Başbakana Bu Kadar Yüklenilmezki

balkans41

New member
Katılım
14 Ocak 2008
Mesajlar
33
Reaction score
0
Puanları
0
Erdoğan: Sevsinler sizi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanlarına yaptığı konuşmada, yine medyayı ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı eleştirdi. Öfkeli eleştirilerine kızan Erdoğan, ögkenin de bir konuşma sanatı olduğunu belirterek, "Siz halkımızın seçtiği 411 ele kaos eli diyemezsiniz. Derseniz bizden karşılığını görürsünüz göreceksiniz de." dedi. Erdoğan, "Gazetelerinize çırılçıplak resimleri siz basıyorsunuz. İlavelerinizde her şey ortada.. Size kim müdahale etti." diye konuştu.

Erdoğan'ın muhtırasına sert yanıt
Söz düellosu sürüyor

İşte Erdoğan'ın konuşmasından bölümler:

AK Parti'nin siyaset üslubu milletimizin siyaset üslubudur. AK Parti siyasete yeni bir soluk getirmiş, siyaset üslubunu kökten değiştirmiştir.

Biz hiç bir zaman küçük olsun benim olsun mantığında olmadık. Gerilimin bir tarafı olmadık. Dahil olduğumuz zümrenin değil tüm Türkiye'nin partisiyiz. Biz herkesi memnun edemeyiz ama yüzde yüzün hizmetkarıyız.

Bir kitle var. Sessiz çoğunluk olarak yıllar yılı bekledi. Biz o kesimin sesi olmak için buradayız. Ayrım yapılan marjinal kalıplara ayrılan siyasetin sonuçlarını çok iyi biliyoruz. Biz bu günlere pişe pişe geldik. Her kesimi aynı samimiyetle kucaklıyoruz















LAİKLİK DİYE DİYE
1994 yılında ben İstanbul'un belediye başkanlığını yaparken Melih Bey Ankara'nın büyükşehir belediye başkanıydı. Kime ayrım yaptık. Cımbızlaya cımbızlaya araştırmadıkları yanımızı bırakmadılar.

Sayın Baykal laiklik diye diye laikliği yozlaştırdı. Akşam yatıyor başka sabah kalkıyor başka. İnsanlar için ne yaptın sen. Biz herkese aynı mesafedeyiz.
KİME AYIRIM YAPILDI
1800'e yakın AK Partili belediye var kime ne ayrım yapıldı. Başörtülü başı açık ayrımı yapılamaz. Başı açık ve kapalı olan kardeşimdir. Kusura bakmasınlar Baykal ve benzerleri gibi değil. Kusura bakmasınlar Baykal gibi düşünen medya grupları gibi değil.

ÇIPLAK RESİMLERE KARIŞIYOR MUYUZ?
Gazetelerinize çırılçıplak resimleri siz basıyorsunuz. İlavelerinizde her şey ortada.. Size kim müdahale etti. Biz ne diyoruz. Ne haliniz varsa görün. Halk size gerekli yeri verecektir.
TUZAKLARA GELMEYELİM
Başı açık ve başı kapalı oyunlarına tuzaklarına gelmeyelim. Biz yerel yönetimlerden bugünlere geldik. İki hükümnet kurduk. merkezi ve yerel yönetimlerde varız. Olmaya da devam edecğiz. Herkesin yaşam şekli bizim güvencemiz altında.. kimse bizi tuzağa düşürmeye kalkmasın.. Bizim yüzde 10 kadın milletvekilimiz var. CHP'nin kaç vekili var. parmak sayısını geçmez. Hani kadına değer veriyordun. bunların kadın hakları savunuculuğuna da inanmayın..

Erdoğan'ın muhtırasına sert yanıt
Söz düellosu sürüyor

ÖFKE DE HİTABET SANATIDIR
Dünyada laiklik sadece biz de mi var.
Dünya medyasından haberler yayınlıyorlar. Kontrol ettirdim. Çoğu yalan.
Benim için öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfke de bir hitabet sanatıdır. Zulmü alkışlayamam zalimi de övemem. Yumuşak başlıysak uysal koyun da değiliz.
Devletle millet arasında mesafe olmasından nemalanalar var. 70 milyonun sorumluluğunu üzerine almayanların AK Parti çatısı altında yeri yok.. Endişe tüccarlığı yapanların bu toplumDA YERLERİ YOK.

HERKESİN ENDİŞESİNİ GİDERİRİZ
Türkiye muassır medeniyetler seviyesine çıkma yolundaki yürüyüşünü sürdürecektir. AK Parti herkesin yaşam şeklinin teminatıdır. Gerilim çığırtkanlığına aldırış etmeyin. Başı açık veya kapalı farketmez. Hepinizin sorunu bizim sorunumuzdur. Kim ne zaman kendini baskı altında hissederse biz yanınızdayız. Herkesin sığınacağı liman AK Parti iktidarıdır. Herkesin endişesini gidermek boynumuzun borcudur. Kimse kimseyi kendi gibi yaşamaya zorlayamaz. Her türlü provakasyonu boşa çıkaracak kadar medeni bir ülkeni vatandaşlarıyız.

Erdoğan'ın muhtırasına sert yanıt
Söz düellosu sürüyor

SEVSİNLER SİZİ!
Ekonomi gündemden düştü diyorlar. Sevsinler sizi. ne var ekonomide.. 2008'e nasıl girdik? Sıkıntı ne var ekonomide? Ekonomide halkımıza olumsuz yansıyan ne oldu? Milleti aldatmayın dürüst olun! Şu anda televizyonlarda ekranlarda olanlara sorun. Senin aylık gelirin ne diye.. Sen bu imkana nasıl ulaştın. Sınırsız bir imkan sözkonusu..Ordan konuşarak atmak kolay..

411 ELE KAOS ELİ DİYEMEZSİNİZ
Siz halkımızın seçtiği 411 ele kaos eli diyemezsiniz. Derseniz bizden karşılığını görürsünüz göreceksiniz de. Biz buralara birilerinin siparişiyle gelmedik...Dağ taş dolaşıp halkımızdan sen beni savunacaksınız onayını aldıktan sonra geldik.
 
SEVSİNLER SİZİ!
Ekonomi gündemden düştü diyorlar. Sevsinler sizi. ne var ekonomide.. 2008'e nasıl girdik? Sıkıntı ne var ekonomide? Ekonomide halkımıza olumsuz yansıyan ne oldu? Milleti aldatmayın dürüst olun! Şu anda televizyonlarda ekranlarda olanlara sorun. Senin aylık gelirin ne diye.. Sen bu imkana nasıl ulaştın. Sınırsız bir imkan sözkonusu..Ordan konuşarak atmak kolay.. bu kısma katılmıyorum ekonomı hıc de ıyı degıl her sey zamlandı en azından halkın ekonomısı kotu oyle ekonomı paketının ıcıne yok cımbızmız yok jet-sky koymakla ekonomı hesaplanmaz ben ogrencıyım ekmek peynır zeytın yag elektırık su kullandıgım ne varsa zamlandı....kımse bana ekonomı ıyı demesın buna bıtarafımla gulerım......varsa ekonomık halınden mennun olan cıksın da bı goreyım........
 
şehit kanlarıyla sulanan bu vatan sırf ekonomi düzelecek die yabancılara para karşılığı satılacaksa

ben böyle iyi olacak ekonomiyi istemiyorum

ben soğan ekmek yerim şerefimle yaşarım

ben ülkemi yabancılara satanlara satılmasına kolaylık sağlayan kanunlar çıkaranlara, ben sata sata ekonomiyi düzeltenlere ben saygı göstermem ...maalesef ben hödük değilim
 
nerde yaşıyorsunuz?

yya arkadaşlar
biriniz öğren ci biriniz in ne olduğu belli değil
öğrenci kardeş geleyim sna sen ilk önce okulunu bitir de bi işe gir sonra konuş
diğer arkadaş memleketi sattıklarını nerde gördün bi belgen varmı bol keseden sallıyorsun
bu memlekette askeriye deenen bi kurum war daha önce neleri yapabilsdiğini herkes gördü kıbrıs meselesinde de böle şeleri söleyen cahiller çoktu.bişeyi bilmiyorsanız bari susmasını bilin hiç bir yerin satıldığı yok kendi kafanızdan veya ordan burdan dolma konularla bana cevap yazmayın please!!!!!!!!!!:clap
 
Mehmet Y. YILMAZ
[email protected]

Her şey sanat için!


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın neden bu kadar sinirli olduğunu merak ediyordum, dün kendi ağzından yanıtımı aldım.

Meğerse "numara" yapıyormuş, böyle sinirli sinirli konuşup, bağırıp çağırmasının nedeni "hitabet sanatının bir gereği" imiş!


Bunu siz de kullanabilirsiniz. İstediğinize bağırıp, çağırın, bir şey derlerse "Hitabet sanatı yapıyorum, anlayamadın mı" diye yanıt verirsiniz!

Başbakan’ın iki gündür "medyayı" diline dolamasının nedeni de herhalde yine bu "hitabet sanatı" olmalı.

Ülkede yolsuzluk almış başını giderken, rüşvet bahşiş denilerek küçümsenirken, esnaf siftah yapmadan akşamı getirirken, borsadan 1 milyar dolar bir ayda uçup giderken söyleyebilecek şey bulamamış olmasından kaynaklanıyor sanırım bu durum.

Bir tür "maymuna bak" durumu.

Altı yıldır tek başına iktidarda ama hálá ağzında laf geveliyor. Medya ile ilgili söyledikleri doğruysa ve bugüne kadar bunu bildiği halde kımıldamıyorsa o koltukta neden oturuyor?

Bazı Amerikan polisiye filmlerinde görüyorum. Kötü niyetli polisler, hoşlanmadıkları tipleri içeri tıkmak için eşyalarının arasına uyuşturucu vs saklıyor ve sonra aramada tesadüfen buluyormuş gibi yapıyorlar.

Böyle bir şeyle karşılaşırsam da hiç şaşırmayacağım.

Çünkü Başbakan ne yapıyorsa "sanat için" yapıyor!

Cevap hep büyük bir sessizlik oluyor

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yanıtlaması için bir soru önergesi verdi.

TBMM iç tüzüğü, yazılı soru önergelerinin 15 gün içinde ilgili bakan tarafından yanıtlanmasını emrettiğini hatırlatıyor ve Başbakan’ın Anayasa ve İç Tüzük ihlali yaptığını vurguluyor.

Ersin’in Başbakan’a verdiği yazılı soru önergesinin üzerinden 50 gün geçtiği halde bir yanıt gelmemiş çünkü.

Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi bu soru önergesi Suudi Kralı’nın armağanları ile ilgili.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eşlerine verilen hediyelerin akıbetleri soruluyor ve tabii ki sorular yanıtsız kalıyor.

Dün merak ettim eski yazılarıma baktım. Suudi Kralı Abdullah, hediyeleri verip ülkesine döneli dün dört ay oldu!

Ben ilk kez 18 Aralık 2007 günü Suudi Kralı’nın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eşlerine armağan ettiği değerli mücevherler iddiasını dile getirmişim. Demek ki onun üzerinden de üç ay geçmiş.

Bu üç ay içinde bu konuyla ilgili yanıt bekleyen 21 yazı yazmışım. Bu da 22. yazı oluyor.

Yanıt "hitabet sanatının" içine bile sığmıyor çünkü şundan ibaret: Tıssssssssssssssssss!

Bu vesileyle yine sorayım: Suudi Kralı’nın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eşlerine verdiği armağan mücevherlerin değeri nedir? Nasıl bir işlem yapıldı? Yasada belirtilen prosedüre uyuldu mu?

CHP’yi neden eleştiriyorum?

BİR okuyucum gönderdiği e-postada soruyor: "CHP’yi eleştiriyorsunuz ama TBMM’deki sayısı belli, ne yapabilirdi ki?"

Ben de zaten bugün bu konuya değinmek istiyorum.

CHP’nin en temel sorunu ülkenin siyasi gündemini sadece izlemekle yetiniyor olması. İktidar partisi kendine göre bir gündem belirliyor ve CHP bunun peşine takılıp gidiyor.

İleride iktidara gelmeyi planlayan bir muhalefet partisi ülkenin siyasi gündeminin belirlenmesinde ön alamazsa, CHP gibi olur.

Sadece tepki gösterir, bu da negatif bir tutumdur ve seçmen de bu tür negatif-anti tutumlardan hoşlanmaz.

Son türban tartışmasında da bu oldu. İktidar gündemi belirledi, iki büyük muhalefet partisinden biri iktidarın kuyruğuna takıldı, öteki de reaktif bir pozisyona geçti.

Türbanı yüzünden okuyamayan kızların sorununu, bir rejim krizi yaratmadan nasıl çözecekti, CHP bunu açıklamalıydı.

Evlerine kapatılan, küçük yaşta zorla evlendirilen, okutulmayan kızlar için ne yapacaktı, bunu söylemeliydi.

Sadece konuşmak ve yasakları savunmak bir partiyi güçlendirmez, tam tersine güçten düşürür.

Ülkemizin birçok sorunu var. Küçük sorunları bir kenara bırakıyorum, çok temel sorunları var. CHP’nin bu temel sorunlar ile ilgili politikasının ne olduğunu biliyor musunuz? Elle tutulur, somut çözüm önerileri nelerdir, duydunuz mu?

CHP’yi bu nedenle eleştiriyorum.

Bu nedenle Türkiye’nin iki şanssızlığından birisi AKP iktidarıysa, diğerinin de CHP, MHP gibi muhalefet yapmayı bilmeyen partiler olduğunu söylüyorum.

NOT: Dünkü yazımda "proaktif" kelimesi bir düzeltme hatası sonucunda "provokatif" olarak yayımlandı. Doğru cümle şöyle: "Bugüne kadar AKP politikalarına karşı gösterilen reaktif muhalefetten değil, proaktif olmaktan söz ediyorum."
 
yya arkadaşlar
biriniz öğren ci biriniz in ne olduğu belli değil
öğrenci kardeş geleyim sna sen ilk önce okulunu bitir de bi işe gir sonra konuş
diğer arkadaş memleketi sattıklarını nerde gördün bi belgen varmı bol keseden sallıyorsun
bu memlekette askeriye deenen bi kurum war daha önce neleri yapabilsdiğini herkes gördü kıbrıs meselesinde de böle şeleri söleyen cahiller çoktu.bişeyi bilmiyorsanız bari susmasını bilin hiç bir yerin satıldığı yok kendi kafanızdan veya ordan burdan dolma konularla bana cevap yazmayın please!!!!!!!!!!:clap

sen bana yaz ben sana yazmayayım :clap :clap

ben ögrenciyim derken kullandıgım mazemlerın neler olabılecıgınız goz onunde gelsın dıyerekten soyledım......okulu bıtır ıse gır ondan sonra anlarım demı ekonomıyı...daha evlı degılım, cocuk cogugum yok baba parası yerken ekonomıyı anlayan gencler olarak yetısıyoru TÜRKİYE de bu bır gercektır..neyapalım saklıyalım mı yanı..Elektrıge yuzde 20 zam yapılmadıda ben mı yalan soyluyorum emkege peynıre zeytıne caya sekere zeytıyagına zam yapılmadıda ben mı yalan soyluyorum....ben oyle kredı kartımı kullanarakta almıyorum tek tek parasını vererek aldıgım ıcın aldıgım seyın dun fıyetı neydı bugun ne cok ıyıbılıyorum eger kı sen bunları kafadan attıgıma ınanıyorsan demekkı babanın evınde yasıyorsun kı neyın ne oldugundan haberın yok...****
 
abisi yaşın kaç senin sen banaa onu bi sölesene ????:vur:vur:vur:vur

sen yaşça büyük olabilirsin ama gerçekleri görebilmenin yaşla pek alakası yok!..anaokuluna giden kuzenim bile bana türkiyeyi neden sattıklarını sorabilirken senin gibi okumuş işe girmiş (sana göre siyaset yapabilmek için gerekli olan kriterler) birisi hala ülkenin kapitalist sermayedarlara peşkeş çekildiğini anlayamamışsın!..memleketimin 4 bir yanı satılırken hala satılmadığını öne sürmek trafi komik bişeydir!..petkim,seka,telekom,tekel bunlar ve diğer özelleştirilen kamu kuruluşları yıllarca bu ülkenin emekçilerinin ödediği vergilerle kurulmuştur ama ABD UŞAĞI TAYYİP kapitalist lere bu ülkede pazar sağlamak ve kendi burjuvazisini geliştirebilmek için gözünü kırpmadan bu kurumları satarak vatan hainliği yapmıştır!..haberleri sadece zaman'dan vakit'ten okuma bide farklı yayın organlarına bakarsan gerçeği görmek okadarda zor değil!..
 
şehit kanlarıyla sulanan bu vatan sırf ekonomi düzelecek die yabancılara para karşılığı satılacaksa

ben böyle iyi olacak ekonomiyi istemiyorum

ben soğan ekmek yerim şerefimle yaşarım

ben ülkemi yabancılara satanlara satılmasına kolaylık sağlayan kanunlar çıkaranlara, ben sata sata ekonomiyi düzeltenlere ben saygı göstermem ...maalesef ben hödük değilim

sen soğan ekmek yemezsin o zman da dersinki alın başımızdan bunları devleti batırdılar diye çıkar gene miting yaparsınız gene bu akılla
 


sen yaşça büyük olabilirsin ama gerçekleri görebilmenin yaşla pek alakası yok!..anaokuluna giden kuzenim bile bana türkiyeyi neden sattıklarını sorabilirken senin gibi okumuş işe girmiş (sana göre siyaset yapabilmek için gerekli olan kriterler) birisi hala ülkenin kapitalist sermayedarlara peşkeş çekildiğini anlayamamışsın!..memleketimin 4 bir yanı satılırken hala satılmadığını öne sürmek trafi komik bişeydir!..petkim,seka,telekom,tekel bunlar ve diğer özelleştirilen kamu kuruluşları yıllarca bu ülkenin emekçilerinin ödediği vergilerle kurulmuştur ama ABD UŞAĞI TAYYİP kapitalist lere bu ülkede pazar sağlamak ve kendi burjuvazisini geliştirebilmek için gözünü kırpmadan bu kurumları satarak vatan hainliği yapmıştır!..haberleri sadece zaman'dan vakit'ten okuma bide farklı yayın organlarına bakarsan gerçeği görmek okadarda zor değil!..

kardeş ben diğer arkadaşa yaşını soruyom sen karşıma çıkıyon.
sana sorusorarsam onu cevapla n,ye üstüne alınıyon.bu arada ben sekayı iyi biliirimhemde çok iyi bilirim bu devlete öle bir yüktü ki o amasen işte gazeteden takip edersen banaancak böle konuşursun.adamlar senin benm verglerimle maaş alıyolardı beee işe gitmeden para kazanıyolardı
içerde yatıyolardı.kardeş bak ben neyin ne olduğunu bilmeden konuşmam.gördüğümü paylaşırım kimsenin bişe demsiyle ilerlemem.bi kere seka daha önce den kapatılma kararı alınmış bir yerdi ama işte o kapatma kararı nı alan adamlar sırf oradan nemalana bilmek için kapatmakararını verdikleri fabrikanın işçileriyle dostmuş gibi hükümeti protestoı ettiler.sonuç ne oldu Allah reva görmedi barajı bile aşamadılar.memleket satmak çok kolay galiba ben boşuna çalşıyım bende satayım.arkadşşu memleketsatma olayına bensadece gülüyorum.heeheheheheh şimdiki gibi.ben zaman ve vakit gazetesi okumam ki!!1
hakkımda yanlış bi kanıya varmışın.ya ben anladım ki size yaranılmıyo adam çalışıyo geziyo ihaleler yaptırıyo devletin yükünü azaltıyo daha ne istiyorsunuz. ama size şöle yapması lazımdı
seka telekom vb .kurumları satmıyacaktı benmde dayım çalışıyodu orada ben de onun vasıtasıyla işe girecektim sonra sadece bankamatikten maaş alacak tım ama işte gel gör ki biz vatanımızı candan sevmişiz o yüzden torpil kullanmadık.
 
Başbakan alkışı almalı, eleştiriye ise katlanmalı 19 Şubat 2008


Oya ARMUTÇU / ANKARA



Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan’ın ve Başbakan’ın kazandıkları tazminatlara muhalif kalan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyelerinden Mehmet Uyumaz, "Başbakan mutluluk duyduğu alkış gibi ağır eleştiriye de katlanmalı" görüşünü dile getirdi.

Erdoğan’ın, İleri Yayıncılık adına Fehmi Özgür Erdem’e açtığı davadaki tazminatı kısmen kabul kararı onandı. Bu karara muhalif kalan Uyumaz karşı oyunda şu gerekçeyi savundu: "Siyasetçiler tüm söz ve davranışlarıyla kendilerini, kamuoyunun kontrolüne bırakmış kişilerdir. Şikáyetçi için yapılan eleştirinin sınırı, özel bir kişiye kıyasla çok farklı olacaktır. Şikáyetçi de bunu bilmek durumundadır. Davacı, yıllarca politik yaşamda yer almış ve Başbakan olmuş siyasi bir kişidir. Bu nedenle davacıya yönelik eleştirinin sert ve ağır olması da kaçınılmazdır. Mutluluk duydukları alkışlar kadar, ağır eleştirilere katlanmak durumundadırlar." Uyumaz ikinci ilginç karşı oyunu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan’ın, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a açtığı on bin YTL’lik davada, hükmedilen 3 bin YTL’ye karşı çıkarken verdi. Uyumaz, bu karşı oyunda şu değerlendirmeyi yaptı: "Dava konusu köşe yazısında davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulmamıştır. Davacı eleştirilmiştir. Siyasiler ve çok yakınları toplum önündeki tüm davranışlarında özenli olmak zorundadırlar. Gerekli özen ve dikkati davacı göstermemiş ve dava konusu yazı ile eleştirilmiştir. Bu eleştiri haklıdır. Davacı, bu eleştiriye katlanmak zorundadır. Kişilik haklarına saldırı yoktur. Haberin verilmesinde kamu yararı vardır. Siyasilerin eşleri ile ilgili davranış şekli kamunun bilgisine aktarılmıştır."
 
Geri
Üst