“83 yaşında, yaşlı ve hasta İlhan Selçuk” ha!

T

Banned
Katılım
8 May 2006
Mesajlar
3,665
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Gerek AK Parti hakkında "kapatma dâvâsı" açılması, gerek "Ergenekon terör örgütü"ne yönelik operasyonlar, gözaltılar ve tutuklamalar; olayların kendisi kadar, "kimin, hangi safta" olduğunu ortaya koyması açısından, aslında çok çok iyi oldu... Kim "bağımsız"dır, kim "güdümlü"dür!.. Kim "objektif"tir, kim "tarafgir"dir!..

Kim "adalet"in yanındadır, kim "militan demokrat"tır, bir defa daha ortaya çıktı. Evet, "maske"ler düştü, "kel"ler göründü... Bir defa daha gözler önüne serildi ki; "Benim teröristim iyidir" mantığı hâlâ yürürlüktedir... Eğer İlhan Selçuk "sabaha karşı gözaltı"na alınmışsa, "Emniyet'in operasyonu tu kaka"dır!..

Ama "Anadolu Sermayesi"nin işadamları gözaltına alınmışsa, böyle bir operasyon "baştacı"dır!..

İlhan Selçuk'un evine "baskın" yapılması "tu kaka"dır ama, "Merve Kavakçı"nın evinin "tekmeler vurularak" basılması, "baştacı"dır!..

"83 yaşındaki yaşlı ve hasta İlhan Selçuk"un maruz kaldığı muamele "skandal"dır, ama "28 Şubat süreci"nde İHL'de okuyan kız çocuklarının incecik bileklerine "kelepçe" takılması, "polis görevini yapıyor"dur!

İlhan Selçuk, “dokunulmaz” ya!..

İlhan Selçuk, “imtiyazlı bir vatandaş” ya!..

AĞZI OLAN KONUŞUYOR!

Hiç kimse eğip, bükmesin...

Hiç kimse "*****" yapmasın!..

Ve hiç kimse, "benim teröristim iyidir" mantığıyla hareket etmesin!..

Bu ülkede, "Erbakan hapse atılmadı" diye *********************** bağıranların, "İlhan Selçuk'a ağıt yakma" hakkı yoktur!..

Bu ülkede; Merve Kavakçı'nın evini basan dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'i alkışlayanların, "Ergenekon operasyonu"nu yürüten Savcı Zekeriya Öz'e söz söyleme hakkı yoktur!..

Ama, tabiî ki, kimsenin ağzı "torba" değil!..

Dolayısıyla "büzmek" de mümkün değil!..

"Ağzı olan konuşuyor" işte..

Meselâ, diyorlar ki;

¥ "Gözaltına alındığı ilk 24 saatte İlhan Selçuk'un avukatlarıyla görüştürülmeyerek savunma hakkının kısıtlanmasının nedeni nedir? Sorgulamalar boyunca muhtemel bir sağlık sorununa karşı tedbir alınmış mıdır? Alınmadıysa neden? Alındıysa bu tedbirler nelerdir? 12 Mart ve 12 Eylül darbe dönemlerindeki uygulamaları hatırlatan bu gözaltına almalar, iktidar partisinin muhalif basını susturma ve sindirme operasyonunun bir parçası mı?"

¥ "Atatürkçülüğünden, Cumhuriyet'in niteliğine bağlılığından en ufak endişe duyulmayan bir İlhan Selçuk'u, gece yarısı evinden alıp götürüp 48 saate 1.5 saat kalana kadar sorgularsan; bu bir kötü muameledir, işkencedir, bu bir haksızlıktır."

Evet, "utanmadan-sıkılmadan" ve büyük bir "pişkinlik"le bunları söylüyorlar!..

Ama, dikkat ediyor musunuz;

Sadece "12 Mart" ve "12 Eylül" dönemindeki uygulamaları hatırlatıyorlar!..

Her ne hikmetse;

"27 Mayıs İhtilâli"ni es geçiyorlar!..

Niye es geçiyorlar?

Çünkü orada "suçlu"lar!.. Çünkü orada ne "insanlık" var, ne de "adalet"ten en ufak bir kırıntı!..

27 MAYIS TÜRKİYESİ VE BUGÜN!

Malûm ya; Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan gibilerin gözünde 27 Mayıs Darbesi bir "devrim"dir!..

Tabiî, "insanlık dışı, kanlı bir devrim!"

Niye "insanlık dışı"dır, niye "kanlı"dır ve niye “cinayet”tir, küçük bir örnek vereyim:

Dünkü Arşiv sayfamızda yayınlanan Yavuz Donat'ın yazısı, merhum Tevfik İleri'nin maruz kaldığı "kötü muamele"leri, "işkence"leri ve "haksızlık"ları gösteren bir "ibret belgesi"dir!..

31 Aralık 1961'de 49 yaşında iken ölen Tevfik İleri "Kayseri Cezaevi'nde hastalanır."

Hastaneye kaldırılır.

Doktor der ki;

"Durumu iyi değil, kapı kapalı kalsın, cereyan hasta için zararlı."

Ama kapı "bütün gece açık tutulur."

Zira "komutan böyle uygun görmüştür."

Eşi ve çocukları "hasta Tevfik İleri'yi" binbir güçlükle ziyaret edebilirler. Bu sırada bir hemşire "hastaya büyük bir ihtimam gösterir."

Ve hemen hemşire hakkında soruşturma açılır:

- Bu hastayla neden çok ilgileniyorsun?

Hemşire "savunmasını" yapar:

- Ben mesaimi bu hastaneye sattım; fakat ruhumu kimseye satmadım... Hastaya özen göstermek benim insanlık görevim.

Düşünebiliyor musunuz;

"Hastayla ilgilendi" diye, bir "hemşire" hakkında soruşturma açılıyor!..

Ne zaman?..

1961'de?..

Ya bugün?..

1961 Türkiyesi'nde Tevfik İleri böyle bir muameleye maruz kalırken, Mart 2008 Türkiyesi'nde gözaltına alınan İlhan Selçuk'a, yanındaki polisler soruyor:

"Size abi dersek kızar mısınız?"

Bir “devrim”(!)cilere bakın, bir de “insan”lara!..

KİM, DAHA İNSAN?!?

"Dün"den ve "bugün"den fotoğraf kareleri yansıtmaya devam edelim:

Tevfik İleri'nin "durumu ağırlaşır."

Ankara'ya "Ankara Hastanesi'ne" yollanır.

Cahide İleri;

“Artık babamı tanıyamıyordum.

Kayseri'de tükenmiş, bitmişti” diyor!..

Ankara'da bir ay yatar.

Ve 31 Aralık 1961'de "yılbaşı gecesi" ölür.

49 yaşında.

Öldüğünde "5 kuruşu yoktu."

"Günlüğünde" şu not bulundu:

"Çocuklarıma bırakacağım en büyük servet, fakr-ü zaruret karşılığı da olsa, şeref ve namustur.

Bir anektod daha:

Tevfik İleri "Yassıada'ya yollanır."

"İdam talebiyle" yargılanmaya başlanır.

"Geride" beş parasız bir eş...

Ve "3 çocuk."

"19 yaşındaki kızı Cahide" başlar iş aramaya, "İngilizcesi" var. "10 parmak daktilo" yazıyor.

Güç bela bir iş bulur.

"Yarın gel, başla" derler.

Ama ertesi sabah da özür dilerler;

- Kusura bakmayın... Soyadınızın İleri olduğunu bilmiyorduk... Size iş veremeyeceğiz.

Cahide Hanım şimdi "İngilizce öğretmenliğinden emekli."

"Size bir şey daha anlatayım" diyor:

- Bana çok dokunmuştu... Günlerce ağlamıştım.

Ve "sanki o günleri yeniden yaşayarak" anlatmaya başlıyor.

Cahide İleri trene biniyor. İstanbul'a gidiyor.

Yassıada'daki babasını ziyarete.

Önce, diğer ziyaretçilerle "bekleme odasına" alınıyor.

Odada "bangır bangır" radyo yayını;

- Tevfik İleri'nin kızı Cahide, Paris'ten bavullar dolusu eşyayla dönerken yakalandı.

Oysa Cahide "Paris'i rüyasında bile görmemiş."

Ortada ne "bavul" var, ne "yakalanma."

Şimdi de, "bugün"den bir fotoğraf karesi!..

İlhan Selçuk anlatıyor:

"Gözaltındayken yanındaki polisler 'Size abi dersek kızar mısınız' diye sorduklarında güldüm. Merdivenlerden inerken koluma giren polis memuruna 'Kaçacak halim yok' deyince, 'Yok abi, bir şey olmasın diye koluna giriyorum' dedi.

Evet böylece de epeyce yaşlandığımı anladım."

Bu diyalog da gösteriyor ki; İlhan Selçuk gözaltında iken, "son derece iyi muamele" görmüş!..

Ya Tevfik ileri?!?..

Ya, diğer "Yassıada sakinleri"?!?.

"Dün" ve "bugün"ü kıyaslayın ve görün bakalım "kim, daha insan"dır?..

GİRİTLİ OLDUĞU İÇİN Mİ?

Hiç kimse, "27 Mayıs Devrimcileri"(!)'nin iyi insanlar olduklarını yutturamaz bana!..

Nasıl birer insan oldukları ayan-beyan ortada!..

Buna rağmen;

"Ah İlhan Selçuk'um, vah İlhan Selçuk'um" diye ağıtlar yakmak, sadece ve sadece "baskın çıkma" ve "başkalarını yok sayma" taktiğidir!..

Siz, eğer;

82 yaşındaki Erbakan aleyhinde attığınız "manşet"leri hatırlamazdan gelir, Merve Kavakçı'nın evini tekmelerle açtırtan Nuh Mete Yüksel'i alkışladığınızı unutur, "Anadolulu işadamları"nın gece yarısı operasyonları ile yataklarından kaldırıldığını kulak ardı ederseniz, Tayyip Erdoğan’ın, “sırf şiir okuduğu için hapsedildiğini” unutursanız, yani tüm bu olup bitenleri "yok" sayarsanız, işte ben buna "ikiyüzlülük" derim!..

Hatta, "yüzsüzlük" demek, daha münasiptir!..

...........

"Bir bardak suda koparılan fırtına"lara, "yaygara" ve "cazgırlık"lara bakıyorum da, "İlhan Selçuk'a sahip çıkma" demeç ve manşetlerinin sebebi, acaba, sadece "benim teröristim iyidir" mantığı mıdır, yoksa "daha başka bir sebebi" de var mıdır?..

Derken, Chronicle adlı internet sitesinde, Pelin Özer'in bir yazısı çekti dikkatimi... Pelin Özer, "Yedi Kollu Şamdan'ın Işığında Milas" başlıklı ve "Milas'ın her yönünü" anlattığı 7 sayfalık yazısında "İlhan Selçuk ve eşi"nden de bahsediyor...

İki satırlık yazı, aynen şöyle:

"Milaslı İlhan Selçuk, baba tarafından Girit göçmenidir... Selçuk'un eşi Handan Selçuk; Şivekâr ve Hamdi Namık Gör'ün kızıdır...

Gör çifti, Giritli ve Yahudi kökenlidir!"

İlginize, bilginize efendim!..



AK Parti ve yargı!

Başlangıçta çok fazla üzerinde durmuyordum...

Ancak bu "saçmalık", bu "garabet" gittikçe dal-budak salmaya ve neredeyse "doğru" kabul edilmeye başlandı.

Diyorlar ki; "AK Parti iktidarı yargıyı siyasallaştırmıştır...

Savcı ve yargıçları yönlendirmekte ve kendi amacı doğrultusunda kullanmaktadır!"

Bir an için "doğru" kabul edelim... "Mehmet Moğultay'ın atadığı 5 bin hakim ve savcı"nın bir "kadrolaşma" olmadığını var sayalım ve AK Parti'nin, gerçekten de "yargıyı etkilediğini" kabul edelim.

Peki, sormazlar mı adama;

"AK Parti madem ki bu kadar güçlüdür ve yargıyı etkilemektedir!.. O halde, kendisi hakkında dâvâ açan kimdir?..

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya bir yargı mensubu değil midir?"

Hani, "lâf söyledi, balkabağı" derler ya, bunlar da, böyle bir lâf işte!..

"Kendilerinin yargıyı etkilediğini" örtbas etmek için, sürekli inci yumurtluyorlar!..


HASAN KARAKAYA
VAKİT
 
Yazıda geçmiş dönemlerde. Yapılan haksızlıkları okudum. Aklıma 28 Şubatta yapılanlar geldi. REBEL in açmış olduğu 28 Şubat belgeselinde görmüştüm.. İrticacı diye subaylıktan atılır. İtfayiyede iş bulur şef olur onu orda da rahat bırakmazlar ve oradan da attırılar. Ve adam intihar eder.
 
ya bu adamın yazıları çok uzun oluyo genelde. sanırım bi taktik bu. o kadar saçma ve alakasız örneklemeler yapıyor ki hangisinden eleştirmeye başlayacağımı bilemiyorum. sonra üşenip bırakıyorum. güzel bi taktik ama bi gün vaktim olcak oturcam üşenmiycem bir yazısını tamamen çözümliyecem :)

not: ikinci paragraftaki "maske düştü kel göründü" özdeyişindeki "maske" "takke" olmalı ama.. heralde kelime oyunu yapmıştır arkadaş yoksa bilmemesine imkan yok değil mi? :p
 
"Kim "adalet"in yanındadır, kim "militan demokrat"tır, bir defa daha ortaya çıktı. Evet, "maske"ler düştü, "kel"ler göründü... Bir defa daha gözler önüne serildi ki; "Benim teröristim iyidir" mantığı hâlâ yürürlüktedir... Eğer İlhan Selçuk "sabaha karşı gözaltı"na alınmışsa, "Emniyet'in operasyonu tu kaka"dır!..

Ama "Anadolu Sermayesi"nin işadamları gözaltına alınmışsa, böyle bir operasyon "baştacı"dır!.. "

İşin özü bu İlhan Selçuk fikir adamıdır.silahı fikridir.Fikire silah çekilmez çeken hata yapar.Fikir sahibi olmak kötü muameleyi gerektirmez.Kim fikre karşı kötü muameleyi layık görmüşse hata etmiştir.Merve kavakçı olayı farklıdır.Merve kavakçı Cumhuriyeti yıkma amaçlı bir eylemin maşasıdır ve yasaları dinlememiş ve yasalardan kaçmıştır.Savcıya kapıyı bile açmamıştır.Bu durumda güvenlik güçleri zor kullanmıştır.Ama işin püf noktası Karakayanın haksızlıga ugrayan olarak "Anadolu sermayesinin" işadamı dedigi kişiler saf dindar vatandaşlarımızın paralarını iç eden dolandırıcılardır ve onlarda yasalardan kaçmıştır ve siz bir fikir adamına yapılan muameleyle dolandırıcıya,yasalardan kaçana yapılan muamelelere karşı örnek gösterirseniz zihniyetinizi açık etmiş ve kimlere hizmet ettiginizi göstermiş olursunuz.
Dedim ya kim dengesiz güç kullanıyorsa suçludur ama 27 mayıs sürecinde haksızlıga ugrayanlardan bahsediliyor ki olabilir haksızlıga ugrayanlarda olmuştur fakat 27 mayıs öncesi tıpkı bugünkü gibi demokrasiyle hiç alakasız bir biçimde biz yüksek oy aldık biz ne dersek o geçerlidir der ve diktatörlük kurmaya,karşıdakilerin haklarını hiçe saymaya,düzen kurmaya kalkarsanız olayda bir yerde patlak verince haksızlıga ugramaktan şikayetçi olmaya hakkın olmaz.Tıpkı yahudileri yakan nazilerin yargılanmalarında yeteri kadar savunma hakkı verilmedi denmesine benzer.İktidardayken demokratik ol ki, demokrasi istemeye sonra yüzün olsun denir buna.
 
Boyle militani, kaba ve bunak bi uslubu tahmin etmek icin yazının sonuna bakmaya gerek kalmadı..Yazıya bi basladık iyi guzelde hep "mış" vs..

Merve Kavakcı gibi provakotor ABD vatandası ajanından girip, Tevfil İleriden vs gibi alakasız olaylarla baglamalar yanlıs..
Hersey tamam diyelim nerde bu Erbakan, İlhan Selcuk karsılastırması..Erbakana yapılan ayrıcalıklar ertelemeler yasalar nerde..Asıl ayrıcalık o noktadır ama atlamıs.
İskenceler diyor zat-ı muhterem insan baska donemlerde bu ulke icin isgenceler gormus hatta İlhan Selcuguda o kisiler arasındadır, sadece suclu bulunan ve idamı muebbete cevrilmis Tevfik İlerimi..
Bu isler millete yazıda kufur etmekle olmaz.

İlhan Selcuk gibi kisileri hedef gosterende bu zihniyettir, peki noldu..


İlhan Selçuk 1925 yılında doğdu.Yani 83 yaşında.

Necmettin Erbakan 1926'da doğdu.Yani 82 yaşında...

Bu ülke "82 yaşında biri hapse atılmaz" diyerek özel yasalar çıkardı.

Erbakan için kişiye özel yasa çıkaranlar, 83 yaşındaki İlhan selçuk'un evinin sabaha karşı basılmasına "Adaletin kararı,kanunlar önünde herkes eşittir" diye
savunuyorlar..

82 yaşındaki Erbakan Kayıp Trilyon Davası'ndan 2003 yılında hapis cezası aldı.Bu cezanın infazı tam dört kez ertelendi.

83 yaşında sabaha karşı evinden alınan ve 40 saate yakın gözaltında tutulan İlhan Selçuk'a mahkeme yurt dışına çıkış yasağı koydu.

"Bu suçlamada yurt dışına çıkış yasağı mecburi bir önlemdir, yaşına bakarak Selçuk'a ayrıcalıklı bir muamele yapılamaz" denilebilir.

Kimseye ayrıcalıklı bir muamele yapılmasını istemiyorum,aksine,herkese eşit muamele yapılmadığı ortaya çıksın diye bunları yazıyorum.

12 Mart döneminde Ziverbey Köşkü'nde işkenceli sorgulardan geçirildikten sonra İlhan Selçuk yurt dışına kaçmadı.

Aksine akroşist metodu kullanarak ifadesine geçirttiği " Burada işkence var"
cümlesiyle önce beraat etti sonra kalemiyle hesap sordu.

46 yaşında kaçmayıp mücadele eden biri 83 yaşında mı yurt dışına kaçacak?

Diyebilirsiniz ki "Necmettin Erbakan bu ülkede Başbakanlık yaptı."

Yasalarda eski başbakanlar kanun önünde herkesten üstündür diye bir madde varsa haksız olduğumu hemen kabul ederim.

Bu yazı Erbakan hapse atılsın diye yazılmadı.

Aksine, geçmişte davalık olmamıza rağmen gönlüm o yaştaki birinin hapiste olmasını kabul etmiyor.

Tıpkı Erbakan'dan bir yaş daha büyük bir fikir adımına yapılanları kabul etmediği
gibi...

Özay Şendir
 
vakit gazetesindenmis bende adam gibi biri yazdı diye okuyodum sonradan farkettm
 
Beyler unuttuğunuz yada işinize gelmeyen bir şey var,İlhan Selçuk hakkında

edit: suçlu bulunmuş(kimse yargılanmadan suçlu bulunamaz.ifade hatam olmuştur.)

suçlu olması kuvvetli deliller bulunmuş ama yaşı ve sağlık durumu gereği serbest bırakılmıştır(serbest bırakıldığı gün savcılığın yaptığı basın açıklaması).Bunu unutmayın.
İkincisi;savcılığın ısrarla zorunlu hallerden dolayı geceyarısı operasyonu yapıldığını belirtmesi ve sizin eleştirmeniz tamamen güvenlik ve adalet kurumunu eleştiriyorsunuz sonucunu verir.Sabaha karşı kalkacak olan uçağa bineceklerle arasındaki ilişkinin çözülmesi için yapılacak operasyon saatini savcılık hiç bir siyasi yada basın organına sormaya mecbur değildir.
Yazıda belirtilen eski ve şimdiki uygulamaların ne kadar farklı olduğudur.Ama herkes keseri kendine doğru tuttuğu için ders almamakta ısrarcıdır.

vakit gazetesindenmis bende adam gibi biri yazdı diye okuyodum sonradan farkettm

yazının adam gibi olduğunu kabullenmek ama vakitte çıkmasına hayıflanmak enteresan
demek ki Karakaya
Cumhuriyette yazsa hepiniz iritcacı kesileceksiniz.Bırakın ön yargıyı
yiğidin hakkını verin
 
benim babam 83 yaşında geçen haziranda vefat etti.okula gitmedi ama oumayı yazmayı öğrendi.esnaftı hesap makinası kullanmazdı yüklü hesapları kafadan yapardı.espirili akıllı ve dinletmesini bilen sosyal bir insandı.ömrünün son 4-5 yılında çocuk gibi ilgi ve şefkat istemeye başkadı annem de ölünce iyice çocuklaştı.hesapları karıştırdı.yaşlılığın verdiği hastalıklarla da uğraşmaya başladı.düşünüyorumda ülkemizi bazı dönem yöneten,talip olan ve perde arkasındakiler de aynı yaşlardalar.lütfen yaşlılarınıza şefkatle davranın.onların iligiye ve meşkaleye ihtiyaçları var.ilgilerini başka yönlere kaydırın.
 
adam serbest bırakıldı mı? -evet , bırakıldı. akp hükümeti kendi muhaliflerini en kucuk suctan iceri atmak icin bir neden gözlüyor, bu ufacık nedeni bile bulamayıp serbest bıraktılar. yani suçsuz oldugu anlaşıldı, hala neyi tartışma konusu yapıyor bazı cevreler, görüpte gülmemek cok zor.

Beyler unuttuüunuz yada işinize gelmeyen bir şey var,İlhan Selçuk suçlu bulunmuş (kuvvetli deliller) ama yaşı ve sağlık durumu gereği serbest bırakılmıştır.Bunu unutmayın.
İkincisi;savcılığın ısrarla zorunlu hallerden dolayı geceyarısı operasyonu yapıldığını belirtmesi ve sizin eleştirmeniz tamamen güvenlik ve adalet kurumunu eleştiriyorsunuz sonucunu verir.Sabaha karşı kalkacak olan uçağa bineceklerle arasındaki ilişkinin çözülmesi için yapılacak operasyon saatini savcılık hiç bir siyasi yada basın organına sormaya mecbur değildir.
Yazıda belirtilen eski ve şimdiki uygulaaların ne kadar farklı olduğudur.Ama herkes keseri kendine doğru tuttuğu için ders almamakta ısrarcıdır.



yazının adam gibi olduğunu kabullenmek ama vakitte çıkmasına hayıflanmak enteresan
demek ki Karakaya
Cumhuriyette yazsa hepiniz iritcacı kesileceksiniz.Bırakın ön yargıyı
yiğidin hakkını verin


atma recep din kardeşiyiz. adam suçsuz bulundugu için serbest bırakıldı yaşı dolayısıyla degil, zaten savundugun fikir kendi içinde çelişiyor, yaşı dolayısıyla serbest bırakıldıysa senin dedigine gore , e be adam hiç mi aklın ermiyor tutuklamadan once yasını bilmiyorlar mıydı? komik duruma dusunuyorsunuz artık, kendi soyledikleriniz bile içinde çelişiyor, kendi yalanınıza kendiniz inanır olmuşsunuz.

suçsuzdu serbest bırakıldı.(nokta) ne bu çekememezlik
 
Beyler unuttuüunuz yada işinize gelmeyen bir şey var,İlhan Selçuk suçlu bulunmuş (kuvvetli deliller) ama yaşı ve sağlık durumu gereği serbest bırakılmıştır.Bunu unutmayın.
İkincisi;savcılığın ısrarla zorunlu hallerden dolayı geceyarısı operasyonu yapıldığını belirtmesi ve sizin eleştirmeniz tamamen güvenlik ve adalet kurumunu eleştiriyorsunuz sonucunu verir.Sabaha karşı kalkacak olan uçağa bineceklerle arasındaki ilişkinin çözülmesi için yapılacak operasyon saatini savcılık hiç bir siyasi yada basın organına sormaya mecbur değildir.

İnsan taraftar olurda bu kadar körü körüne taraftar oldumu,artık o insanın güvenirligi kalmaz.lafa bak? "Beyler unuttuüunuz yada işinize gelmeyen bir şey var,İlhan Selçuk suçlu bulunmuş (kuvvetli deliller) ama yaşı ve sağlık durumu gereği serbest bırakılmıştır.Bunu unutmayın."
1. Soruşturma gizli yapılıyor.Tarikattan oldugun için senin kulagınamı fısıldadılar bunları?Demek ki boşuna söylemiyormuşuz bu operasyon Fethullah Gülen çetesinin işi diye.
2.Bilmiyorsanız susun.Sizi belki bir şey sanırız.Bu daha savcının iddianamesi öncesi ki ilk 2001 yılında başladı o zaman bir şey bulunamadı soruşturma sona erdi.sonra İmam hatip mezunu,fethullahın özel kalemi ve üstelik bir yahudinin düzen ifadesiyle tekrar geçen sene raftan indirildi ve bu soruştur ma daha yani mahkeme aşamasında bile degilken sen nasıl İlhan Selçuk için suçlu ve Kuvvetli delil var diyebilirsin?sen kimsin ki daha mahkemeye bile çıkmayan bir insanı suçlu ilan edebilirsin?Ayrıca bak mahkemeye bile sevk edilmedigini belirten haberde bu linkte:
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=440485
3.Bu operasyonun amacını bu forumda ben olsun bir çok arkadaşım söyledi.Biraz düşünebilen bir insan biliyor.Resmen devlet içindeki fethullahçı örgütlenmenin derin devlet olma çabaları ama ellerine yüzlerine bulaştırdılar.Şimdi işin içinden çıkamıyorlar ve dag fare dogursunda istenmiyor ve şimdi bir takım entrikalar peşindeler.
 
Halkın iradesine saygı duymayı beceremeyen hkesim bu gruplaşmanın sebebi

halkın iradesi? tayyip bilmem kaç aileye kömür dağıttık diye itiraf etti arkadaşım. halk iradesi böyle olmaz.

hadi diyelim oldu. ülkenin başbakanı böyle gerilimleri yok sayamaz. çoğunluk krallık demek değildir.
 
erbakanla ilhan selçuğu aynı kefeye koymuş ölçü ise yaşlarının birbirine yakın olması

ortada kaybolmuş trilyon var ve bunu ilhan selçuk mu çaldı

hasan karakaya zavallısı sana soruyorum eğer bunu okursan cevabını yaz
hasan selçuk zavallısı sana soruyorum hiç hırsızla dürüst insan aynı kefeye konurmu

ilhan selçuk la erbakanı karşılaştıracaksan ölçü olarak yaş ı alma hırsızlığı ölçü yap ahlaksızlığı ölçü yap takkıyeyi ölçü yap ki objektif olsun

hasan selçuk zavallısı sana tekrar soruyorum hiç hırsızla dürüst insan aynı kefeye konurmu
 
Beyler unuttuğunuz yada işinize gelmeyen bir şey var,İlhan Selçuk hakkında

edit: suçlu bulunmuş(kimse yargılanmadan suçlu bulunamaz.ifade hatam olmuştur.)

suçlu olması kuvvetli deliller bulunmuş ama yaşı ve sağlık durumu gereği serbest bırakılmıştır(serbest bırakıldığı gün savcılığın yaptığı basın açıklaması).Bunu unutmayın.
İkincisi;savcılığın ısrarla zorunlu hallerden dolayı geceyarısı operasyonu yapıldığını belirtmesi ve sizin eleştirmeniz tamamen güvenlik ve adalet kurumunu eleştiriyorsunuz sonucunu verir.Sabaha karşı kalkacak olan uçağa bineceklerle arasındaki ilişkinin çözülmesi için yapılacak operasyon saatini savcılık hiç bir siyasi yada basın organına sormaya mecbur değildir.
Yazıda belirtilen eski ve şimdiki uygulamaların ne kadar farklı olduğudur.Ama herkes keseri kendine doğru tuttuğu için ders almamakta ısrarcıdır.



yazının adam gibi olduğunu kabullenmek ama vakitte çıkmasına hayıflanmak enteresan
demek ki Karakaya
Cumhuriyette yazsa hepiniz iritcacı kesileceksiniz.Bırakın ön yargıyı
yiğidin hakkını verin


Cumhuriyette yazar mı olcak puahahahhahaahah ben buna g*tumle gulerim... o zaten o gazeteyi secerek tarafını belli etti. merak etme sen Cumhuriyet'teki yazarları biliyoz.

yazının adam gibi oldugunu kim soyledi ya ustten basladım kim bu sacmalayan diye yazara baktım
 
Kabullenmesek de AKP Ülkede Gruplaşmaya neden oldu..

aslında bunu akp ci arkadaşlar da çoğu durumda kabul ediyor..ancak onların kabul etmedği herşeyin akp ye bağlanması bunca yıldır devleti yiyen bolen chp mhp ve diğer parti yandaşlarının hala bu partileri mukemmel gorecek ve kurtuluşu akpnin kapatılıp bunların bulmasınde gorecek kadar kor olmalaır(lafımı kim üstüne alması gerektiğini bilir)dedğimi gibi hepsi birbirinin aynısı..ne akp ne chp ne mhp nede diğerleri ...birinin yemediği kısmı diğeri yiyor...

adam serbest bırakıldı mı? -evet , bırakıldı. akp hükümeti kendi muhaliflerini en kucuk suctan iceri atmak icin bir neden gözlüyor, bu ufacık nedeni bile bulamayıp serbest bıraktılar. yani suçsuz oldugu anlaşıldı, hala neyi tartışma konusu yapıyor bazı cevreler, görüpte gülmemek cok zor.




atma recep din kardeşiyiz. adam suçsuz bulundugu için serbest bırakıldı yaşı dolayısıyla degil, zaten savundugun fikir kendi içinde çelişiyor, yaşı dolayısıyla serbest bırakıldıysa senin dedigine gore , e be adam hiç mi aklın ermiyor tutuklamadan once yasını bilmiyorlar mıydı? komik duruma dusunuyorsunuz artık, kendi soyledikleriniz bile içinde çelişiyor, kendi yalanınıza kendiniz inanır olmuşsunuz.

suçsuzdu serbest bırakıldı.(nokta) ne bu çekememezlik


f.gülen de suçsuz bulundu ama kimse susmuyo nedense...goruyosundur forumdada yapılan yorunları...
 
Geri
Üst