- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Küfürbazlara...
Atatürk'ten niye rahatsız oldun? Fethullah'ın resmini assalar hoşuna mı gidecekti? Fatih Altaylı yazdı..
Hadi Ahmet açıkla!
Taraf isimli gazetenin, yayına başlamadan önce reklam filmi çekecek parası olmadığını ve Ahmet Altan’ın, yönetmen Sinan Çetin’den “Bedava reklam filmi” istediğini yazmıştım.
Sinan Çetin “Sadece masrafları ödeyin” demiş, onu bile veremedikleri için film çekilmemişti.
O gün reklam filmi parası olmayan Taraf aylardır pahalı promosyonlarla piyasada olduğu için ben de bir kaç kez hem burada , hem de HABERTÜRK’teki Olaylar ve Gerçekler programında sordum.
“Bu gazetenin finans kaynağı nedir açıklansın” diye. Hiç bir açıklama yapılmadı.
Doğrusu arkasındaki paranın nereden geldiği belli olmayan yayınlardan korkarım.
Benden mi duydu, kendi aklına mı geldi bilmem ama Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da aynı şeyi sorunca, kaynağı belirsiz para ile çıkartılan Taraf’ın başındaki Ahmet Altan hem bana hem de Genelkurmay Başkanı'na saldırdı.
Bildik hakaretler.
Tetikçi, metikçi.
Engin Ardıç olsam “Ha” ile başlayan bir şey diyeceğim ama ben dersem ayıp oluyor.
Onu demektense, Ahmet Altan’a çok daha basit bir soru soracağım, “Romantik kitapların yazarı kardeş lafı eveleyip geveleyip etrafa saldırmayı bırak da bu paranın kaynağı neresi, gazeten bugüne kadar kaç lira zarar etti? Bu parayı hangi kaynaktan buldun, kime ne kadar borçlandın? Üç beş rakamla açıkla. Tetikçinin bizzat kendiniz olduğu malum da, kimin tetikçisisiniz onu bilelim.”
Hadi açıkla.
Seninle aynı soyadı taşıyan, çok sevdiğim insanlar var.
O soyadına layık olduğunu göster.
Hadi.
Durma...
Atatürk’ten niye rahatsız oldun?
Yokluğumda HABERTÜRK’te yayınlanan bir haber Engin Ardıç’ı kızdırmış.
Haber şu.
Milli Takım'ın kulübesinde bir Atatürk resmi varmış.
Engin Ardıç bu habere çok kızmış.
Hem bize, hem Atatürk’e türlü hakaret.
Nutku kaynatıp da suyunu için, gençliğe hitabeden muska yapın gibi abuk sabuk bir şeyler yazmış.
Sabah’a geçti geçeli Ardıç’a bir haller oldu.
Eskiden de deli doluydu ama şimdilerde tam sapıttı.
Yahu sana ne orada bir Atatürk fotoğrafı olmasından?
Neden bu kadar rahatsız oldun?
Orası Milli Takım oyuncularının kulübesi.
İster babalarının fotoğrafını asarlar, ister Marilyn Monroe’nun.
Sana ne?!
O resimleri assalar sorun yok ama Atatürk resmi asılınca geriliyorlar.
Hani özgürlükçüydün Engin Ardıç?
Çocukların istediği resmi asma özgürlüğüne ne oldu?
Fethullah’ın resmini assalar hoşuna mı gidecekti?
Gerçekten merak ediyorum, Atatürk resminden neden bu kadar rahatsız oldun?
Senin Mektebi Sultani’de, yatakhanedeki dolabındaki resimleri mi koysalardı yedek kulübesine?!
Küfürbazlara
Fatih Terim’i eleştirdik, adam başarılı olunca küfürün bini bir para.
Ey Küfürbaz taifesi, okuduğunuzu da mı anlamıyorsunuz?
Ne demişiz, ne yazmışız?!
Hatırlatayım ister misiniz?
“Bana göre kadroda hatalar var. Bu seçimlerinden sonra Fatih’in tek seçeneği var. Başarılı olmak. Başarılı olursa, o haklı çıkar, hep birlikte seviniriz. Başarısız olursa biz haklı çıkarız hep birlikte üzülürüz”
Fransa’dan Aimee Jacquet örneğini de vermişiz.
O da basının büyük eleştirileri ile gittiği Dünya Kupası’ndan şampiyon olarak dönmüştü.
Dahasını anlatayım mı?
Milli Takım Avusturya’ya gitmeden bir gün önce Terim’le öğle yemeğinde beraberdik.
Kendisine söylediklerim aynen şudur:
“Hocam Portekiz maçını büyük ihtimalle kaybederiz ama gruptan yine de çıkarız. Ben final maçına bilet aldım. Finalde seni izlemeye geleceğim”
Terim orada, gidin sorun, dedim mi, demedim mi?
Bazı küfürbazlar da şöyle diyor, “Ulan sen ne anlarsın futboldan? Git bildiğin şeyleri yaz.”
Birincisi futbol o kadar basit ki, o küfürbazlar bile anlayabilir.
İkincisi, gazeteciliğe spor yazarı olarak başladım.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi spor dergisini çıkaran ekibin içindeydim.
O gün yetiştirdiğimiz gençler, bugün Türkiye’nin en iyi spor yazarları, spor müdürleri.
Dahası 30 yıldır Galatasaray’ın içindeyim.
2. Başkanlığını bile yaptım.
Futbol anlaması zor bir şey değil ama size zor geliyorsa bile benim referanslarım sizden iyi!
Buradayım
Bir kaç gün tatil yapalım dedik, dedikodunun bini bir para.
Merak edenler etmesin, sevinenler sevinmesin.
Buradayım.
Bir yere gitmedim. Gitmem de!
Gazetenin hazırlıkları iyice hararetli hale gelmeden bir kaç gün tatil yaptım.
Çünkü artık uzun süre tatil bize haram.
Gazeteyi merak ediyorsanız söyleyeyim.
Her şey yolunda.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şerefsizler şerefli taklidi yapmadığı zaman
Fatih Altaylı
Atatürk'ten niye rahatsız oldun? Fethullah'ın resmini assalar hoşuna mı gidecekti? Fatih Altaylı yazdı..
Hadi Ahmet açıkla!
Taraf isimli gazetenin, yayına başlamadan önce reklam filmi çekecek parası olmadığını ve Ahmet Altan’ın, yönetmen Sinan Çetin’den “Bedava reklam filmi” istediğini yazmıştım.
Sinan Çetin “Sadece masrafları ödeyin” demiş, onu bile veremedikleri için film çekilmemişti.
O gün reklam filmi parası olmayan Taraf aylardır pahalı promosyonlarla piyasada olduğu için ben de bir kaç kez hem burada , hem de HABERTÜRK’teki Olaylar ve Gerçekler programında sordum.
“Bu gazetenin finans kaynağı nedir açıklansın” diye. Hiç bir açıklama yapılmadı.
Doğrusu arkasındaki paranın nereden geldiği belli olmayan yayınlardan korkarım.
Benden mi duydu, kendi aklına mı geldi bilmem ama Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da aynı şeyi sorunca, kaynağı belirsiz para ile çıkartılan Taraf’ın başındaki Ahmet Altan hem bana hem de Genelkurmay Başkanı'na saldırdı.
Bildik hakaretler.
Tetikçi, metikçi.
Engin Ardıç olsam “Ha” ile başlayan bir şey diyeceğim ama ben dersem ayıp oluyor.
Onu demektense, Ahmet Altan’a çok daha basit bir soru soracağım, “Romantik kitapların yazarı kardeş lafı eveleyip geveleyip etrafa saldırmayı bırak da bu paranın kaynağı neresi, gazeten bugüne kadar kaç lira zarar etti? Bu parayı hangi kaynaktan buldun, kime ne kadar borçlandın? Üç beş rakamla açıkla. Tetikçinin bizzat kendiniz olduğu malum da, kimin tetikçisisiniz onu bilelim.”
Hadi açıkla.
Seninle aynı soyadı taşıyan, çok sevdiğim insanlar var.
O soyadına layık olduğunu göster.
Hadi.
Durma...
Atatürk’ten niye rahatsız oldun?
Yokluğumda HABERTÜRK’te yayınlanan bir haber Engin Ardıç’ı kızdırmış.
Haber şu.
Milli Takım'ın kulübesinde bir Atatürk resmi varmış.
Engin Ardıç bu habere çok kızmış.
Hem bize, hem Atatürk’e türlü hakaret.
Nutku kaynatıp da suyunu için, gençliğe hitabeden muska yapın gibi abuk sabuk bir şeyler yazmış.
Sabah’a geçti geçeli Ardıç’a bir haller oldu.
Eskiden de deli doluydu ama şimdilerde tam sapıttı.
Yahu sana ne orada bir Atatürk fotoğrafı olmasından?
Neden bu kadar rahatsız oldun?
Orası Milli Takım oyuncularının kulübesi.
İster babalarının fotoğrafını asarlar, ister Marilyn Monroe’nun.
Sana ne?!
O resimleri assalar sorun yok ama Atatürk resmi asılınca geriliyorlar.
Hani özgürlükçüydün Engin Ardıç?
Çocukların istediği resmi asma özgürlüğüne ne oldu?
Fethullah’ın resmini assalar hoşuna mı gidecekti?
Gerçekten merak ediyorum, Atatürk resminden neden bu kadar rahatsız oldun?
Senin Mektebi Sultani’de, yatakhanedeki dolabındaki resimleri mi koysalardı yedek kulübesine?!
Küfürbazlara
Fatih Terim’i eleştirdik, adam başarılı olunca küfürün bini bir para.
Ey Küfürbaz taifesi, okuduğunuzu da mı anlamıyorsunuz?
Ne demişiz, ne yazmışız?!
Hatırlatayım ister misiniz?
“Bana göre kadroda hatalar var. Bu seçimlerinden sonra Fatih’in tek seçeneği var. Başarılı olmak. Başarılı olursa, o haklı çıkar, hep birlikte seviniriz. Başarısız olursa biz haklı çıkarız hep birlikte üzülürüz”
Fransa’dan Aimee Jacquet örneğini de vermişiz.
O da basının büyük eleştirileri ile gittiği Dünya Kupası’ndan şampiyon olarak dönmüştü.
Dahasını anlatayım mı?
Milli Takım Avusturya’ya gitmeden bir gün önce Terim’le öğle yemeğinde beraberdik.
Kendisine söylediklerim aynen şudur:
“Hocam Portekiz maçını büyük ihtimalle kaybederiz ama gruptan yine de çıkarız. Ben final maçına bilet aldım. Finalde seni izlemeye geleceğim”
Terim orada, gidin sorun, dedim mi, demedim mi?
Bazı küfürbazlar da şöyle diyor, “Ulan sen ne anlarsın futboldan? Git bildiğin şeyleri yaz.”
Birincisi futbol o kadar basit ki, o küfürbazlar bile anlayabilir.
İkincisi, gazeteciliğe spor yazarı olarak başladım.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi spor dergisini çıkaran ekibin içindeydim.
O gün yetiştirdiğimiz gençler, bugün Türkiye’nin en iyi spor yazarları, spor müdürleri.
Dahası 30 yıldır Galatasaray’ın içindeyim.
2. Başkanlığını bile yaptım.
Futbol anlaması zor bir şey değil ama size zor geliyorsa bile benim referanslarım sizden iyi!
Buradayım
Bir kaç gün tatil yapalım dedik, dedikodunun bini bir para.
Merak edenler etmesin, sevinenler sevinmesin.
Buradayım.
Bir yere gitmedim. Gitmem de!
Gazetenin hazırlıkları iyice hararetli hale gelmeden bir kaç gün tatil yaptım.
Çünkü artık uzun süre tatil bize haram.
Gazeteyi merak ediyorsanız söyleyeyim.
Her şey yolunda.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şerefsizler şerefli taklidi yapmadığı zaman
Fatih Altaylı
