gorkie
New member
yazdığım yazılardan biri sadece. İlk defa Hackhell'da veriyorum... Umarım beğenirsiniz
Bir Yol Boyu Şizofren
Dünyada herkese bir yer var. Herkes ne kadar kalabalık içinde yaşıyor. Ne kadar da zevkli kalabalık içinde yaşamak. Aralarına karışıyorum. Bu sokak çok kalabalık. Etraftan insanlar geçiyor ve ben onları seyrediyorum. Buradan geçmek, sokağın öteki yakasına ulaşmak zorundayım. Benim de kalabalığa üye olmam bundan. Mülteci gibi hissediyorum kendimi. Ben siz değilim… diyorum ve başımı önüme eğiyorum. O kadar çok insan var ki etrafımda, Yaşamım boyunca nefeslerini hissettiğim yüzler bu kadar çok olamazlar. Yabani hissediyorum kendimi ve iyice eğiyorum başımı. Ayak uçlarıma bakıyorum ve en son gördüğüm yüzleri hatırlıyorum. Demin gördüğüm kız ne kadar da hoştu oysa. Kaldır başını ve bak etrafa. Evet zor olmamalı ama yapamıyorum…
Benim ise kimsem yok puslu havaların ekşimsi ürkekliğinde. Ekşidikçe hayatlar bende puslu bir havaya bürünüyorum... Sen ise karşımda benim 'ben' olmadığımı söylüyorsun! Nasıldır bir yaşam sahnesinde perde kapanıncaya dek oynamak bilir misin? Bilir misin yalancı insanların sana gülerken ne düşündüklerini? Elimi tutan sevgili, şu an elimi tutarken beni düşünür mü dersin? İyi zaman geçirdiğimiz insanlar beni hatırlar mı dersin? offfff Çok daldım hayallere ama hayır! Kurtulmak istemiyorum... Hayalimde yarattığım bütün kurgusal yaşamlar gibi değilsiniz hiç! Hiç birisi siz olamaz. Hiç biriniz de o! Acaba bende kimi görüyorsun? Eski sevgilini mi? Sana acı çektireni mi yoksa mutluluk vereni mi? O kadar yorgunum ki cümleler kurarken yoruluyor çenem. Gerçeği göstereceğim diye ağrıyor yanaklarım gülmekten... Çok mu gülümsüyorum insanlara?... Sadece tek bir sey: Ben bu kadar hayal içinde yaşarken sor bir kendine, Niye? Niye ben bu kadar hayal kuruyorum, gerçek dünyada yaşamak varken?
Yolun sonuna geldiğimde duruyorum. Arkama bakma isteği… Olmuyor. Başımı tekrar önüme eğip yürümeye koyuluyorum. Tekrar…
Hayat’a
Ya da hayal dünyama…
Görkem Çakın
Bir Yol Boyu Şizofren
Dünyada herkese bir yer var. Herkes ne kadar kalabalık içinde yaşıyor. Ne kadar da zevkli kalabalık içinde yaşamak. Aralarına karışıyorum. Bu sokak çok kalabalık. Etraftan insanlar geçiyor ve ben onları seyrediyorum. Buradan geçmek, sokağın öteki yakasına ulaşmak zorundayım. Benim de kalabalığa üye olmam bundan. Mülteci gibi hissediyorum kendimi. Ben siz değilim… diyorum ve başımı önüme eğiyorum. O kadar çok insan var ki etrafımda, Yaşamım boyunca nefeslerini hissettiğim yüzler bu kadar çok olamazlar. Yabani hissediyorum kendimi ve iyice eğiyorum başımı. Ayak uçlarıma bakıyorum ve en son gördüğüm yüzleri hatırlıyorum. Demin gördüğüm kız ne kadar da hoştu oysa. Kaldır başını ve bak etrafa. Evet zor olmamalı ama yapamıyorum…
Benim ise kimsem yok puslu havaların ekşimsi ürkekliğinde. Ekşidikçe hayatlar bende puslu bir havaya bürünüyorum... Sen ise karşımda benim 'ben' olmadığımı söylüyorsun! Nasıldır bir yaşam sahnesinde perde kapanıncaya dek oynamak bilir misin? Bilir misin yalancı insanların sana gülerken ne düşündüklerini? Elimi tutan sevgili, şu an elimi tutarken beni düşünür mü dersin? İyi zaman geçirdiğimiz insanlar beni hatırlar mı dersin? offfff Çok daldım hayallere ama hayır! Kurtulmak istemiyorum... Hayalimde yarattığım bütün kurgusal yaşamlar gibi değilsiniz hiç! Hiç birisi siz olamaz. Hiç biriniz de o! Acaba bende kimi görüyorsun? Eski sevgilini mi? Sana acı çektireni mi yoksa mutluluk vereni mi? O kadar yorgunum ki cümleler kurarken yoruluyor çenem. Gerçeği göstereceğim diye ağrıyor yanaklarım gülmekten... Çok mu gülümsüyorum insanlara?... Sadece tek bir sey: Ben bu kadar hayal içinde yaşarken sor bir kendine, Niye? Niye ben bu kadar hayal kuruyorum, gerçek dünyada yaşamak varken?
Yolun sonuna geldiğimde duruyorum. Arkama bakma isteği… Olmuyor. Başımı tekrar önüme eğip yürümeye koyuluyorum. Tekrar…
Hayat’a
Ya da hayal dünyama…
Görkem Çakın