Okulların tatil olmasıyla veliler çocuklarını Kur’an kurslarına göndermek istiyor, ancak Anasol-M döneminde getirilen 12 yaş sınırlaması hâlâ devam ediyor.
Bale, dans, buz pateni eğitimi veren hiçbir kurs için yaş sınırlaması getirilmezken, Kur'an eğitimi için böyle bir kısıtlama getirilmesi din özgürlüğüne engel olarak değerlendiriliyor.
Okulların tatil olmasıyla veliler çocuklarını Kur'an kurslarına göndermek istiyor, ancak Anasol-M döneminde getirilen 12 yaş sınırlaması hâlâ devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun, “Yaz Kur'an kurslarımız için 12 yaş sınırında ısrar etmek isabetli değil” demiş olmasına ve kurslara giden çocukların yüzde 80'i ilkokul çağında olmasına rağmen 12 yaş dayatmasında ısrar ediliyor.
Bale, dans, buz pateni eğitimi veren hiçbir kurs için yaş sınırlaması getirilmezken, Kur'an eğitimi için böyle bir kısıtlama getirilmesi din özgürlüğüne engel olarak değerlendiriliyor. Vakit'e konuşan sivil toplum temsilcileri, 28 Şubat kalıntısı yasağın bir an önce kaldırılmasını isteyerek, “Çocuklarımızın Kur'an ahlakı ile ahlaklanmasını istiyoruz, buna engel olunmasın” dediler.
LİONSLARA VE YAHUDİLERE TANINAN HAKLARI İSTİYORUZ
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, sadece maddeyi, maddi refahı ve maddi hayatı esas alan Protestanlık mezhebinin iktisadi nizamı olan kapitalizmle insanların, özellikle genç nesillerin buhrana ve uçuruma sürüklendiğini belirterek, bu menfi durumdan kurtuluşun tek yolunun Kur'an ahlakına yönelmek ve sarılmak olduğunu söyledi. Lionslara ve Yahudilere tanınan hakların Müslüman çocuklara verilmemesinin tam bir çifte standart örneği olduğunu ifade eden Akkiraz, velileri çocuklarının Kur'an eğitimi konusunda daha ısrarlı olmaya çağırdı. Akkiaz, “Yönetim elbette milletin istediklerini yerine getirmeli ancak halk da haklarını almak için mücadele verecek. Yasal çerçeveler içersinde mücadele vermeden sorun çözülmez. Halk örgütlenerek bu olayın üstüne gitse, meşru haklarını sonuna kadar arasa, örgütlü bir şekilde çalışmalar yapsa çözüm kendiliğinden gelecektir” dedi.
“DOĞUŞTAN VERİLEN HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Yasakların bunca yıl devam etmesinin nedeninin, küçük bir nüfusun örgütlü gücünü kullanmasından kaynaklandığını vurgulayan Akkiraz, “Laikçilerin mücadelesi ortada. Örgütlü güçlerini kullanarak insanların haklarını gasp ediyor, iktidarları köşeye sıkıştırıp isteklerini alıyorlar. Biz ise kendi haklarımızı elimizde tutamıyoruz. Doğuştan verilen haklarımız bu şekilde elimizden alınırken sadece hükümetlerden çözüm üretmelerini bekliyoruz. Artık insanlar korkaklıkları ve ürkekliklerini bir kenara bırakıp sorumluluktan kaçmamalıdır” diye konuştu.
“BU YASAKTAN UTANIN”
SP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek de Kur'an eğitimi yasağının hâlâ sürdürülmesine sert tepki gösterdi. Kur'an yasağından diretenlerin İslâm ve millet düşmanlığı yaptığını belirten Yülek şöyle dedi: “Bale ve dans serbest iken Kur'an'ın yasak olması yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkeye yakışmamaktadır. Şer odakları, ülke insanına bilinç ve maneviyat yüklenmesini istemez. Bu yasak en fazla bu odakların işine yaramaktadır. Dinini öğrenen nesil, toprağına ve milletine bağlıdır. Tüm müdahalelere ve sapkın yollara kapalıdır. Birlik ve beraberlik İslâm'dan geçer. Bunu bilip de bilinçli olarak yasakta diretenler İslâm ve millet düşmanlığı yapmaktadır. Yahudi çocukları Cumartesi günü yaşına bakılmaksızın havralarda eğitim alıyor. Azınlık okullarında ise din eğitimi en üst seviyede. Onlara bu hak sağlanırken bizim çocuklarımız engelleniyor. Gelişmiş ülkelerde okullarda bu yapılırken, camilerde bunun yasaklanması zulümdür. Fatih Sultan Mehmet 3 yaşından itibaren öğlene kadar Kur'an öğreniyor, öğleden sonra ise ok atma, at binme eğitimi alıyordu. 14 yaşında padişah oldu. Başarıları ise ortada, yasakçılar utansın.”
vakit
Bale, dans, buz pateni eğitimi veren hiçbir kurs için yaş sınırlaması getirilmezken, Kur'an eğitimi için böyle bir kısıtlama getirilmesi din özgürlüğüne engel olarak değerlendiriliyor.
Okulların tatil olmasıyla veliler çocuklarını Kur'an kurslarına göndermek istiyor, ancak Anasol-M döneminde getirilen 12 yaş sınırlaması hâlâ devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun, “Yaz Kur'an kurslarımız için 12 yaş sınırında ısrar etmek isabetli değil” demiş olmasına ve kurslara giden çocukların yüzde 80'i ilkokul çağında olmasına rağmen 12 yaş dayatmasında ısrar ediliyor.
Bale, dans, buz pateni eğitimi veren hiçbir kurs için yaş sınırlaması getirilmezken, Kur'an eğitimi için böyle bir kısıtlama getirilmesi din özgürlüğüne engel olarak değerlendiriliyor. Vakit'e konuşan sivil toplum temsilcileri, 28 Şubat kalıntısı yasağın bir an önce kaldırılmasını isteyerek, “Çocuklarımızın Kur'an ahlakı ile ahlaklanmasını istiyoruz, buna engel olunmasın” dediler.
LİONSLARA VE YAHUDİLERE TANINAN HAKLARI İSTİYORUZ
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, sadece maddeyi, maddi refahı ve maddi hayatı esas alan Protestanlık mezhebinin iktisadi nizamı olan kapitalizmle insanların, özellikle genç nesillerin buhrana ve uçuruma sürüklendiğini belirterek, bu menfi durumdan kurtuluşun tek yolunun Kur'an ahlakına yönelmek ve sarılmak olduğunu söyledi. Lionslara ve Yahudilere tanınan hakların Müslüman çocuklara verilmemesinin tam bir çifte standart örneği olduğunu ifade eden Akkiraz, velileri çocuklarının Kur'an eğitimi konusunda daha ısrarlı olmaya çağırdı. Akkiaz, “Yönetim elbette milletin istediklerini yerine getirmeli ancak halk da haklarını almak için mücadele verecek. Yasal çerçeveler içersinde mücadele vermeden sorun çözülmez. Halk örgütlenerek bu olayın üstüne gitse, meşru haklarını sonuna kadar arasa, örgütlü bir şekilde çalışmalar yapsa çözüm kendiliğinden gelecektir” dedi.
“DOĞUŞTAN VERİLEN HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Yasakların bunca yıl devam etmesinin nedeninin, küçük bir nüfusun örgütlü gücünü kullanmasından kaynaklandığını vurgulayan Akkiraz, “Laikçilerin mücadelesi ortada. Örgütlü güçlerini kullanarak insanların haklarını gasp ediyor, iktidarları köşeye sıkıştırıp isteklerini alıyorlar. Biz ise kendi haklarımızı elimizde tutamıyoruz. Doğuştan verilen haklarımız bu şekilde elimizden alınırken sadece hükümetlerden çözüm üretmelerini bekliyoruz. Artık insanlar korkaklıkları ve ürkekliklerini bir kenara bırakıp sorumluluktan kaçmamalıdır” diye konuştu.
“BU YASAKTAN UTANIN”
SP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek de Kur'an eğitimi yasağının hâlâ sürdürülmesine sert tepki gösterdi. Kur'an yasağından diretenlerin İslâm ve millet düşmanlığı yaptığını belirten Yülek şöyle dedi: “Bale ve dans serbest iken Kur'an'ın yasak olması yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkeye yakışmamaktadır. Şer odakları, ülke insanına bilinç ve maneviyat yüklenmesini istemez. Bu yasak en fazla bu odakların işine yaramaktadır. Dinini öğrenen nesil, toprağına ve milletine bağlıdır. Tüm müdahalelere ve sapkın yollara kapalıdır. Birlik ve beraberlik İslâm'dan geçer. Bunu bilip de bilinçli olarak yasakta diretenler İslâm ve millet düşmanlığı yapmaktadır. Yahudi çocukları Cumartesi günü yaşına bakılmaksızın havralarda eğitim alıyor. Azınlık okullarında ise din eğitimi en üst seviyede. Onlara bu hak sağlanırken bizim çocuklarımız engelleniyor. Gelişmiş ülkelerde okullarda bu yapılırken, camilerde bunun yasaklanması zulümdür. Fatih Sultan Mehmet 3 yaşından itibaren öğlene kadar Kur'an öğreniyor, öğleden sonra ise ok atma, at binme eğitimi alıyordu. 14 yaşında padişah oldu. Başarıları ise ortada, yasakçılar utansın.”
vakit