ezel_1907
New member
Ergenekon operasyonundan irtica kokuları geliyor. İşte çok önemli şifreler.
Ayakları taşa takılsa Ak Parti’den, Başbakan’dan ve kendi tabirleriyle dincilerden (ne demekse) bilen darbeci takımının gözünden bakalım biraz da yaşananlara.
Biraz paranoyakça yaklaşalım, sıyırma noktasında dolaşalım, her şeyin altından irtica tehlikesinin çıktığını düşünelim.
Zorlayın kendinizi. Tapınak tütsüsünden süzülen bir koku gelsin burnunuza ve halüsinasyonlar görmeye başlayın.
Halimize şükretmek için, akıl sağlığının ne büyük nimet olduğunu anlamak için şimdi bunu yapalım.
Ergenekon operasyonuna feveran eden ve memleket elden gidiyor diye dövünen çakma Cumhuriyetçilerin gözünden değerlendirelim yaşananları.
Bu kadar da olmaz diyeceğiniz bu bağlantıları ortaya çıkarabilmek için göbeğim çatladı. Demek ki bu adamların her gün böyle saçma sapan ilişkiler kurabilmek için elli bin kere göbeği çatlıyor.
Biraz kafayı kırınca bakın ortaya neler çıktı ?
Meğer Ergenekon operasyonu iliklerine kadar irticai şifreler içeriyormuş da biz farkında değilmişiz.
Meğer paşaların gözaltına alındığı operasyon dincilerin ayak sesleriymiş.
Meğer Ergenekon operasyonu Türkiye’de şeriat yönetimi isteyenler tarafından gerçekleştirilmiş.
İşte bir sürü ispat.
Bir :
Emekli paşaların alındığı operasyonun mübarek üç ayların başlangıcına denk getirilmesi.
İki :
Sabah saat 5’te eş zamanlı yapılan operasyonların sabah namazı vaktinde gerçekleştirilerek insanların zorla namaza kaldırılmaları. Namaz kılmayana uykuda rahat yok mesajı verilmesi. İnsanların evlerine dalarak zorla sabah namazına kalkmaları yönünde baskı yapılması.
Üç :
Operasyonun başlama gününün Başsavcının Ak Parti’nin kapatılması hakkındaki sözlü savunmasını Anayasa Mahkemesine verdiği güne denk getirilmesi.
Dört :
Laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olan Ak Parti’nin kapatılması ile ilgili savunma yapılırken laiklik savunucularına karşı operasyon düzenlenmesi.
Beş :
Ergenekon operasyonunun yapıldığı gün polis teşkilatının topluca Eyüp Sultan’a giderek dua etmeleri ve daha sonra 200’e yakın polis çocuğunun bu anlamlı günü ‘erkekliğe geçiş günü’ olarak kutlamak amacıyla dini bir ritüel olan sünnet olmaları.
Altı :
Ankara ve İstanbul’da başlayan operasyona Trabzon ve Erzurum’un da eklenmesiyle bu illerin baş harfleri üzerinden mesaj verilmek istenmesi. Trabzon’un (T)si ve Erzurum’un (E)si kullanılarak operasyonun Tayyip Erdoğan’ın isminin baş harflerini işaret etmesi. Dolayısıyla Deniz Baykal’ın dediği gibi; bunun Tayyip Erdoğan’ın kişisel operasyonu olduğu tezinin doğrulanması.
Yedi :
Operasyonun Ankara’nın Çankaya ilçesi sınırları içinde bulunan mekanlarda ve İstanbul’da Kadıköy sınırları içerisinde bulunan Fenerbahçe Orduevinde gerçekleştirilmiş olması, dolayısıyla bu iki ilçenin de CHP’li belediyelerce yönetilmesi ve operasyonun asıl hedefinin CHP olması.
Sekiz :
Operasyon çerçevesinde farklı illerde gözaltına alınan şahısların İstanbul’a getirilmesi dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara olmasına rağmen zanlıların İstanbul’a yani Osmanlı’da olduğu gibi kurulacak din devletinin başkentine getirilmesi. Dolayısıyla bir din devleti kurulması hazırlığının yapılıyor olması. Zaten aynı gün Meclis’te, Merkez Bankası, SPK ve BDDK’nın da merkezlerinin Ankara’dan İstanbul’a taşınmasına yönelik tasarının kabul edilmesi.
Dokuz :
Farklı illerde gözaltına alınan şahısların akşam namazı vakti İstanbul’a getirilmeleri.
On :
Başbakan Erdoğan’ın gözaltılardan hemen sonra gittiği Zonguldak’ta kömür madenine inmesi ve kendini taşıyan aracın hareket etmesi için ''durmak yok, yola devam'' demesi. Dolayısıyla bu sözlerin operasyonun başbakanın emriyle yapıldığı ve devam edeceği anlamına gelmesi.
Onbir :
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün, soyadının gözaltıların şifresi olarak ‘aydınlık gün’ anlamına gelen ‘ay-gün’ olması sebebiyle gözaltına alınması, hatta NTV spikerinin ekranda
‘günümüz aydınlık değil’ diyerek bu mesajı bozma girişiminde bulunması.
On iki :
Gözaltında tutulan zanlıların normal sorgu süresinin Cuma günü öğleye doğru bitecek olması dolayısıyla sorguyu yapan savcı ve görevli polislerin Cuma namazına rahatlıkla yetişebilmesinin sağlanması.
Pes... Yeter…
Benden bu kadar.
İnsan olana bu kadar eziyet yeter.
Bu zamanda hakikaten darbe sevdalısı olmak zormuş. İnsanın sabah akşam aklını peynir ekmekle yiyip böyle halüsinasyonlar görmesi gerekiyor.
Onun için bu adamlar hep hayata küsmüş gibi bakıyor, hiç gülmüyorlar.
Dertleri büyük.
Baksanıza irtica her yanı sarmış.
Ben bile bir operasyonun altından bu kadar buzağa çıkarmışken onlar ne yapsın ?
Demek ki neymiş: Akıl sağlığı gibisi yokmuş.
A.Abdülkadiroğlu
Ayakları taşa takılsa Ak Parti’den, Başbakan’dan ve kendi tabirleriyle dincilerden (ne demekse) bilen darbeci takımının gözünden bakalım biraz da yaşananlara.
Biraz paranoyakça yaklaşalım, sıyırma noktasında dolaşalım, her şeyin altından irtica tehlikesinin çıktığını düşünelim.
Zorlayın kendinizi. Tapınak tütsüsünden süzülen bir koku gelsin burnunuza ve halüsinasyonlar görmeye başlayın.
Halimize şükretmek için, akıl sağlığının ne büyük nimet olduğunu anlamak için şimdi bunu yapalım.
Ergenekon operasyonuna feveran eden ve memleket elden gidiyor diye dövünen çakma Cumhuriyetçilerin gözünden değerlendirelim yaşananları.
Bu kadar da olmaz diyeceğiniz bu bağlantıları ortaya çıkarabilmek için göbeğim çatladı. Demek ki bu adamların her gün böyle saçma sapan ilişkiler kurabilmek için elli bin kere göbeği çatlıyor.
Biraz kafayı kırınca bakın ortaya neler çıktı ?
Meğer Ergenekon operasyonu iliklerine kadar irticai şifreler içeriyormuş da biz farkında değilmişiz.
Meğer paşaların gözaltına alındığı operasyon dincilerin ayak sesleriymiş.
Meğer Ergenekon operasyonu Türkiye’de şeriat yönetimi isteyenler tarafından gerçekleştirilmiş.
İşte bir sürü ispat.
Bir :
Emekli paşaların alındığı operasyonun mübarek üç ayların başlangıcına denk getirilmesi.
İki :
Sabah saat 5’te eş zamanlı yapılan operasyonların sabah namazı vaktinde gerçekleştirilerek insanların zorla namaza kaldırılmaları. Namaz kılmayana uykuda rahat yok mesajı verilmesi. İnsanların evlerine dalarak zorla sabah namazına kalkmaları yönünde baskı yapılması.
Üç :
Operasyonun başlama gününün Başsavcının Ak Parti’nin kapatılması hakkındaki sözlü savunmasını Anayasa Mahkemesine verdiği güne denk getirilmesi.
Dört :
Laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olan Ak Parti’nin kapatılması ile ilgili savunma yapılırken laiklik savunucularına karşı operasyon düzenlenmesi.
Beş :
Ergenekon operasyonunun yapıldığı gün polis teşkilatının topluca Eyüp Sultan’a giderek dua etmeleri ve daha sonra 200’e yakın polis çocuğunun bu anlamlı günü ‘erkekliğe geçiş günü’ olarak kutlamak amacıyla dini bir ritüel olan sünnet olmaları.
Altı :
Ankara ve İstanbul’da başlayan operasyona Trabzon ve Erzurum’un da eklenmesiyle bu illerin baş harfleri üzerinden mesaj verilmek istenmesi. Trabzon’un (T)si ve Erzurum’un (E)si kullanılarak operasyonun Tayyip Erdoğan’ın isminin baş harflerini işaret etmesi. Dolayısıyla Deniz Baykal’ın dediği gibi; bunun Tayyip Erdoğan’ın kişisel operasyonu olduğu tezinin doğrulanması.
Yedi :
Operasyonun Ankara’nın Çankaya ilçesi sınırları içinde bulunan mekanlarda ve İstanbul’da Kadıköy sınırları içerisinde bulunan Fenerbahçe Orduevinde gerçekleştirilmiş olması, dolayısıyla bu iki ilçenin de CHP’li belediyelerce yönetilmesi ve operasyonun asıl hedefinin CHP olması.
Sekiz :
Operasyon çerçevesinde farklı illerde gözaltına alınan şahısların İstanbul’a getirilmesi dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara olmasına rağmen zanlıların İstanbul’a yani Osmanlı’da olduğu gibi kurulacak din devletinin başkentine getirilmesi. Dolayısıyla bir din devleti kurulması hazırlığının yapılıyor olması. Zaten aynı gün Meclis’te, Merkez Bankası, SPK ve BDDK’nın da merkezlerinin Ankara’dan İstanbul’a taşınmasına yönelik tasarının kabul edilmesi.
Dokuz :
Farklı illerde gözaltına alınan şahısların akşam namazı vakti İstanbul’a getirilmeleri.
On :
Başbakan Erdoğan’ın gözaltılardan hemen sonra gittiği Zonguldak’ta kömür madenine inmesi ve kendini taşıyan aracın hareket etmesi için ''durmak yok, yola devam'' demesi. Dolayısıyla bu sözlerin operasyonun başbakanın emriyle yapıldığı ve devam edeceği anlamına gelmesi.
Onbir :
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün, soyadının gözaltıların şifresi olarak ‘aydınlık gün’ anlamına gelen ‘ay-gün’ olması sebebiyle gözaltına alınması, hatta NTV spikerinin ekranda
‘günümüz aydınlık değil’ diyerek bu mesajı bozma girişiminde bulunması.
On iki :
Gözaltında tutulan zanlıların normal sorgu süresinin Cuma günü öğleye doğru bitecek olması dolayısıyla sorguyu yapan savcı ve görevli polislerin Cuma namazına rahatlıkla yetişebilmesinin sağlanması.
Pes... Yeter…
Benden bu kadar.
İnsan olana bu kadar eziyet yeter.
Bu zamanda hakikaten darbe sevdalısı olmak zormuş. İnsanın sabah akşam aklını peynir ekmekle yiyip böyle halüsinasyonlar görmesi gerekiyor.
Onun için bu adamlar hep hayata küsmüş gibi bakıyor, hiç gülmüyorlar.
Dertleri büyük.
Baksanıza irtica her yanı sarmış.
Ben bile bir operasyonun altından bu kadar buzağa çıkarmışken onlar ne yapsın ?
Demek ki neymiş: Akıl sağlığı gibisi yokmuş.
A.Abdülkadiroğlu
