- Katılım
- 25 Haz 2005
- Mesajlar
- 9,652
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
14 yaşındaki kız çocuğuna sarkıntılık ettiği iddiasıyla tutuklanan Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, Akşam Gazetesi’nde yayınlanan ifade tutanağına göre şöyle demiş:
- “Gazozuma ilaç attılar. Olanları hatırlamıyorum.”
Vakit Gazetesi, tutuklanma sürecinde çapkınım, hovardayım diye ifade veren ama daha sonra birden içtiği ilaçlı gazozu hatırlayan yazarına sahip çıkmalı, gazoza ilaç atan müşrikleri behemal bulmalıdır!
Muhtemeldir ki bu müthiş komplo Üzmez’in şahsında İslamın gür sesi(!) Vakit Gazetesi’nin imajını bertaraf için yapılmıştır.
Peki, böyle bir densizliği kim mi yapabilir?
Muhtemeldir ki bu tezgâh Ergenekoncuların işidir!
Ulusalcı Fitne, İslamın Keskin Kılıcı ve İnananların Yüz Akı olan Vakit’i(!) vurmak için bu tezgâhı kurmuştur!
Yazdıklarım sadece espri değil, aynı zamanda aldığım birkaç mailin özetidir.
Evet, bu ülkede böylesine aleni bir hadiseyi bile bu şekilde çarpıtabilecek sofu zihniyetler vardır.
Hüseyin Üzmez olayı patlak verdiğinde, geçmişinde kadın eli sıkmayıp sonradan önüne gelen hanımı kucaklamaya başlayan ünlü bir cemaat liderini hatırladım.
Bir gün bu çelişkiyi anlayamadığımı kendisine söyleyince hiddetle şu karşılığı almıştım:
- “İslamda maaşını verdiğin hatun kişi cariyen hükmündedir ve helaldir. Dolayısı ile sarılmaya engel bir hal yoktur.”
Bu fetvadan hareketle Üzmez’in iaşe teminin sarkıntılığına kılıf olur mu bilemiyorum.
Kuşkusuz bizim amacımız bu üzüntü verici olayı tekrar gündeme getirip Hüseyin Üzmez’i daha da üzmek değildir. O zaten bu olayla yeteri kadar üzülmüştür.
Bizim amacımız, mukaddes dinimiz İslam’ın çarpıtılmasını ortaya koymak ve İslam adına ahkâm kesenlerin çirkin yüzlerini deşifre etmektir.
Şu son olaya bakın ve Vakit Gazetesi’nin takındığı tutumu değerlendirin!
Manzara tek kelime ile vahameti çağrıştırmıyor mu?
Hayır, bunlar islamın mümesilliğine soyunmasa bana ne diyeceğim de adamlar kendi kendini öyle ilan etmiş!
Sorarım size, Vakit Gazetesi’nin bu tür tavırlarından sonra İslam’ı bilmeyenler Müslümanlığa nasıl bakar?
Evet, biz Vakit’in İslam diye diye İslam’ı katlettiği için isyan ediyoruz.
Yahu, bu ne biçim Müslümanlıktır ki, 14 yaşındaki bir sabiye sarkıntılığı meşru sayarsın?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ı kitlelere hedef yapıp öcü gibi gösterirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ı ihtiyacına göre yorumlayıp değiştirirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ın düşmanları ile kolkola girip yine onu istismar edersin?
Bu ne biçim müslümanlıktır ki, AB, ABD ve İsrail’in desteği ile iktidara gelip ayakta duranlara omuz verip yoldaş olursun?
Yok yok, bu, şanlı Peygamberimiz Muhammed(Sav)’in islamı değil, bu kilise ve Siyonizmin İslam diye ambalajladığı ama gerçek islam’la alakası olmayan ve insanı islam’a düşman yapan yapay bir Müslümanlıktır.
Buradan hareketle diyeceğim şudur sevgili okurlar?
Ben Vakit’in dininden veya kilise ya da Siyonizmin islamından değilim.
Ben Şanlı Muhammedin(sav)müslümanıyım.
( Sabahattin ÖNKİBAR - 10/05/2008 )
- “Gazozuma ilaç attılar. Olanları hatırlamıyorum.”
Vakit Gazetesi, tutuklanma sürecinde çapkınım, hovardayım diye ifade veren ama daha sonra birden içtiği ilaçlı gazozu hatırlayan yazarına sahip çıkmalı, gazoza ilaç atan müşrikleri behemal bulmalıdır!
Muhtemeldir ki bu müthiş komplo Üzmez’in şahsında İslamın gür sesi(!) Vakit Gazetesi’nin imajını bertaraf için yapılmıştır.
Peki, böyle bir densizliği kim mi yapabilir?
Muhtemeldir ki bu tezgâh Ergenekoncuların işidir!
Ulusalcı Fitne, İslamın Keskin Kılıcı ve İnananların Yüz Akı olan Vakit’i(!) vurmak için bu tezgâhı kurmuştur!
Yazdıklarım sadece espri değil, aynı zamanda aldığım birkaç mailin özetidir.
Evet, bu ülkede böylesine aleni bir hadiseyi bile bu şekilde çarpıtabilecek sofu zihniyetler vardır.
Hüseyin Üzmez olayı patlak verdiğinde, geçmişinde kadın eli sıkmayıp sonradan önüne gelen hanımı kucaklamaya başlayan ünlü bir cemaat liderini hatırladım.
Bir gün bu çelişkiyi anlayamadığımı kendisine söyleyince hiddetle şu karşılığı almıştım:
- “İslamda maaşını verdiğin hatun kişi cariyen hükmündedir ve helaldir. Dolayısı ile sarılmaya engel bir hal yoktur.”
Bu fetvadan hareketle Üzmez’in iaşe teminin sarkıntılığına kılıf olur mu bilemiyorum.
Kuşkusuz bizim amacımız bu üzüntü verici olayı tekrar gündeme getirip Hüseyin Üzmez’i daha da üzmek değildir. O zaten bu olayla yeteri kadar üzülmüştür.
Bizim amacımız, mukaddes dinimiz İslam’ın çarpıtılmasını ortaya koymak ve İslam adına ahkâm kesenlerin çirkin yüzlerini deşifre etmektir.
Şu son olaya bakın ve Vakit Gazetesi’nin takındığı tutumu değerlendirin!
Manzara tek kelime ile vahameti çağrıştırmıyor mu?
Hayır, bunlar islamın mümesilliğine soyunmasa bana ne diyeceğim de adamlar kendi kendini öyle ilan etmiş!
Sorarım size, Vakit Gazetesi’nin bu tür tavırlarından sonra İslam’ı bilmeyenler Müslümanlığa nasıl bakar?
Evet, biz Vakit’in İslam diye diye İslam’ı katlettiği için isyan ediyoruz.
Yahu, bu ne biçim Müslümanlıktır ki, 14 yaşındaki bir sabiye sarkıntılığı meşru sayarsın?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ı kitlelere hedef yapıp öcü gibi gösterirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ı ihtiyacına göre yorumlayıp değiştirirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ın düşmanları ile kolkola girip yine onu istismar edersin?
Bu ne biçim müslümanlıktır ki, AB, ABD ve İsrail’in desteği ile iktidara gelip ayakta duranlara omuz verip yoldaş olursun?
Yok yok, bu, şanlı Peygamberimiz Muhammed(Sav)’in islamı değil, bu kilise ve Siyonizmin İslam diye ambalajladığı ama gerçek islam’la alakası olmayan ve insanı islam’a düşman yapan yapay bir Müslümanlıktır.
Buradan hareketle diyeceğim şudur sevgili okurlar?
Ben Vakit’in dininden veya kilise ya da Siyonizmin islamından değilim.
Ben Şanlı Muhammedin(sav)müslümanıyım.
( Sabahattin ÖNKİBAR - 10/05/2008 )