Toplumu kendi çizgimize çekeceğiz çocuklar!”

türk ocağı

serdengeçti
HH Üyesi
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Toplumu kendi çizgimize çekeceğiz çocuklar!”

Sulusepken serpiştirdiği kış günlerinden birinde, Başöğretmen Hikmet Bey, (daha önce de söylediğim gibi, çocukluğumun ilkokullarında müdür yerine başöğretmenler vardı) beni tahtaya kaldırdı:
“Türklerin dünyaya dağılışını anlat” dedi, “Hani şu büyük göçü.”
Ders kitabında okuduklarıma çocuk safiyeti katarak anlatmaya başladım:
“Orta Asya kuraklıktan kurumuştu...”
Kitaptaki her kelime doğruymuş gibi, bula bula benim yanlışımı buldu: “Orta Asya değil, iç deniz kurudu.”
“He” dedim, “İç deniz... Kuruyup verimli topraklar çoraklaşınca, Türk boyları, yani büyük büyük atalarımız dünyanın dört bucağına göç ettiler. Gittikleri her yere üstün medeniyetlerini de götürdüler. O arada bizim büyük büyük büyük atalarımızın payına Anadolu düştü. Anadolu’ya geldiler. Kimimiz doğusuna, kimimiz batısına, kimimiz güneyine, kimimiz kuzeyine yerleştiler..."
"Anlaşıldı, devam et..."
"Zamanla aksanımız farklılıklar gösterdi. Bazı bölgelerde Türkçe’den farklı diller türedi. İklim şartlarından dolayı insanlarımızın bir kısmı esmerleşti. Bugün yurdumuzun Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yoğun olarak yaşayan vatandaşlarımız böyledir. Aslında onlar da katıksız Türk'tür."
"Peki neden Kürt olarak anılıyorlar?"
"çünkü, yaşadıkları bölge çok dağlık. Fazla kar yağıyor. Kar yağınca her taraf buz tutuyor. üzerine bastıkça da buzlar kırılıyor. Kırılınca kart-kurt diye sesler çıkıyor. Kart-kurt sesleri zamanla Kürt şeklini alıyor. O bölge halkı da bu isimle anılıyor: Kart-kurt=Kürt."
Sözün burasında saf saf sordum: “Ya Lazlar?..”
Bana çok kızdı: “Bir de Laz çıkartma başımıza” diye bağırdı, “Hepimiz Türk’üz!”
“Ya Japonlar?” diye ilk aklıma geleni sordum, gafımı unutturmak için; “Onlar da mı Türk?”
“Japonlar değişik millet, ama Kızılderililer Türk’tür” dedi.
"Peki ya Avrupalılar?" diye sordum bu kez.
Bu konuyu anlatırken Başöğretmenimiz öyle heyecanlanırdı ki, adeta transa girer, gözü dünyayı görmezdi. Gözleri yarı kapalı, elleri araksında, vücudu gergin, anlattıkça anlatırdı:
"Bütün Avrupalılar da esasında katıksız Türk'tür. Bizimle birlikte Orta Asya'dan göçmüşler. Bir ara yolları Avrupa'ya düşmüş, biz Anadolu'ya yerleşirken, onlar Avrupa'ya yerleşmişler. Avrupa dillerinde bulunan çok sayıda Türkçe kelimeden bunu anlıyoruz. Yani bütün dünya milletleri Türk milletinden, bütün dünya dilleri de Türkçe’den doğmuştur. Buna Güneş Dil Teorisi deniyor..."
Vakti zamanında, sözde tarihçiler bu masala inanmış gibi yaparken, Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük tarihçilerden Ahmet Refik burun kıvırıyor, bu yüzden yönetimin hışmına uğrayıp önce üniversitedeki kürsüsünden atılıyor, sonra tüm devrim yobazları tarafından aşağılanıyor, hakarete maruz kalıyor, dünya cehennemine atılıyordu, fakat Hikmet Bey’in umurunda değildi.
"Şu halde, Türkiye Avrupa'nın, Avrupa Türkiye'nin bir parçasıdır. Böyle olunca da Avrupalı gibi giyinmemiz, Avrupalı gibi yazmamız, Avrupalı gibi yaşamamız, Avrupalı gibi düşünmemiz, Avrupalı gibi yürümemiz, Avrupalı gibi oturup kalkmamız..."
Bir söz isteyip sordu: “Halkımız neden şu anlattıklarınızı benimsemiyor peki?”
“çünkü onlar cahil” diye bağırdı suratıma, “Hepsi kara cahil. Kara cahiller doğru ile yanlış arasındaki farklı bile bilmezler. Siz öğreneceksiniz ve onlara da öğreteceksiniz. Halkı kendi çizginize çekinceye kadar halkla mücadele edeceksiniz.”
Sonra avaz avaz sordu: “Anlaşıldı mı?”
Bir öğretmen edasıyla değil, bir komutan edasıyla sormuştu. Neredeyse küçücük bir öğrenci olduğumu unutup, “Anlaşıldı komutanım!..” diye bağıracaktım. Bereket versin tam zamanında kendimi toplayıp, arkadaşlarımın koro halinde verdikleri cevaba katıldım:
“Anlaşıldı öğretmenim.”
Başöğretmen Hikmet Bey, bir süre dalgın dalgın duvara baktıktan sonra, konuşmasını tamamladı:
“Bizim millet vakti zamanında (bu sözü çok severdi) şapkaya da direnmişti. Burnumuzun dibindeki Trabzon’la vilayetimiz Rize dâhil, bir çok yerde gericiler, ‘Şapka Müslüman kıyafeti değil’ diyerek ayaklandılar. Bunun üzerine Hamidiye isimli savaş gemisi Trabzon ve Rize’yi bombaladı.”
Derin bir nefes alıp devam etti:
“Zoru gören isyancılar, ‘Atma Hamidiye atma, şapka da giyeceğuk, vergi de vereceğuk’ diyerek teslim oldular. Oldular da paçayı kurtardılar mı? Asla! Şapka yüzünden Rize'de 8, Maraş'ta 7, Erzurum'da 4, Sivas'ta 3, İskilip'te 2, Menemen'de 28 olmak üzere, diğer yerlerle birlikte toplam 78 kişi idam edildi.”“Vay canına!..” diye bağırmışım, farkında olmadan; “Alt tarafı bir şapka.”
“Şapka ama…” dedi Başöğretmen Hikmet Bey, “Basit görmemek lâzım. İnkılâplar bir bütündür. Biri delinirse, arkası gelir. İnkılâpları deldirmemek lâzım... Bu yüzden devlet milleti başıboş bırakmaz. Kendi çizgisine getirinceye kadar uğraşır. Yarın siz de uğraşacaksınız.”
Bizim Başöğretmen halkı biçimlendirmeye amma da meraklıydı.

Yavuz Bahadıroğlu
Vakit
 
Yazık bu öldürülen hiç uğruna insanların hesabı nasıl verilecek. Bugün 200 Dhkpc li teröristi affeden cumhurbaşkanı sezer var. 30000 insanın katili ve yandaşları fink volta atarken bu insanlar bir hiç yüzünden öldüler. Zalimler için yaşasın cehennem. Zalimler için yaşasın cehennem. Zalimler için yaşasın cehennem..
 
Bir insanın Türk düşmanlığı yapan bir yazıyı buraya kopyalaması ve bu insanın nikinin türk Ocagı olması açıklanacak bir şeymidir?Yazı baştan aşagı etnik ayrımcılığa destek vermekle birlikte,ulusun birliğini savunan Başöğretmen hikmet beyle dalga geçiliyor ama türkocağı niki alan bir insandan buna tepki vermesi gerekirken,bizzat Türklüğe saldırmanın taşeronlugunu yapıyor.Takiyyeci kaynıyor etraf,bir çok yüz arkasında bir çok ihanet gizleyebiliyor.
 
Bir insanın Türk düşmanlığı yapan bir yazıyı buraya kopyalaması ve bu insanın nikinin türk Ocagı olması açıklanacak bir şeymidir?Yazı baştan aşagı etnik ayrımcılığa destek vermekle birlikte,ulusun birliğini savunan Başöğretmen hikmet beyle dalga geçiliyor ama türkocağı niki alan bir insandan buna tepki vermesi gerekirken,bizzat Türklüğe saldırmanın taşeronlugunu yapıyor.Takiyyeci kaynıyor etraf,bir çok yüz arkasında bir çok ihanet gizleyebiliyor.


Hayret bu arkadaş da her yazı yazanı Türk düşmanı ilan ediyor...
Evet şuanda şapka kanunu hala yürürlükte...
Kanunda belirtildiği şekilde şapka takıyor musun?Takmıyorsan şuanda suç işliyorsun ve Atatürk'ün yapmış olduğu inkılabı çiğnemiş oluyorsun...
Sabih Kanadoğlu lütfen göreve...
 
Peki Yavuz Bahadıroğlu o zaman neden karşı çıktığınız matbaa yı kullanıyorsunuz.

Bilgisayar gavur icadı değil mi? Eminim evinde en iyisi vardır.

Ufak çocuklar gibi mızmızlamayın ilaç içmeyeceğuk.
 
Bir insanın Türk düşmanlığı yapan bir yazıyı buraya kopyalaması ve bu insanın nikinin türk Ocagı olması açıklanacak bir şeymidir?Yazı baştan aşagı etnik ayrımcılığa destek vermekle birlikte,ulusun birliğini savunan Başöğretmen hikmet beyle dalga geçiliyor ama türkocağı niki alan bir insandan buna tepki vermesi gerekirken,bizzat Türklüğe saldırmanın taşeronlugunu yapıyor.Takiyyeci kaynıyor etraf,bir çok yüz arkasında bir çok ihanet gizleyebiliyor.

Bravo General hain belirleme makamı olarak gayet başarılısınız devamını dilerim, affınıza sığınarak işinizi basite indirgemek arzusundayım, nick lerle felan zaman harcamayın toyekün milleti hain ilan edin olsun bitsin... Bu millet değilmi AKP yi yüzde 47 ile başa getiren al sana ihanet. Hatta bu milleti sürün afrikaya felan orda arazi bol ortam müsait, laikçiğin baş ağrıtmadan uygulanabirliği içinse Anadoluyu Batıdan getirdiğiniz seçkin, çağdaş, seküler insanlarla doldurun ülke bir rahat etsin değilmi yani...

Öyle ya bu millet adam olmaz, inkilaptan anlamaz, doğululuktan kopamaz. Evet general bunu başarırsanız işte o vakit inkilaplar hedefine ulaşır başka türlü? Zor be arkadaş sizin işiniz zor hele bide bizim gibi gerici-faşist türk-ocağı nickli hainler varki etrafta Millete cevheri aslini anlatan, ecdadının töresinin yolundan giden...

Gelelim meseleye generali yormayalım, batı menşeili seküler milliyetçilik amiyane tabirle ulusalcılık başarılı oldumu sence general? Bugün doğudaki uşaklara siz karda yürürken ses çıkardınız kart kurt diye ondan adınıza kürt denmiş aslında halis muhlis türksünüz dedinizde onlar Türk olabildimi? Sorunlarına inebildimi bu devlet doğunun?

Aynı secdeye başkoyduğumuzun, aynı dine mensup olduğumuz gerçeğinin, aynı peygamberin ümmeti olduğumuzun altı çizilerek, şu anda milli bir devlet kurma yolunda üst kimlik olarak kimsenin etnik kökenine bakılmaksızın TÜRK adı altında birleşmemizin milli birlik ve beraberliğimiz için stratejik bir önem arzettiğini izah yoluna gitseydi bu devlet, şu an başımızda terör belası, güneydoğu anadolu sorunu yaşanırmıydı?

Kaldı ki "Ne mutlu Türküm Diyene"sözünden bunun anlamalı değilmiyiz?

Laiklik diye tutturup, İslamı bir kenara atmanın bedelini ağır ağır yaşayacak bu toplum, terör sorunuda bunun bir yansımasıdır. Ulusun Birliği böyle savunulmaz general, savunulamadığıda aşikardır. Lütfen topu Atatürk'ten sonraki yöneticilere atmayınız, sistem hiç değişmedi bu ülke kurulduğundan beri, baştakiler sadece piyondur. Başöğretmen Hikmet Bey halka rağmen halkçılığın, millete rağmen milliyetçiliğin Başarısızlığına örnek bir prototiptir.


Türk Ocağı nicine içerlemen ilk değil, senin hatırın için değiştireyim diyorum ama velev ki sizin gibi batıdan alınan Türklüğü, İslamdan soyutlanan Türklüğü, Töresi, tarihi, ecdadı hiçe sayılan Türklüğü sizlere bırakmak son yapacağım iştir.

Atsız demişya " Hiç bir şeye değişmem şu öksüz Türklüğümü diye" Türk gibi düşünen, Türk gibi yaşayanlarla öksüz kalmaktan kurtulur Türklük, yozlaşarak, batılılaşarak, sekülerleşerek değil.
 
Ne Mutlu Türk'üm diyene lafını yanlış kullanmışsın Türkocağı arkada. Sen aslında Ne mutlu müslüman türküm diyene demek istemişsindir....
 
Ne Mutlu Türk'üm diyene lafını yanlış kullanmışsın Türkocağı arkada. Sen aslında Ne mutlu müslüman türküm diyene demek istemişsindir....

Bak senn.
Şuan dünya üstünde 300 milyon Türk varsa olsa olsa bunların 12 milyonu Müslüman değildir.
12 milyon şaman içinde 288 milyon Müslüman dininden vazgeçemez!

Şu Türklükle Müslümanlığı ayrı görme çabalarınızı bir tarafa bırakın yeter artık.


Türk, bütün varlığı ve heyecanı ile islamiyete koşarken hasretle beklediği
dine kavuşmanın mutluluğunu yaşamıştır. "Allah’tan başka ilah yoktur"
diyen, "cihad" emri ile "alplik ruhunu" besleyen, öte yandan "hak yolda"
alimlerin akıttığı mürekkebi, şehid kanından daha mübarek bulan
islamiyet, kısa zamanda Türk’ün ruhunu keşfetmekle kalmamış, Türk’ü
yeniden Türk’e buldurmuştur.
 
Ne Mutlu Türk'üm diyene lafını yanlış kullanmışsın Türkocağı arkada. Sen aslında Ne mutlu müslüman türküm diyene demek istemişsindir....

İstiklal Savaşından sonra Milli bir devlet kurulması gerektiği öngörülmüştür, mevcut şartlar bunu gerektirir, (kurulan devletin milliliği tartışılır ama neyse, 1921 deki ilk anayasa zamanla baya bir tahrip olup şimdiki şeklini almış ogünki ile bugünki arasında dağlar kadar fark var, millilikten gayrimilliliğe yolculuk gibi birşey) osmanlının mirası bir ülkede etnik kimliğe dayalı bir milli devlet teşekkül etmek imkansızdır.

Sebep; ırklar kaynaşmış, kız alıp vermiş, arı ırk kavramı bozulalı yıllar olmuştur. (bu konuda osmanlının yanlışlarını bilmekte fayda var)

Ülkede farklı lisanlar konuşulmaktadır, üst kimlik müslümanlıktır.

Ancak milli bir devlet kurmakta en akıllıca yol gibi görünmektedir. Atatürk işte bu mihvalde kimsenin etnik kökenine bakılmaksızın Türk adı altında birleşmek gerektiğinin, altını çizerek ne mutlu türküm diyene demiştir. Bu sözün önüne arkasına herhangi bir sıfat eklemenin anlamı yoktur. Üstelik ülkede azınlıklar sadece gayri müslimler olarak işaretlenmiştir ki doğru bir siyasettir. İlk anayasada da Devletin Dini din-i İslamdır yazar(1921 anayasası)

Sonraları İslam yok sayılmaya başlamış ve arıza kendiliğinden çıkagelmiş...(etnik ırkçılık) Arızanın çözümünü, İslamsız aramayın, İslamsız çözüm yoktur...

İslam o herşeye çözümdür..

NİSA suresi 59. ayet:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah’a ve Resûl’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
 
''Milleti kendi çizgisine çekmek''
koskoca Cumhuriyet tarihinin özeti yapılmış.Makale metni ancak anlayabilenin yani akıl ve baliğ olanın sezebileceği güzel duygular içermekte.Anlamadınmı ;mundar oluyor haliyle.
Orta Asya'dan çıkış efsanelere bile dayanmış olsa,kızılderililerin Türklüğü rivayetten öteye pek geçemesede yined gurur vericidir.Aradaki duygu yada hissi davranış bağları bunun en güzel kanıtıdır.
Evveliyatında henüz Müslümanlığı geçin,tek tanrılı dinlerin bile tanışıklığını bulmamış olsalar bile,Türkler evrenin bir yaratcısı olduğunu biliyor ve sapkınlıklarla uğraşmıyorlardı.Ne zaman ki;
Müslümanlıkla tanışmak kısmet oldu,işte o zaman benliğini buldu.
Günümüzde ise;
bir zamanlar herkesin nüfus kağıdında(eskiler kafa kağıdı der) dini:müslüman yazan bizler ,
şimdi geç mezhepleri,dinsizliğin bile bu kadar rahat karşılandığı bir ülkede yaşıyoruz.Çoğunluğun Müslüman olduğu bir ülkede elbetteki Müslümanlık ön planda kalacak ve inanana yada inanmayana saygı duyacaksın.Ama;
inanmamakta ısrarcı olmasına karşın,dine dil uzatıyorsan orada duracaksın.
Ayrıca;
makale dolayısı ile arkadaşı etnik ayırımcılıkla suçlayan,her fırsatta Atatürk 'ü önünüze siper ederek yalan,yanlış yorum,tefsir ve taraflı yayınlarla suçlayanlar etnik milliyetçiliğin nasıl yapıldığına bir baksın bakalım:

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE

Bu ülkede bir şeyleri var etmeye çalışan,her türlü yokluk ve zorluğa bazan yalnız,bazande arkadaşları ile göğüs geren Atatürk'ün sözlerdir bunlar.Ve en büyük milliyetçidir gözümüzde.
Eğer milliyetçilik yapıyor,insanları bölüyorsunuz dediğiniz her zaman ve mekanda bir sure gibi ezberlediğimiz bu sözler sağ kulaklarınıza taktığınız küpe gibi olsun.
 
Yazık bu öldürülen hiç uğruna insanların hesabı nasıl verilecek. Bugün 200 Dhkpc li teröristi affeden cumhurbaşkanı sezer var. 30000 insanın katili ve yandaşları fink volta atarken bu insanlar bir hiç yüzünden öldüler. Zalimler için yaşasın cehennem. Zalimler için yaşasın cehennem. Zalimler için yaşasın cehennem..

şuanda sağlam bir lider olmuş olsaydı başımızda zaten o hamidiye savaş gemisi yada savaş uçakları emin ol güneydoğuda bulunan hain yuvalarını bombalardı.o dediğin dhkpc ve pkk lılar şuan da olmazdı zaten sağlam bir lider olsaydı başımızda .

zalimler için yaşasın cehennem diyosunda vatanın bütünlüğü için ve atatürkün devrimleri için çalışan insanlara karşı gelenler içinde yaşasın cehennem...


ayrıca vakit gibi ne idüğü belirsiz bir gazeteden çıkan bir olay hakkında konuşmak istemiyorum ama sadece şunu söyliyeyim.

olay cumhuriyetçilerle - dincileri birbirine kırdırmak için yazılan bir yazı .milletimizi bölme amacı güden bu gazetenin o yazarın ve bu yazılar üzerinden milletimizi bölme üzerine çalışmalar yapan herkesin ALLAH BELASINI VERSİN diyorum.arkadaşlar yazının asıl niyeti budur .bizde hemen birbirimizi yiyoruz burda




dengir mir dengesiz fıratın travmasını desteklemek için hemen devreye girmiş dengesizler
 
Geri
Üst