Romlar (Rum)..ödev

fhosill

New member
arkadaşlar benim bu romlarla ilgili olarak
1-genel bilgileri
2-tarihçesi
3-üretimi
4-çeşitleri
5-saklanması
6-servisi
7-kokteylleri hakkında sunu yapmam lazım site adresi verebilir veya yardım edebilirmisiniz şimdiden teşekkürler
 

fhosill

New member
kusura bakmaın hata bende ben içki olarak Rom'lardan behsetmiştim ödev olark hazırlıyorumda tşk
 

Reality

New member
kusura bakmaın hata bende ben içki olarak Rom'lardan behsetmiştim ödev olark hazırlıyorumda tşk
Sert ve özel olan Rom içkisi hakında herşey... Sert içki rom

Genellikle denizcilerin içkisi olarak bilinen rom, orta Amerika da şekerkamışından üretilir. Sek olarak içildiği gibi değişik kokteyllerin hazırlanmasında da kullanılır.

Şeker kamışından elde edilen ve rengi berrak beyazdan koyu kahverengiye kadar değişen rom, orta Amerika ülkelerinde üretilir. Önceleri 'rumbullion' adı verilen bu içkiye 1667 den sonra kısaca rom denilmeye başlanmıştır. Her bölgenin uzun yıllardan beri kullandığı kendine has üretim yöntemleri vardır.


Üretimi

Rom, şekerkamışından şeker elde edildikten sonra geriye kalan posanın, belli işlemlerden geçirilmesiyle üretilir. Posa önce suda eritilir. Sonra mayalandırılıp damıtılır.


Çeşitleri

En az 5-7 yıl dinlendirilerek hazırlanan Jamaika romları % 43-49 oranında, ABD de üretilen New England romu ise çok daha yüksek oranda alkol içerir. Cava Adasında üretilin rom ise çok serttir. İlk kez 19. yüzyıl sonlarında üretilmeye başlanan hafif romlar, en çok Porto Riko ve Virgin Adaları nda elde edilmektedir. Esmer Jamaika romu, tropik içkilere has keskin aromaya sahiptir. Sek içilecek romun mutlaka en iyi kalitede olması gerekir. Çoğunlukla değişik tipteki romlar birbirine karıştırılarak 1-4 yıl süreyle dinlendirildikten sonra satışa sunulur.




Romun Tarihçesi...

Ülkemizde ROM olarak bilinen diğer ülkelerde İngilizce RUM, İspanyolca RON, Fransızca RHUM olarak bilinen şeker kamışından yapılan bir çesit içkidir.

İsmini şekerin latincesi olan SACCHARUM' dan aldığını savunanlar olduğu gibi gürültücü manasına gelen RUMBUSTION veya RUMBULLION kelimelerininden de türediğini iddia edenler de vardır.

Rom Karayip adaları başta olmak üzere Güney Amerika ülkelerinin çoğunda üretilmektedir. Başlıca iki şekilde imal edilirler. Dark rum ve Light rum. Koyu renkli olan dark rum daha ağır yapılı ve aromatiken renksiz olan light rum hem yapı itibariyle hem de aroma itibariyle çok daha hafiftir. Bu iki ana çeşitin dışında bunlara benzer başka türler de vardır. Koyu renk olanları genelikle mese fıçılarda üç veya daha fazla sene dinlendirilir. Açık renkli olanları ise pek yıllandırılmaz.


Romun tarihçesi...

Dünyanın bir çok yerinde şeker üretimi için yetiştirilen şeker kamışı sıkılıp suyundan şekeri alındıktan sonra geride kalan melasi tekrar sulandırılarak sıkılır.

Elde edilen bu şekerli karışımın fermantasyonu yani mayalanma işlemi gerçekleştirildikten sonra bazı yerlerde Pot still bazı yerlerde Patent still kullanılarak damıtılır.

Romun başlangıcı Kaşif Kristof Kolomb' un Karayip adalarına şeker kamışını götürmesiyle başlar. Bu bitkinin üretiminde çalıştırılmak için Afrikadan götürülen köleler içki ihtiyacını karşılamak için bu bitkinin melasından elde edilen ham alkol daha sonra Amerikalilarin da hoşuna giderek bu bölgede de yetiştirilmeye başlanır.

Romun yapıldığı ülkelere göre kendine özgü özellikleri vardır. Koyu renkli olanlarının mayanlama süresi daha uzun tutularak şeker kamışından daha çok karakter ve rayiha alması sağlanır. Açık renkli olanları çok daha çabuk bir şekilde mayalandıralarak hemen damıtılır. Dolayısıyla yapı itibariyle çok daha hafif ve hatta bazıları neredeyse vodkaya yakın bir şekilde renksizdir. Romların koyu veya açık olarak renklendirilmesinde karamel kullanılır.

Romlar üretildiği yere göre ayrı özellikler taşır. Mesela Jamaika da yapılanlar koyu renkli ve daha ağır yapılı iken Puerto Rico da yapılanlar genelikle açık renkli veya renksiz ve hafiftirler. Bacardi bu ikincisine örnek tipik bir markadır. Dry Cane beyaz Captain Morgan Lambs Navy Rum önde gelen koyu renkli Rom markalarıdır.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Bir kadeh rom ister misiniz?


Küba'ya her gidenin birbirinden nefis karışımlar içinde tattığı Havana Club romunu artık Türkiye'de de içmek mümkün olacak


Romun yeni hedefi Türkiye

Küba'nın başkenti Havana'nın çoğu harap hale gelmiş dünya güzeli binaları arasında dolaşırken birden görkemli bir yapı çıkıveriyor karşınıza. Mimari harikası cephesiyle hemen dikkati çeken yapının girişinde "Edificio Bacardi" yani Bacardi binası yazılı. Bu çok ünlü rom markasının Puerto Rico'da üretildiğini bilenlerin kafası karışıyor ilk anda. Sonra iktidara geldir gelmez özel sektörü devletleştiren Castro'nun, Küba devrimi öncesi şirketlerin binalarını olduğu gibi bıraktığını öğreniyorsunuz. Bugün Bacardi Küba'da değil, Porto Rico'da yapılıyor. Küba'nın şimdiki ünlü rom markası ise Havana Club. Geçtiğimiz günlerde medyadan öğrendiğimiz kadarıyla da Küba'ya her gidenin mutlaka birbirinden nefis karışımlar içinde tattığı bu ünlü rom markası ülkemizde de pazarlanmaya başlıyor. Rom, şeker kamışından elde edilen bir içki. Şeker kamışı da Karayibler ve Orta Amerika'nın başlıca tarım ürünü. Ama geçmişine baktığımızda, onun Orta Amerika'nın yerli bitkilerinden olmadığını görüyoruz. Nereden nereye; şeker kamışını, Büyük İskender, Hindistan'a yaptığı seferlerden birinde keşfedip Akdeniz havzasına getirmiş. Kristof Kolomb'un Amerika kıtasını keşfetmesinden sonra da bugün üzerinde Dominik Cumhuriyeti ve Haiti'nin yer aldığı, o zamanki adıyla Hispaniola adasına getirilip dikilmiş. 16. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Küba ve çevresindeki adalarda şeker kamışı melasından "Tafia" adı verilen bir içki damıtıldığını görüyoruz. Bu, ilkel, ucuz, kaba ve hiçbir zaman kibar çevrelerin ağzına koymadığı, Red Kit okurlarının "ateş suyu" adıyla tanıdıkları berbat bir içki. Rom adının nereden geldiği kesin olarak bilinmiyor. Ancak ilk kez adına 1661 yılında Jamaika Valisi'nin bir kararnamesinde rastlandığı görülüyor. Yüzyıllar içinde Fransa, Hollanda, İngiltere ve Danimarka'dan bu bölgeye yerleşen göçmenler çeşitli damıtma yöntemlerini yeni vatanlarına taşıdılar. Ancak rom, yine de kaba alkollü, insanı fena çarpan, incelikten yoksun bir içki olma özelliğini bir türlü düzeltemedi.

MEŞE FIÇIDA BEKLETİLDİ
19. yüzyılın başlarında, Don Facundo Bacardi Masso adlı İspanyol bir şarap tüccarı ülkesinin Katalonya bölgesinden kalkıp Küba'nın Santiago de Cuba kentine göç etti. Don Facundo boş zamanlarında evinde çeşitli damıtma yöntemlerini deneyerek romu daha uygar, daha içilebilir hale getirmeye çalışıyordu. Bu arada o güne dek denenmemiş bir şeyi denedi: İmbikten çekilmiş rom alkolünü odun kömürü filtresinden geçirdi. Bu yöntemle kaba alkol saflaştırılıyor, temizlenmiş oluyordu. Romu olgun bir içki haline getirmek için de meşe fıçılarda dinlendirmeyi ve tadını bazı katkı maddeleriyle daha da iyi hale getirmeyi denedi. Sonuç çok başarılı oldu. Onun romunun yanında diğer romlar çok daha ağır, adeta ilaç gibi kalıyordu. Bu yeni tip romu daha geniş kitlelere tanıtmak ve tabii ki buluşunu paraya dönüştürmek için kolları sıvadı Don Facundo. Üzeri teneke kaplı, küçük, köhne bir damıtımevini satın aldı. Burayı kalabalık bir yarasa kolonisi mesken tutmuştu. Bölgede yarasanın şans getireceğine inanılıyordu. Bu nedenle yeni sahibi yalnızca yarasaları rahat bırakmakla kalmadı, aynı zamanda "Bacardi" adını verdiği yeni rom markasına da simge olarak yarasayı seçti ve nihayet 4 Şubat 1862'de "Bacardi y Compania" şirketi kuruldu. 1898 yılında Amerikalı bir subay romu o dönemde çiçeği burnunda bir meşrubat olan Coca Cola ile karıştırıp 1870'lerde yapay olarak üretimi bulunmuş olan buzla soğutarak içmeyi akıl ettiğinde, rom bir anda bütün dünyaya yayılacak kokteyl içkilerinin çok önemli bir ana maddesi haline geldi. Ama Küba romunun altın çağı, Amerika'daki içki yasağı dönemi oldu. Küba, 1929 ile 1933 yılları arasında içki kaçakçılığının merkeziydi ve Bacardi de bu kaçakçılık furyasından payını fazla fazla alıyordu. Bundan sonra ABD'nin arka bahçesi haline gelen Küba, dünya sosyetesinin uğrak yeri haline geldi.

RENGİ FIÇIDAN GELİYOR
Kısaca romun teknolojisine de değinmekte yarar var. Rom yapımında şekerkamışının presten geçirilmiş suyu ya da şurubumsu melası mayalandırılıyor. Bu karışıma vanilya, kuru üzüm gibi aroma ve tat katıcı malzeme de ilave ediliyor. Ardından bakır imbiklerde ya da modern rafinerilerde damıtılıp alkole dönüştürülüyor. Daha yaygın kullanılan beyaz rom en az altı ay çelik tanklarda dinlendiriliyor. Kahverengi rom ise içi iyice yakılmış eski meşe fıçılarda bekletiliyor. Fıçı yeterli rengi veremezse, karamel katılarak renk tutturuluyor. 1959 Küba Devrimi ardından Bacardi ailesi, ceplerinde içkilerinin patentiyle Porto Rico'ya yerleşti. Buradan, daha önce kendilerine ait olduğunu öne sürdükleri, Castro Küba'sının Havana Club romuna karşı uluslararası pazarlarda bıkmak yorulmak bilmeden bir savaş sürdürüyorlar. Eğer "Cuba Libre", yani özgür Cuba adını taşıyan rom ve cola karışımı hızla yaygınlaşmamış olsaydı, büyük olasılıkla rom da konyak gibi en aranılan dijestif içkiler arasına girebilecekti. Zira yıllanmış, kaliteli bir rom kolayca iyi bir konyakla boy ölçüşebilecek nitelikte. Ama yine de bu denli iddialı biçimde işlenmemiş rom ile yapılan mojito ya da daiquiri kokteyllerini tattıktan sonra, romun konyak sınıfında olmamasından pek de üzüntü duymuyorum. Bırakın konyak, dijestiflerin kralı olarak kalsın. Biz de daha demokratik rom kokteylleriyle mutlu olalım.


bu yardımcı olur herhalde. . .
 

HTML

Üst