- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Antalya’daki üniversitede neler oluyor biliyor muyuz?..
Bu eğitim merkezinde üstü örtülen “asıl konu” neden konuşulmuyor!?.
Olan biten sadece bir sağ-sol kapışmasının sinyali ve bu nedenle devreye girmiş “karanlık darbeci”ler mi iş başında?!.
Geçiniz, bunlar milliyetçilere-ulusalcılara saldırmak için kullanılan suni teorilerdir ve doğru değildir. Hangi yolun yolcusu olduğu konusunda ilginç sonuçlara ulaşılacak o sakallı psikopatın ipini kimin tuttuğu bir yana, Antalya’daki üniversitede, çıktığı sırada gündeme getirilmeyen, yakın döneme ait bir dizi olayı nakledelim.
Eşkıya çetesinin, önce Nevruz ardından çetebaşlarının doğum günü bahanesi ile şehirlerin altını üstüne getirdiğini biliyoruz. PKK militanlarına üniversitelerde de gösteriler yapması için talimatlar verdi...
Üniversitelerin hali malum!..
Eşkıya çetelerinin eylem kıtaları kampuslerde istedikleri gibi hareket edebiliyorlar!.. Üniversite bahçelerinde Apo posterleri, PKK bezleri sallanıp duruyor!..
Antalya’da olanlar.
PKK çetesinin öğrenci kimlikli militanları öğrenci yurdunu bastı. Yurt binasının camlarını kırarak işgali gerçekleştirdi ve binanın camlarına terör çetesinin paçavrasını astı!..
İşin garibi bu bez parçaları, PKK çetesinin sözde bayrakları o pencerelerde 4 gün boyunca asılı kaldı ve de üniversite yönetimi bu rezalete göz yumdu.
Bu durum elbette öğrenciler arasında tepkilere neden oldu... Gerginlik çıktı yer yer kavgalar başladı...
Ve iş bakın nasıl doruğa ulaştı!..
PKK çetesi, kendi paçavralarının kaldırılmasına misilleme olarak yurt binasındaki Türk bayrağına saldırdılar... Bayrağımız bu eşkıya sürüsünce yakılmaya teşebbüs edildi...
Öğrenciler bu duruma daha geniş tepki gösterince olaylar gelişti... PKK yandaşları, sopalarla protestocu gençlerin üzerine saldırdı...
İşte “sakallı” tipin ortaya çıkışı bu sırada!..
Görgü tanıkları şöyle anlatıyor... “.. alnında dövme bulunan bir şahıs olay yerinde kaçmaya çalışan öğrencilerin yanından geçerek PKK yandaşlarına ateş etti.Bu provakatör kameralar önünde şajöre mermi basarken görüntülendi. Ancak sadece 1 kez ateş açtı. Ne gariptir ki ateş açılmasına rağmen kimse vurulmadı. Çünkü tabanca kuru sıkı mermi atıyordu. Provokasyon öyle güzel yapılmıştı ki gazeteciler bile üniversite içerisine alınmıştı.”
Gariplikler ortadaydı..!
“Provakatör ne hikmetse boş şarjörle üniversiteye gelmiş vede ne hikmetse onlarca kamera önünde şarjöre mermi doldurmasına rağmen 1 el ateş etmişti.”
Bu olayın içindeki asıl noktanın bir kenara bırakılarak içinden yeni bir “milliyetçiliğe saldırı” komplosu yaratılmaya çalışılması dikkat çekicidir. Söz konusu “sakallı”nın özellikle MHP’ye yamanmaya çalışılmasındaki gayretler çarpıcı biçimde öne çıkarılıyor!.. Böylece şu malum komplo teorisinin de sınırları genişletilmek isteniyor!..
Oysa çarpıcı gerçek şudur...
PKK çetesinin Antalya’da öğrenci yurduna astığı paçavrasının günlerce orada kalmasına ses çıkartılmamıştır!..
Bu işin içerisindeki PKK çetesi nerede, neden yakalarına yapışılmıyor?!
Behiç Kılıç' tan Alıntıdır...
Bu eğitim merkezinde üstü örtülen “asıl konu” neden konuşulmuyor!?.
Olan biten sadece bir sağ-sol kapışmasının sinyali ve bu nedenle devreye girmiş “karanlık darbeci”ler mi iş başında?!.
Geçiniz, bunlar milliyetçilere-ulusalcılara saldırmak için kullanılan suni teorilerdir ve doğru değildir. Hangi yolun yolcusu olduğu konusunda ilginç sonuçlara ulaşılacak o sakallı psikopatın ipini kimin tuttuğu bir yana, Antalya’daki üniversitede, çıktığı sırada gündeme getirilmeyen, yakın döneme ait bir dizi olayı nakledelim.
Eşkıya çetesinin, önce Nevruz ardından çetebaşlarının doğum günü bahanesi ile şehirlerin altını üstüne getirdiğini biliyoruz. PKK militanlarına üniversitelerde de gösteriler yapması için talimatlar verdi...
Üniversitelerin hali malum!..
Eşkıya çetelerinin eylem kıtaları kampuslerde istedikleri gibi hareket edebiliyorlar!.. Üniversite bahçelerinde Apo posterleri, PKK bezleri sallanıp duruyor!..
Antalya’da olanlar.
PKK çetesinin öğrenci kimlikli militanları öğrenci yurdunu bastı. Yurt binasının camlarını kırarak işgali gerçekleştirdi ve binanın camlarına terör çetesinin paçavrasını astı!..
İşin garibi bu bez parçaları, PKK çetesinin sözde bayrakları o pencerelerde 4 gün boyunca asılı kaldı ve de üniversite yönetimi bu rezalete göz yumdu.
Bu durum elbette öğrenciler arasında tepkilere neden oldu... Gerginlik çıktı yer yer kavgalar başladı...
Ve iş bakın nasıl doruğa ulaştı!..
PKK çetesi, kendi paçavralarının kaldırılmasına misilleme olarak yurt binasındaki Türk bayrağına saldırdılar... Bayrağımız bu eşkıya sürüsünce yakılmaya teşebbüs edildi...
Öğrenciler bu duruma daha geniş tepki gösterince olaylar gelişti... PKK yandaşları, sopalarla protestocu gençlerin üzerine saldırdı...
İşte “sakallı” tipin ortaya çıkışı bu sırada!..
Görgü tanıkları şöyle anlatıyor... “.. alnında dövme bulunan bir şahıs olay yerinde kaçmaya çalışan öğrencilerin yanından geçerek PKK yandaşlarına ateş etti.Bu provakatör kameralar önünde şajöre mermi basarken görüntülendi. Ancak sadece 1 kez ateş açtı. Ne gariptir ki ateş açılmasına rağmen kimse vurulmadı. Çünkü tabanca kuru sıkı mermi atıyordu. Provokasyon öyle güzel yapılmıştı ki gazeteciler bile üniversite içerisine alınmıştı.”
Gariplikler ortadaydı..!
“Provakatör ne hikmetse boş şarjörle üniversiteye gelmiş vede ne hikmetse onlarca kamera önünde şarjöre mermi doldurmasına rağmen 1 el ateş etmişti.”
Bu olayın içindeki asıl noktanın bir kenara bırakılarak içinden yeni bir “milliyetçiliğe saldırı” komplosu yaratılmaya çalışılması dikkat çekicidir. Söz konusu “sakallı”nın özellikle MHP’ye yamanmaya çalışılmasındaki gayretler çarpıcı biçimde öne çıkarılıyor!.. Böylece şu malum komplo teorisinin de sınırları genişletilmek isteniyor!..
Oysa çarpıcı gerçek şudur...
PKK çetesinin Antalya’da öğrenci yurduna astığı paçavrasının günlerce orada kalmasına ses çıkartılmamıştır!..
Bu işin içerisindeki PKK çetesi nerede, neden yakalarına yapışılmıyor?!
Behiç Kılıç' tan Alıntıdır...