.aybuke.
New member
tükürürken yanlışlıkla tükürüğün dudağın hemen altındaki sakallara yapışıp aşağı doğru sarkması
özellikle kış günlerinde; traş olurken yakadan, bağırdan, diş fırçalarken koldan içeri su damlaları süzülmesi.
tam elimize sıvı sabunu sıktıktan sonra suların kesildiğini öğrenmek
yolda yürürken biriyle yanyana yürüdüğünüzü farketmek, akabinde yavaşlamak veya hızlanmak ama adamdan kurtulamamak. en kötüsü ise siz bu kadar enerji harcarken adamın zerre umrunda olmamak.
sümükten delik deşik olmuş,defalarca kullanılmış selpakta burun silecek yer aramak (ortamda o selpakın çıkarılması durumunda yeşil yeşil sümüklerin görülmesinden korkmak)
aylardır beklediğiniz en sevdiğiniz oyunu alıp tam bilgisayara taktığınızda elektriklerin gitmesi,yarım saat sonra gelmesi ve bilgisayarı açıp hevesle oturduğunuz anda tekrar gitmesi ve iki dakika arayla gidip gelmeler,küfürler,klavye ısırmalar,çırpınmalar,naralar ofof...
3 saat bekleyip sonunda bu otobüs gelmez lan yürüyelim biz deyip yürümeye başlamanızın henüz 50. metresinde otobüsün yanınızdan geçmesi ve siz zaten doluymuş ya ! he ya ! diye falan avunurken yandan aynı otobüsten bomboş bir tane daha geçmesi ve naralara boğulmak... böyk
bisküvinin çaya düşmesi...
burnunu itinayla sondajlayıp çıkan parçayı sürmek için elini sandalyenin altına attığında, bu işi daha önce birinin yaptığını farketmek..
yolda karşıdan gelen kişinin size yol vermeye çalışıp bi yöne kayması ve sizinde aynı şeyi düşünüp o yöne kaymanız sonra paralel olarak sola sağa kaymalar bu eylemin gittikçe hızlanması en sonunda bi tarafın durması ve diğerinin geçerken göz göze gelmek,yoldakilere rezil olmak ve korkup bir daha kimseye yol verememek eskisi gibi...
tişörtlerin arkasındaki etiketin sürekli enseye batması.
damacanadan pompayla su doldururken miktarı ayarlayamamak ve suyun taşıp her yeri ıslatması.
yorgunluktan geberirken -özellikle halı saha maç dönüşlerinde- apartmana girip asansörün en üst katta olduğunu görmek
sınav esnasında soruları incelerken ulan ben bu soruyu biliyom diyip o soruya geldiginde tıkandıktan sonra, sayfasında igne atsan yere dusmeyecek kadar yazı olan, akabinde hala kalemden hayvani bir ses cıkartarak ve sumuklerini cekerek yazmaya devam eden yanındaki arkadasının eserine bakman ve tam o anda guzel mi cirkin mi belli olmayan hocanın topuklu ayakkabılarını cik cikleterek sana bakması aaaa ayıb oluo ama yuz ifadesiyle sana bakması ve o anda kulaklarının kızarması
şehirler arası otobüste giderken arkalardan gelen poşeti olan var mı ? sesini duymak ve ardından öğğk sesiyle birlikte o kişinin kusması sonrada otobüse kokunun yayılıp herkesin kusacak hissine kapınılması.
sevgilinle birlikte cafeye gidersin.sen bir nargile alırsın sevgilin bir dilim pasta bir de cola.hatta sonra sen azıp bir de limonlu soda alırsın.sonra hesap ödeme vakti gelir.sen artistlik yapıp fiyat listesine bakmadan ne b.k bulduysan yemiş ve yedirmişsindir.sevgilinide önden yollamışsındır adam olacan ya.sonra fiyat kol gibi olunca artık bulaşık mı yıkarsın ne yaparsın o sana kalmış bir durum.
+aşkım sen git ben geliyorum
kışın taktığınız atkının tüylerinin ağzınıza girmesi...sonra o tüyleri sağa sola tükürmek....
çorapla soğuk ve ıslak zemine basmak...
özellikle yaz aylarında sakıza basmak ya da oturmak
gribal enfeksiyona yakalan kapalı ve kalabalık bir yerde köhüm köhüm öksür ciğerlerinden sökülen yemyeşil balgam ağzına dol sonra onu hiç bişey olmammış gibi afiyetle yut.
çarptığın, ayağına bastığın vs.. adama pardon deyip hiçbir cevap alamamak sonra 'belkide hissetmedi, lan hissetmediyse duymadı da mı' diye gerzekçe düşünmek
dirseğin sinir noktasını ansızın sivri bir yere çakmak ve aniden oluşan kol ve beyin uyuşmasıyla parmakların aldığı şekille 5 dakika baş başa kalmak (czzzzzzz)
steam ile oyun satın alanlar bilir.
oyun satın aldıktan sonra 4gb lik oyunun pcye inmesini beklemek+internet faturasını inceleyen pederden "oha! bu kotanın hali ne amk naptın lan bu kadar!?" diye fırça yemek.
özellikle kış günlerinde; traş olurken yakadan, bağırdan, diş fırçalarken koldan içeri su damlaları süzülmesi.
tam elimize sıvı sabunu sıktıktan sonra suların kesildiğini öğrenmek
yolda yürürken biriyle yanyana yürüdüğünüzü farketmek, akabinde yavaşlamak veya hızlanmak ama adamdan kurtulamamak. en kötüsü ise siz bu kadar enerji harcarken adamın zerre umrunda olmamak.
sümükten delik deşik olmuş,defalarca kullanılmış selpakta burun silecek yer aramak (ortamda o selpakın çıkarılması durumunda yeşil yeşil sümüklerin görülmesinden korkmak)
aylardır beklediğiniz en sevdiğiniz oyunu alıp tam bilgisayara taktığınızda elektriklerin gitmesi,yarım saat sonra gelmesi ve bilgisayarı açıp hevesle oturduğunuz anda tekrar gitmesi ve iki dakika arayla gidip gelmeler,küfürler,klavye ısırmalar,çırpınmalar,naralar ofof...
3 saat bekleyip sonunda bu otobüs gelmez lan yürüyelim biz deyip yürümeye başlamanızın henüz 50. metresinde otobüsün yanınızdan geçmesi ve siz zaten doluymuş ya ! he ya ! diye falan avunurken yandan aynı otobüsten bomboş bir tane daha geçmesi ve naralara boğulmak... böyk
bisküvinin çaya düşmesi...
burnunu itinayla sondajlayıp çıkan parçayı sürmek için elini sandalyenin altına attığında, bu işi daha önce birinin yaptığını farketmek..
yolda karşıdan gelen kişinin size yol vermeye çalışıp bi yöne kayması ve sizinde aynı şeyi düşünüp o yöne kaymanız sonra paralel olarak sola sağa kaymalar bu eylemin gittikçe hızlanması en sonunda bi tarafın durması ve diğerinin geçerken göz göze gelmek,yoldakilere rezil olmak ve korkup bir daha kimseye yol verememek eskisi gibi...
tişörtlerin arkasındaki etiketin sürekli enseye batması.
damacanadan pompayla su doldururken miktarı ayarlayamamak ve suyun taşıp her yeri ıslatması.
yorgunluktan geberirken -özellikle halı saha maç dönüşlerinde- apartmana girip asansörün en üst katta olduğunu görmek
sınav esnasında soruları incelerken ulan ben bu soruyu biliyom diyip o soruya geldiginde tıkandıktan sonra, sayfasında igne atsan yere dusmeyecek kadar yazı olan, akabinde hala kalemden hayvani bir ses cıkartarak ve sumuklerini cekerek yazmaya devam eden yanındaki arkadasının eserine bakman ve tam o anda guzel mi cirkin mi belli olmayan hocanın topuklu ayakkabılarını cik cikleterek sana bakması aaaa ayıb oluo ama yuz ifadesiyle sana bakması ve o anda kulaklarının kızarması
şehirler arası otobüste giderken arkalardan gelen poşeti olan var mı ? sesini duymak ve ardından öğğk sesiyle birlikte o kişinin kusması sonrada otobüse kokunun yayılıp herkesin kusacak hissine kapınılması.
sevgilinle birlikte cafeye gidersin.sen bir nargile alırsın sevgilin bir dilim pasta bir de cola.hatta sonra sen azıp bir de limonlu soda alırsın.sonra hesap ödeme vakti gelir.sen artistlik yapıp fiyat listesine bakmadan ne b.k bulduysan yemiş ve yedirmişsindir.sevgilinide önden yollamışsındır adam olacan ya.sonra fiyat kol gibi olunca artık bulaşık mı yıkarsın ne yaparsın o sana kalmış bir durum.
+aşkım sen git ben geliyorum
kışın taktığınız atkının tüylerinin ağzınıza girmesi...sonra o tüyleri sağa sola tükürmek....
çorapla soğuk ve ıslak zemine basmak...
özellikle yaz aylarında sakıza basmak ya da oturmak
gribal enfeksiyona yakalan kapalı ve kalabalık bir yerde köhüm köhüm öksür ciğerlerinden sökülen yemyeşil balgam ağzına dol sonra onu hiç bişey olmammış gibi afiyetle yut.
çarptığın, ayağına bastığın vs.. adama pardon deyip hiçbir cevap alamamak sonra 'belkide hissetmedi, lan hissetmediyse duymadı da mı' diye gerzekçe düşünmek
dirseğin sinir noktasını ansızın sivri bir yere çakmak ve aniden oluşan kol ve beyin uyuşmasıyla parmakların aldığı şekille 5 dakika baş başa kalmak (czzzzzzz)
steam ile oyun satın alanlar bilir.
oyun satın aldıktan sonra 4gb lik oyunun pcye inmesini beklemek+internet faturasını inceleyen pederden "oha! bu kotanın hali ne amk naptın lan bu kadar!?" diye fırça yemek.
