H.Cevizoğlu Aysun 'u da geçti."Oy Kullanacaklar sınava Girsin"

Bu sınav fikri sizi neden bu kadar korkutuyor anlamadım. AKP ye oy verenlerin hicbirseyden anlamayan, iki komure oy veren cahiller oldugunu kabulmu ediyorsunuz yoksa???
 
Bence seçecek olanlardan önce seçilecek olanlar için şart getirsinler. Doğuda bilmem kaç bin baş nufusu olan Hamo ağa ilkokul mezunu olmasa da vekil seçilebiliyor....Önce seçileceklerde bulunması gereken vasıfları tesbit edelim.....
 
Katılıorum secılecek olanlara sart getırsınler onlar secılıo bız secmenız bızımle konunun ne alakası var..
 
Eminim bu söylenilenleri Tayyip Efendi söyleseydi değişik versiyonu ile "eğitimli insan ile eğitimsiz insanın oyu bir olmamalı şeklinde" herkes eyvallah çekerdi.

Anlaşılan onların demokrasilerinde bu yok. Olsaydı burada herkes bu konuyu savunacaktı..

Bakalım "Tayyip en az 3 çocuk yapın dedi" çalışmalar başladı. 2010 da 100 milyonuz.. :)
 
sınavı kazanana bir çuval kömür...
 
kuş yemi gibi asgari ücret verip millete aç karnıyla 3 çocuk doğurtturunca sanırsam...
 
Madem geyiğe döktük...
Bu olay olursa Maltepe Dershaneleri ve Fatih Eğitim Kurumları AKP seçmenlerine bedava gece okulu ve dersane açar. Kampa alır otobüslerler evlerinden dersaneye taşır yine daha fazla seçmen sahibi olurlar.
Adamlarda organizasyon ve motivasyon var abi...

Genel Seçim Sınavı Birincisi Maltepe Dershanelerinden diye billboard ilanlarını görür gibiyim :D
 
Allah Razı Olsun

Bak senin bu alaycı tavırlarını hiç umursamam. İstediğim gibi dalga geçebilirsin.
Ben bu hoşgörüye sahibim.

Ama yarın bir gün ben senin inancınla ilgili bir şeyle dalga geçtiğimde, alay konusu yaptığımda da ses çıkarmazsın inşallah. Her fırsatta kişisel hakaretleri biraz törpüleyip eleştiri diye yazıyorsun. Benim demokratik kültürüm siyasi görüşümle dalga geçmeni kaldırır. Ama senin cumhuriyet ve demokrasi kültürün ben senin inanma biçiminle ilgili dalga geçmemi kaldırır mı?

İslam diye yazdığınız zırvaları sırf samimi inananların kalbi kırılmasın diye çoğu zaman görmezden geliyorum. Ama bu ülkedeki MUTLAK YOBAZLIK kendine en ufak eleştiriyi bile kaldıramaz. İslam adına yaptığınız saçmalıkları ortaya serince İSLAM DÜŞMANLARI diye yaygara koparırsınız. Tıpkı en son yapılan KANDİL GECELERİ tartışması gibi. Sadece kandil geceleri değil İslamın içindeki hurafelerin sayısı dini geçmiştir. Arap Emperyalizmiyle pompalanan Araplığı İslam olarak halka sunuyorsunuz. Yahudiler ne kadar ırkçı dindarlarsa Araplarda o kadar ırkçı dindarlar. Araplaşmamış islamiyeti reddeden sizler de benim gözümde komik insanlarsınız.

Gelelim esas konumuza, Hitler %45 ile oy aldığı için tüm Alman halkı savaş suçlusu ilan edilmedi elbette. Ama gördüğün üzere halın çoğunluğunun düşündüğü şey her zaman doğru değildir. Eğer halkın çoğunun düşündüğü doğru olsaydı Atatürk zamanında bir cumhuriyet asla kurulamazdı, Cumhuriyet seçkin bir zümrenin zoru ile tepeden indirilmiştir.

Sizin de sindiremediğiniz budur. Cumhuriyeti tepeden indiren seçkinler bugünde onu ve deokrasimizi korumak için uğraşmaktadır. Karşılarında ise İSLAMCI MASALLAR İLE HALKI ARKASINA ALAN TAYYİBİNİZ VAR. Sen çoğunluğun dediği doğrudur sanıyorsan KESİNLİKLE DEMOKRASİDEN BAHSETME BURADA.

ZATEN Ülkemizdeki İslamcılar Cumhuriyetçidir. İSLAM CUMHURİYETÇİSİ
Ama Demokrasiyi ve Laikliği sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece ağızlarına alırlar.

Diyanet İşleri Başkanlığı Sünni Müslüman İşleri başkanlığı gibi çalışırken devlet laik, türbana üniversitelere sokmayınca anti laik öyle mi? Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı tatil ilan edilirken laik sokakta kurban kesmeye izin verilmeyince anti laik öyle mi?

Ben halkımı küçümsemiyorum. Sadece halkımı dini masallar ile avutup ŞANLI SOYLU TÜRK IRKINI ARAPLAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARI KÜÇÜMSÜYORUM.

Eğer iman kudreti ile bir yere gelinseydi Dünyanın en kuvvetli devletleri Orta Doğudan çıkardı. O zaman İsrail tüm ortadoğudan daha imanlı bir ülke.

Dünyayı hayatı bilim ile değil, iman ile açıklamaya çalıştığınız sürece gelebileceğiniz yer ARAP BEDEVİLİĞİNDEN ÖTE OLMAYACAKTIR.

AYNI USAME BİN LADİN'İN SÜDÜĞÜ YAŞAM GİBİ BİR DAĞ FARESİ OLARAK CİHATINIZA DEVAM EDERSİNİZ. ANCAK.

SİZİN TÜM SİYASİ ANLAYIŞINIZ BU KADARDIR.

Kelimesi kelimesine katılıyorum.çok sağ olun.ayrıca mesajlarınızın takipçisi olacağım
konudaki önceki mesajınızda mükkemmeldi harfi harfine katılıyorum.

ilk mesajında belirtmişsin işin ucu hödüğe dayanacak diye evet aynen öyle dediğin gibi gene çarpıtmışlar ve eksilterek farklı kelimeler kullanarak anlamını yozlaştırmışlar




işte buda birinci elden yazı
olduğu gibi gerçek

“OY KULLANMA SERTİFİKASI” OLMALI MI? (bunu çarpıtan yalan haber kaynağı olmalımı sorusunu eksiltmiş)

Bir manken-televizyon programcısının (Aysun Kayacı) sözleriyle yeniden gündeme gelen “oy hakkı” konusu uzun süredir tartışılıyor.
Geçen hafta biz de, Ceviz Kabuğu’nun ikinci bölümünde bunu ele aldık.
AKP’yi iktidara taşıyanların “ayak takımı” olarak nitelendirilmesi ayrı bir konu. Zaten buna AKP’liler yanıt verdi.
Ancak bizim üzerinde duracağımız asıl konu “Demokrasilerde herkesin oyu eşit olmalı mıdır?” sorusu.

DEMOKRASİ ÜSTÜ YÖNETİM MODELİ BULUNMALI..

Demokrasi mevcut yönetim sistemlerinin en iyisi olarak görülüyor. Ancak, onun da hem teorisinde hem de uygulamasında pek çok sorunları var.
Yani, kusursuz bir yönetim sistemi henüz bulunmadı. Yıllardır söylüyordum. Siyaset ve toplum bilimciler, biraz daha kafa yorup “demokrasi üstü” bir yönetim modeli bulmalıdırlar!..
Bizler bugün kendi ülkemizde, gözlerimizi kapatmış “demokrasicilik oyunu” oynuyoruz!..
Demokrasinin özüne göre, herkes yasalar önünde eşit. Herkesin eşit oy hakkı var. Herkesin yönetime katılma ve temsil edilme hakkı var, vs.
Ama durum gerçekten öyle mi?..
Bir kere, herkes yasalar önünde eşit değil!.. Bunu sindirebilmemiz için “eşitsizliğe” çeşitli kılıflar bulunmuş. Bir kitap yazılabilecek bu konuda üzerinden geçelim. En basiti, milletvekilleri “kürsü dokunulmazlığı”nın ötesinde her konuda dokunulmazlığa sahipler. Bu, her demokraside yok, bizde var!
Herkesin oy hakkı da eşit değil Türkiye’de. Çünkü, 1- Herkes özgürce oy kullanmıyor. Türkiye’de Atatürk ilkelerine aykırı biçimde aşiret ve cemaatler(dîni ve siyasi) çok yaygın. Bunlarda tartışma ve itiraz söz konusu değil. Buralara mensup geniş kitleler özgür irade ile oy kullanmıyor. Bunu kaldırmak bir yana, siyasiler özendiriyor, aşiret ve cemaat liderlerini kafaya alamaya çalışıyor. 2- Yüzde 10’luk seçim barajı var. Bu, özünde “milyonlarca oyun çöpe atılması” demek. Hani nerede temsil hakkı?..

AYIPLI ÇOĞUNLUK VE TENEKE KAFA!..


Gözümüzü yumuyoruz, demokrasi var deyip geçiyoruz!..
Başka bir boyuta geçelim.
Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsuru. Onlar aracılığı ile “demokratik temsil” sağlanıyor. Ama, “parti içi demokrasi”nin olmadığı bir ülkede demokrasi uygulanabilir mi?.. Duverger’nin dediği gibi “Seçilmiş kralların” yönettiği partiler varken, yani demokrasinin ilk ayağı sakat iken bunun üzerine nasıl demokrasi binası inşa edilebilir ki?..
Zaten edilemiyor!..
Bütün bunları göz ardı edip, Aysun Kayacı’nın “Benim oyumla vergi vermeyenin oyu niye bir olsun” soruna kızıyoruz.
Niye?.. Ayna tutup demokrasinin olmadığını gösterdiği için mi?..
Durumumuz tıpkı, kötü haber getiren elçinin başının vurulmasına benziyor..
Daha önce yazmıştım.
Eski Yargıtay Başkanlarından Doç. Dr. Sami Selçuk’un 30 milyonu aşkın seçmeni kastederek “Bunlar ayıplı çoğunluk” demesini bugün kim hatırlıyor?.. (1982 Anayasası referandumunda “evet” diyen milyonlar için söylemişti.)
Bunu hatırlamayanlar, tabii ki 2400-2600 yıl önceki sözleri de hatırlamaz. Nedense bu işin uzmanı profesörler de bugünlerde konuşmaz. Herhalde iktidar milletvekilleri ve yandaşı gazeteciler tarafından “taşlanmamak” için!..
Günümüzden binlerce yıl önce, tarihin en büyük düşünürlerinden(filozoflarından) Eflatun(diğer adı Platon) ilk kez “ayak takımı” kavramını kullanmıştı!..
Bugün AB’nin baş tacı ettiği 1789 Fransız İhtilali “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganını kullanıyordu. Ama, ihtilalin ilk yıllarında “vergi vermeyenlere oy kullandırmadılar!..”

OY KULLANMA SERTİFİKASI!..

Yani manken-sunucu Aysun Kayacı’nın dediğini yapmışlardı.
Yakın tarihten bir başka örnekle tamamlayayım. Elimde 1998’de yayınlanmış “Bilgi Toplumu” adlı bir kitap var. Yazarı, sarışın ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’ın ifadesiyle “teneke kafalı” bir manken değil!..
Kim?.. Prof. Dr. Ali Demirsoy.
Diyor ki: “Yalnızda yetenekli ve eğitilmiş, bilgili insanlara oy kullandırılmalı!”
Ben de soruyorum.
Bir otomobili yönetmek için “ehliyet” gerekiyor da, ülkeyi yönetecekleri seçmek için niçin ehliyet gerekmiyor?..
Pek çok mesleğe girmek için belge zorunlu. Seçime katılmak için “seçmen kartı” zorunlu.
Bunlara benzer biçimde acaba “oy verme kartı-ehliyeti” verilse nasıl olur?
Bunun şartlarını toplum olarak ortaklaşa belirlemeliyiz,.
Eğer “evet” diyorsanız ve öneri sahibini “taşlamak” istemiyorsanız tabii ki!..
 
Bence seçecek olanlardan önce seçilecek olanlar için şart getirsinler. Doğuda bilmem kaç bin baş nufusu olan Hamo ağa ilkokul mezunu olmasa da vekil seçilebiliyor....Önce seçileceklerde bulunması gereken vasıfları tesbit edelim.....

bazı şeyleri yapmak için illaki üniversite bitirmek gerekmiyor. Hamo ağa dediğin ilkokul mezunu adam senin 3 üniversite bitirmiş üstad kabul ettiğin adamdan daha iyi bilir kendi raiyetindeki insanların ihtiyaçlarını ve onlarla daha kolay iletişim kurar ve işleri daha kolay halleder. hayatında hiç sıkıntı çekmemiş bir insan sıkıntılar içinde yaşayan insanın halinden ne anlar ki... ve hayatında kömür sobası yakmamış insan ne anlar üşümekten ne anlar 3 torba kömür diyerek küçümsemeye çalıştığı yardımların ne kadar insanın ihtiyacını ne ölçüde karşıladığından...
 
siz şuna CHP dışındaki seçmenler oy kullanmasın desenize
 
boş partiler

chp mi bence yalan hepsi hepsi çıkar için burda seçilicek adam yok şu parti topluluklarında ama neyse uzun şeyler bunlar konuşuldukça cıvıycak şeyler birbirimizi kırma gereği yok bence uyanık olalım çok okuyalım yeter bence
 
şahsi fikrimi beyan edeyim:

asıl korkum bu sınavı aydın geçinipte veremeyecek olan chp lilerdir.

kardesim sen niye korkuyorsun onu bırak chp dusunsun. Fikri ortaya atan adam chpli zaten.

RTEden alıntı
Siz şuna CHP dışındaki seçmenler oy kullanmasın desenize

Boyle bir sınav olsa Akp yi destekleyen kesimin basarılı olamayacagı korkusu...

İşte bundan bahsediyorum...
 
Ulusal bilinç, Demokrasi, Laiklik, Cumhuriyet söylemlerinde bulunup, bu güzel ülkenin en kaymak tabakasını oluşturan ve halktan bi haber yaşayanların, insanların en temel hakkı olan ve Anayasada yer alan temel bir hakkı kendi tasarruflarına almak istemesi son derece üzücü ve tehlikeli diye düşünüyorum.
 
Bu sınav fikri sizi neden bu kadar korkutuyor anlamadım. AKP ye oy verenlerin hicbirseyden anlamayan, iki komure oy veren cahiller oldugunu kabulmu ediyorsunuz yoksa???



Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete çok derinden bağlı hatta ve hatta Cumhuriyet elden gitmesin diye mitingler düzenleyen çok sayın(!) şahsiyetler şimdilerde Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet sistemiyle kendilerine bu ülkede muhalefet harici bir yer olmadığını gördüklerinden olsa gerek Onu değiştirmekte yerine yenisini getirmekte hiç bir sakınca görmüyorlar
Ondan sonra ben Atatürkçüyüm ben Cumhuriyetçiyim
Buna kadir bile inanmaz ..
 
Ulusal bilinç, Demokrasi, Laiklik, Cumhuriyet söylemlerinde bulunup, bu güzel ülkenin en kaymak tabakasını oluşturan ve halktan bi haber yaşayanların, insanların en temel hakkı olan ve Anayasada yer alan temel bir hakkı kendi tasarruflarına almak istemesi son derece üzücü ve tehlikeli diye düşünüyorum.

Bu Cumhuriyeti ve demokratik yaşamı da bu halk kurmamıştı. Bugün gazeteleriniz, televizyonlarınız, matbaalarınız (kitapevi demeye dilim varmıyor) ile EVRİM TEROSİNİN ÇÖKÜŞÜ diye Risale-i Nur diye propoganda yapabiliyor, cahil halk kitlelerini zehirleyebiliyorsanız BUNU 1920'LERİN BAHSİ GEÇEN ULUSAL BİLİNÇ, LAİKLİK VE CUMHURİYET SÖYLEMİNDE BULUNAN insanları sayesinde söyleyebiliyorsunuz.

Bu ülkeyi Cumhuriyetçi, Laik, Demokratik Seçkin bir Aydın Sınıfı kurdu. Senin kaymak tabaka dediğin insanlar sayesinde bu ülke bu noktalara ulaştı. Halk Evleri ve Köy Enstitülerini kapatmasaydınız şimdi kaymak tabak dediğiniz azınlık dediğiniz grup AYDINLANMIŞ HALK KİTLELERİ İLE BİR ÇOĞUNLUK olarak tepenize binecekti.

Ama siz dini bilmeyen, duyduğuna inanan cahil ve yarı cahil toplulukları seversiniz. Ancak o kaymak azınlık dediğiniz adamlar sayesinde bu ülke dünyada İslam ülkeleri arasında tek model olabilmiştir.

Siz ANAYASA HUKUK DEMOKRASİ kavramlarını sadece hedeflediğiniz BEDEVİ ARAP MÜSLÜMANLIĞI amacına hizmet ettiği sürece ağzınıza alırsınız. Yoksa siz DEĞİŞMEZ DOĞMACI ARAP EMPERYALİZMİNİN MAŞASI ŞERİAT ANAYASASINA inanırsınız, hukuk değişmez İSLAM HUKUKU adı altındaki kurallardır sizin için, CUMHURİYETÇİLİK ise sadece müslümanlar çoğunlukta ise size uyan bir kavramdır.

Sonra da buraya gelip arkanıza aldığınız Liberal Goerge Sorros köşe yazarlarının yarım akıllı Demokrasi Tanımlarından, Laiklik tartışmalarından kavramla ile dem vurmayın. Sizin karşınızda AKP seçmeni yok. Biz demokrasi ve laikliğin ilkokul 3. sınıf düzeyinde tanımlamayız.

O yüzdendir ki dveletin kendini ve rejimi savunması anti demokrasi değil MİLİTAN DEMOKRASİDİR. Bu ülkede Kubilay'ı şehit eden örümcek beyinliler karşı darbe emellerinden vazgeçene kadar da MİLİTAN DEMOKRASİ uygulanmaya devam edecektir.
 
.Baykal, bonjur mösyö

HAZRETİN aklı başına yeni geliyor, dört seçim yenilgisinden sonra.

Deniz Baykal Anadolu'yu dolaşmaya karar veriyor, bonjur mösyö (bonjour monseieur). Artık dolaşmasa da olur, dostlar alış verişte görsün.

Seçim sırasında ben Anadolu'da dolaşırken, bazı CHP il ve ilçe merkezlerinde gördüğüm manzaraları anımsıyorum. Bazılarında okey oynanıyor ya da kafa çekiliyor, Türkiye kurtarılıyor. Sanki kahvehane.

CHP Politbürosu bunları bilmiyor mu? Politbüroda ahbap çavuş ilişkileri ile siyaset, işte buraya kadar. Bu örgütle seçim kazanmak, Nejat Uygur'un vodvilleri gibi, "güldürme beni" misali.

Türkiye'yi dolaşırken, Baykal bunları görecek, gereğini yapacak, sonra seçim kazanacak.

Hiç kuşkum yok. Yoksa, sizin var mı?
Yalçın DOĞAN 06.09.2007 Hürriyet





Bence bu yazı kapak olsun.
 
Geri
Üst