“Salyalarınızı yalayacaksınız” demiştik!

T

Banned
Katılım
8 May 2006
Mesajlar
3,665
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Tarih 17 Mayıs 2006... Tetikçi avukat Alparslan Arslan “Danıştay"a saldırı” düzenlemiş, üyelerden M.Yücel özbilgin"i katletmiş, kısa bir süre sonra da yakalanmıştı... Aradan birkaç dakika geçmeden kartel televizyonlarının “linç çarkları” dönmeye başlamıştı... “Vakit, Danıştay üyelerini hedef göstermiş”(!) ve tetikçi Alparslan Arslan da kurşun yağdırmıştı... Evet, “linç çarkları” dönmeye başlamıştı... Neredeyse, iki lâfın arasına Vakit"in, olaydan 3.5 ay önceki “işte o üyeler” başlığı sokuluyor ve haberin kupürü ekrana getiriliyordu... Ortalık “toz duman”dı ve ellerinden gelse Vakit"i bir kaşık suda boğacaklardı.
Tabiî, o zamanlar, Emekli Org. Şener Eruygur tarafından hazırlanan, ancak Genelkurmay eski Başkanı Org. Hilmi özkök sıcak bakmadığı için uygulamaya konulamayan Sarıkız ve Ayışığı kod adlı “darbe plânları”ndan haberimiz yoktu.
Vakit"e yönelik saldırılar; bir “strateji” dahilinde yapılıyordu ama “plancılar” kimdi, “suflör” kimdi, bilmiyorduk...
Sonradan öğrendik ki;
Vakit"e saldıranlar, “Sarıkız"daki talimatlar gereği” hareket ediyorlardı.
çünkü, “Sarıkız”da deniliyordu ki;
“önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Sonra rektörlerle temas edip öğrencileri sokağa dökecektik... Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik... Sokaklara afiş astıracaktık... Derneklerle temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik... Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık. Yukarıdakiler Sarıkız olarak anılacaktı...”
Demek oluyordu ki;
“Vakit"e yargısız infaz uygulamak” ve dahası “linç” etmek, “darbenin amaçları” ve dolayısıyla da “kartelin görevleri” arasındadır!..
İtiraf edelim, kartel gazeteleri “görev”lerini çok iyi yerine getirdi!.. “Vakit"i hedef gösterme” konusunda birbirleriyle yarıştılar.
Hem de;
“Alçakça ve şerefsizce” suçlamalarla!..
“Kahpece” saldırılarla!..
“İğrenç ve çirkin” yakıştırmalarla!..
öyle bir “linç girişimi”ydi ki;
“Görülen”le değil, “göstermek istedikleri”yle meşguldüler!..

KARANLIKTA KALAN SORULAR
Ne var ki; 18 Mayıs 2006 tarihli, yani “olaydan bir gün sonraki Yazımın başlığı aynen şöyleydi:
“Vakit"i hedef gösterenler, salyalarını yalayacak!”
Niye böyle demiştik?.. çünkü biz, “kendimizi” biliyorduk!.. çünkü bizim “kendimize güvenimiz” vardı... Bizim, “cinayet” gibi taraklarda bezimiz olamazdı... “Başımız dik, alnımız açık”tı... “Yara”mız yoktu ki, gocunalım... “çiğ” yememiştik ki, karnımız ağrısın!..
İşte bu “özgüven”le; hem “soru işaretleri”ne dikkat çekmeye, hem “olayın esrarengiz noktaları”nı aydınlatmaya, hem de “ilginç bağlantıları deşifre” etmeye çalıştık.
Meselâ, şunları sorduk:
Tetikçi Alparslan Arslan, “Danıştay Başkanı"nın kapısı”nı zorlarken görüldüğüne göre; ertesi gün o binaya nasıl girmiş?.. Onu, “bir gün önce uzaklaştıran” görevliler, saldırı anında niye görmemiş?!?..
“Glock” marka tabanca, “dedektör”lere ve “X-Ray” cihazına nasıl yakalanmamış?.. çünkü uzmanlar, Avusturya yapımı bu silahın “görünmez” olduğuna dair haberlerin “hikâye” olduğunu söylüyor!.. Alparslan Arslan"ın kaç aydır “ev kirasını bile ödemediği” ileri sürülüyor!.. O halde, “4 bin dolarlık Glock marka tabanca”yı nasıl alabildi?..
Arabasında bulunan “ikinci silah”ın anlamı ne?.. çantasında “dâvâ dosyaları” bulunduğu bildiriliyor!..
O dosyalarda “ne” var?.. Bir “iş takibi” mi yapıyordu?
Saldırıyı, “başörtüsü aleyhinde” karar veren Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik olarak gerçekleştirdiyse, “lehte karar” veren üye Ayfer özdemir"e niye kurşun sıktı?..

KUMARBAZ... HIRSIZ... GASPçI!
21 Mayıs 2006 tarihli Ayna"da, “Saldırganların profilleri”ni yansıtmıştım:
Derler ki; “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim!”
Danıştay"a saldıran adam, bu işi “başörtüsü hassasiyeti”nden dolayı yaptığını söylemiş!..
Bu savunmaya “karga”lar bile kıçıyla güler!..
çünkü efendim, Av. Alparslan Arslan denilen “tetikçi”nin eylem arkadaşları, “kumar” ve “bar” müdavimleri!.. Kimi de “hırsızlık” ve “gasp”tan sabıkalı!..
Aralarında, bırakın “namaz” kılan birini, yönünü “Kıble”ye dönmüş biri bile yok!..
Dahasını da söyleyeyim;
Halen Av. Alparslan Arslan"la birlikte gözaltında bulunan Tekin İriş ve İsmail Sağır, nerede yakalanıp, “gözaltı”na alınmış, biliyor musunuz?..
“Hovarda Bar"da kafayı çekerken!”
Haa, sahi, Tekin İriş, o barda “barmenlik” de yapıyormuş, iyi mi?..
Şimdilik bu kadar!..
“Katilin arkadaşları”na bakın, “nasıl biri” olduğuna siz karar verin!..
Biraz önce dedim ya;
“Tetikçi ve arkadaşlarının portresi” ne “başörtüsü” ile, ne de “Vakit”le uyum sağlamasa da, Alparslan Arslan ve arkadaşlarına “dinci”(!) elbisesi giydirdiler!..
çünkü, “Sarıkız"ın talimatı” buydu!..

CİNAYETİN İLGİNç ZAMANLAMASI!

22 Mayıs 2006"daki Ayna"da “saldırının zamanlaması”na dikkat çekmiş ve şöyle demiştim:
Bu gerilim dolu saatler ve “komplo süreci”nin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"ın, “saldırıdan bir gün önce” sarfettiği, “Cumhuriyet tarihinin en önemli kırılma noktasına yaklaşıyoruz” sözlerinden hemen bir gün sonrasında başlaması, hayli enteresandı!..
Bay Baykal, bir “uyarı”da mı bulunuyordu, yoksa bir “komplonun ayak seslerini mi” haber veriyordu?..
Aynı şekilde; ilki 9 Nisan 2006 tarihinde yayınlanan Cumhuriyet gazetesindeki “anons”lar da; “fay hatlarındaki stres yoğunluğu”nu mu haber veriyordu, yoksa bir “tezgâhın varlığı”nı mı anlatmaya çalışıyordu?..
9 sütuna, “kapkara” bir zemin üzerine, “Arapça”yı andıran ve “yeşil” renkli sağdan-sola hurufatlarla yazılmış, “Tehlike"nin farkında mısınız?.. Cumhuriyet"e sahip çıkın” yazıları; bir “uyarı” mıydı, yoksa “yaklaşan tezgâhın şifreleri” mi?..
Bu “anons”lardan sadece 5 gün sonra, Sezer"in Harp Akademileri"nde yaptığı konuşmada “İrtica büyük tehdit... İbadetler yasaklanabilir” şeklinde sarfettiği sözler!.. 10 Mayıs 2006"da Danıştay"dan “laiklik vurgusu” yapılması ve “Hedef gösteriliyoruz” açıklamaları!.. Demirel"in, “Başörtülüler Arabistan"da okusun!” demesi!.. Cumhuriyet"in Genel Yayın Yönetmeni İlhan Selçuk"un, Köşk"e gidip Sezer"le görüşmesi ve daha sonra da Demirel"den övgüyle sözetmesi!.. Ardından Cumhuriyet"e peş peşe atılan “bomba”lar!..
Tüm bunlar, birer “tesadüf”(!) müydü; yoksa, “tuğlaların yerli yerine konulup, bir duvarın örülmesi” operasyonunun kilometre taşları mı?..

BU MANYAKLAR MI VATANSEVER?

Dediğim gibi, “çiğ” yememiştik ki, karnımız ağrısın!.. “Yara”mız yoktu ki, gocunalım!..
Biz, “bağımsız, bağlantısız ve güdümsüz” bir gazeteydik... Hiçbir kişi ve kuruluşa da “eklemlenmiş” değildik!..
Evet, “başı dik” ve “özgür”dük!..
Dolayısıyla, “saldırının perde arkası”nı aralıyor ve “örgüt bağlantıları”nı deşifre etmeye çalışıyorduk.
İşte 23 Mayıs 2006"da yazdıklarımız:
“Bazı vatanseverler”in neler yaptıklarını gördük!.. “Seviyoruz” dedikleri vatanı, nasıl “kaos”a sürükledikleri ortada!..
Adamlar, “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği” adlı bir “teşkilat” kurmuşlar...
Güya, vatana sahip çıkacaklar!..
Ama, daha en başta, “dolandırıcılık ve sahtecilik” yapmakla suçlanıp, “gözaltına” alınmışlar!..
Sonra, “teşkilat mensubu” oldukları iddia edilen bazı kişiler, “eylem” koymuşlar!..
Cumhuriyet"e “bomba” atıp, Danıştay"a “kurşun” sıkmışlar!..
Peki, “kim” bunlar?..
Teşkilatın eski başkan yardımcısı Vehbi Şanlı"nın ifadesiyle, “hayalperest” ve “ruh sorunları” olan kişiler!..
Daha da ötesinde; “Bar, pavyon, kumar, hırsızlık ve gasp”tan sabıkalı kişiler!..
Adam, “bar”da kafayı çekerken, “al sana 50 milyon lira” demişler, “git, şu bombayı Cumhuriyet"e at!”
Bir başkasına “15 milyar lira” karşılığında “Danıştay"a saldırması” teklif edilmiş!..
Vah “vatanım” vahhh!..
“Vatanseverlik” midir bu?..
Bu, ne biçim “vatan sevgisi”dir ki; “manyak” ve “ruh hastaları”nın eline “silah” tutuşturulup, “huzur ve barış” ortamına kurşun sıktırılıyor!..
Hayır, “sıradan bir adam” olsa, üzerinde bile durulmaya değmez!.. Ama, bu adamın “arkasındaki güçler”e bakınca, inanın “ülkem ve insanımın geleceği” adına endişeye kapılıyorum!..
“Vatanseverlik”, bu “ayak takımı”nın eline kaldıysa; vay bana, vaylar bana!..
Yapmayın Allah aşkına; “50 milyona kiralanacak sarhoşlar”ın eline “bomba” verip de, ne kadar “vatansever” olduğunuzu göstermeye kalkışmayın!..
Yapmayın Allah aşkına; “15 milyara kiraladığınız tetikçi”lere Danıştay"a baskın yaptırıp, ayağa düşürmeyin “vatan” kavramını!..
çünkü bu vatan; “çete”lerin, “manyak”ların, “kumarbaz”ların, “bar-pavyon müdavimleri”nin, “hırsız”ların, “gaspçı”ların, “bakanlara ve başörtülülere saldıran gözü dönmüş kokonalar”ın eline bırakılmayacak kadar “mukaddes”tir!.
“Maske”niz düştü beyler!..
“Komplo”larınız “deşifre” oldu!..
Vazgeçin artık bu “tezgâh”lardan!.. Asıl amacınız “vatanı bölmek” ise,
Bilin ki, karşınızda yine bizi bulursunuz!..
Bunu da, kulağınıza küpe yapın!..
çünkü biz, “Türkiye”yi çok seviyoruz!..

9 GüN SONRA “ERGENEKON” DEMİŞİZ!

Ve, filmin “The End”i... Bir yığın gelişmenin ardından, 25 Mayıs tarihli Ayna"da, yani “cinayetten 9 gün sonra” perdeyi aralamış ve ilk defa “Ergenekon”dan söz etmişiz.
Ama, önce sormuşuz:
“Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail çalışkan, ortaya çıkan oluşumun bir terör örgütü olduğunu söyledi. çalışkan, "Burada örgüt ismi vermek değil, örgütün bağlantılarını ortaya koymak lâzım. Kendileri zaten adlarını koyuyorlar" dedi... Emniyet"in resmî açıklamasıyla açığa çıkan örgütün beyni kim? Bu örgütlere benzer başka örgütler var mı?”
Sonra da cevabını vermişiz:
“örgüt” deyince, ortaya bir sürü “örgüt ismi” çıkıyor... Meselâ, “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi”, meselâ, “Ergenekon” örgütü ve meselâ, “Ata Ocakları” ile “Kuvvayı Milliye Kuvvetleri” adlı yapılanma!..
Her ne kadar, bu “yapılanma”ların içinde bulunanlar “diğerleriyle ilişkileri”ni inkâr etse de; “vatanı kurtarma” gibi “ortak bir hedef”te buluşuyorlar!..
“Danıştay baskınının kilit ismi” olduğu ileri sürülen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin"in ilginç ilişkiler yumağı; polise göre, "Ergenekon" yapılanmasında yer alan kişileri işaret ediyor. Polis, bu yapılanmadaki isimleri tek tek araştırıyor.
MİT ve Emniyet; “Ergenekon” yapılanması konusunda, “Gladio"nun Türkiye versiyonu” ifadesini kullanıyor ve şöyle diyor: “Ergenekon, Gladio"nun Türkiye"deki yapılanması olarak kabul ediliyor. Ergenekon"un faaliyet alanları yurtdışı ve yurtiçi olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ergenekon"daki kişilerin, Türkiye"deki mevcut rejimin gerçek hâmisi olduğuna yürekten inandıkları belirtiliyor. örgüt mensuplarının, "iç düşmanları" pasifize etmek, hatta ortadan kaldırmak için yapmayacakları faaliyet olmadığı kaydediliyor.”

VE... DANIŞTAY, İDDİANAMEDE
Lütfen dikkat... Bizim “Ergenekon”dan bahsettiğimiz tarihlerde, “ümraniye"deki gecekondu”ya 13 Haziran 2007"de düzenlenecek baskın henüz yapılmamış ve “27 adet el bombası” henüz ele geçirilmemişti...
Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarının da “27 el bombası ile aynı seriden” olduğunu bilmiyorduk!.. çünkü o baskın, “yazımızdan bir yıl sonra” yapılacaktı!..
Evet, ortada bir “örgüt” vardı ama;
“örgütün adı” ve “üyeleri” kimlerdi?..
Derken, “Ergenekon Terör örgütü”ne yönelik operasyonlar başladı ve dün “iddianame” ile ilgili teknik açıklamalar yapıldı.
“2455 sayfa”dan ve “441 klasör”den oluşan iddianamede en göze çarpan ifadeler, herhalde “Danıştay Baskını” ile ilgili sayfalar olmalıdır!..
İddianamede, “Danıştay cinayetine 60 sayfa” ayrılmış ve sanıklar şöyle suçlanmış:
“Silahlı terör örgütü kurmak!.. Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek!”
Gelinen nokta, son derece önemlidir.
İddianame, şunu ortaya koymuştur:
Tetikçi Alparslan Arslan ve barmen arkadaşlarının eylemi; “bireysel ve duygusal bir tepki” değil, “organize bir eylem”dir ve onları “azmettirenler” vardır!..
İşte bu gelişme, bir defa daha “Vakit"i temize çıkarmış” ve bize salya sümük saldıran “Saldır Co”lar ile “Sahibinin Sesi” mahlûkatı mahkûm etmiştir!..
İlk gün ne demiştik:
“Vakit"i hedef gösterenler salyalarını yalayacak!”
Şimdi de diyoruz ki;
Ya salyalarınızı “yalayın”, ya da “özür” dileyin!..
------------------------
Buzdağının altı!
"Danıştay tetikçileri ve azmettiricileri"ni de içine alan 2 bin 455 sayfalık iddianame, "buzdağının üstü"nü ortaya koymuştur... Bunun bir de "alt" kısmı vardır ki; Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu "asıl tehlike"yi, "ek iddianame" ortaya koyacaktır!..
Dün açıklanan iddianame "örgütün beyin takımı"nı değil; "tetikçi"leri, "taşeron"ları, kısacası "piyon"ları deşifre etmiştir!.. Peki, bunları "kullanan" kimdir, "organize" eden kimdir, ellerine "silah" tutuşturup "vatan kurtarmaya soyunanlar" kimdir?.. öyle anlaşılıyor ki; bunları öğrenmek ve "1 Numara"nın kimliğini bilmek için "ek iddianame"yi ya da "ek operasyonları" bekleyeceğiz!..
Daha düne kadar "Danıştay-Ergenekon bağlantısı"nı reddedenler, "Danıştay'a saldırının Ergenekon'un işi" olduğunu gördüler!.. "Türkiye'ye kastedenler"in de "Ergenekoncular" olduğu herhalde ortaya çıkacaktır...
Hele biraz sabır!..


Hasan KARAKAYA
VAKİT
 
kimin ne olduğunu yavaş yavaş öğreniyoruz bakalım daha neler ve kimler çıkacak gün yüzüne
 
Vatanı sözde milliyetçiler değil..gerçek vatan severlerden başkası kurtaramaz..
 
Gerçekten salyalarınızı masumlara yalatmaya çalışıyorsunuz.F-Tipi derin devletin pisliklerini masumların üzerine atma çabalarıdır bunlar.ABD-AKP çıkarları aynı yönde olunca,böyle tetikçiler,bu şekilde salyalarıyla ortalıgı pisletiyorlar.Gerçekler ortada ama bu emperyalist işbirlikçisi basın borazanları ABD-Fetulah güdümündeki AKP iktidarıyla ülkemizdeki pisliklerini,emperyalizme direnen ulusal direnci kırmak amacıyla yine Ulusal güçlere yıkma peşindeler.Gidin bakalım Ali kemallerin peşinden,sonunuz aynı olacak.
 
senin örnek verdiğin vakit gazetesi 78 yaşindaki yazarları sapik çıkdı dinci gazetesinde onuda yazsınlar ya hem anasını hemde kızını kullanıyordu biraz objektif ol sapik bir gazetenin sapikça yorumlarını alıpda buraya copyleme
 
senin örnek verdiğin vakit gazetesi 78 yaşindaki yazarları sapik çıkdı dinci gazetesinde onuda yazsınlar ya hem anasını hemde kızını kullanıyordu biraz objektif ol sapik bir gazetenin sapikça yorumlarını alıpda buraya copyleme

konuyu saptırma. yazılanlar hakkında yorum yap. sapıklık bi durummu var burda.
sizin chp nizin içindede peygambere laf atan kendini bilmez var. ona bişe demezsiniz ama. peygamberden bile üstündür zaten chp. öylemi.
 
bu yalan haberleri kendin gibilere yutturursun incubus84.!!! İşte bu zihniyetlerin partisi akp, bakın görün işte.İnsanların üstüne çamur atan, ülkeyi karanlık çağlara götüren çürümüş zihniyetin ...
 
Anca "manyak" diye punto buyutup , kufurbaz yazarlar kurtarıcak olmalı bu devleti..

Vakitin ayrıstırıcı zihniyeti ortadadır..Yaptıgı haberler ve simdiye kadar ortaya koyduklarıda.Bu yuzden hic gerek yok boyle seylere..

Ama inanın icimden boyle guzel nefret yazıları yazabilen,kindar,satırlarından kan damlayan bi yazara ve gazeteye alkış gondermek geldi..Kocaman alkıslıyoruz..Bu işi iyi yapıyorlar..
 
bu yalan haberleri kendin gibilere yutturursun incubus84.!!! İşte bu zihniyetlerin partisi akp, bakın görün işte.İnsanların üstüne çamur atan, ülkeyi karanlık çağlara götüren çürümüş zihniyetin ...

Yalanları yalancı acizler atgözlüklü düşünmeyi becerememiş cahil kesimle Saldırı sonrasında yutturmuştu..!

Burda bahsi geçen savcılığın konuya ilişkin getirdiği açıklık üzzerine yazılmış bir yazıdır ve buna yalan ve bana yalancı diyebilmen için ya cehaletin sınırlarını zorlaman yada kuyruğundaki yaranın senin düşünmeni engelleyebilecek boyutta olması gerekir.

Zira komik oluyo ikidir yorumlarını okuyup eğleniyorum konuyu açan kişiye değilde konuya yorum getirmen senin için daha faydalı olacaktır.:goz:
 
Yalanları yalancı acizler atgözlüklü düşünmeyi becerememiş cahil kesimle Saldırı sonrasında yutturmuştu..!

Burda bahsi geçen savcılığın konuya ilişkin getirdiği açıklık üzzerine yazılmış bir yazıdır ve buna yalan ve bana yalancı diyebilmen için ya cehaletin sınırlarını zorlaman yada kuyruğundaki yaranın senin düşünmeni engelleyebilecek boyutta olması gerekir.

Zira komik oluyo ikidir yorumlarını okuyup eğleniyorum konuyu açan kişiye değilde konuya yorum getirmen senin için daha faydalı olacaktır.:goz:

olayı kişisel mesele haline getirmeyeceğim.Yazılanları okudum merak etme ,senin gibi tek tarafı okuyup öyle yorum yapmıyoruz.Ama sana mantıklı geliyor mu acaba ? bu gazeteler yıllarca aynı tip şeyler yazıyorlar.Vatansever insanları ihanetle suçlamak için türlü bahane ve yalanlarla alçalabiliyorlar.Son örneği de tetikçiyi hayali ergenekoncu yapmaları.Bizler saf mı görünüyoruz sence ? Bu olaydan sonra laik kesimi alevlendirmek miymiş amaç.Gülünç olmayın laikler başından beri akpyi istemediler ki hiç.Profesörüm, hocalarım, arkadaşlarım sana cahil görünen aydınların hiç biri istemedi.Ben de 2003'de geldiklerinde içimde duyduğum korkuyu anlatamam.Ama kimse oturup da darbe planları yapmadı.Lafı bile edilmedi.Olur da halkımız akıllanır diye ikinci bir seçime de gidildi.Ama gene olmadı aynı tas aynı hamam.Yıkıyorlar işte beyinleri.Zaten halkın birçoğu dinine düşkün.Bunu kullanıp, biraz da ellerine para tutuşturunca oluyor işte al sana akp tek başına hükümet.Bir öğretmeni cehaletle suçlamak yerine al eline 3-5 kitap oku bence dincilik yapacağına ben nasıl okuyorsam.Bu ülkenin boş konuşanlara değil okuyanlara ihtiyacı var.!!!
 
yazıyı okumaya gerek yok kaynağa bak sayfayı kapa,:vur
 
hangi gazete yazarının kendi gazetesini eleştirdigi görülmüşkii. vakitin yazarıda işte ancak kafasında böyle senaryolar yazar.. vakitten aldıysan bir kaynak diger bi gazetedende alsaydında karşılaştırsaydık..
yinede emegine saglık
 
vakit mi okumaya bile gerek yok insanlara camur atmayla bi yere gelmeye calısan zavallı bi gazete..
 
Ya arkadaşlar demeyin öyle... Onlar dinibütünlerdir. 70 küsür yaşındaki adam 15 lik kızı da annesini de dini kullanmasıyla götürmüştür. Evet öyledir. Ancak bizim konumuz onların sapıklıkları değil.

Bu yazar Salyalarınızı yalayacaksınız demiş. Neden? Çünkü Danıştay saldırısında kendi hedef gösterdikleri insanlar vuruldu. Katilde gazetedeki türban yazısından etkilendim dedi. Ona bir kulp bulmaya çalıştı Tayyip ve tayfası. BBP'yi suçladı. YEMEDİ. Sonra büyük bir fırsat geçti ellerine. Ergenekon diye hayali bir çete çıktı. İşte o hem kendilerini bu suçtan aklamaya yardım edecek hemde daha ilerideki suçlarını da örtbas edecekti.

Ve işte onlar bu amaçla kendilerine verilen görevi yapmaya başladılar. Tebrik ediyorum.
 
Tecavüzcüyü savunan gazetedeki zihniyetmi,çeteleri ortaya çıkaracak ?

Bence Atatürkçü insanlar yerine bu tarikatların üstüne bi gidilse daha hüseyin üzmez gibi ne sapıklar ve sapıklıklar çıkar,hem bu sayedede yararlı bir iş yapılmıs olur...
 
Hele durun daha neler çıkacak o Ergenekon bataklığının altından....

Biraz daha bekleyin , yakın zamanda gerekirse bu aptal milletin yarısını katlederiz ama yeterki bu hükümeti darmadağın edelim diyen ( sözde ) vatanseverler girecek içeri...
 
O salyaları akıtanlara iade ediyorum.Çünkü danıştay saldırısının açıklanan gerekçeli kararında;
Ergenekon soruşturması ile Danıştay saldırısı arasında hukuki bağ tespit edilemediği belirtildi. Sanıkların, “türbanı istedikleri şekilde yorumlamayan kurum ve kişileri cezalandırma amacı taşıdığı” ifade edildi.
“Yapılan incelemeler sonucu sanıklar ve sanıklara isnat edilen eylemlerle, yürütülen hazırlık soruşturmasının arasında suç vasfını, sanıkların hukuki durumunu ya da sübutu etkileyecek şekilde bir bağlantı tespit edilememiş, dolayısıyla soruşturmanın sonucunun beklenmesine gerek de duyulmamıştır” denildi. Kararda, Ergenekon soruşturmasıyla Danıştay saldırısının bağlantılı olduğu iddialarına ilişkin cezaevinden dilekçeler gönderen sanık Osman Yıldırım’a da yer verildi. Yıldırım’ın olayı aydınlatacak nitelikte bilgi içermeyen dilekçelerine itibar edilmeyerek, ayrıca araştırılması yoluna gidilmediği ifade edilen kararda, sanık Süleyman Esen ile müdafi Avukat Mehmet Ener’in de benzer yöndeki taleplerinin aynı gerekçelerle reddedildiği kaydedildi
Kararda, sanıklar tarafından gerçekleştirilen saldırıların amacının da, “türban örtüsünü kendi bildikleri ve istedikleri şekilde yorumlamayan ve karara bağlamayan kurum ve kişilere yönelik cebir ve şiddet yöntemlerine başvurarak, cezalandırmak” olduğu vurgulandı.
Kararda, bu amaç doğrultusunda yapılan Danıştay eyleminin, mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike yaratarak, Anayasa’nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs niteliğinde bulunduğu tespiti yapıldı..

http://www.medyakronik.com/haber/561/

Vakit Gazetesi hala saldıradursun.Hala neyi inkar ediyor.Artık bu gazetenin zavallılığına kızmak bile içinden gelmiyor insanın.İddianamenin açıklanması hangi suçu kanıtlamış.Çıktıda ne oldu iddianame,neyi kanıtlıyorki..Bu sadece akıllarınca kamuoyunu yatıştırmak için savcılara acıklama yapın denildiği için yapılmış bir bildiriden ne farkı var?.
Tutuklanan iki orgeneral hakkında da ayrı iddianame hazırlanacakmış! Oysa Ergenekon’da her şey birbirine bağlı değil mi? Ve de Amiral Özden’in güya Tolon ve Eruygur paşaları içeren Amiral Özen günlükleri neden iddianamede yok ve Sayın Özden, neden sorgulanmıyor
Yargılama nasıl başlayacak? 2500 küsur sayfalık iddianame yargıçlar tarafından nasıl ele alınacak? 87 kişi nasıl ve nerede yargılanacak.Eğer gerçekten darbe yapılsaydı ülkeye zararı bu kadar fazla olmazdı.
 
herşey iyi güzel de.

hala darbecilerini yargılamamış tek halk biz kaldık dünyada. ben sandım ki bu işler başlayınca 80 darbescileri de yargılanır. ama yok olmadı.

bir de sanki ülkede yapılacak bir darbe girişimi önlenmiş gibi bir efsane yaratılıyor. aksine başarısız olmuş bir darbe planını yapanlar toplanmış. onlarınki de hayalmiş.

o sebeple ne kimse demokrasi diye bağrıp çağırsın ne de başladı gerisi gelir desin.

tamamen başarısız bir darbe giişimine yönelik tamamen başarısız bir adli girişimdir. bu kadarmış. ayağa kalkılacak da hiç bir şey yok.
 
Geri
Üst