gazap17
New member
Kadın itiraz etmek ister
Kadınlar ne ister? Dün tüm gazetelerin silme arka sayfalarını kaplayan Beymen ilanları bu soruya şu cevabı veriyordu: Geleceğe umutla bakmak ister... Savaş bitsin ister...
Çocukları geri dönsün ister...
Kadın itiraz etmek ister...
Çocukları anadillerinde konuşabilsin ister... Hukuk ister...
Demokrasi ister...
Düzeni değiştirmek ister...
İtiraz etmek ister...
Sesi duyulsun ister...
Tabuları yıkmak ister...
Bekáreti, namus simgesi olarak görülmesin ister...
Şiddet görmesin ister...
Liste uzayıp gidiyordu...
* * *
Bunları isteyen kadına Türkiye nasıl davranıyordu peki?
Cevap, Sabah’ın manşetinden geliyordu:
‘Seviyoruz ama...
Dövüyoruz... Öldürüyoruz...
Okutmuyoruz...
Çalıştırmıyoruz...
Rakamlar kadına zulüm yaptığımızı ispatlıyordu.
Dünya İzleme Enstitüsü’nün raporuna göre, Türkiye’de kadınların yüzde 58’i şiddet görüyordu.
Bu oran Bangladeş ve Hindistan’dan bile yüksekti.
Dünya İzleme Enstitüsü, Türkiye’deki aile içi şiddetin sonuçlarından biri olan kadın intiharlarına da dikkat çekiyor. Enstitü’nün araştırmasına göre Türkiye’de intihar edenlerin yüzde 80’i kadındı.
Eşitlikte ise yerimiz 177 ülke arasında ancak 111’incilikti...
ABD’de yayımlanan Violence Against Women (Kadına Karşı Şiddet) dergisinin son sayısında yer alan araştırma, Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri arasında kadına en fazla şiddet uygulayan ülke olduğunu ortaya koyuyordu.
* * *
2006 yılında yayımlanan cinsiyet güçlendirme endeksinde, yani kadınların ekonomik hayata katılmasını artırma ve politika mekanizmalarına sokma konusunda da Türkiye oldukça başarısız.
Öyle ki...
Bu konuda 75 ülke içinde 72’nci sırada yer alan Türkiye’nin durumu sadece Mısır, Suudi Arabistan ve Yemen’den iyiymiş...
On beş yaş üstü yirmi beş milyon kadın nüfus içinde çalışanların sayısı beş buçuk milyon.
On dokuz milyona yakın kızımız ve kadınımız çalışma hayatının dışında...
Ne yapıyorlar?
15 ila 29 yaş arasındakilerin yüzde 66’sı...
Ne çalışıyor, ne de okuyor.
Bu oran, komşumuz Yunanistan’da sadece yüzde 6.
* * *
Okumayan...
Çalışmayan milyonlarca genç kız...
Yarın bir gün eş...
Yarın bir gün anne olacaklar.
Onların çocuklarını nasıl bir yaşam bekliyor dersiniz?
* * *
Gelişmiş ülkelerde çalışma çağındaki kadınların yüzde 45 -80’i istihdam edilirken, Türkiye’de bu oran yüzde 22,2 seviyesinde.
Çalışıyor görünen bu kadınlara gelince...
İstihdama katılan kadınların yüzde 38’si tarlada veya eşinin dükkánında ‘ücretsiz aile işçisi’ olarak çalışmakta.
İşgücüne katılmayan kadınların 11 milyon 801 bini işgücüne katılmama nedeni olarak ‘ev işleriyle meşgul’ olmasını gösteriyor.
Bu rakamlardan ‘cinsiyet güçlenmesi’ veya ‘erkek ile eşitlik’ çıkar mı?
* * *
Kadın ne ister?
‘İstediği kişiyle evlenebilmek ister...
Kadınlığını doyasıya yaşamak ister...
Eşinin arkasında değil, yanında yürümek ister.
Kıyafeti üzerinden politika yapılmasın ister...
‘Saçı uzun, aklı kısa’ görülmesin ister...
Çalışmak ister...
Emeğinin karşılığını almak ister...
Kazandığını istediği gibi harcayabilmek ister...
Yok, sayılmasın ister...’
* * *
Mısradaki gibi:
‘Öyle kadınlar sevdim ki yoktular.
‘Kadınlar itiraz etmek ister’miş...
Türkiye’deki kadının durumunu itiraz kesmez, buna düpedüz bir kadınsal isyan gerek.
Sormaya unuttum:
Dün kadınlar günü müydü?
Mehmet Altan
09.03.2008
Kadınlar ne ister? Dün tüm gazetelerin silme arka sayfalarını kaplayan Beymen ilanları bu soruya şu cevabı veriyordu: Geleceğe umutla bakmak ister... Savaş bitsin ister...
Çocukları geri dönsün ister...
Kadın itiraz etmek ister...
Çocukları anadillerinde konuşabilsin ister... Hukuk ister...
Demokrasi ister...
Düzeni değiştirmek ister...
İtiraz etmek ister...
Sesi duyulsun ister...
Tabuları yıkmak ister...
Bekáreti, namus simgesi olarak görülmesin ister...
Şiddet görmesin ister...
Liste uzayıp gidiyordu...
* * *
Bunları isteyen kadına Türkiye nasıl davranıyordu peki?
Cevap, Sabah’ın manşetinden geliyordu:
‘Seviyoruz ama...
Dövüyoruz... Öldürüyoruz...
Okutmuyoruz...
Çalıştırmıyoruz...
Rakamlar kadına zulüm yaptığımızı ispatlıyordu.
Dünya İzleme Enstitüsü’nün raporuna göre, Türkiye’de kadınların yüzde 58’i şiddet görüyordu.
Bu oran Bangladeş ve Hindistan’dan bile yüksekti.
Dünya İzleme Enstitüsü, Türkiye’deki aile içi şiddetin sonuçlarından biri olan kadın intiharlarına da dikkat çekiyor. Enstitü’nün araştırmasına göre Türkiye’de intihar edenlerin yüzde 80’i kadındı.
Eşitlikte ise yerimiz 177 ülke arasında ancak 111’incilikti...
ABD’de yayımlanan Violence Against Women (Kadına Karşı Şiddet) dergisinin son sayısında yer alan araştırma, Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri arasında kadına en fazla şiddet uygulayan ülke olduğunu ortaya koyuyordu.
* * *
2006 yılında yayımlanan cinsiyet güçlendirme endeksinde, yani kadınların ekonomik hayata katılmasını artırma ve politika mekanizmalarına sokma konusunda da Türkiye oldukça başarısız.
Öyle ki...
Bu konuda 75 ülke içinde 72’nci sırada yer alan Türkiye’nin durumu sadece Mısır, Suudi Arabistan ve Yemen’den iyiymiş...
On beş yaş üstü yirmi beş milyon kadın nüfus içinde çalışanların sayısı beş buçuk milyon.
On dokuz milyona yakın kızımız ve kadınımız çalışma hayatının dışında...
Ne yapıyorlar?
15 ila 29 yaş arasındakilerin yüzde 66’sı...
Ne çalışıyor, ne de okuyor.
Bu oran, komşumuz Yunanistan’da sadece yüzde 6.
* * *
Okumayan...
Çalışmayan milyonlarca genç kız...
Yarın bir gün eş...
Yarın bir gün anne olacaklar.
Onların çocuklarını nasıl bir yaşam bekliyor dersiniz?
* * *
Gelişmiş ülkelerde çalışma çağındaki kadınların yüzde 45 -80’i istihdam edilirken, Türkiye’de bu oran yüzde 22,2 seviyesinde.
Çalışıyor görünen bu kadınlara gelince...
İstihdama katılan kadınların yüzde 38’si tarlada veya eşinin dükkánında ‘ücretsiz aile işçisi’ olarak çalışmakta.
İşgücüne katılmayan kadınların 11 milyon 801 bini işgücüne katılmama nedeni olarak ‘ev işleriyle meşgul’ olmasını gösteriyor.
Bu rakamlardan ‘cinsiyet güçlenmesi’ veya ‘erkek ile eşitlik’ çıkar mı?
* * *
Kadın ne ister?
‘İstediği kişiyle evlenebilmek ister...
Kadınlığını doyasıya yaşamak ister...
Eşinin arkasında değil, yanında yürümek ister.
Kıyafeti üzerinden politika yapılmasın ister...
‘Saçı uzun, aklı kısa’ görülmesin ister...
Çalışmak ister...
Emeğinin karşılığını almak ister...
Kazandığını istediği gibi harcayabilmek ister...
Yok, sayılmasın ister...’
* * *
Mısradaki gibi:
‘Öyle kadınlar sevdim ki yoktular.
‘Kadınlar itiraz etmek ister’miş...
Türkiye’deki kadının durumunu itiraz kesmez, buna düpedüz bir kadınsal isyan gerek.
Sormaya unuttum:
Dün kadınlar günü müydü?
Mehmet Altan
09.03.2008