman dinle kavga ettiler karşı koydular sorguladılar o zaman kazandılar bunu yapamayan bir müslümanlar kaldı onların da fazla zamanı kalmadı müslüman alemi ya çok ciddi reformlar yapacak ya da tümden yok olacak çünkü şu an bakıldığında dünyadaki en gereksiz halk yığınları müslümanlardır.saygının,sevginin, üretimin ,sosyal hayatın olmadığı ,cinselliğin bu kadar ayıplandığı,sanatın hor görüldüğü,cehaletin sınırlarının zorlandığı topraklardır müslüman toprakları,bunları düşman olarak değil dost olarak yazdığımı belirtmek istiyorum çünkü ben içerden bakmama rağmen alışık olmama rağmen bana bu kadar ters geliyorsa dışardaki adamlar benim düşündüğümden çok daha beterini düşünüyordur kaldı ki bizim ülke bunların içinde en gelişmişi olmasına rağmen böyle ve doğa böyle bir şeyi kabul etmez ve rekabeti kaybeden ırkları yok eder çünkü kaynakları sınırlıdır haketmeyene vermez, dediğim gibi toplumlar islama değil islam toplumlara uydurulmalıdır. dinde çok ciddi değişiklikler yapılmalı arkasındaki finansal destek çekilmeli ve müslüman toplumlar üstünde mühendisler ciddi çalışmalar yapılmalı din katlanılabilir boyutlara getirilmelidir yani amacı insanın içini rahatlatmak olmalı daha çok sembolik olarak geçmişten gelen bir hatıra gibi olmalı,toplumun içinde bir çeşit kültür olarak kalmalı tıpkı avrupada olduğu gibi olmalı yani özetle sosyal hayata yön veren, insanları ezen, domine eden gücü kırılmalıdır.
 

€rd@ls10

Altın Üye
Türbana karşı çıkanlar Allah'tan daha mı iyi biliyor

Bektaşi hikâyesini herkes bilir: Hocanın biri Bektaşi'ye "Niçin namaz kılmıyorsun?" der ve "Kur'an öyle emrediyor" cevabını alır. "Allah Allah, nerede emrediyor?" deyince, Bektaşi pişkin pişkin cevabı yapıştırır: "Lâ takrabu's-salat" (namaza yaklaşmayın) demiyor mu?" Hoca itiraz eder: "Devamını da okusana?" Maksadı kitaba değil kitabına uydurmak olan Bektaşi kaçamak yapar: "Ben hafız değilim."

Bu fıkrada dile gelen gerçek şu: İnsanın derdi hakikate uymak değil de hakikati kendisine uydurmaksa, Kur'an'ı bile buna alet eder. Bu yeni bir şey değil. Bazen kasıtsız, bazen kasıtlı yapılır bu. Daha sahabe döneminden bunun örneklerini biliyoruz.

Hz. Ömer'in hilafeti döneminde iki kafadar kafayı çekmiş, hesabını soranlara da Maide 93'ü göstermişti. Yine aynı dönemde bir kadın erkek kölesiyle zina yapmış, bunu nasıl yaptığını soranlara Mearic 30'u delil göstermişti.

Hariciler siyasi muhaliflerinin bebelerini öldürüyorlar, bunun delilini soranlara Kehf suresinin 74. ayetini okuyorlardı. Yine aynı zümre Hz. Ali'yi dinden dönmekle suçlayıp katlederken, Yusuf suresinin 40. ayetini delil getirdiler.

Bir zamanlar biriyle karşılaştım. Kıldığımız namazların Kur'an'ın emrettiği namaz olmadığını söylüyordu. Kur'an'ın emrettiği namazın nasıl kılınacağını sordum. Ayağa kalktı, kıbleye döndü, Fatiha'yı okudu, "İşte bu kadar" dedi. Yine bir zamanlar da bir grup esrarkeş münakaşa etmişler. Ellerine Mushaf'ı alıp "Esrar'ı haram kılan ayeti bize göster" diye yanıma gelmişlerdi.

Görüyorsunuz, iş çığırından çıkınca ortalık çamurdan geçilmez oluyor.

Başörtüsünün farziyyeti konusunda da mesele işte bu düzeyde ele alınıyor. Dini bir meseleyi konuşmanın bir usulü, üslubu ve adabı olduğu hatırlanmıyor. İnsanlar bozulan musluklarını tamir ettirmek için berbere gitmezken, iş dine gelince ilme ve ihtisasa hürmeti kimse hatırlamıyor. "Bilmiyorsanız Kur'an'ı (zikr) bilenlere sorun?" diyen Kur'an değilmiş gibi davranılıyor.

Kur'an'ın ortaya koyduğu bir hüküm yalnız lafızdan yola çıkılarak anlaşılamaz. Ona mana ve maksadı da eklemek şarttır. Maksadı öğrenmek için ise: 1) O konudaki tüm ayetleri iç ve dış bağlamlarından koparmadan tümevarım yöntemiyle okumaya tâbi tutmak; 2) Ahlakı Kur'an olan Hz. Peygamber'in o Kur'anî hükmü hayata nasıl tatbik ettiğini bilmek; 3) O hükmün tatbik edildiği nüzul ortamını bilmek şarttır.

Kur'an başı gökte ayakları yerde olan ilahi bir hitaptır. Başı manayı, ayakları lafzı, bastığı yer dış bağlamı/olguyu, baktığı yer teşri yönünü gösterir.

Geçen haddini bilmez bir tv programcısı, resmen Nur 31'den önce kadınların göğüsleri açık, hatta çıplak gezdiklerini söylüyordu. Buna da delil olarak Kâbe'yi çıplak tavaf etme geleneğini gösteriyordu.

Birincisi bu nadir bir haldi, yaygın bir uygulama değildi. İkincisi, hiçbir Mekkeli Kâbe'yi hiçbir zaman çıplak tavaf etmedi. Onlar Fil olayından sonra kendilerini "Allah'ın halkı" ilan ettiler ve "hums" adını verdiler. Dışardan gelmiş insanlara "hılli" adını verdiler. Bir hılli Kâbe'yi kendi elbisesiyle değil, "hums"tan birinin elbisesiyle tavaf etmeliydi. Böylece bir elbise kiralama sektörü doğdu. Çıplak tavaf, yalnızca elbise kiralayacak gücü olmayanlarla sınırlı nadir bir uygulamaydı. Buradan örtüsüzlüğe ne çıkar? Hiç!

Nur 31'de emredilen başörtüsü değil de ğöğüs ya da omuz örtüsü diyenler, bu ayet geldiğinde mümin hanımların göğüsleri açıkta gezdiğini söylemiş oluyorlar. Bu ayet zaten var olan örtünün doğru kullanılmasını emrediyor. Onları yanıltan, ayet geldiğinde kadınların başörtüsünü hiç tanımadıkları ön kabulüdür.

Oysa ki nüzul ortamında örtü yaygın olarak kullanılıyordu. Örtü hürriyet ve saygınlık alametiydi. Hz. Hatice Hz. Peygamber ile evlendiğinde örtülüydü. Örtünün o kadar saygın bir yeri vardı ki, bir kadının başörtüsüyle kesilen savaşlardan söz eder kaynaklar. Muhabbar sahibi şöyle bir olay anlatır: Ümmü Kırfe bt. Rebi'a b. Bedr, Malik oğullarından saygın bir kadındı. Ğatafan'dan iki ordu savaş için karşı karşıya geldi. Tam savaş başlayacaktı ki, bu kadın başörtüsünü iki ordu arasına astırarak savaşı önledi (be'aset hımârahâ fe'ullika beynehum fe'stalehû).

Kur'an "elbise"yi tıpkı ayet gibi Ademoğlu'na "inzal edilen" bir nimet olarak takdim eder (7:26). Giyinmekten maksadın cinselliği örtmek olduğunu, cinselliğin özel bir alan olduğunu dile getirir (7:25). Örtünmenin temelinde cinselliğin kamuya açılmaması ilkesi yatar. Örtünme emri, kadın-erkek ilişkisinin cinsiyet değil şahsiyet üzerinden gerçekleşmesi içindir. İlişkinin zehirlenmemesi içindir.

Örtünmenin sınırlarını koyan, kadını da erkeği de yaratandır. O yarattığını bilir. Mesele O'na güven meselesidir. Zaten imanın ahlaki tanımı "Allah'a güven" değil midir?

Bir sınır yoksa hiç sınır yoktur. Peki, o sınırı kim koyacak? İslam bu soruya "Allah" diyor. Müslüman, buna iman edip Allah'ın hükmüne teslim olan demektir. Gerisi mi? Gerisi, Kur'an'ın (49:16) ifadesiyle "Allah'a din öğretmeye kalkmaktır".
Mustafa İslamoğlu
 

benx

New member
varsayın ki bazıları siyasi sebeplerle başlarını örtüyorlar, varsayın ki bazıları inançları sebebiyle başlarını örtüyorlar, yine varsayın ki bazıları da erkeklerin yada ailelerinin baskısıyla başlarını örtüyorlar!!!
Peki bunlardan hangisini gerekçe göstererek kız çocularının üniversitelere girmelerine engel olma hakkının bulabiliyor bu zatlar!
Mantıklı düşünüldüğünde bahsi geçen hiç bir sebeple eğitim hakkı engellenemez...
 

VolkaN

Altın Üye
üçüncü kişilere hatta ve hatta ölmüş kişilere hakaret etmeyin

bazı mesajlar silindi bazıları editlendi

tekrarında ceza alırsınız......
 

MAJESTE

Kadim Dost
ya sen kimsinde sülalenin boyu kadar kitap okumuş taa atanın zamanından kalmış bir gazetenin genel yayın yönetmeni ile böyle konuşuyorsun haddini bil terbiyesizlik etme
Terbiyeyi senden öğrenecek değilim haddimi de esas sen haddini bil ben yorum yazmışım konuya arkadaşım konuya yorum yapamıyorsun bana laf atarak haddini aşma helede bana asla sataşmaya kalkma konuya dön !!!
 

ddeniz35

New member
Cıplak poz verenler dünyanın en cagdaş insanları o zmn ne beyinleri ne baska tarfalrı örtülü....

[/B] çağdaşlık basındaki örtüyle olmas zaten böle sacma sapan düsünenler yüsünden bu gün türkiye ekonomisi böle.türbanla felam oyalanmaktan baska seye zaman kalmıo erbakan zamanı türbanm problemi erdoğan zamanı türban problemi bide izin verin türbana bakalım n'olcek ne kaybedicek bu memleket


türkiyenin türbana tabii ki tepkisi var ama baş örtüsüne değil lütfen bunu anlayın artık türban islam için kapanmak değildir. Siyaset içindir. İnsanları aldatmak içindir. Kimsenin baş örtüsüne lafı yok ama iş türban olunca inanın müslümanlığımdan soğuyorum. Bırakın ibadetim bende kalsın türbanda değil.....Anlayana....
 

gurker

New member
ya ulkemızde ama gerıler var anlamam kardesım ınsanda 1gr beyın olmazmı??? bana soyleyın neden saptırıyorsunuz anlamam kardesım ya yeter bu kadar da olmaz kardesım olmaz..... aklınızı kullanın bas ortusu kutsalsa kapanmak kutsalsa sıze soyleyeyım kılot en kutsalı ortu ozman yalanmı soyleyın bana. kım ne yaparsa yapsın kardesım burası ozgur bı ulkedır.ama gelıpte bas ortusu takıp altına kot ustune askılı gıyersede baska bı sey demıyorum kardesım ben aklı olan bunlarla kafayı yormaz bırakın ne yaparlarsa yapsınlar yobazlar.
 

ahken

New member
Haydi Kızlar Okula. Ama Türbansız Lütfen.
Bu Nasıl Bir çelişki / Nasıl Bir çağdaşlık.
 

MAJESTE

Kadim Dost
arkadaşlar konuya yorum yapanlara sataşmasak konuya yorum yazsak tüm üyelerimiz bilsin ki herhangi bir üyemize hakaret eden helede forum modlardan birine hakaret eden anında banlanacaktır...

unutmayın ki herkes sizinle aynı görüşte olacak diye bir kaide asla yoktur...
 

hkfull61

New member
Kardeş anlamıyorsun bari saygı duy yaa... Bu konuda seninle tartışmam bile çünkü, bu konuda eğitimli biri olduğunu sanmıyorum.. herkes kendi işine selametle..
 

HTML

Üst