1000 karısını aynı gece hamile bıraktı

sonufkum

New member
1000 karısını aynı gece hamile bıraktı

08 Mayıs 2008
Ulemaya göre, kerameti cinsel gücünden menkul


Hüseyin Üzmez’le ilgili basında çıkan haberlere "fitne" diyen Vakit Gazetesi’nin görüş aldığı ilahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, "Sûfi Gözüyle Kadın" kitabında, "bir gecede 60 kez ilişkide bulunan şeyhleri" anlatıyor.

"Hak erenler ve Allah dostları"nın cinsel gücünün "tam ve mükemmel" olduğunu belirten Prof. Uludağ, 80 yaşındaki bir şeyhi "Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu" diye yazıyor.

VAKİT Gazetesi’nin, yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel taciz iddiasıyla tutuklanmasına yönelik yayınları "fitne" olarak değerlendirdiği haberinde görüş aldığı İlahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında "cinsel gücün keramet olduğunu" savunuyor.

"Hak erenler ve Allah dostları" nın cinsel güç açısından "tam ve mükemmel erkekler" olduğunu vurgulayan Prof. Uludağ, kitabında 80 yaşındaki bir şeyhin gücünü, "Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu" diye anlatıyor. Sedidüddin Muhammed Gaznevi’ye dayandırılan rivayete göre, Jendepil Sagura Reisi’nin istememesine rağmen 14 yaşındaki kızıyla evlenen Şeyh Ahmet Cam Nameti, 60 cinsel birleşmenin yaşandığı gece sonrasında kıza şunları söyler: "Eğer sana acımamış olsaydım, bu sayıyı 100’e çıkarırdım. Artık bir daha annen ’Kızımı 80’lik bir ihtiyara vermek istemem’ diyemezdi."

Uludağ Üniversitesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ, 1998’de İnsan Yayınları’ndan çıkan, aile ve çocuk eğitimini konusunda tasavvufun önemine işaret ettiği "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında, örnekler verdikten sonra şunları aktarıyor:

1000 karısını aynı gece hamile bıraktı

Görüldüğü üzere cinsi güç ve çok ilişki keramet sayılmaktadır. 120 yaşındayken, bir kızın bekaretini izale eden ünlü Zahid, Zirr b. Hubeyş’in menkıbesi, evliyanın cinsel güce verdikleri önemi gösterir. Hz. Zekeriya’nın da çok yaşlı iken oğlu olmuştu. Hz. Süleyman’ın 1000 karısı olduğu, bir gecede hepsini hamile bıraktığı rivayet edilir.

Cennete giren, bakire kızlarla sefa sürer

Başta İbn Abbas ve İbn Mes’ud olmak üzere pek çok alim ve müfessire göre, Yasin Suresi’nin 55. ayeti "Cennete girenler bakirelerin kızlıklarını bozarak safa sürerler" şeklinde. Hoşlarına gittikleri için erkeklerin ikide bir bahis konusu ettikleri ayetin bu yorumuna Rabia Hatun karşı çıkar: "Zavallılar, cennette eşleriyle zevk ve safa sürme derdindeler." Arabi’ye göre cennetlikler aslında Allah’la meşgullerdir. Rabia (ilk evliyalardan) bunun farkında değildir.

Yanlışlıkları medya körüklüyor

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Vakit Gazetesi’nde yer alan açıklamasında şunları söylemişti: "Dinden haberi olmayan insanların yalan yanlış konuşmaları bir yana, bir de bazı ilahiyatçılar gelişi güzel beyanlarda bulunuyorlar. Tehlikeli olan da bu. Bu yanlışlar, her gün medya tarafından sürekli körükleniyor. Toplum kasıtlı olarak bunlarla meşgul ediliyor. İslam böylece yanlış anlaşılıyor. İslam dinini yıpratmak isteyenler de amacına ulaşmış oluyor."

60 defa ilişki yaratılışa aykırı

Yazar İsmail Nacar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye’de, din konusunda bir fitne ortamı olduğu doğrudur. Ama maalesef bunun malzemesini oluşturanlar da bazı ilahiyatçılar ve tarikat şeyhlerinin kitapları, davranışları ve eylemleridir. Bu kültürün ortaya koyduğu din anlayışı ve eylemleridir. Kainatta fiziksel, biyolojik, kimyasal, sosyal yasalar var. Allah’ın koyduğu tabii yasalar da bilimsel ve objektif yasalar çerçevesinde işler. Yani bir erkeğin, bir kadınla bir gecede 60 defa cinsel ilişkiye girmesi, yaratılış yasasına aykırıdır. Azami sınırı vardır. Saçma sapan düşünceler, insanı psikolojik sıkıntıya sokar."

Fatma AKSU/İSTANBUL/HÜRRİYET

Din Kisvesi Altında Sapıklık

Aktif siyasete adım attığımız günlerden itibaren daha önce çeşitli duyumlarla bildiğimiz, aşina olduğumuz ``İslami`` kesimi daha da iyi tanımış bu gruptaki bazı gizli kapaklı işleri daha yakından görmüştük.

Bir yandan ağzından ``Din, Allah, Kuran`` laflarını düşürmeyenler, her 2 cümlesinden birisinde Allah diyenlerin diğer yandan sürekli bel altı konuşmaları, konu kadın olduğunda tüm o dindar görüntünün kaybolduğunu yerine tam bir küfürbazın yerleştiğini git gide kanıksamaya başlamıştık.

Lisede zorunlu stajımı muhafazakar olarak niteleyeceğimiz bir televizyon kanalında yaptığımda o zamana kadar ki duyduklarımın aslında o kadar boş ya da yalan olmadığını açık ve net olarak görmüştüm.

Yine de mantıklı düşünmeye çalışıyor, genellemeyelim, hep kötü örnekleri görmeyelim diyorduk ancak nedense karşımıza pek de iyi örnek çıkmıyordu.

Psikolojide ters tepki olarak isimlendirdiğim önemli bir olgu vardır. Bu olguya göre kişi hayatı öncelikle kendisine göre anlamlandırıyor.

Kendisi iyi birisiyle başkalarını da iyi biliyor. Hani arkadaş sohbetlerinde sıkça söylenen bir şey vardır. ``Herkesi kendim gibi bildim, kaybettim`` denir.

Aynı şekilde kendisi kötüyse herkesi de kötü bilir, hayattan kopar adeta.

Bu yüzden ben aşırı kıskanç, baskıcı adamlara ya da kadınlara güvenmem, hep şüpheyle yaklaşırım.

İslami cephede sürekli bu baskı ve yasaklama zihniyeti alıp başını gittiğinden sonucunda ortaya çıkanlar da şaşırtmıyor.

5 yaşındaki bale yapan bir kızın bacak altını ``Aman bundan etkilenirler`` diye mozaikleyen bir zihniyete sahip olan Vakit gazetesinin bir mensubunun ``Çocuk tacizi`` gibi iğrenç bir suçtan yargılanması tuhaf mı?

Onun yaptığı bir terbiyesizlik ama gazetenin ``Adı çıkmış bir kadınla dolaştığı için sözleri şaibeli olabilir`` demeye getirerek, küçük kızı suçlaması daha büyük terbiyesizliktir

O kız bir hayat kadınıyla yaşıyor olabilir ama bu onu yalancı yapmaz kaldı ki tutuklanan gazete mensubunun telefon kayıtlarında bazı hayat kadınlarını da aradığı belirlendi.

Hadi bunu geçtim, gazetenin savunmasına göre bende derim ki: Kendisinden 50 yaş küçük kızla evlenen adamdan da ben her türlü sapıklığı beklerim.

Olur mu?

***

İslami kesimde patlayan bu cinselliğin nedenleri aslında çok eskiye dayanıyor.

Yaşam tarzlarında sürekli baskılar, yasaklamalar, tabularla yetişenler daha sonra cinselliği keşfettiklerinde ellerindekiyle yetinmiyor hatta daha fazlasına ulaşmaya çalışıyorlar.

Uzun süre bu kesimin tedavisiyle ilgilenen Doç. Dr. Sefa Saygılı`yla yapılan bir röportajda söylenenler de ilginç.

``Dindar olmayan insanlar, pek çok kitap alıp bu bilgilerini genişletebiliyor. Dindarlar böyle bir kitap aldıklarında maalesef hoş karşılanmıyor. Bu yüzden de 300-500 sene önce yazılmış birtakım kitapları halen okuyanlar var. 500 yıl önceki insanlar için hakikaten gerekli olabilir. Ama alıp bugüne uyarlamaya kalkarsan, sapkın olursun. Şartlar değişmiş durumda. Üstelik İslami camiaya yönelik olarak cinsellik eğitimi veren kitap sayısı da çok az. Olanların büyük bölümü de bu işten anlamayanlarca yazılmış kitaplar ve yazarlarının aldıkları referanslar da o 300 senelik kaynaklar.`` diyor Saygılı bir soruya verdiği cevapta.

Bu bir sorundur ve kısa sürede çözümü de vardır ancak bunu hala sorun kapsamında tutan şeyse olanların dindar kesim tarafından inkar edilmesi. Yani gerçeğin sürekli saklanması, örtbas edilmeye çalışılması.

İnkar edildikçe sorun büyüyor farklı alanlara gidiyor ve sonuçta Türkiye`de ardı ardına iğrenç gerçeklerle karşılaşıyor.

Kim bilir bilmediğimiz, ortaya çıkmamış ne pislikler var.

Bu sorunda elbette dindar diyebileceğimiz kişilerin sanki iyi olacağı, dürüst olacağı beklentisi büyük rol oynuyor.

Toplumda yerleşmiş ``Dindar adam = iyi adam`` algısının defalarca kez vurgun yemesine rağmen hala bu inanış devam ediyor.

Geçenlerde bir kadının serzenişini okumuştum. ``Eşimi dinine bağlı birisi olduğu için seçtim, zina yapmaz yani beni aldatmaz, yalan söylemez sanıyordum ama evliliğimizden 2 ay sonra telefonda tanıştığı bir kadınla bir otele gittiklerini öğrendim.`` diyordu.

***

Sonuçta muhafazar kesimin baskıcı, içine kapanık yaşam şekli insanların içinde biriktirdikleri hislerin patlamasına yol açıyor.

Hala olanlara bakıp da ders almayanlar, tacize uğrayan kızları suçlayanlar olduğu sürece bu tip olaylar bitmeyecektir.

Bu iğrençlikleri yapanlar daha da cesaret bulacaktır hatta 4 kadın saçmalıkları gibi bir de işin içine inanç perdesini kattınız mı daha da azıtacaklardır.

Eğer islami kesim daha fazla utanmak istemiyorsa kısa zamanda kendine çeki düzen vermelidir.

Yazıyı daha da uzatabiliriz ama Atatürk`ün şu sözü sanırım son noktayı koyacaktır.

``Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve melanetten gelmiştir.``

http://www.haberinyeri.net/yazarlar.php?id=5&yazi=1014
 

Tunyukuk

New member
Unutulmadımı Bu Konu Halaaaaaa
Safsata Başka Birşey Değil
 

SEGMEN

İstiklal Mahkemesi Hakimi
haber tarihi değilde

adamla ilgilenseniz

keramet belki sizede bulaşır
 

SEGMEN

İstiklal Mahkemesi Hakimi
hüseyin üzmez de çok isterdi 1000 e çıkmayı

ama allah nasip eylemedi
 

Vtnsvr

New member
Eh iş bitince ve kendisine sahip çıkan dallamalar var oldukça,attıkça atıyorlar.Hadi her atış isabetli kabul edelim ve 1000 atış her biri en az 10 gram sperm 10 kilo eder.Harcanan enerjiyi boş geçelim her bir atış için 100 gram ter dökse 100 kilo daha etti 110 kilo be birader bu insan kaç ton çekiyordu?
 

HTML

Üst