Bu gün çarşıdan eve gelirken züccadiye işi yapan bir arkadaşımın dükkanına girdim.Bildim bileli ticaretle uğraşır. İnişli çıkışlı çok zamanları olmuştur. O’nu hiç bu kadar aciz ve şaşkın,eli kolu bağlı,ümitsiz ve yıkılmış görmemiştim.Yıllarını verdiği mesleğini kapatmak istiyordu.Kirayı ödeyemiyordu.Maaşları ödeyemiyordu.Devletin ekonomi tutumu beni bıktırdı ve iş hayatından sildi.Çok fazla gizli iflas edenler var ve bankayla ayakta durmaya çalışıyorlar.
Araba galerileri bankanın el koyduğu arabalarla dolup taşmış ve satılmıyor.
Her esnaf kepenklerini ne zamana kadar açık tutacaklarını düşünüp duruyor.
Açlık aldı başını gitti..
Diye konuşurken aklıma neler gelmedi ki:
Kanyon kapatan sıkma başlı hanımlar,
Bir gecede patlamış mısır ihalesini alıp köşeyi dönen takkeli bakan çocukları,
Oyuncakmış gibi durmadan çocuklarına gemi alan babalar,
Milletin dini duygularını alet ederek zengin olup saray gibi boğaz manzaralı ev de oturan iğrenç insan kılıklı kişiler,
Mendil satıp evine ekmek götürmek isteyen küçücük çocuklar,
Mahalle köşelerinde dilenen yaşlı insanlar,
Bankanın önünde sıcaktan ve yorgunluktan bunalan emekli olmuş vatandaşlar,
Babalar gibide satarım bal gibide satarım diyerek ülkemizin kurtuluş savaşını hiçe sayıp Sevr antlaşmasını canlandıran köşe dönmeciler,
Askerime ,savcıma dil uzatarak Amerika’ya yağ yapan ve dolar zengini olan devlet adamlarımız,
Yandaşları kazansın diye durmadan yolları bozup, ihaleleri yan cebini de unutmayıp verenler.
En az üç çocuk yapın diyen bir devlet adamına güven ipte 10 çocuk yapan ve dilendiren babalar
Aklıma daha neler gelmedi ki !..
Dubai ye oğlumun yanına gittiğimde dikkatimi çeken: Her sokak isminin, her dükkanın tabelasında önce İngilizce sonra Arapça yazılması.Bütün cadde boyunca,sahil kenarlarında,alışveriş mağazalarında Dubai halkından çok yabancı (İngiliz,Fransız,Kore,Türk)insanlarla karşılaşmam…. Şoföre neden Dubaili halka rastlamadığımı göremediğimi sorduğumda aldığım yanıt bizim geleceğimizi yansıtıyordu.
Bizim halkımız fakirdir.Herkesin en az üç çocuğu vardır (demek ki başbakan burayı da gezmiş ) Kadınlarımız sokakta gezemez.Zaten satıla satıla bizim diyebileceğimiz bir yer kalmadı.Dubai’nin YÜZDE SEKSENİ İNGİLİZ’dir...Kendi memleketimin elektriğini de suyunu da devlet dairesini de denizini de bankasını da telefonunu da toprağını da sattık .Kendi memleketimde dilenci turist ben oldum …diye tüm kızgınlığınla söylendi.Ama iş işten çoktan geçmişti ...
…Anlayacağınız Türkiye’nin yüzde onu Türk olacak…
İş işten geçmek üzere….
Sevil ORTAYLI
Araba galerileri bankanın el koyduğu arabalarla dolup taşmış ve satılmıyor.
Her esnaf kepenklerini ne zamana kadar açık tutacaklarını düşünüp duruyor.
Açlık aldı başını gitti..
Diye konuşurken aklıma neler gelmedi ki:
Kanyon kapatan sıkma başlı hanımlar,
Bir gecede patlamış mısır ihalesini alıp köşeyi dönen takkeli bakan çocukları,
Oyuncakmış gibi durmadan çocuklarına gemi alan babalar,
Milletin dini duygularını alet ederek zengin olup saray gibi boğaz manzaralı ev de oturan iğrenç insan kılıklı kişiler,
Mendil satıp evine ekmek götürmek isteyen küçücük çocuklar,
Mahalle köşelerinde dilenen yaşlı insanlar,
Bankanın önünde sıcaktan ve yorgunluktan bunalan emekli olmuş vatandaşlar,
Babalar gibide satarım bal gibide satarım diyerek ülkemizin kurtuluş savaşını hiçe sayıp Sevr antlaşmasını canlandıran köşe dönmeciler,
Askerime ,savcıma dil uzatarak Amerika’ya yağ yapan ve dolar zengini olan devlet adamlarımız,
Yandaşları kazansın diye durmadan yolları bozup, ihaleleri yan cebini de unutmayıp verenler.
En az üç çocuk yapın diyen bir devlet adamına güven ipte 10 çocuk yapan ve dilendiren babalar
Aklıma daha neler gelmedi ki !..
Dubai ye oğlumun yanına gittiğimde dikkatimi çeken: Her sokak isminin, her dükkanın tabelasında önce İngilizce sonra Arapça yazılması.Bütün cadde boyunca,sahil kenarlarında,alışveriş mağazalarında Dubai halkından çok yabancı (İngiliz,Fransız,Kore,Türk)insanlarla karşılaşmam…. Şoföre neden Dubaili halka rastlamadığımı göremediğimi sorduğumda aldığım yanıt bizim geleceğimizi yansıtıyordu.
Bizim halkımız fakirdir.Herkesin en az üç çocuğu vardır (demek ki başbakan burayı da gezmiş ) Kadınlarımız sokakta gezemez.Zaten satıla satıla bizim diyebileceğimiz bir yer kalmadı.Dubai’nin YÜZDE SEKSENİ İNGİLİZ’dir...Kendi memleketimin elektriğini de suyunu da devlet dairesini de denizini de bankasını da telefonunu da toprağını da sattık .Kendi memleketimde dilenci turist ben oldum …diye tüm kızgınlığınla söylendi.Ama iş işten çoktan geçmişti ...
…Anlayacağınız Türkiye’nin yüzde onu Türk olacak…
İş işten geçmek üzere….
Sevil ORTAYLI
