İlginç karar: Danıştay saldırısının Ergenekon'la ilgisi yok
Danıştay saldırısıyla ilgili davanın gerekçeli kararında, Ergenekon soruşturması ile Danıştay saldırısı arasında hukuki bağ tespit edilemediği belirtildi. Sanıkların, ‘türbanı istedikleri şekilde yorumlamayan kurum ve kişileri cezalandırma amacı taşıdığı’ ifade edildi
Danıştay üyelerine yönelik saldırı davasının gerekçeli kararında, Ergenekon soruşturması ile Danıştay saldırısı arasında hukuki bir bağ olmadığı belirtildi ve bu nedenle soruşturmanın genişletilmesine ihtiyaç duyulmadığı kaydedildi.
Kararda, sanıkların amacının, türbanı kendi bildikleri ve istedikleri şekilde yorumlamayan ve karara bağlamayan kurum ve kişilere yönelik şiddet yöntemlerine başvurarak cezalandırma amacı taşıdığı ifade edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in yaşamını yitirmesine, 4 Danıştay mensubunun yaralanmasına neden olan saldırıları gerçekleştiren Avukat Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı davaya ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli karar 55 sayfa
55 sayfalık gerekçeli kararda, sanıkların eylemden önce plan yapıp bir araya geldikleri, eylemlerin türbanla ilgili olduğu, Arslan’ın adam bulmasını istediği sanık Osman Yıldırım’ın sanık Erhan Timuroğlu vasıtasıyla sanıklar İsmail Sağır ve Tekin İrşi’yi bulduğu, eylemler için gerekli silah ve bombanın da sanıklar Süleyman Esen ve Aykut Metin Şükre’den sağlandığı kaydedildi.
Sanıklar arasında dayanışma ve suç işleme hususundaki birliktelik ve devamlılığın yanı sıra hiyerarşik bir yapılanmanın da olduğu belirtilen kararda, sanıkların, türban örtüsü ile ilgili gerek Cumhuriyet gazetesi gerekse Danıştay’a yaptığı saldırıların çok ses getirdiği, bu saldırıların toplumda büyük infial uyandırdığı, halk üzerinde büyük korku ve paniğe yol açtığı anlatıldı.
Amaç, başörtüsü ve karikatür
Kararda, sanıklarca gerçekleştirilen saldırıların amacının da, “türban örtüsünü kendi bildikleri ve istedikleri şekilde yorumlayan ve karara bağlamayan kurum ve kişilere yönelik cebir ve şiddet yöntemlerine başvurarak, cezalandırmak” olduğu vurgulandı.
Kararda, bu amaç doğrultusunda yapılan Danıştay eyleminin, mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike yaratarak, Anayasa’nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs niteliğinde bulunduğu belirtildi.
‘Ergenekon beklenemez’
Kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayla ortaya atılan iddiaların aksine, Danıştay saldırısı ile Ergenekon soruşturması arasında hukuki bir bağ tespit edilemediği de ifade edildi.
Kararda, “Yapılan incelemeler sonucu sanıklar ve sanıklara isnat edilen eylemlerle, yürütülen hazırlık soruşturmasının arasında suç vasfını, sanıkların hukuki durumunu ya da sübutu etkileyecek şekilde bir bağlantı tespit edilememiş, dolayısıyla soruşturmanın sonucunun beklenmesine gerek de duyulmamıştır” denildi.
Dilekçelere itibar edilmedi
Kararda, Ergenekon soruşturmasıyla Danıştay saldırısının bağlantılı olduğu iddialarına ilişkin cezaevinden dilekçeler gönderen sanık Osman Yıldırım’a da yer verildi. Yıldırım’ın olayı aydınlatacak nitelikte bilgi içermeyen dilekçelerine itibar edilmeyerek, ayrıca araştırılması yoluna gidilmediği belirtilen kararda, sanık Süleyman Esen ile müdafii Avukat Mehmet Ener’in de benzer yöndeki taleplerinin aynı gerekçelerle reddedildiği kaydedildi
Az kaldı yakında Ergenekon'da yok denilecek