Kemalistlere Batı dersleri...

Serdengeçti

Banned
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
1,808
Reaction score
0
Puanları
0
Kemalistlere Batı dersleri...

Kemalizm ne? Batılılaşma...

Kemalizm ne? Modernleşme...

Kemalistler, Türk halkını da Batılı ve modern bulmadıkları için eleştirmiyorlar mı? Halkı bu nedenle beğenmiyorlar mı?


Üstelik... Özünde ‘Müslüman’ bir ülkenin hiçbir zaman ‘demokrat’ olacağına inanmadıkları için ‘laiklik’ diye avaz avaza bağırıp, asla ve kat’a ‘demokrasiden’ haz etmiyorlar mı?

Görüntü böyle...

* * *

Ama gel gör ki AB süreci, tek parti dönemine tapınan ve demokrasiden haz etmeyen Kemalistlerin ‘modern’ ve ‘Batılı’ olmadıklarını sürekli ispatlamakta.

Onlar, halkı batılı ve modern bulmadıkları için aşağılarken...

Batılı, modern, kısaca dünyalı olmanın kurallarını netleştiren AB de Kemalistlerin ‘batılı ve modern’ olmaktan uzak olduğunu her gün haykırıp durmakta.

Üstelik durumu da kavramlar üzerinden somutlaştırarak.

Defalarca yazdım, bizim Kemalistlerin ‘laiklik’ anlayışı ‘askeri laiklik’.

Neden?

Birincisi, Türkiye kelimenin tam anlamıyla laik değil... Diyanet var... Bu, ‘din devleti’ olmayalım derken yaratılmış bir ‘devlet dininin’ ifadesi.

İkincisi, bizde laiklik, sanayileşme döneminde burjuvazinin ortaya çıkışı ile gerçekleşmemiş... Kilise ve aristokratlara karşı halkın savunduğu ve benimsediği bir burjuva ihtilalinin sonucunda elde edilmemiş... Sosyal bir sürecin değil, ‘Kemalist devrimin’ kazanımı.

Üçüncüsü, bu halka emanet edilmemiş... Askeri bürokrasiye teslim edilmiş... O nedenle halktan korktukça, çare askeriyede aranmakta.

Demokratik bir süreçte edinilmiş bir kazanım olsa, zaten halkın laiklik kavramına yaşam biçimi ve zihniyet olarak sonuna kadar sahip çıkacağına inanılır, kimse kendine ‘durumdan vazife’ çıkarmaz...

Bizdeki ‘askeri laiklik’... Koruyuculuğu askeriyeye havale edilmiş.

Batılı modern devletlerdeki ise ‘demokratik laiklik’... Çünkü sahibi halk...

* * *
Bir batılı olarak...

Bir ‘modern’ olarak...

Kemalistlerin ‘kendilerine ait sandıkları’ ve bu nedenle halka tepeden baktıkları değerlerin güncel ve gerçek sahibi olarak AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ‘laiklik’ konusunda ne diyor?

‘Her demokratik modern devlette din ve devlet arasında ayrıma gidilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Din, hangi din olursa olsun biz bu ayrımdan yanayız.

Teokrasilere karşıyız.

Asıl önemli olan birey ve onun sahip olduğu haklardır.

Bu, bizim demokrasilerimizin temel ilkesidir.

Laiklikten anlaşılan, din ve devlet işlerinin ayrılmasıysa biz bundan yanayız. Yani demokratik sekülarizmden yanayız.

Ancak bir dinin empoze edilmesine ya da din devletine karşı olduğumuz gibi laikliğin de güç zoruyla empoze edilemeyeceğine inanıyoruz.

Laiklik yeni bir din haline getirilmemeli. Kararı toplumlar vermeli.’

* * *

‘Halka tepeden bakan’, aslında imkan olsa dışardan ‘halk ithal edecek’ tek parti zihniyeti, zaman içinde iyice dermansızlaştı, köhneleşti ve dünyadan tamamıyla koptu.

Kendini ‘Batılı, modern ve çağdaş’ sanırken, şimdi Batı’dan dünyalaşma dersleri alacak kadar geriledi.

Ve bu anlayış artık sürekli Türkiye’nin önünü kesiyor.

Yirmi yıl önce, ‘İkinci Cumhuriyet’ derken, daha hızlı bir toplumsal ivme adına ‘Kemalizmden demokrasiye geçmeyi’, ‘cumhuriyeti demokratikleşmeyi’ öneriyorduk.

Kemalist Ankara ona da sövüp saydı.

Halbuki AB de şimdi aynı şeyi söylüyor ve Türkiye yirmi yılı kaybetmiş bulunmakta.

* * *
Çağdaş Türkiye’nin kurtarıcı formülü olarak hepimize belletilen Kemalist anlayış, halkı ve demokrasiyi dışladıkça Türkiye’ye ağır bir yük olmayı artırmakta.

Üstelik bu gerçeği sadece Türkiye değil, artık dünya da görmekte.


STAR/Mehmet ALTAN
 
sizce bu cümlelere bu yazı dizisine hangi aklı eksik inanır ?

işte böyle dengesizler oldukca kemalist anlayış bile kötümser oldu

ne diyeyim söylenecek söz yok Mehmet Altan ve bunun gibi yobazlar oldukca bu kadar saçma bir yazı dizisinide okuyoruz :)
 
Kemalistler nedense Kemalizmin tartışılmasından fena halde tırsıyorlar.Neden acaba.Yoksa tartışılınca eksiklikleri ortaya çıkacak diye mi
 
Kemalistlere Batı dersleri...

Kemalizm ne? Batılılaşma...

Kemalistler, Türk halkını da Batılı ve modern bulmadıkları için eleştirmiyorlar mı? Halkı bu nedenle beğenmiyorlar mı?


Üstelik... Özünde ‘Müslüman’ bir ülkenin hiçbir zaman ‘demokrat’ olacağına inanmadıkları için ‘laiklik’ diye avaz avaza bağırıp, asla ve kat’a ‘demokrasiden’ haz etmiyorlar mı?

Görüntü böyle...


bunları yazan birisi güvenilir ve itimat edilir bir kalem degildir, çünkü bir olguyla ilgili dogru olmayan kavramları, ona aitmiş gibi göstermektedir.
bu yazıyı alıp buraya kopyalayan arkadaş söyle bakalım, kemalizm batılılaşma mı yoksa Türk örf adetlerine Türk kültürüne baglı kalarak onu her daim yaşatarak, yani benligini kaybetmeyerek diger ileri medeniyetlerle aynı seviyede olmaya ugrasmak mı?

özünde müslüman bir ülkenin her zaman demokrat olabilcegine inanır kemalistler, demokrasiyi korurlar demokrasiye önem verirler ancak demokrasi karşıtı olaylara da karşı çıkarlar, demokrasiyi korumak ona karşı çıkmak onu istememek degildir asla, bu yazıyı yazan mehmet altan gibileri, demokrasinin korunmasını ona karşı cıkmak gibi göstermek zorundadırlar kendi çaplarında çünkü çıkarları ve menfaatleri onlar için gerçegi yazmaktan hep daha üstte olmuştur.







Kemalistlere Batı dersleri...



Ama gel gör ki AB süreci, tek parti dönemine tapınan ve demokrasiden haz etmeyen Kemalistlerin ‘modern’ ve ‘Batılı’ olmadıklarını sürekli ispatlamakta.

Onlar, halkı batılı ve modern bulmadıkları için aşağılarken...


ab süreci kemalistlerin modern ve batılı olmadıgını ispatlamakta diyerekte sözlerini hesap etmeden söylemiş ki, bugün bildigimiz gibi avrupanın onde gelen devletleri Türklerin 20. yüzyılın ilk yarısında kendilerine karşı verdikleri mucadeleye yenik düşmenin kuyruk acısını cekiyorlar. ve avrupalı!!batılı!!!modern!!! yani mehmet altanın övdügü bu devletler Mustafa Kemal önderligindeki , Türk halkının topyekün savaşa girdigi bir orduya her yerde malup olmuşlardır. kurtulus savasından once canakkalede dunyanın o zaman icin en buyuk 2 donanmasına yani ingiliz ve fransız donanmalarına, onların kara birliklerine ve somurge devletlerinden gelen askerlere(avusturalya,yeni zelanda,hindistan ve bir cok somurge devleti) karşı tarihin destan diye yazdıgı savaşı veren ve hepsini dize getiren komutan Mustafa Kemal ve Türk ordusuydu.kurtulus savasında ise ingiliz güdümündeki yunan ordusuyla ve yine ingilizlerle,fransızlarla ,italyanlarla ve bu devletlerin destekledigi icerde ve dısardaki küçük gruplarla başarılı bir sekilde savasan yine Mustafa Kemal onderligindeki Türk ordusudur.

Mustafa Kemal avrupanın sömürüsüne karşı durmuş onlara asla boyun egmemiş ve hepsini dize getirmiştir. şimdi bu yazıyı kopyalayan arkadaşa 2. sorum olucak bu AB, Mustafa Kemal e baglı olanları niye sevsin?kendini dize getiren bir liderin görüşlerini savunanları niye sevsin?















Kemalistlere Batı dersleri...



Batılı, modern, kısaca dünyalı olmanın kurallarını netleştiren AB de Kemalistlerin ‘batılı ve modern’ olmaktan uzak olduğunu her gün haykırıp durmakta.

Üstelik durumu da kavramlar üzerinden somutlaştırarak.

Defalarca yazdım, bizim Kemalistlerin ‘laiklik’ anlayışı ‘askeri laiklik’.

Neden?

Birincisi, Türkiye kelimenin tam anlamıyla laik değil... Diyanet var... Bu, ‘din devleti’ olmayalım derken yaratılmış bir ‘devlet dininin’ ifadesi.

İkincisi, bizde laiklik, sanayileşme döneminde burjuvazinin ortaya çıkışı ile gerçekleşmemiş... Kilise ve aristokratlara karşı halkın savunduğu ve benimsediği bir burjuva ihtilalinin sonucunda elde edilmemiş... Sosyal bir sürecin değil, ‘Kemalist devrimin’ kazanımı.

Üçüncüsü, bu halka emanet edilmemiş... Askeri bürokrasiye teslim edilmiş... O nedenle halktan korktukça, çare askeriyede aranmakta.

Demokratik bir süreçte edinilmiş bir kazanım olsa, zaten halkın laiklik kavramına yaşam biçimi ve zihniyet olarak sonuna kadar sahip çıkacağına inanılır, kimse kendine ‘durumdan vazife’ çıkarmaz...

Bizdeki ‘askeri laiklik’... Koruyuculuğu askeriyeye havale edilmiş.

Batılı modern devletlerdeki ise ‘demokratik laiklik’... Çünkü sahibi halk...

* * *
Bir batılı olarak...

Bir ‘modern’ olarak...

Kemalistlerin ‘kendilerine ait sandıkları’ ve bu nedenle halka tepeden baktıkları değerlerin güncel ve gerçek sahibi olarak AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ‘laiklik’ konusunda ne diyor?

‘Her demokratik modern devlette din ve devlet arasında ayrıma gidilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Din, hangi din olursa olsun biz bu ayrımdan yanayız.

Teokrasilere karşıyız.

Asıl önemli olan birey ve onun sahip olduğu haklardır.

Bu, bizim demokrasilerimizin temel ilkesidir.

Laiklikten anlaşılan, din ve devlet işlerinin ayrılmasıysa biz bundan yanayız. Yani demokratik sekülarizmden yanayız.

Ancak bir dinin empoze edilmesine ya da din devletine karşı olduğumuz gibi laikliğin de güç zoruyla empoze edilemeyeceğine inanıyoruz.

Laiklik yeni bir din haline getirilmemeli. Kararı toplumlar vermeli.’

* * *

‘Halka tepeden bakan’, aslında imkan olsa dışardan ‘halk ithal edecek’ tek parti zihniyeti, zaman içinde iyice dermansızlaştı, köhneleşti ve dünyadan tamamıyla koptu.

Kendini ‘Batılı, modern ve çağdaş’ sanırken, şimdi Batı’dan dünyalaşma dersleri alacak kadar geriledi.

Ve bu anlayış artık sürekli Türkiye’nin önünü kesiyor.

Yirmi yıl önce, ‘İkinci Cumhuriyet’ derken, daha hızlı bir toplumsal ivme adına ‘Kemalizmden demokrasiye geçmeyi’, ‘cumhuriyeti demokratikleşmeyi’ öneriyorduk.

Kemalist Ankara ona da sövüp saydı.

Halbuki AB de şimdi aynı şeyi söylüyor ve Türkiye yirmi yılı kaybetmiş bulunmakta.

* * *
Çağdaş Türkiye’nin kurtarıcı formülü olarak hepimize belletilen Kemalist anlayış, halkı ve demokrasiyi dışladıkça Türkiye’ye ağır bir yük olmayı artırmakta.

Üstelik bu gerçeği sadece Türkiye değil, artık dünya da görmekte.


STAR/Mehmet ALTAN

Türkiyenin yönetim biçimi cumhuriyettir bu apaçık anayasada yazmaktadır, türkiyenin yönetim biçimi kemalizm degildir. kemalizm Mustafa Kemal in görüşlerini anlamak benimsemek ve onun yolunda yürümek demektir.
Avrupa'dan medet uman , onun medeniyet ve modernlik anlayışına!! el açan bu yazarın ataları sanırım Çanakkalede Avrupalının medeniyet anlayışının ne oldugunu anlatmamış. bu yazarın ataları urfa da antepte maraşta medeni avrupanın kaç bin tane Türk anasına bacısına tecavuz ettigini, cocukları diri diri gömdügünü, anne karnındakileri bıcakladılarını iyi anlatamamış mehmet altana. kurtulus savasını kazandıgımızda yunanlılar ve ingilizler İzmir den kacarken arkalarında koca sehri yanmış ve insanlarının buyuk cogunlugunu katledilmiş halde bırakmışlardı, bu Avrupanın medeniyetiydi şüphesiz!!! bunu da iyi anlatamamışlar mehmet altana , ataları.

Ya da mehmet altanın atalarının bu tarz şeyleri anlatmamış olmalarının sebebi, İzmirden kaçarken İzmiri yakan bir yunan ya da ingliz subayı mı olmaları? yoksa urfa antep maraş ta Türk kadınına tecavüz eden bir fransız veya italyan subayı mı? ya da Türkleri arkadan vuran bir ermeni çeteci mi? bunları araştırmak lazım.
 
Atatürk, batının desteğini alarak batılılaşma yolunda adımlar atmadı; tersine Ata'mızın çizgisinde Kemalizm bir anlamda batıya karşın batılılaşma anlamı taşır.
Atatürk'ün kafasında olan "batılılaşma" değil, "uygarlaşma"dır. Üstelik de, kendi ulusal özelliklerimizi koruyarak uygarlaşmaktır. Kemalizm de böyle bir hedef taşır.
Kemalistlerin 2. cumhuriyetçilerin aklınada ihtiyacı yok zaten Demokrasi kılıfı altında bu ülkenin değerlerine,Atatürk`e,onun ideolojisine,onun kurduğu devlete saldırmak en büyük ihanettir.
.
 
Kemalizmi anlamamış kişilerin yaptığı M.Kemal Atatürk'e,O'nun fikirlerine ve o fikirlere inanlara saldıranlara sorarım.Atatürkçülük'ten ne anlıyorsunuz?Bunu nasıl algılıyorsunuz ki saldırma eğilimindesiniz?Ayrıca o beğenmediğiniz tek partili dönemde Türkiye'miz hiç olmadığı kadar gelişmiş ve ilerlemiştir.Hatta dünyanın yeni tahmini geleceğin süper gücü olarak Japonya ve Türkiye'mizi göstermişlerdir.Ama şimdi Japonya nerede Türkiye'miz nerede?

Anlamadan bilmeden kafadan sallamak kolay peki bana şunu açıklayın,Menderes,Demirel v.b dönemlerde neler olmuş ya da Erdoğan döneminde uluslararası ilişkiler,ekonomik düzey,insanca yaşam ve ülke prestiji adına.Dönemleri karşılatırın bakalım.

Ayrıca kim olursa olsun Mustafa Kemal ATATÜRK'e,O'nun fikirlerine ve O'nun fikirleri izinden yürümek isteyen kitlelere laf edenin akli dengesinden şüphe ederim.Önce Atatürkçülüğü anlayın,devrimlerini anlayın ve ilkelerini anlayın ondan sonra yorum yapın!!!

Kemalistler nedense Kemalizmin tartışılmasından fena halde tırsıyorlar.Neden acaba.Yoksa tartışılınca eksiklikleri ortaya çıkacak diye mi


ve dostum seninle heryerde Kemalizmi tartışırım kimsenin tırstığı falan yok!!!!ayrıca Kemalizmden anlamadığın ya da anlamayı istemediğin bir yer varsa araştır ya da forumda herhangi bi Kemalistten sor öğren doğrusunu.
 
arkadaşlar tartışmanıza bile gerek yok :)

neden kemalist'liği red eden kötümseyen insanlar
yobaz ?

başlangıçdan itibaren çirimüş beyinleri olmaları
düşünemeyecek kadar düşük IQ 'lu olmaları
anlamayacak kadar zekasız oldukları için
yobaz oldukları için ((:)


değersiz varlıklarla Mustafa KEMAL ATATÜRK'ün adını kirletmeyin :) yüce önderimizde yukardan gülüp geçiyor bu yobazlara
 
Geri
Üst