Evet Türkiye’de din özgürlüğü kısıtlıdır

Pardon Türkiye Neresi Bu Ulkede Hem Turkum Hem Muslumanım Demek Cok Zor Ama Rahatca Yahudıyım Hrıstıyanım Ataıstım Kürdüm Ermeniyim Denılebılıyor Acaba Turkıye Dıye Bıyer Varmı Gercekten..
 
Arkadaşlar "Benim düşüncem senin düşüncenden daha doğru." tartışmasında değilim. Kimseye de hakaret edecek değilim. Bir beyin fırtınası ile daha doğruyu bulma derdindeyim. O yüzden sorular soruyorum. Beni ikna edin "laik" olayım.
Gayette ciddiyim.
 
Arkadaşlar "Benim düşüncem senin düşüncenden daha doğru." tartışmasında değilim. Kimseye de hakaret edecek değilim. Bir beyin fırtınası ile daha doğruyu bulma derdindeyim. O yüzden sorular soruyorum. Beni ikna edin "laik" olayım.
Gayette ciddiyim.

Kısı laık olmaz laıklık yonetım anlayısıdır ayrıca neden laık olmak ıstıyosunkı bole sacma bır sıstem dunyanın neresınde var?
 
BU VERİCEKLERİME İYİCE BAK OZAMAN ANLARSIN

28.jpg


Atatürk'ün din anlayışı


ATATÜRK-din ilişkisi ülkemizde sürekli tartışılagelmiş konulardan biridir. Belirtmek gerekir ki, Atatürk din bahsinde en fazla gadre ve haksızlığa uğramış bir şahsiyettir.

Bazı çevreler, din ile Atatürk arasında ters bağlantı kurarak Atatürk'ü dine karşı bir silah gibi gösterme gayreti içine girerken, kendilerini İslam'ın müdafii ve sözcüsü yerine koyan diğer bazı çevreler de haksız bir şekilde onu din düşmanlığıyla itham etmişlerdir.

Atatürk, hakkında binlerce kitap, makale, yorum yazılmış büyük bir devlet adamıdır. Atatürk'ün din anlayışını onun hakkında yapılan yorumlardan ziyade, bizzat kendisinin bu konudaki söylev ve demeçlerine bakarak değerlendirmek lazımdır. Atatürk'ün din konusundaki görüş ve düşünceleri dikkatli bir şekilde incelendiğinde, onun din aleyhine ve dinsizlik anlamına gelebilecek herhangi bir sözüne rastlamak mümkün değildir. Aksine dinimizden, Hz. Peygamber'den övgü ve saygı ile bahseden, Müslümanlığından dolayı duyduğu onuru dile getiren pek çok sözleri vardır.

M.K.ATATÜRK "Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye mani hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki, Türkiye'ye istiklalini veren bir Asya milletinin içinde daha karışık, sun'i, itikadat-ı batıldan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince, tenevvür (aydınlanma) edeceklerdir. Onlar ziyaya (ışığa) takarrüp (yaklaşma) edemezlerse kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız."DEMİŞTİR

ataturk7ra.jpg



ATAMIZ DİĞER BİR SÖZÜNDE Ey millet, Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor'' DEMİŞTİR


UMARIM Bİ NEVZE SANA YARARI DOKUNMUŞTUR.

BURAYA KADAR ATATÜRKÜN DİNİMİZ HAKKINDAKİ SÖZLERİ


BUNLARDA MİLLET DEVLET HAKKINDAKİ SÖZLERİ

bayrak4ek7nh8no6yo8.jpg


• Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelerini size tekrar edeceğim: Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
• Yürütme kudreti, yasama yetkisi ulusun tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet. ( 27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Verdiği Demeç)
• Cumhuriyet, fikir hürriyeti taraftarıdır. Samimi ve yasal olmak şartı ile her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır. (04. 12. 1923, Tercüman-ı Hakikat Başyazarına Demeç)
• Bütün dünya bilsin ki, benim için yandaşlık vardır; Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. (1924)
• Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark bundan ibarettir. 14. 10. 1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.
• Temeli büyük Tük milletinin ve onun kahraman evlatlardan meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile helaldar olabileceği zehabında bulunanlar, çok zayıf dimağlı mutsuzlardır. (19.06.1926, Anadolu Ajansına Demeç)
• Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir. (1930)
• Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur. (01. 11. 1936,TBMM Açılışı)
• Türk milletinin yapısına ve ilkelerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Ankara, 1997, Cilt III, s.106)
• Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 242)
• Ey yükselen yeni nesil ! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 179-188)
• Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve metin bir bağımsızlık yoluna doğru koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.
• Cumhuriyet’in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır. (1930, Kırklareli) (Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 437)

İŞTE KARDEŞİM TÜM MESELE BURDA BU İKİSİNİ AYRI TUTUCAKSIN

MÜSLÜMANIZ TÜRKÜZ GERİSİ YALAN
 
"Kişi laik olmaz."
Buna katılmıyorum.Laik olan ne? Devlet mi? Yoksa başka kurumlar mı?
Olmadığım bir şeye de karşı çıkarım.
Laik düşünceyi ilk icat eden(düşünen, ortaya süren) kişi laik değilmiydi?
Devlet laik olacak. Devletteki yönetici kişiler laik olmayacak. Bu devlette yaşayan kişiler laik olmayacak ve bu devlet laik kalacak. Öyle mi?
Ya da bir kavram kargaşası içinde miyiz? Laik bir devlet içinde yaşamayı isteyen ama laik olayan kişilere ne denir?
 
"Kişi laik olmaz."
Buna katılmıyorum.Laik olan ne? Devlet mi? Yoksa başka kurumlar mı?
Olmadığım bir şeye de karşı çıkarım.
Laik düşünceyi ilk icat eden(düşünen, ortaya süren) kişi laik değilmiydi?
Devlet laik olacak. Devletteki yönetici kişiler laik olmayacak. Bu devlette yaşayan kişiler laik olmayacak ve bu devlet laik kalacak. Öyle mi?
Ya da bir kavram kargaşası içinde miyiz? Laik bir devlet içinde yaşamayı isteyen ama laik olayan kişilere ne denir?

Devlet-Millet Millet-Devlet Bu 2 Kavram Birbirinden Kopamaz 2 side Laik Olucakki Laik Bir Ülkede Yaşayasın...O Kişilere Ne Dendiğini Bilmem Ama Laik Bir Devlet İçinde Yaşayıp Laikliği İstemeyip Şeriatı İsteyenlere Ben Hain Derim
 
"LoNGBoWMaN" sinirlenmeden. Biraz önce yazdım. Beyin fırtınası diye. Şeriat özlemindeyim veya değilim demedim. Ona bakarsan laikliğin tanımı konusuda nasıl çatallanıyorsak şeriat konusunda da öyle olabiliriz.
"• Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 242)"
Cumhuriyet konusunda en küçük şüphem yok. Faziletli (Fazilet: Erdem, ahlakın övüldüğü iyilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı.) ve namuslu (Namus: Bir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık.) insanları Allah sevgisi ve korkusu olmadan nasıl yetiştireceksin?

Allah sevgisini ve korkusunu dini eğitimden başka bir eğitimle nasıl sağlayacaksın?
Ahireti olmayan insandan nasıl namusluluk ve fazilet bekleyeceksin? En azından ne kadar?

"Cumhuriyet’in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır. (1930, Kırklareli) (Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 437)"
Bu sözlerden de laikliğin zıt anlamının "teokratik yönetim" olduğu anlaşılmaz mı?
 
"LoNGBoWMaN" sinirlenmeden. Biraz önce yazdım. Beyin fırtınası diye. Şeriat özlemindeyim veya değilim demedim. Ona bakarsan laikliğin tanımı konusuda nasıl çatallanıyorsak şeriat konusunda da öyle olabiliriz.
"• Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 242)"
Cumhuriyet konusunda en küçük şüphem yok. Faziletli (Fazilet: Erdem, ahlakın övüldüğü iyilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı.) ve namuslu (Namus: Bir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık.) insanları Allah sevgisi ve korkusu olmadan nasıl yetiştireceksin?

Allah sevgisini ve korkusunu dini eğitimden başka bir eğitimle nasıl sağlayacaksın?
Ahireti olmayan insandan nasıl namusluluk ve fazilet bekleyeceksin? En azından ne kadar?

"Cumhuriyet’in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır. (1930, Kırklareli) (Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 437)"
Bu sözlerden de laikliğin zıt anlamının "teokratik yönetim" olduğu anlaşılmaz mı?

En Küçük Ayrıntıyı Bile Dine Vuruosunuz Bu Kadar Olur Ya...Adam Diyorki Cumhuriyet Namuslu Şerefli Adam Yetişirir Sende Hemen Bunu Dine Çeviriosun
 
Yazıklar olsun... Şehitlerimizin kemiikleri sızlatıyorsunuz. Onlar biz özgürce yaşayalım diye mukaddes canlarını seve seve verdi. Ama siz yunanların rusların ingilizlerin yapadıklarını yapmaya çalısıyorsunuz. Kardeşim bu ülkede eğitim hakkını Allah'a inananıda almakta özgürdür, inanmayanıda. Eğer bu böyle olmuyorsa bu işte bi yanlışlık vardır. Kimse konuyu başka yönlere saptırmasın ne alakası var camilerle kiliselerle. Devlet halkı için kilise de camide yapmak zorundadır, onun içini doldurmak toplumu kalmış içi boş diye eleştiremezsin. Bunlarında türbanla hiç alakası yok... Bu konuda bilinçsizce konuşan arkadaşlarada sadece şunu hatırlatmak istiyorum bu dünya da kimse baki değildir. BİR GÜN MUHAKKAK HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR...

Birak ölüm sonrasini biz düsünelim yanacak olan biziz gerekirse ama siz bu dünyaya yalan diyip hala hükümdarlik mal mülk pesinde kosuyorsunuz. Yunanlilar genc kizlarimiza tecavüz ediyordu, ermeniler camileri icinde insanlarla yakiyordu, fransizlar antepte camiye gitmeyi yasaklar. Eger bu karardan memnun degilsen Yunanlilar, Fransizlar daha iyiydi diyorsan senin hakkinda söyleyeceklerim sadece beni bir forumdan banlatir.
 
Peki dinin gerçekleştirmek istediği sosyal yaşamda namus ve şeref gibi kavramlar ne kadar yer tutuyor? Güncel deyim kullanarak söyleyeceğim "Allah ile aldatanlar" hariç dini gerçek anlamda yaşayanlar için namus ve şeref ne kadar değerlidir?
Dinden korkanlar, dinin emrettiği konularda psikolojik olarak tam tersini yapmazlar mı?

Vatandaşlarının binde biri bile ateist olmayan bir ülkede(özellikle yüzde 99'u müslüman demedim, çünkü laik bir devletin sadece müslüman değil hıristiyan ya da yahudi veya bilmem hangi dinle ilişkisi olmayacak) din eğitimini vermeyeceksin. Dini inançlarını tam anlamıyla yaşatmayacaksın. "Benim dinim bunu emrediyor." dediğinde "Hayır efendim öyle emretmiyor. Bu konuda kutsal kitabında açıkça öyle yazmıyor" diyeceksin. Sanki açıkça yazdıklarına uyacaksın gibi konuşacaksın.

Ondan sonra dini eğitimden yoksun, gerçek dini öğrenememiş veya öğrenmesi önündeki kapılar kapatılmış (okullar-kurslar) saf müslümanlar "Allah ile aldatanlar"ın eline düşünce onlara yobaz diyeceksin.

Ben de sana inanacağım ve kişi olarak laik olamadan laik ilkeleri benimseyerek faziletli ve namuslu bir insan olacağım. Çocuklarımı da öyle yetiştireceğim. Olur.

Rejimin kendini koruması için bazı tepkiler vermesini her zaman anlarım. Çünkü dünya kısa süre önce Hitler'i, Usame bin Ladin'i gördü. Biri iktidara demokratik yollarla geldi. Avrupa'nın 1940-1950'li yılları malum. Gerçek İslam dininin ne olduğunu bile hala bilmeden "Elhamdülillah Müslümanım" diyenlerin sayısı dünya üzerinde yenilir yutulur oranda değil. Hala dini gerçekleri öğretmekte tereddüt geçiriyoruz.

Okulların önündeki uyuşturucu satıcılarına karşı harcayacağımız emeği, namaz kılanlarda harcıyoruz.

İnşallah yanılıyorumdur.
 
Türkiyede din özgürlüğü sorunu vardır.

Aksine Başta Önder Sav ve CHP lilerin yaptığı gibi dine hakaret etme özgürlüğü vardır.

Dünyada hiç bir ülkede uygulanmayan Üniversitelerde başörtüsü yasağıının sadece Türkiye uygulanması sanırım bizim nekadar özgürlükçü olduğumuzun belgesidir!!!

Çok doğru Türkiyede en büyük özgürlük dine hakaret etme özgürlüğü. hiç bir cezası yoktur.
 
**ya Allah askına ne karacarsafı bırak ya saptırıyorsuın resmen

Gördük demi SAKARYA ÜNİVERSİTESİNDe 2. gün çarşafla giren öğrencileri.Bırakın bu ayakları...

Din özgürlüğü yokmuş..Bak bak bak.Çoğu lokanta Ramazan ayında oruç vaktine kadar yemek vermiyor.Bu na ne diycen?

kişiler koca bir toplulugu etkilemez o davranıs o kişiyi etkiler sen bunu demekle bütün türbanlı kardeslerimizin hakkına giriyorsun.
 
Nedir Bu Din Özgürlüğü Ya ? Sana Yolda Oruç Tutma Yok Namaz Kılma İbadetini Yapma Diyolarmı ?

İşte Türban Takanları Din Anlayışı Ortaya Çıkıo...Onlar İçin Türban Dinin Simgesi.....Türban Takmayınca Din Özgürlüğü Yok Diye Bağrıyorlar....Türban Dinin Simgesiyse Ozaman Sen Direk Başı Açık Olan Müslümanlara Hakaret Etmiş Oluosun !!!
 
Evet Türkiye'de din özgürlüğü yoktur.....
Doğduğunuz zaman büyüyünce hangi dine inanacağınız resmen kayıt
altına alınır. Kimliğinize “islam” diye yazılır. Oysa, din aklı baliğ olanların seçebileceği bir inançtır.
Din kültürü ve ahlak dersini okumak zorunludur. ..
Aleviler için “din kültürü ve ahlak” dersinde Sünni - islam inancını
öğrenme zorunluluğu vardır. Yakın zamana kadar milyonlarca Alevi
yurttaşımıza kâfir gözüyle bakılıyordu... Aleviler vergileriyle diyanet
bütçesine katkıda bulunurlar Fakat diyanet onları temsil etmez, hizmet
sunmaz. Aleviliği sadece Ali’yi sevmek şeklinde gösterme bir
kurnazlığına sapar, inkar eder. Cem evlerini ibadet mekanı olarak görmez.
Eğitim birliği yoktur. Tarikat kapıları, Kuran kursları, medreseye
dönüşen okullar ve dinci vakıflarla, cincilikten, büyücülükten,
falcılıktan medet uman, türbe ve yatırlardan mucize bekleyenlerle
kuşatılmış durumdayız.
Sanki tüm dünya imam ihtiyacını Türkiye'den karşılıyormuş gibi sayısız imam-hatip lisesi açılır.Kızlarımızın imam olma olanağı olmadığı halde onlarada o okullarda okuma izni verilir..
Cuma namazı için çalışanların işyerini terk etme hakkı vardır !..
Ramazan ayında çalışma saatleri iftara göre ayarlanır. Bu ayar
yapılırken iş saatleri otomatik olarak azaltılır. Bir-iki saat arasında
kısalan iş saati çalışanlara büyük bir rahatlık sağlar. Sahur
vakitlerinde davulla uyandırma işini de baskıcı(!) devletin belediyeleri
üstlenmiştir. Ramazan ayında oruç tutulması için bir toplumsal baskı
başlar. Anadolu’nun çoğu yerinde lokantalar kapatılır. Oruç
tutmayanların dövülmesi veya öldürülmesi çok görülmüştür. Oruç
tutanlar dövebilirler, öldürebilirler fakat onlara karşı
kendini savunmak bile saldırı sayılır. .
Laik Türkiye’de Diyanet işleri Başkanlığı’na bütçenin önemli bir
bölümü aktarılır. Seksen binin üzerinde din görevlisi vardır. Bunların
bir kısmı camilerde Türkiye Cumhuriyeti’ne rahmet okur (!..) Camiler
tarikatlerin örgütlenmelerin karargahıdır. Her yerde pıtrak gibi
cami yapan halk, gücü yetmeyince yapının bitirilmesini devletten ister.
Yapı bitince de kadrolu imam verilir.
Sonra da bir zulümden söz edilir. !...
Allah, din ve iman söylemleri, siyasette en önemli referanstır.. Sadece başörtüsü
konusu bile siyasetin belirleyici unsuru olabilir. Başka hiçbir soruna
değinmeden, sırf başörtüsü konusuyla siyaset yapılabilir ve oy
toplanabilir.

AMA TÜRKİYEMDE DİNE BASKI VARDIR....YETER ARTIK BIRAKIN BU İFTİRALARI.....

“Devlet din ve vicdan özgürlüğümüz üzerinde baskı yapıyor. Türkiye
laik değildir” diye bağıranlar devletin din hizmetlerinden çekilmesini
gerçekten isterler mi?.. Yani, Batı ülkelerinde olduğu gibi devlet din
hizmetlerinden elini ayağını çekse, ilgilenmese ne olur dersiniz ?
Madem ki onlara özeniyoruz. Neden biz de sekülarizme geçmiyoruz? Hatta her
şeyimize karışan AB, uyum koşulları arasına demokrasinin temeli olan
laikliği neden bir koşul olarak koymuyor ?..
Sekülerleşmek !..
Bunu asla istemezler. Camilerin devredilip diyanet kadrolarının
dağıtılması, buralardan kamu kuruluşlarına kadroların aktarılamaması,
paravan tarikat vakıflarının kaynaklarının kurutulması, din derslerinin
kaldırılması, onlar için tam bir yıkım olur.
Çünkü mücadele için dayandıkları kaynakların çoğunu devlet
sağlamaktadır. Devlet, onlara elini vermiş, bedenini kaptırmıştır. Ve
devlet bu yolla kendi temellerini dinamitlemeye devam etmektedir. İrticai gericilik devlet desteğinden mahrum kalınca daha özgür ( ! ) olamayacak,
tersine yaşam kaynağını yitirecektir.
Devletin dinci kesimleri beslemesine
son verilir ve laiklik gerçek anlamda uygulanmaya başlanırsa yaşam
kaynakları kurur ve Türkiye’de Siyasal irticanın sonu görünebilir.
Çünkü, bin yıldır bu cemaatler devlet-vakıf desteğine dayanmışlardır.
Bu destekler azıcık azaltılsa bile kıyametler koparılır. “Kâfir
devlet” sloganlarıyla isyanlar çıkarılır.
 
Allahın Emrettıgı Bırseyı Yasaklamak Ne Yargıtayın Nede Bı Baskasının Haddı Degıldır Bu Konuyu Tartısamazsınız Bıle Herkes Ne Dedıgının Farkına Varsın Artık.
 
Allahın Emrettıgı Bırseyı Yasaklamak Ne Yargıtayın Nede Bı Baskasının Haddı Degıldır Bu Konuyu Tartısamazsınız Bıle Herkes Ne Dedıgının Farkına Varsın Artık.

bak ama tartışılıyor
az rahat bırakta insanlar istedikleri gibi fikirlerini tartışsınlar!

seviyeyi düşürmeden tartıştığınız için teşekkür ederiz, lütfen bu şekilde tartışmaya devam edin arkadaşlar
 
bazı arkadaşlar araplardan türbanı aldık yazmış soruyorum kılık kıyafet örneğini hristiyanlardan yada yahudilerden mi alacaktık elbette bizden önce müslüman olana araplardan alıcaz ne bileyim kendi dini yaşamama yolundaki davranışlarınızı diğer insanlara kabul ettirmeye çalışıyorsunuz.
 
bazı arkadaşlar araplardan türbanı aldık yazmış soruyorum kılık kıyafet örneğini hristiyanlardan yada yahudilerden mi alacaktık elbette bizden önce müslüman olana araplardan alıcaz ne bileyim kendi dini yaşamama yolundaki davranışlarınızı diğer insanlara kabul ettirmeye çalışıyorsunuz.


Din Yaşamak Sadece Türbanmı Takmaklamı Oluyor
 
Allahın Emrettıgı Bırseyı Yasaklamak Ne Yargıtayın Nede Bı Baskasının Haddı Degıldır Bu Konuyu Tartısamazsınız Bıle Herkes Ne Dedıgının Farkına Varsın Artık.

adamların yasakladıgı yok, dışarda giyoyr mu giyiyor hastaneye girebiliyor mu evet,

sadece kamu kurumlarına girerken boyle giremezsin diyor, turbanını cıkar oyle gir.

herkes ne dediginin farkında bak bir daha soyluyoruz

TÜRBANLA GİREMEZSİN UNİVERSİTEYE.
 
Geri
Üst